Evet herşeyi hatırlıyorum. Daha doğrusu hiç unutmuyorum. Mıh gibi çakmışım aklıma… Ne varsa önümde geçmişten kalan, sebebi dün gibi aklımda… Unutmam ki ben zaten, insan unuturmu ölen kuşu iiçin tuttuğu yası. Elleriyle mezar kazıp toprağa koyduğu umutlarını, hani köşe başlalarında saklambaç oynarken kaybettiği arkadaşlarını, sonra çığlık atıp ‘nara’ gibi anlattıkları anılarını, annelerinden dinlediği masalları. Bazen de masal anlatacak kimse olmayınca altına saklanıp ağladığı yorganını insan hiç unutur mu? Unutmadım dün gibi hatrımda…

Evet dün gibi aklımda herşey. Hatırlıyorum yapılan tüm kahbelikleri, hainlikleri, şerefsizlikleri, unutmak mümkünmü ey kardeşim kalbindeki hançerleri… parmak uçlarına saplanan ince kan iğneleri gibi birden bire oluyor herşey… Kanın damla damla boşalıyor ama iğne canını bir kez yakıyor. Parmak uçlarına açılan küçücük delik bütün kanını boşaltıveriyor… Hiç unutmuyorum elime batan dikenleri, arkasından küfredip sonra hırsıma ağladığım çaresizlikleri. Ana avrat sözdüğüm bile olmuştur belki. Kim bilir belkide bu gün bende olanlar sadece geçmişdeki küfürlü yeminlerin izleri…Evet hatırlıyorum ağlamaktan gözlerimin şiştiği geceleri. Sabaha çıkarmıyım diye dilime dolanan heceleri, 11’li hece ölçüsüyle yazılmış kafiyesiz küfürleri. Dilimi ısıran kelimelerin sessizliğime saklandığı saatleri, hiç unuturmuyum ben yalnızlığa neden bu denli hasretliğimi… Aslında çok özlemişim ben gerçekleri, sessizliği, sukuneti, bir parça tebessüm etmeyi. Hiç birşeyi unutmadım, dün gibi hatrımda…Dün gibi hatırlıyorum Bu gün hala yaşıyorum…!!!