Müşahhas (somut) varlıklarız. Tanrı’yı bir ütopya olarak gören de var, bir yaşam biçimi olarak gören de, hatta ve hatta kendini O’nun yerine koyan da…
Nasıl ki; insan, “sen bana kendime inanmayı öğrettin” diyor ya…
Ben de (nacizane) diyorum ki…
İnsan kendi olarak bir yere kadar gidebilir. Ölebilir, konuşabilir ve yazabilir. Kendin olmak güzeldir fakat bu merdiven dokuz basamaklı değildir. Tanrı teorik olarak insanın kafasında yer eder. İşte bu yüzden; aklın alamadığını kalp alır diyor Hikmet abi, aklın alamadığını kalıp alır demiyorlar.