bildirgec.org

Türk halkı okumayı sevmiyor… Sevmez tabi.

cenkcenkcenk-bildirgec | 30 November 2005 14:10

Kitap satınalırken artık neredeyse standart olarak kullandığım www.pandora.com.tr adresinde Dan Brown’ın Dijital Kale kitabını araştırıyordum ki gördüklerim bu ülke insanının neden okumayı sevmemeye zorlandığına işaret oldu. Bakınız burada kitabın Türkçe çevirimini, burada da orjinalini göreceksiniz. Sizce de bir gariplik yok mu? Kitabın Amerika’dan gelen orjinal baskısı Türkçe çevirisinden daha ucuz! Eh bu durumda söylenecek pek fazla bişey de kalmıyor…

encarta mesıncırımıza gelmiş

buckmin | 30 November 2005 12:19

burda ve de şurda yazılana göre microsoft un beğenilen servislerinden encarta, msn messenger sayesinde arkadaşımız olmuş.
[email protected] adresini listemize ekliyoruz ve soru sormaya başlıyoruz. karşı taraftaki yapay zeka sahibi program da cevap veriyor. işte bir kaç deneme:

ben: What is your name?
Encarta: Encarta® Instant Answers, I can bring you Encarta answers directly in this IM window.

mutlak galip kadınlar :))

redbutterfly | 30 November 2005 02:43

Her okuduğumda beni gülümseten, her okuduğumda yaşlandığımda ben de böyle olabilir ve onun gibi ölebilir miyim diye düşündüğüm İrlanda’nın hırçın ihtiyarı Bernard Shaw ” bir kadın bir erkeği beğendiğinde örümceğe benzer” diyor. Ve devam ediyor: “Sineği gözüne kestiren örümcek gibidir. Avının farkına varmıştır, ama farkında değilmiş gibi ilgisiz durarak ağlarını örmeye devam eder. Sinek örümceğin ağlarına girdiğini farkettiğinde artık bir kurbandır ve çıkışı yoktur.”

Şimdi burada bir parantez açalım. Hoşlandığı kadınla konuşmaktan çekinen erkekler bana her zaman anlaşılmaz gelmiştir. Ya da bu erkeklerin kadınların zekasını ve algılamalarını hafife almalarının bir sonucu olduğunu düşünmüşümdür. Çünkü durum komiktir ve erkek de komik durumdadır. Korkarım ki bir kadın, bir erkeğin kendisine ilgi gösterdiğini, hoşlandığını, arzuladığını neredeyse ilk anda anlamaktadır. Sonra erkeğin her türlü “taktiği”, “çekingenlikleri” en kaba tabiriyle “tabak” gibi ortada durmaktadır.Kadın niyeti bilmektedir. Oyunu oynamaya devam etmek kadının bileceği iştir artık.

norveç’li gibi okumak

beeezy | 30 November 2005 00:36

Dünyanın en çok gazete okunan dört ülkesi ; Norveç bin kişiye 575 gazete, Japonya bin kişiye 570 gazete, Finlandiya bin kişiye 445 gazete ve İsveç bin kişiye 417 gazete ile okuma rekorunu ellerinde bulunduruyorlar.
Avrupa Birliği’nde ise bin kişiye 209 gazete düşüyor. 2000 yılı istatistiklerine göre bu rakam Türkiye’de 111’e yükselmiş durumda. AB ülkeleri ile kıyaslandığında, Türkiye henüz bu ülkelerin yarı seviyesinde.
Yahoo! Ekim 2005’te Joshua Grossnickle imzası ile bir RSS Araştırma Notları yayımladı.
Yahoo! ’nun bulgularına göre internet kullanıcıları arasında RSS farkındalığı oldukça düşük. Internet kullanıcılarının sadece %12’si RSS’ten haberdarlar ve yine sadece %4’ü RSS’i etkin olarak kullanıyorlar.
Internet kullanıcılarının %27’si, RSS teknolojisinden yararlandığının farkında olmaksızın, kişiselleştirilmiş giriş sayfaları (My Yahoo! ya da My MSN gibi) aracılığıyla RSS kullanmış oluyorlar.
Yine internet kullacıların %28’i Podcasting’ten haberdar iken, sadece %2’si podcast yayınları aboneliğini kullanıyor.
Bulgular, teknolojiye yatkın RSS kullanıcılarının dahi, çoğunlukla My Yahoo!, Firefox ya da My MSN gibi tarayıcı tabanlı RSS okutucuları tercih ettiklerini gösteriyor.
Bunların arasında bilinilirliği en yüksek olanı My Yahoo!.
RSS kullanıcıları ortalama 6,6 kaynağa abone oluyorlar ve haftada 4,1 saatlerini haber ve içerik okumak için harcıyorlar. Bu tespit de kullanıcıların önüne gelen kaynağa abone olmadığını, ilgi duydukları kaynaklar konusundaki seçiciliğini gösteriyor.
Tercih edilen RSS kaynakları arasında “Dünyadan Haberler” ve “Ulusal Haberler” %52 ile başı çekiyor. “Eğlence Kanalları” %34 ve “Hava Durumu” %31 ile Haber kaynaklarını takip ediyor. Artış göstermekle beraber “Blog Kaynakları”nın %23’te kalmış olması şaşırtıcı.
Kullanıcılar, RSS kullanma nedenlerini üç başlık altında topluyorlar, “kolaylık”, “güvenlik” ve “okumak istediğini seçebilme”.
Kullanıcılarının %50’si RSS okuyucuları ile birlikte gelen, ‘tavsiye edilen kaynaklar’la yetinirken, sadece %12’si arama motorları sonucu bulunmuş kaynaklardan yararlanıyorlar.
Gazete okuma alışkanlığı açısından AB ortalamasının henüz yarısı olan Türkiye için RSS kullanımına dair bir istatistik elde etmeye çalışmanın şu an için bir yararı olmayacaktır. Ancak ulaşabildiğimiz internet kullanıcılarını RSS’ten daha fazla haberdar etmemizin Türkiye’nin okuma tüketimine katkı sağlayacağı inancındayım.
Internet kullanıcılarının RSS teknolojisini tercih etmeleri için bence en önemli neden, hızlılık ve kolaylıktır. Örneğin Yahoo!’nun ortalama kullanıcı diye tanımladığı kategoriye girdiğinizi varsayalım. Yani bir kaç blog ve bir kaç haber(gazete) kaynağındaki içeriği hergün düzenli olarak takip ettiğinizi ve bunun için haftada 4-5 saatinizi ayırdığınızı kabul edelim. 6-7 Sitenin bir hafta boyunca, her gün, içeriğinde bir değişiklik olup olmadığını kontrol etmek dahi, ayıracağınız 4-5 saatin belki de yarısını işgal edecektir. Buna karşın herhangi bir RSS okuyucu sizin belirlerdiğiniz haber ve içerik kaynaklarını gün boyunca sizin belirleyeceğiniz sıklıkta defalarca kontrol eder, istediğiniz sayıda farklı haber ve içerik kaynağının gönderilerini sizin belirleyeceğiniz düzende toplu olarak önünüze koyar. Size sadece ilgilendiğiniz başlıkların devamını okumak kalır.
Dahası bir kaç gün boyunca ziyaret edemediğiniz sayfaların arşive gömülen içerikleri için dertlenmenize de gerek kalmaz. Çünkü RSS okuyucunuz bir kaç gün boyunca çağıramadığınız eski içerikleri de bir kaç saniye içerisinde önünüze getirecektir.
Sunduğu olanaklar tamamen aynı olmamakla beraber, tarayıcı bazlı bir RSS okuyucu seçmeniz durumunda, bunu herhangi bir zamanda, her hangi bir bilgisayardan da yapabilirsiniz.
Ya da çevirim dışı desteği olan bir RSS okuyucu seçerek, ilgilendiğiniz haber ve içerikleri, avuç içi ya da diz üstü bilgisayarınızından, tren, vapur ya da uçakta geçireceğiniz zamanınızı değerlendirmek üzere çevirim dışı da okuyabilirsiniz.
RSS konusunda daha fazla bilgi için Türkçe RSS ve Blog Destek Merkezi ‘nin sitesini ziyaret etmenizi ve Muhammet TURŞAK’ın 27 Kasım tarihli RSS nedir? başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederim.