bildirgec.org

hatırlamak hakkında tüm yazılar

Kızıl Kül

Chat Noir 1 | 16 February 2011 11:05

Bitmek üzere olan sigaramın kızıl külüne bakarken,
Neler geçmedi ki aklımdan;
Gecenin karanlığında yalnızlığıma eşlik eden tek dost,
Kızıl bir ölümdü.
Sevdiklerim aklıma geldi,
Şimdi yanımda olmayan sevdiklerim.
Kızıl külden çıkan dumanlar,
Ümitsizliğimin gözyaşlarıydı.
Aslında gerçek ölüm, elimde tuttuğum zehir değil,
Dost sandıklarımla birlikte olmaktı.

Bilmek İstiyorum !!!

Cali Kusu | 15 February 2011 10:41

Kuşların ağladığında neden öldüğünü bilmek istiyorum. Gözyaşının gücü öldürmeye yeter mi? ya da bir damla yaş için ölmeye değer mi?Köpeklerin neden bukadar sadık olduğunu bilmek istiyorum. Değer bilmeyen insanlara böylesi sadık varlıklar neden veriliyor? Sadakatin anlamını bilmeyenlere sadık dost lazım mıdır?

Eskiden !

Cali Kusu | 13 February 2011 17:06

Eskiden güzel günler vardı,
güneşi tam gecesi tam. Eskiden sabahları güneş güzel doğardı. Birde akamüstüleri güneş batarken geceyi beklemek vardı… Ne güzeldi, eskiden güzellik vardı. Nasıl desem huzur vardı işte. İnsanlar mutluydu, gülüyordu. Hani her köşede ağlayan birileri yoktu en azından. Köşe kapmaca oynar gibi, dörtnala kaçar gibi geçerdi günler…

Eskiden zaman vardı,
Zamansızlığa inat saatlerce gülüp oynamak vardı. Ne bileyim işte geçerdi zaman. Böyle tıkanıp kalmazdı, işkcence çeker gibi saatlere bakmazdım. Nefes bile almıyorum saate baktığım kadar. Halbuki eskiden saat bile yoktu. Oda neymişki sabah çıkardım sokağa, güneş doğunca yani. Baktım akşam oluyor, güneşin gözlerini kapattığı an damlardım eve. Eskiden sokaklar vardı, insanı iki döşemelik taşa sığdıran kaldırımlar değil…

?:) – 2

Cali Kusu | 12 February 2011 15:27

Ben Şair olsaydım Eğer Sana Öyle bir Şiir yazardım ki Sevgili, Harflerine Asardın Kendini !!!

G ün geçer de akşam olursa,
İ lk akşam gibi sabaha kalırsa,
D ünden kalan yarınlardaysa,
E llerimde yetim kalan birileri varsa,
S ilemediklerimi karalamak varsa,
İ llede o deyip yırtınıp ağlamaksa
M aden gibi dert var demektir…

G üneşsiz bir sabahdaysan,
E eğerlerin keşkeleriysen,
L eylek kadar uzun,
D emir kadar katıysan,
İ şin yaş demektir…

Dün Gibi Hatırlıyorum…///

Cali Kusu | 11 February 2011 09:38

Evet herşeyi hatırlıyorum. Daha doğrusu hiç unutmuyorum. Mıh gibi çakmışım aklıma… Ne varsa önümde geçmişten kalan, sebebi dün gibi aklımda… Unutmam ki ben zaten, insan unuturmu ölen kuşu iiçin tuttuğu yası. Elleriyle mezar kazıp toprağa koyduğu umutlarını, hani köşe başlalarında saklambaç oynarken kaybettiği arkadaşlarını, sonra çığlık atıp ‘nara’ gibi anlattıkları anılarını, annelerinden dinlediği masalları. Bazen de masal anlatacak kimse olmayınca altına saklanıp ağladığı yorganını insan hiç unutur mu? Unutmadım dün gibi hatrımda…

uzun zamandır birlikte olduğum, kalbim…

astral | 18 June 2010 17:53

KALBİMİ GÖZLÜYORUM… Hala küçük bir kız çocuğu. Gözleri parlayan ve biraz farklı bir ufaklık… 6 yaşında küçük bir kız çocuğu…

O zaman da -birden bire- insanların geçmiş yaşamlarını görüp bunu anlatmaya başladığımda ya da auralarını gördüğümde benim ne dediğimi anlamazdı çevrem. Dediğimin gerçek olduğunu büyüdüğümde ve bunları hala gördüğümde, anlıyorum.

Sevilmek isteyen bir kız çocuğu vardı altı yaşında ve küstüğünde kapı arkasına saklanan. Bakıyorum hala kızdığımda kapılarımın arkasına saklıyorum kendimi, belki korunmak ve kendimi dinlemek için.

dalgaların üzerinde dalgalanan bedenim

astral | 24 May 2010 09:46

Meditasyonumda, önceki hayatımdaki ölümümü ve sonrasını; an be an gördüm.

Öncelikle bunun için Allahıma şükrediyorum. Önceki hayatlarımdan birinde boğularak öldüğümü biliyordum ama benim sandığım sondan ikinciydi. enkarnemdi. Öyle değilmiş, sondan üçüncüymüş.

(Zaten üzerimde en çok etkisi olan da o enkarnem gibi görünüyor. Oysa son enkarnem 1925’te yine bu topraklarda olmuş, bunu daha geçen haftaki meditasyonumda öğrendim şükür.

Ama yine de o enkarneme dair hiç hatırlayışım olmaması ilginç. Gerek sondan üçüncü gerek sondan altıncı enkarnem çok daha etkin. Bu daha ilginç.)

Kim Bu Adam Gibi Olmak İstemez ki?…

atalay ahmet | 03 April 2010 13:48

yaklaşık 60 yıl önce abd’nin los angeles kentinde doğan ve hala orada yaşayan bir adam bugün insanların hayretle baktığı bir yeteneğe, doğal vergiye sahip.

bob petrella adlı adam, kendisiyle beraber dünya çapında sadece 4 kişide görülen ‘süper otobiyografik hafıza’ sendromu hastalığı ile ki buna hastalık demek ne kadar doğru bilemiyorum; yaşadığı herşeyi çok iyi hatırlıyor.

Bu adam telefon defteri kullanmıyor; çünkü hiç bir telefon numarasını unutmuyor.

Unutmayı bilmeyenlere

faraza | 26 February 2010 10:46

Unutmak öyle kolay bir şey değil belki başarılabilecek bir eylem.

Unutmak hafızanda hiç olmaması ya da hafızanda olmasına rağmen her anında olmaması (hatırında olmaması)dır.

Bunu bir nevi lades oyununa benzetirim.Unutmak istediğiniz kişi aklımda diye tuttuğunuz şeydir , zaman ve hayat ise rakibiniz. Hayat ladeslediği zaman üzülürüz bunun nedeni;
bize hatırlatmış olması mıdır bir şeyleri?ya da kendimizce kurduğumuz ‘unutamam’ tuzağına bir anlık yenilmemizden midir?

şiir

SARHOŞ MELEK

astral | 16 January 2010 15:10

fb363bc1b2ba
fb363bc1b2ba

MELEK KEDERİN İÇİNE DÜŞMÜŞ, HER GÜN İÇEN BİR KEDER OLMUŞ SADECE. MELEK OLDUĞUNU ÇOKTAN UNUTUP, ‘KÖTÜNÜN KENDİSİYİM’ LAFLARINI BÜNYEDE IZDIRAPLARA SEYİR VEREN DERGAH OLMUŞ.

– Birtanem, kafamda muhteşem bir hikaye var!
– Nasıl bir şey?
– Sarhoş melek.
– Sarhoş melek mi? (Kıkırdayarak tatlı tatlı) Melek sarhoş olur mu hiç?
– Bilmesem olmaz derdim de, tanıyorsun bir de.
– Nasıl ya, anlamıyorum.
– Sevgilim…
– Ay, nasıl? Çatlatırsın sen insanı, doğru dürüst anlat!

– Şekerim planı, vizyonumuzu yazarken ki, sahneyi hatırlamıyor muyum? Nasıl karşılaştığımızı, neden birbirimizi seçtiğimizi ve diyalogları hatırlıyorum. Şükür. Meditasyon yaparken her şeyi tek tek yaşadım tekrar. Çok komik bir hikaye. Bu trajikomik dahi olamaz, komik. Melek hatırlamıyor. Aslında melek ama farkında değil çünkü damgaları çok iyi kapanmış. Kreon’u okumadın değil mihala?

– Yok, okumadım; tamam benden alırsın dokuz kitabını da.

– Tamam. Hadi devam et, zaten konuya girene kadar öldürüyorsun.

– Şeker, bizimkiyle biz aynı vizyondayız. En iyisi ben sana sahneyi anlatayım birtanem. Neler okudun, ne kadarını biliyorsun, ne kadar açmam gerekli bilmiyorum; genel anlamda anlatacağım. Ruhların yolculuğund bu sahneyi hipnoz yaptığı kişilerin bilgilerine dayanarak defalarca verir, ona da bak; muhteşemdir.