bildirgec.org

CSS ustalarından 15 yararlı ipucu

Nodtveidt | 16 June 2009 10:47

Peter-Paul Koch: CSS Hack’lerinden uzak durun

Css hackleri genellikle sorunlarınızı çözebilir ancak bir süre sonra bşaka bir probleme yol açtığını göreceksiniz.
Browser versiyonları değiştikçe bu sorun su üstüne çıkacak ve o sarun için bir css hack’i yapmak zorunda kalıcaksınız.
Buna en iyi çözüm mümkün olabildiğince sade bir css kullanmaktır.
Sonuç olarak zaman ilerledikçe kullandığınız css hack ya hata oluşturacak yada işlevini yitirecektir

Jonathan Snook: Gereksiz seçicilerden uzak durun
Css dosyalarınızı mümkün olduğunca kısa ve dar tutmaya ve ürettiğiniz seçici sayısını indirebildiğiniz kadar az sayıya indirmeye çalışın.
Gerçekten özelleştirilmiş UL ve LI taglerine ihtiyacınız varmı ? Tasarımınız için özelleştirilmiş bir UL tag’i neden yetmesin ?
Sadece en yüksek level’daki taglerinizi özelleştirin ve alt tagleri kendi haline bırakın.

Kebab Connection (2004)

padmess | 02 June 2011 14:44

Fatih Akın‘ın senaryosunu üç senarist ile daha yazdığı son derece komik bir film: Kebab Connection!
İbo (Denis Moschitto), Almanya’da yaşayan ‘kung-fu’ya düşkün bir Türk gencidir. Hayali; birgün, ilk Alman kung-fu filmini çekmektir. Bu hayali için attığı ilk adım: amcasına ait olan döner lokantası için bir reklam filmi çekmek olur. Bu adımını attıktan sonra ise birden sokağının yıldızı olur.
Herşey hızlı ve tam da İbo’nun istediği gibi gelişirken kız arkadaşı Titzi’nin (Nora Tschirner) hamile olduğunu öğrenir. Ve İbo’nun hayali de hayatı da bir anda alt üst olur.
İbo artık baba olmaya hazırlanan, bir yandan sevgilisini ailesine kabul ettirmeye çalışan, babası ile arası açılan, sevgilisi ile de ilişkisini pek iyi devam ettiremeyen bir genç olur.
Filmde Sibel Kekilli ve Güven Kıraç da ufak rollerle de olsa yer almışlardır.
Duvara Karşı ile Altın Ayı ödülünü alan Fatih Akın‘ın bu ödülden sonra yer aldığı ilk yapım bu film olmuştur. Kebab Connection’dan sonra ise yine senaryosu kendisine ait olan Yaşamın Kıyısında ile Cannes’da en iyi senaryo ödülünü aldı.

çocuklar için resim yapabilecekleri boyama sayfaları

biSGen | 30 April 2009 18:04

Resim yapmak, çocuk için belki de en geniş anlamıyla kendini ifade ediş biçimidir. Zira bu sayede çocuğun kendi ve çevresi hakkındaki duygu ve düşüncelerini öğreniriz. Resim yapmanın daha pek çok yararlarını sayabiliriz. Söz gelimi; küçük kas gelişimi, bedensel, motor ve bilişsel gelişimi, estetik gelişimi vb…
Bu konuda biraz olsun açıklama arayanlara bu (Bedensel ve Ruhsal Gelişimin En Renkli Sırrı: Resim Yapmak/ Çetin Özbey) ve şu (Okul öncesi çocuklarda resim yapma becerisi kişilik yansıması ifade eder mi? ) linklerdeki yazıları okumalarını öneriyorum. Bir baba, bir eğitimci (her ne kadar branşım farklı olsa da) olarak epey işime yaradı benim.
Madem resim yapmak çocuk için bu kadar önemli/gerekli; anne-babalara, eğitimcilere bu konuda büyük sorumluluk düşüyor demektir.
Paylaşımı seven bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm ve ben de aile geleneğimi bozmayıp elimdekileri (belki de Paulo Coelho’nun “Zahir” kitabında bahsettiği gibi “iyilik bankası”na yatırım yapıyorumdur, kimbilir…) paylaşıyorum.
Görev yaptığım okulda anaokulu öğretmeni olan arkadaşım, oğlum faydalansın diye çocuklar için boyama sayfaları, oyunlar, yap-boz’lar ve daha bir sürü faydalı etkinlik bulunan link yolladı bana. Ben de başka çocuklar da faydalansın diye sizlerle paylaşıyorum bu linkleri…
Merak etmeyin ona bu linkleri bildirgeç’te paylaşacağımı da söyleyip iznini aldım.
Ve ona söz verdiğim gibi; bu yazı, özlem öğretmene ithaftır.

http://www.123coloring.com/
++++

http://www.nationalgeographic.com/coloringbook/archive/
++++

NOFX KONSERI

antisocial ska | 10 September 2007 15:08

Bu pazar büyük heyecanla Nofx konserine gittim. Gitmez olaydım. Bu yaştan sonra bu kadar utanacağım aklıma gelmezdi. Şöyle ki: Oradaki toplam seyirci sayısını bilet fiyatıyla çarparsan adamların yol parası bile etmez. Ama adamlar yine de gelmiş sırf İstanbul’da konser vermenin tadını yaşamak için. Ama nooldu, konserin daha 3. dakikasında embesilin biri solistin yüzüne tükürdü, sonra bir kısım başka embesiller mikrofonu çaldı, adam iki üç kere şarkıyı yarıda bıraktı bas gitarımın -bırakın tellerini- akorduyla oynuyorlar diye, final da adamın suratına atılan pet şişe oldu. Bu arada düzenli aralıklarla başını bira şişesinden zorla kaldırıp acayip bir sinir içinde gruba “fak yuuuu” diye bağıran sarhoşları saymıyorum.

Live Earth- 07.07.07

ratta | 06 March 2007 20:11

7 Temmuz’da 8 ayri yerde kuresel isinmaya dikkat cekmek icin duzenlenecek
olan Live Earth konserleri canli olarak MSN’den de izlenebilecek.
Ilgili web sayfasi acilmis, e-mail listesine kaydolup, basin bildirisini de izleyebilirsiniz.