–Büyüklere inkılap tarihi departmanından-
Adını hepimizin bildiği meşhur Bayer ilaç firması 1897 yılında bir ilaç keşfedip tescil ettiriyor. Müthiş ağrı kesici özelliği olan ilaç, bir yıllık fare testlerinin hemen ardından, kanser, tüberküloz ağrıları için zaman kaybetmeden piyasaya sürülüyor. Hikâyeye göre, Bayer’de çalışan bir mühendis, keşfettikleri ilacın insan bedenindeki etkilerini tam anlamak ve bir test sürüşü yapmak için, ilacı damarına enjekte ediyor, ilacın etkisindeyken de “Kendimi kahraman gibi hissediyorum” diyince, bunu duyan diğer ayık kafalı mühendisler ilacın adını “Hero’in” koyuyorlar…
İlaç niyetine yasal satılan uyuşturucular dünya farmakoloji tarihinin bir parçası. Meşhur doktorumuz Freud’un çocuk, genç, yaşlı demeden tüm hastalarına senelerce “kokain” yazdığı bilinen bir gerçek. Tıpkı, şimdi ilköğretim kantinlerinde de bulabileceğimiz ectasy isimli üzeri rölyefli hapların seneler önce Türkiye eczanelerinde “mucize zayıflama hapı” diye satılmaya başlaması gibi.Tüm dünyada mucizevi olarak karşılanan eroin isimli ilaç, kısa sürede Amerika ve Avrupa’da bir bağımlılar ordusu yaratıyor. Ortalık eczaneleri, ilaç depolarını yağmalayan eroin bağımlılarından geçilmez hale geliyor. Batı dillerinde adı Heroin olan bu ilacın Osmanlı’ya Eroin olarak gelmesini H’leri yutan bir Trakyalı Türk tarafından getirtildiği iddiası üzerine yaslayabiliriz ama adı ve gelişinden ziyade Osmanlı’ya öyle bir geliyor ki eroin, gitmek bilmiyor…Eroin saf morfinden yapılıyor, morfin ise afyondan. Ve o vakitler, dünyanın en kaliteli afyonu, Anadolu’da yetiştiriliyor. 62 vilayette düzenli afyon ekimi yapmakta olduğumuz yıllar. Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesi…Tam o tarihlerde yeni icat edilen eroinin de ağır sonuçları görünmeye başlayınca, tüm dünyada afyon ve afyondan üretilen maddelere karşı sert bir kampanya yürütülmeye başlıyor. Elbette, afyon üzerinden büyük rantlar sağlayan ülkeler, bu kampanyaları yalanlıyor, gereksiz buluyor. Örneğin İngiltere, Afyon üretiminin sınırlandırılmasını onaylarken ticaretinin sınırlandırılması konusunda büyük direnç gösteriyor.Ancak, tüm dünyada büyük yankılar uyandıran doktor raporları ve özellikle eroin karşısında oluşturulan konsorsiyum çalışmalarıyla, 1912 yılında Lahey Afyon Sözleşmesi diye bilinen sözleşme imzalanıp, eroin üretimi tamamen yasa dışı ilan ediliyor. İngiltere afyon üretimine sınır getirilse de, satışına getirilmemesi için ne kadar dirense de kararı değiştiremiyor…Osmanlı ise, Lahey’e delege bile göndermiyor. 1914’te yapılan ek protokole ise delege gönderse de imza koymuyor.Sonrası Dünya Savaşı… Sonrası Kurtuluş Savaşı…Gerçi, Sevr Anlaşması ile konu Osmanlı’yı da bağlar hale geliyor ama Anadolu’da hiçbir yasal düzenleme yapılmıyor ve Anadolu dünya afyon ticaretinin merkezi haline geliyor… Arjantin’inden, Japon’una, İtalyan’ına kadar tüm dünyadan uyuşturucu tüccarları İstanbul’u mesken ediniyorlar. İstanbul bir uyuşturucu cenneti haline geliyor. Afyon ticareti serbest, üstelik de en kalitelisi.Milli mücadeleyi kazanıyoruz. İlk hükümetimiz kuruluyor ve yabancı sermaye hükümetimize , topraklarımızda “Eroin fabrikası” kurmayı teklif ediyor.1926 yılında hükümetimizin aldığı bir kararla, Japon bir firma ile ortak, bugünkü Taksim Divan Oteli – Taşkışla mevkiinde Mecidiye Kışlası olarak bilinen yere tarihimizin ilk “Eroin Fabrikası” kuruluyor.
-T.C. Uyuşturucu Maddeler İnhisarı tarafından toz ve ekstre halinde satışa sunulan Morfin şişeleri-
Tüm modern dünyada yasak ama bizde yasal olan eroinin getirdiği kazanç ve ekonomik hareketlilikle, taze cumhuriyetimiz bir uyuşturucu cenneti haline geliyor.1929’da ikinci eroin fabrikamız, Eyüp’te Haliç kenarına kuruluyor. Adı; “Eczayı Tıbbiye ve Kimyeviye” – ETKİM.Yine aynı yıl, üçüncü eroin fabrikamız Kuzguncuk’ta “Türk ecza-yı tıbbiye ve kimyeviye şirketi” – TETKAŞ – adı altında kuruluyor. Kurucuları arasında Kurtuluş savaşı kahramanı İsmail Hakkı’nın da bulunduğu şirketin yönetim kurulu başkanı zamanın TBMM başkan vekili ve Trabzon milletvekili Hasan Saka (1947’de Başbakan).Bu yıllarda, Türkiye’nin 27 sanayi kuruluşu var ve bunlarının tamamının yıllık kârı 2 Milyon TL düzeyinde seyrederken, eroin fabrikalarımızın cirosu 15 Milyon TL. Aylık bir milyon bağımlının ihtiyacını karşılayacak kadar ve en kalitelisinden eroin imal ediliyor o sıralar genç cumhuriyetimizde.
Bu dönemde inanılmaz ucuz olan eroin toplumun her kesiminde kullanıcı bulmaya başlıyor, iç pazara satışı yasak olan ama denetlenmeyen madde, fabrika çalışanlarından başlayarak tüm ülkede bir bağımlılar ordusu yaratmaya başlıyor.İçte durum böyleyken, dışarıdan tüm dünyadan gelen ambargo tehditleri, yasal zorlamalar, dayatmalara rağmen Türkiye üretime devam ediyor, 1930’a gelindiğinde dünya gazetelerinde Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü uyuşturucu satıcısı olarak resmediliyordu. Mustafa Kemal bu işe bir son vermek istese de Mecliste eroinden kasasını dolduran milletvekilleri nedeniyle fabrikaları kapattırıp, eroin üretimini yasadışı hale getiremiyordu.Şubat 1930’da New York’ta yakalanan Alesia isimli bir gemide Türkiye’den yüklenmiş 500 bin dolarlık saf morfin ele geçiyor. Tam bu sıralarda da kurtuluş savaşımızın kahraman gemilerinden Pierre Loti, Lamartine, Bulgaria, Vesta gibi gemiler tüm dünyada uyuşurucu kaçakçısı gemiler olarak fişlenmiş bulunuyordu. Ekim 1930’da Londra’da düzenlenen konferansa Türkiye de heyet gönderdi, amaç uluslararası arenada eroin yüzünden darmadağın durumda olan imajı düzeltip, Milletler Cemiyeti’ne girebilmenin çarelerini aramaktı. Ancak konferansta, Türk heyetinin yaptığı hatalarla Dünya uyuşturucu kaçakçılığının merkezinin, Türkiye’nin yasal eroin ticareti olduğu belgelendi.Artık tüm Dünya’da Türkiye adı eroinle birlikte anılmaktaydı. 1931 yılında Mustafa Kemal Cenevre’de Türkiye’nin uyuşturucu trafiğinin ana konu olduğu toplantıya bir heyet gönderdi. Heyetin başında eroin fabrikaları yönetim kurulu başkanı Hasan Saka vardı. Hasan Saka, eroin rantının tepesinde oturan isimlerdendi ve tamamen üretimi durdurmaya yanaşmıyordu. Bunun üzerine toplantıdan genç cumhuriyete ağır ambargolar uygulanması yönünde bir karar çıktı. Türkiye köşeye sıkışmıştı.1933’e kadar göstermelik azaltmalar ve göstermelik eroin taciri tutuklamaları, sınır dışı etmeleriyle fabrikalar üretime devam etti.1933 yılında bir gün Mustafa Kemal ani bir şekilde kabineyi toplayıp “Eroin Fabrikaları kapanmıştır” açıklamasını yapıyor, direnmelere rağmen karar Halk Fıkrası tarafından onaylanıyor. Mustafa Kemal’in gücüne karşı bile sıkı muhalefet gösteren eroin lobisi kararın yasalaşmasını bir yıl kadar daha erteletmeyi başarıyor. Ve Türkiye’nin yasal eroin fabrikaları bir takım meraklılar konuyu kurcalayana kadar tarihe gömülüyor…
Konuyla ilgili kitaplar:
Overdose Türkiye – F. Cengiz ErdinçTaklamakan – Serap Bengü
yorumlar
Soracak bir sual bırakmamışsınızTebrik ediyorum..
pek şahane olmuş elinize sağlık.
vay anasini sayin seyirciler… numb kardesime bir kova hazirla hafiz…o yillara kadar bildigimiz esrarda tutun niyetine kullanilan cigaraymis. Bugun hala koylerde gizli gizli tarla ortalarinda yetistirilir. Jandarma hep yakaliyor ama dag koyluleri daha bir rahat bu konuda…
konunun bu kadar derin olduğunu bilmiyordum, aklımda sadece amerika’yla afyon ekimi konusunda ecevit zamanında galiba, fena zıtlaştığımız, hatta ambargo yediğimiz kalmış bir zamanlar….
anam anam..
Hocam Muhteşem bir araştırma olmuş ellerine sağlık bu yazını okurken İngiltere ile Çin’in arasında geçen “Afyon Savaşları” adlı film geldi aklıma. Senin ele aldığın bu konu çok daha eskilere dayanıyor ve ingiltere altın yumurtlayan tavuğu kesiyor bir nevi. Harika bir filmdi izlemeyenlere tavsiye ederim.
Bu arada Yaşasın Jack & Silent Bob 😉
” Kimyasaldan uzak duracaksın ” Ben bunu bilir bunu söylerim 😉
vauv. bu konunun zamanında bu kadar yasal ve rahat yapılabildiğini bilmiyordum. çok açıklayıcı bir yazı olmuş. tebrik ediyorum..
Eroin deyip geçiyorduk, ellerine sağlık numb.
Heroin çok aydınlatıcı bilgiler vermişsiniz. Teşekkürler…
O zamanlar yasalmış, şimdi ki durumu kim denetleyebiliyor acaba..Kullanım yaşı 11..Bu yaştaki çocuk bunu nereden buluyor..Yasal olsa da, olmasa da, tüm dünyada el altından satışı engellenemiyor, her ne kadar diğer ülkelerde hafifletilmiş cezalar konulsa da, kısmen serbest bırakılsa da, bu sorunun tam bir çözümü yok bence..Kim intihara engel olabiliyor ki..Aynı durum..Her yol üreticiye çıkıyor, ve dünya döndükçe kazançlar katlanarak fazlalaşmaya devam ediyor..Bilgilendirici bir yazı olmuş NuMB, ellerine sağlık..
Çok güzel bir yazı teşekkürler =)
çok güzel bir yazı teşekkürler
vay be..
müptezarlar nerede:)))))))))
surdan da okuyuverin!
hero innnn
bugün ne öğreneceğim acaba diyerek girdim siteye ve zonuç ortada:) teşekkürler…
eline sağlık gerçekten süper olmuş!
çok enteresan bir yazı, inanılmaz heyecanla okudum 🙂
güzel tarihçe…
numb; çok teşekkürler!
inan6666’e bazı konularda katılmamak elde değil, inan6666 seni sevmem sende biliyorsun bunu ama seninde dediğin gibi iyi yada kötü böyle bir yazının yayınlanıyor olması aslında eroin naletine bir nevi özendirmektir. Yasal olarak bu bir suç hatta geçenlerde polis istiklal caddesinde OT resmi olan t-shirt leri bile toplatmış çünkü özendirici etkisi olduğundan suç diye.Açıkcası güzel bir araştırma ama topluma açık bir şekilde bu konunun yayınlanması yasal olarak suç teşkil etmektedir. Hafif editörlerine benden bir uyarı olsun umarım acil olarak başlarına iş açmadan bu yazıyı yayından kaldırırlar.
azizim toggo, ellerine sağlık, çok önemli konuya parmak basmışın, eroine nasıl özendim nasıl özendim annatamam, bu yazı yayınlandığı günden itibaren matiz vaziyette dolaşıyom, nassı çekiyom nassı çekiyom bi bilsen,hafif editörlerine de feysbuk rakı sofrasından duble rakı ve lakerda yolladım afiyet osun yarasınsana da beyaz leblebi,
Eyvallah, Haydari de Olsun, En güzeli bardaktan, damardan değil 😉
her ne kadar yazının, fikrin hürriyetine inansam da, hiç tanımadığın bir grup insanın annnesine böyle hakaret etmek bildiğim hiçbir insani ahlaka uymuyor İNAN!sen seninle kal…
çok güzel olmuş arkadaşım kalemine sağlık.
@toggo, böyle tırsık mesajlara gerek yok.lüzumsuz, hemen damlar zaten böyle bir şahsı muhterem. burada bir yazıdan dolayı kalkıp da ona buna özenip vücudunun ve hayatının yönünü değiştirecek numunelerin varlığından şüpheliyim. olsa da interneti adam gibi kullanmasını öğrenecek artık! mal mal her okuduğuna zıplayan adam ya da hatunu internetteki bir yazıyı sansürlemek, filtrelemek, kesmek, yakmak , HİÇ Mİ HİÇ KURTARAMAZ.o nedenle böyle yüksek ahlak ifadeli, iyi vatandaş ömer taklitli mesajları sallamayınız. please. ve haylat bişe.@inan6666, lütfen sakin olalım, sakin. mesela…okuduğuna hmm deyip önce susmayı deneyebilirsin.ve eğer yazı çalıntıysa lütfen uçuralım sevgili pilli.
inan’ı umursamadığım için sana cevap vereyim delizade.yazı arak filan değil bir “derleme” … maalesef konu hakkında birkaç kitap dışında internette de fazla kaynak yok. ben de bana çok ilginç gelen bu konuyu, elimden geldiğince derli toplu anlatmaya çalıştım. çok az kaynaktaki çok az bilgi de zaten kitaplarda geçen kadar olduğu için, eğer konu hakında bilinmeyen arşivleri tarama şansımız yoksa, bilebileceğimiz de, anlatabileceğimiz de bu kadar.ilginç bir şey öğrendim ve anlattım, yorumlardan da görüldüğü gibi konu gerçekten duyanı şaşırtan bir konu. hepsi budur…
@NuMB, haklı olduğunu gördüm biraz bakınınca verilen sitelere. yazıyı okuduğumda ben de bir bilgi almanın hazzını duymuştum bu yazı sayesinde.
ancak tabii buradaki arkadaşlar bir eleştiri yapmışken “bu yazı copy paste”‘dir şeklinde, bu pek de hoş bir etki yaratmıyor üzerimde. pillid e yeniyimdir, e burasıda tanınacak, bilinecek bir yer zamanla. çünkü bu yoruma inanmıştım, ne yapayım. çalışan insanlar olarak her söylenen siteye girip doğrulama şansımız da olamayabiliyor bilirsiniz. işin kötüsü yazını okuduktan sonra teşekkür mesajımı da silmiştim.
yapılan eleştirilere verdiğin cevap gayet yerinde ve doğrudur. lütfen arkadaşlar, bu tip mevzularda anlayışı elden bırakmayalım.
ve teşekkürler yazın için.
Eline sağlık. Bilmiyordum, vay be bunlarda varmış dedirten bir yazı oldu bana. Tabi ardından bir demlenmek, eroindir, morfindir, esrardır allah ne verdiyse vücuduma zerketmek ihtiyacı zuhur etti ki sorma. Keş olursam günahı senin boynuna… :))
çok güzel bir paylaşım çok teşekkürler hazırlayanlara
@delizade internetin özgür bilgi paylaşımı olması konusunda haklısın ancak uyuşturucu ile ilgili herşey özendirici olabilir, bu konuda yasada da yer almaktadır.İşi biraz daha ileri götürürsek ve uyuşturucu satışı yapan bir web sitesini varsayarsak internetin özgürlük olması imajına göre onunda yasal olması gerekmektedir. Ayrıca bu bilgi çok güzel ve yerinde bir bilgi açıkcası türkiye için utanç denebilecek bir kanıttır aslında, fakat bu yazıyı okuyan 14 yaşlarında bir çocuk bir zamanlar yasalmış demekki kullanılabilir diye düşünebilir çünkü bu gibi özenti durumlarında en ufak bir iyimserlik bile onu kullanmaya itebilir.İnternetin özgür ama temiz olması taraftarıyım.Örn: http://www.wordpress.com ‘un yasaklanması çok saçma… İşte budur olması gereken düşünce ve bilgi paylaşımındaki özgürlük…
desene yanlış zamanda doğmuşuz diye!!! ahh be o dönemde yaşamak gerekiyormuş!!
uuuucar, göreceli bir düşünce dostum bu 😉
Bir zamanlar eroinin üretildiği doğru ama dünyada tüm ülkelerde üretiliyordu, yazı bana hikaye ve birilerini karalamak maksatlıı gibi geldi, ne demek Cumhuriyet kahramanı gemiler uyuşturucu kaçakcısı oldu, o dönemler dünya da, Türkiye denen ülkenin en itibarlı dönemleri, kralları şahları cumhurbaşkanları gelip gidiyor, bana birileri bu yazının kaynağını göstersin ispat etsin…
bu ne demek Cumhuriyet eroin parası ile mi kuruldu ?
Mustafa Kemal aciz bir insan mıydı ?
Yanlış hatırlıyorsam düzeltin Milletler Cemiyetine davet edilen biz miydik? bu yazıda resmen kapılarında yattığımız söyleniyor!!!Biri bana ispatlamadıkça aklım kabul etmiyor gene boş bir saldırı olmasın da…
Bakınız.
Bu da Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığından
ve son olarak Japonlar 1900 lerin başında fabrikayı kuruyor ABD ce yasaklanmadan 30 yıl önce neden bu yazı Cumhuriyeti suçluyor neden ?Ayrıca her gün gazetelerde bir iki ilacın öldürücü etkilerine dair yazılar çıkabiliyor peki biz hemen diğer ülkeler de yasaklanınca yasaklıyor muyuz? Kusura bakmayın arkadaşlar yazılanların bir kısmı olabilir ama ben bu yazıyı psikolojik harp örneklerinden biri olarak (Yazıda Cumhuriyete ve Atatürk’e saldırılar var ) görüyor ve mimliyorum…
tek ahkamda yazabileceğini neden 28 dakikada 4 ahkamda yazdığını sorgulayalım önce.yazıyı okuyorsun, hoşuna gitmeyen bir şeyler var yazıda, kızıyorsun. “cumhuriyeti suçluyor” bu herif, hemen cumhuriyeti aklamamız lazım diyorsun. ilk aklında kalanlarla ilgili, sorular soruyorsun. özellikle de “mustafa kemal aciz biri miydi?” gibi bir soru cümlesi de ekliyorsun ki, cumhuriyeti karalayan bu kendini bilmez herifin çıkış yolu kalmasın, mustafa kemal’e laf söylesin de görelim ruh hallerine bürünüyorsun.sonra yetmiyor tabii… 3 dakika sonra başka bir şey, 7 dakika sonra başka bir şey, 20 dakika sonra başka bir şey…bu senin bütünsellikten ve tam tabloyu görmekten aciz olduğunu gösteriyor, mustafa kemal’in aczini değil… öncelikle mustafa kemal ile ilgili fikrimi söyleyeyim de oralardan medet umma; dünyaya kendini anlatmak-tanıtmak konusunda beceriksizliği sabit günümüz cumhuriyetinin, mustafa kemal’i de dünyaya anlatamadığını düşünürüm ben, zira yüzyılın en önemli liderini çıkarmış bir toplum olarak, elimizdeki böyle değerli bir markayı gereksiz dezenformasyonlarla bilinçsizce harcadığımız kanaatindeyim. şu dört ahkamda senin yaptığın gibi. her türlü ilişkide olduğu gibi toplumsal ilişkilerde de asli önem samimiyettir. samimiyet sirayet eder, iletkendir. sen kendine ve toplumuna, tarihine karşı samimi olmazsan sirayet edemezsin, kendini anlatamazsın… mustafa kemal yüzyılın en önemli lideridir benim için ama insandır, hata da yapar, politik de davranır konumu gereği, bu mustafa kemal aciz demek değildir. mustafa kemal’in alkole bağlı sirozdan öldüğünü sen istediğin kadar tarihinden silmeye çalış, ders kitaplarından sil, ben “ulan bu kadar derde gir, koca memleketi kurtar, içmeyip de ne yapacaktı, şerefine atam” diye bakarım…tarihi balçıkla sıvayamazsın, geçmişimizi dürüstçe bilmek, geleceğimizi garanti altına alacaktır.3 Kasım tarihli milliyet gazetesinde Fikret Bila’nın eski kara kuvvetleri komutanı Or General Aytaç Yalman ile yaptığı şu röportajı okursan, hatalarımızı kabul etmenin bizi daha doğru bir yarına götürme ihtimali üzerinde de fikir yürütebilirsin.bir de psikolojik harp filan demişsin… o senin dediğin psikolojik harp daire başkanlığı diye tesccili bir kurumumuzdur… işleri budur, senin gibi “mimlerler” hep!
peh peh! çay, oralet mi içecektik markayla? neresinden tutulsa elde kalır 🙂
@NuMB ister tek parça yazarım ister 4 parça onu ben yazıyorum sen değil! ikincisi sen sorularıma cevap vermedin daha bu bilgileri topladığın kaynaklar ne ben sana linkli kaynakları verdim.
@benbilmembeyimbilir senin elinde kalsın, bence atatürk türk tarihinin en önemli markasıdır… bu söylemin nesi yanlış?şurada aftermath de aynı şeyi mi söylemiş ne?
@agenforistanbul;yukarıda söyledim, internette çok kaynak yok zira tarihimizde çok da konuşulmaması gereken bir konu olduğu belli.. verdiğim kaynak kitapları bul, al ve oku. benden çok şey bekleme.
inan simdi delikanli gibi sole, hic kufre gerek yok, normal bir saldiris degil senin yaptigin, numba gicikligin nerden kaynaklaniyor, birak simdi yazi calinti malinti ayaklarini, mesele nedir onu ogrenelim. Olay, attigin mesajina cevap alamama mi?
HEHE, arkadaşlar @inan6666 Doğarken küfür etmiş ” bu …tan dünyaya neden geldim” diye, bu da onda ağız alışkanlığı halini almış. Cem ceminayın küfürbaz adlı telefon şakası geliyor aklıma inan6666 yı gördükçe :D:D:D
bağımlı dayanışması gibi bişey bu. uyuşturucu bağımlıları düzen bağımlıları ahlak bağımlıları. kurulu düzenlerinin dışında kurulan cümleleri anlamak istemiyorlar. cümleyi görmek yerine kelimelerle uğraşıyorlar. susabilmeyi becermek başka şey konuşmayı becerememek başka şey. sıcak çığırışların serin (onlara göre derin) havalarını ısıttığını bildiklerini, kimsenin bilmediğini zannediyorlar ama ekranın karşısında yusuf yusuf pörtlek gözlerle bakan suratlarını düşünmek bile bunları yazmaya değer.
Büyük resmi göremiyorum. Tarih bi şekliyle tekerrur mü ediyor?. Kurtlar vadisinin elinde mi patladı mal, iç piyasayada eritelim mi demek oluyor bunlar?
sanat, sanat içindir demek oluyor. fırsat bu frsat soyunmaya başla.
güzel bi araştırma.teşekkür ediyorum.
bence günün sözü bu :D”sanat, sanat içindir demek oluyor. fırsat bu frsat soyunmaya başla.”NICKoldNICK
inan ile numb arasında ki kişisel çatışma beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor ben sorduğum şu soruya niye hala cevap alamadım ?
Kaynak yok, ispat yok tarihleri çürüttüm ama bu karalama yazısı hala hafif te duruyor ve insanlar sanki doğruymuş gibi tutuyorlar. İspat istiyorum, belge istiyorum bana dandirik bir kitapta yazılmış hayali şeyleri sunmayın…
eroine hayir!
gittigidiyorda var mıdır bundan acabola?
@agentforistanbul Bu konuda sana katılıyorum seninde dediğin gibi ortaya atılmış bir tez varsa kanıtlarınıda sunmak zorunda olmalı bu kişi.
Kaç gün geçti cevap bile yok, Hafif moderatörleri bu tür bir saçma veya yanlış bilgilerle dolu özellikle tarih gibi hassas olunması gereken konularda, ispatı yoksa veya ispatlanamıyorsa herhangi bir şey yapıyorlar mı?
Herkes blogtan apayri seyler cikarmis, agent bu blogtan ulke bolunmez, Numb cumhuriyet dusmani falan degil, biz uluslararasi hangi istegimiz de kapilarda yatmadik? natoya girerken onlar icin kan bile verdik. Cumhuriyet hangi parayla kuruldu kardesim? (uyusturucu parasiyla kuruldu diyen yok, adam bole bir sey demek istemiyor) Kurtulus savasi anadolu koylusunden toplanan iki uc carikla mi oldu saniyorsun? herkesin lisede tarih kitabinda ogrendikleri harici bilgin varsa paylasirsan iyi olur.
@ser-hus beni tarih kitapları ilgilendirmiyor, tezin dayanağı tarihleri çürüttüm, ispat istiyorum bu yazı ile ilgili ispat…
Ya neyin ıspatını istiyorsun..Herkes burda oradan buradan aldığı yazıları yapıştır mıyor mu..Herkes araştırmacı tarihçi mi burda..Gidin kütüphaneye araştırın..
Ben araştırdım yok diyorum, ama bu yazı hala burada ve gerçek zannediliyor.
ve bu başlığa her baktığımda cinlerim tepeme çıkıyor…
tependeki cinlerden biraz müsade isteyip, bize şu yaptığın araştırmaları ve kesin kanıtları tam olarak aktarır mısın?
Açıklamaları mı hani niye ayrı ayrı yazdıklarımı oku, bi kere tarihleri bile tutturamıyorsun…
Hakkaten yazı yalan bilgi mi içeriyor? Bilgilere inanmıştık. @Agentforistanbul ~ @NuMBBi anlaşın nesi yalan nesi doğru, ona inanalım şimdi yanlış olmasın.
Yazı alıntı yada derleme.. İlgi çekici olduğu kesin.Uyuşturucu maddelerin bir çoğu bildiğim kadarıyla zaten tıbbın hizmetinde hayatına başlamış. Diğer birçok ilaç gibi, asıl amacı olan özelliğinin yanında diğer özelliği farkedilmiş ve birçok kez yeni keşfedilen özellik daha geçerli olmuş. İlaç olarak uzun süre ülkeye kazanç sağlayan bir ürünü Türkiye üretmiş, İngiltere ticaretini yapmış vs.. Sonuçta henüz ilaç farzedilen mamülün (LSD de bir örnek) bir süre yasal kalması; zararı görüldükten sonra -getirisi düşünülerek- durdurulması pek kolay olmamış anlaşılan.Yazının yalan mı,gerçek mi olduğunu ise yukarıdaki kaynakları okuyarak ve kaynaklardaki kaynakları okuyarak öğrenebiliriz sanırım 🙂 Meraklısına :)Yanılgı, suç ve suçlu aramakta sanırım. Çözüm üretilmedikçe arayışların bir anlamı yok. Tartışma ve araştırmalar suç-suçlu kavramlarına değil; çözüme odaklanmalı, bence.
hafif’in moderatörleri hakikaten işin cılkını çıkardı. alıntı ya da derleme her neyse böyle bir yazıyı buraya koydukları için söylemiyorum bunu; buna benzer birçok yazıyı reddettikleri, yani iki yüzlü, sahtekar ve torpilci oldukları için söylüyorum.
hafifuyku’ya…eskiden gördüğüm hafif’i (5-6 yıl evvelki) hala buralarda zannederdim ama çoktan eski gitmiş yerine başka birşey gelmiş. şans eseri bir yazıya yapılan yorumları okudum. küfür diz boyu gidiyor. kim haklı kim haksız bilmem. ama durum kötü. ortada moderatör yokmuş gibi sanki. saçma sapan ve düzeysiz bir site olma yolunda çok yol kat edilmiş…
ve…
Bu sitede şu ana kadar okuduğum, en bilgilendiğim yazıydı. “Ne varsa eskilerde varmış azizim” dedirtiyor adeta adama. Her ne kadar yazı hakkında, alıntı-çalıntı lakırtıları yapıldığını -silinen inan yorumlarından tahmin etsem de, gayet merakımı tatmin eden bir yazı imiş. Yazıyı yıldızlı, pekiyili tuttum. Tarihî, ekonomik, diplomatik ve sosyolojik bir bilgi harmanı olmuş. Hala okuduklarımın doğru mu olduğu konusunda meraktayım. Doğruysa, yakın resmi tarihimiz hakkında ne denli bilgili bir toplum olduğumuzu tekrar görmüş olucam.
adam yalaya yalaya bitiremedi… yazı mesir macunlu cornetto mübarek!
Bir gün bende diktatör olabilirsem önce uyuşturucu fabrikalarını açtırıp paranın gözünü deşip sonra tepkilerle karşılaşınca kapatıcam. Çok güzel bir örnek olmuş. Nasıl olsa salağın birinin Dersim’de yapılan katliamı savunması gibi uyuşturucu fabrikalarınada mazeret bulmaya çalışacak bir salak çıkar, vaziyeti kurtarır.
önce söyleyeceklerini günlük yeni takma adlarla, iftira atarak ve çamurda debelenerek değil, adam gibi kendin olarak çık, ve söyle…
hımmm.. pek saygıdeğer belespritcim, merak ettim şimdi. internet archive‘den bulurum belki dedim ama orada da yorumlar silindikten sonra kaydolmuş.Bu arada ufak bir ayrıntı bilgi gireyim. Eroinin etimolojisi konusunda, köken olarak “Hero in” kelimesinden öte, Almanca “Heroisch” (Heroic) kelimesinden türediği belirtiliyor.
Hala ispat edilememiş bir yazı, tarihlerin tutmadığını bahsedilen tarihten çok sonra ABD de yasakalndığını ispat ettim ama bazı safla hala inanıyor ya ona yanarım…
silinen yorumlarin konuyla alakasi yoktu, bir sey kacirmadiniz merak etmeyin:)
ben de tuttum. öğrenilecek bilgiye ve öğretene teşekkürler.
Bu şahıs ve ona izin verenler hakkında da pilli yönetiminin ikazlarıma aldırmaması üzerine, üyesi olduğum ADD tarafından savcılığa; yorumları silinmeden önce alınan ekran görüntüleri ile beraber (silinse bile incelemede herhalde loglarda tutuluyordur) suç duyurusunda bulunulmuştur.
çok teşekkür ederim agentforistanbul.sevgiyle kal.
Emeğine sağlık , güzel olmuş
Elmalarla armutlar ancak bu kadar karıştırılır. Tarihi olayları tarihsel bağlam içinde değerlendirin, bugünkü değer yargılarıyla değil. Bakın mesela, sigara da bütün dünyada, hatta en nihayet ülkemizde de kötüleniyor. Kim bilir, belki yarın bir gün tütün üretimi tamamen yasaklanabilir. Ama bugün baktığımızda, Türkiye hâlâ en büyük tütün üreticilerinden biri. Bundan 50 yıl sonra biri kalkıp, “Bakın bütün dünya yasaklarken bizde çatır çatır tütün üretiliyormuş, sigara yapılıyormuş.” derse, buradan aklının erdiğince birtakım siyasi göndermeler yaparsa, siz bugünü bugün içinde yaşayan insanlar olarak ne cevap verirsiniz? “Çok haklısın.” mı dersiniz, “Dur aslanım. O işler öyle 50 sene sonra atıp tutmakla olmaz.” mı dersiniz?Yazı güzel ve bilgilendirici olmuş, ama bazı yorumlar sadece çok saçma olmuş.
Elmalarla armutları karıştırmayın demişsin ama sen ortaya karışık bir meyve salatası hazırlamışsın. Eyvallah, tarihi olayları dönemine göre değerlendirelim ama1. si: Bahsi geçen dönem zaten eroinin uluslararası yasalarca zararlı olduğunun çoktandır kabul edildiği bir dönem. Yani zararlı olduğu onyıllar önce bilimsel olarak kanıtlanmış, ülkelerin yasalarında yasaklanmış, fakat üretimini yapan ülkeler, üretimin yasaklanmaması için ayak diretmiş. Haliyle dönemine göre bas bayağı illegal bir üretimdir. Tevil edilecek hiçbir yanı yoktur.2. Sigara ile eroinin zararları birbirine eşdeğer değil. Eroin çok daha zararlı bir bağımlılık maddesidir. Elmalarla armutları karıştırmak tabiri bu gibi durumlar için kullanılır.3. 50 yıl sonra değil, bugün bile Türkiye’nin önde gelen tütün üreticisi olmasını tel’in etmeliyiz. Başka bi nebatat mı kalmadı da o zararlı bitkiyi ekiyoruz. Kazandığımızdan daha fazlasını tüketerek yurtdışına, üretici firmalara (üretimi yurt içinde yapılsa bile) ödüyoruz. Bunun için 50 yıl sonasını beklememe gerek duymuyorum. Halt ediyoruz.4. Fakat yine elmalarla armutları sen kendi kafanda karıştırmışsın. (elma erkeklere benzeyen olan meyvedir. göbekten genişler. armutsa kadınlar gibi basenlerden genişleyen meyveye denir) Sigara yasağı ile eroinin o devirdeki yasaklanma sıkılığı aynı değil. Biri kesinlikle kullanılamaz, yanında bulundurulamaz bir zararlı madde iken, sigara sadece kapalı mekanlarda yasak bir zararlı maddedir. Haliyle aynı şiddette suç unsuru yoktur. Sigara insanı yavaş yavaş çürüten bir zararlı madde olsa bile uyuşturucu insanı kısa sürede ve ciddi anlamda sosyal ve psikolojik zarara -ve hatta ölüme götüren bir zararlı maddedir.Sigaranın o günler zararları henüz bilinmiyordu, gözlemlenmemişti ama uyuşturucu tüm üniversitelerce zararlı olduğu ispatlanmış bir madde idi. Haliyle insanları ölüme götüren bu maddeyi o devirde de üretmek, en az bu dönemdeki kadar suçtur. Ve devlet, hem ahlaki, hem de uluslararası hukuk açısından açık suç işlemiştir. (Güncel konumuz olan, aynı dönemde Dersimde büyük bir insanlık suçu işlediği gibi)Hatalar ayıptır, ama hataları aptalcasına savunmaya çalışmak daha büyük ayıptır. (Adolf Öğmen’in yaptığı gibi)
Ayrıcana, aramıza ADD örgütü tarafından sokulmuş olan Agent kişisi de kendisiyle ve fikirdaşlarıyla gurur duysun. Gitsinler darbe mitingleri yapsınlar, sonra Google’ı kapattırma davası açsınlar, yetmesin Youtube’u kapattırsınlar. Ee, ülkede ilkel bir hukuk sistemi olduktan sonra, 12 Eylül darbe anayasası ile yönetildikten sonra, elbette arada yazılanları sevmediği (ama cevap da vermeğe tüm ADD örgütünce maçaları yemeyen) bu arkadaşlar, Hafif.org’u ve dahi Pilli Network’ü kapattırsınlar. Elbette ADD’ye üye yakın dostları vardır. Daha büyüklerini kapattırdıktan sonra bu siteyi kapattırmakta zorlanmazsınız. İnsanlara cevap vermeye maçanız yetmez ama site kapattırmalara elbette yeter.En güzel siteleri siz kapattırırsınız..Peki peki, anladık!!
Ve son olarak, burası iyice yımşamış yahu.Nerde benim ural altay dağlarım, ooozabim. Bayadır onun yorumlarına denk gelmiyorum bu sitede baktığım yazılarda. Hepten mi kayıplarda, yoksa bana mı rast gelmiyor kendileri.Şu yazının altında şöyle sıkı bir oozabi yorumu görmek isterdim doğrusu.Buranın ruhu gitmiş azizim. Sen daha ne kapattırmak için kıçını yırtıyorsun.
bence konu çok gerekli.iyi olmuş değinildiği.ayrıca 50 yıl öncesi ya da sonrası değil mesele…bulunduğumuz zamanda ne gerekli,ne zararlı,siyasiler ne kadar ödün veriyor sağlıktan insandan,bu ülke nerreye gidiyor çocuklar nolucak ve türkiye diğer ülkeler karşılaştırılıp hep geridn gitmeyi ne zaman bırakıcak….bütün mesele bu…
Bir el atın da, dünyayı kurtaralım…@Numb, bu projenin akıbetini açıklar mısın lütfen.
ben bi fikir vereyim o proce hakkında
Derdimi tam anlatamamışım herhalde deyip biraz daha açmaya çalışayım.Yapılan işin o zamanlar, bugün baktığımızda gördüğümüz şekilde algılanmadığını anlatmaya çalıştım. Ne savunmaya kalkıyorum, ne yalanlamaya, ne de olduğundan farklı bir şeymiş gibi göstermeye. Sadece bugün olduğumuz noktadan bakıp o günkü Türkiye’yi insafsızlık derecesinde suçlamanıza itiraz ettim ben.Türkiye’ye karşı burada yapılan suçlamaları daha önce başka yerlerde de gördüm. Lafı Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçısı bir ülke olduğunu söylemeye kadar vardırmak, bunun üzerinden Atatürk’e laf çakmak sadece insafsızlıktır. Ben sadece o günü bugünkü değer yargılarıyla kıyaslamanın doğru olmadığını söylüyorum – ki zaten bu söylediğim öyle çok da yeni bir şey değil, tarih biliminin temelidir.Kaldı ki, Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçısı bir ülke olduğu yolundaki suçlamalar sadece 1930’larla sınırlı değil. Benzer suçlamalar bugün için de geçerli. Türk bayrağının önüne şırınga resmi koyup televizyonlarında yayınlayanları unuttuk mu?Türkiye şu anda uyuşturucu kaçakçılığında transit ülke konumunda, ve elbette ki bu işlere devlet kademesinde göz yuman bazı kişiler var. Buradan yola çıkarak Türkiye’nin uyuşturucu kaçakçılığını bir devlet politikası olarak kasten yürüttüğünü iddia etmek ne kadar insaflı olur? Diyorsan ki “Evet, bugün de tıpkı o gün olduğu gibi resmen uyuşturucu kaçırıyoruz. Biz böyle bir ülkeyiz işte.” tamam, o zaman diyecek bir lafım olamaz, demek ki senin dünya görüşün de buymuş. Benimki öyle değil.Sigarayla eroini karşılaştırırken verdikleri zararın ölçüsünü değil, nasıl algılandığını dikkate almaya çalışmıştım. Zaten zarar zarardır. Daha azı daha çoğu olmaz. Elmalarla armutlar burada sende karışmış Anthero, çünkü ben bu iki maddeyi birbiriyle kıyaslamadım. Dünyanın nasıl algıladığına göre kıyasladım. Bu yüzden sigaranın tarihçesine, zararlı olduğunun ne zaman anlaşıldığına, anlaşıldıktan ne kadar sonra hâlâ üretimine devam edildiğine dair tartışmaları konunun dışında görüyorum. Aynı örneği çok daha başka bir alandan da verebilirdim, mesela çevrecilik konusunda; ama iyi ki vermemişim, çünkü daha eroin – sigara benzetmesinde bile bu kadar yanlış anlaşılmışken o zaman hiç anlaşılmazdım herhalde.
ben insanların farklı konular konuşurken birden bire “ishal olmuş” gibi oradan oraya saldırıp organzm olduktan sonra abileriyle olan kucak ilişkilerini buralara dökmesinde oldukça rahatsızım.hem bugün amerika o üretimine karşı olduğu maddenin üretimini ve dağılımını çok iyi kontrol etmekte. (her şeyin bir nedeni vardır!!!)bu tür maddeler hep üretilecek yaralı olduğu yerler dışından başka alanlarda da kullanılmaya devam edecek ve amerika bunun kontrolünü yapıp karını da eminimki çok iyi alanlarda değerlendirecektir!insanların “demokratik” haklarını kullandıkları için “darbeci bilmem neci!” diye suçlandıkları bir ülkede bu “liberal faşizmin” zihniyeti hakim oldukça her şeye ve herkese insanlar istedikleri gibi saldırabileceklerini sanıp bir de üstüne sahte bir “maduriyet” kılıfı geçirmeye devam edeceklerdir…o zaman iyi kucak dansları diyelim!!!abileri yönlendirdikleri küçük kardeşlerini kucaklarında ısıta dursun bakalım.
iceri girsek derdimizi de anlatamayiz, dusunsenize; kogusta katil var hirsiz var, yankesici var, sana sucunu soruyorlar sen diyorsunki sanal dusunce suclusuyum. Yeminlen tuvalet temizletirler bize:)
maduriyete bak(!) düşünce suçlusuymuş…iliştiğiniz her kavramın onurunu bir bir ayaklar altına düşürüyorsunuz.
eger numb`un bu yazisindan dolayi iceri girirsem bastan soyliyeyim ciktigimda tarlabasinda torba tutmaya baslarim, en azindan yattigimiza degsin:)
konuyla ilgili referans göstermeseydin zor inanacaktım birçok noktaya. en kısa zamanda daha çok araştıracağım bu konuyu.
Bilgi için teşekkürlersamandağ biberisamandağ biber hapısamandağ biberi hapısamandağ biberi zayıflama
Güzel paylaşım teşekkürlerböcek ilaçlamafare ilaçlamakene ilaçlamailaçlamahamam böcegi ilaçlama