bildirgec.org

Dejavuu88

11 yıl önce üye olmuş, 51 yazı yazmış. 5701 yorum yazmış.

Okyanus Feneri

Dejavuu88 | 08 September 2008 15:00

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=9839713&yazarid=249

Son Oktav

Dejavuu88 | 19 August 2008 00:34

….Rıhtımda gemileri izlerken ceketinin iç cebinden çıkarttığı küçük ajandaya bir şeyler karalamaya başlamıştı. Henüz kızın ona bıraktığı mektubu açmamıştı. Ağlamaklıydı yıllar sonra, kaskatı kesilmişti..

Serdeki gururu ayaklar altına sererek ağlamayı seçiyorum. Hüznün, yokluğun şiddetli bin tokat ve munis duran benliğim hayata inat. Aynı şarkının damarlarında pıt pıt atıyorum Zor bu sefer dayanmak. Darbımesel yazarlar ne anlar halimden. Ayakları birbirine dönük, nutku tutuldu tüm doğruların. Yüreğinin yüzüne el sürdüğüm, yılları harcıyoruz, bir tek anı kazanmadan. Nasırlaşacak süprizler naftalin kokan çekmecelerde. Şişesinin dibine vurduğumuz kaçıncı emanet sevince diyet ödüyor varlığımız bir bilsek

Kırık Tulun

Dejavuu88 | 05 August 2008 09:29

rev-cüm
rev-cüm

Güzeldi elbet ıslak saçlarla rüzgarı delmek, ellerim böyle titremeseydi. Karşında hatırlayacağım gençliğim ve ömür denen yolun yarısına gelip gördüğüm düşlerden uyanışımdı beni sana getiren. Her şeyi geride bırakıp, bir eylül kabusundan tek kanadını kurtarabilmiş güvercin oldum. Birbirimize ait topraklarda basılmadık yer bırakmamaktı tüm gerçek, düş sokağına çıkma yasağını delerek.Ölümü gücendiren gaddarlıklarıyla, soluklarımızı sayıyorlardı.
Ayaklarımızın altında yarım asırlık cehennemin kapıları açılmıştı. Bir yol vardı gittiğin ama ucunu göremediğimiz ve firarında kızgın demirlerdi ayaklarımıza yediğimiz. Sana yaklaştıkça kanadı tabanlarım. Sonra yine..ve yine.. Namlunun ucuyla dürtüklüyorlardı irisimize yerleşen öfkeli çocuğu. Oysa bir önceki mevsimlerde, içimizde patlayan baharlar vardı.Dedem pastanesinin üst katında, hep aynı masada beklerdin beni. Beşevler’de ki fen fakültesinden alırdın; Papazın Bağı’na gider, ayran içip gözleme yerdik. Gençlik parkında ilk koluna girişim, 3. caddede ilk koparılışımız..Ki zaten zor bulmuştum seni.. Hak etmediğimiz bir savruluşla sen bıyıkları kesilen kedi, ben bahtsız bedevi..Yıllar sonra İstanbul’da, taşkentin kalbinde birazdan yeniden kesişecek yollarımız. Senelerce kelimelerin altında ezilen biçare hüzünlerimiz ve gizlice gönderilen zarflar, pullardan sonra, kurulu düzenlerimizi az ötemizde bırakıp, gözlerimizde yıllarca öteye gidip dönmeyeceğimiz anı düşleyerek yürüyorum Çengelköy sahilinde. İşte şapkan, palton, kahvenin önündesin, işte karşındayım.Seni sesinden dinlemeyeli, öyle uzun zaman olmuş ki…Adımlarım hızlanıyor ve başımı omzuna dayıyorum. Yaşlanmış ellerinle saçlarımı okşuyor ve sesli düşünüyorsun; “geçti canım kızım, geçti..”

Dost’a uğurlar..

Dejavuu88 | 03 August 2008 15:30

En kötü kitapta bile öğrenilecek bir cümle var derler. O büyülü bir dünya; gölge ararken güneşle yıkanır, kendini kaybetmişken başka bir “sen” bulursun. Ve gel gör ki bir kitap nelere kadirdir..

İşte hafif ailesinden ilk arkadaşım, candostum, sevgili kalemdaşım, sırdaşım ile de bir kitap tavsiyesi ve alışverişiyle başlamıştı dialoğumuz.

“gidişler ve dönmeyişler üzerine..” şol mesaj kutumuza bırakılan destek ve moral verici mesajlarla dostluğunu hep hissettirmişti zaten.