hafifçilere kıyağım
hafifçilere kıyağım

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre sutyen erkeklerin korkulu riyası. Çünkü açmayı bilmiyorlar. Peki erkeklerin korkulu, kadınların zorunlu rüyası sutyenin tarihini hiç merak ettiniz mi?Dilimize Fransızcadan giren ve yazılışı itibariyle kafa karışıklığına yol açan bir kelime sutyen. Kimilerine göre memeler için kap, kimilerine göre ise daha kibarca söylersek kadınların göğüslerinin dik durmasını sağlayan iç çamaşırı. Aynı zamanda memenin büyüklüğüne, ağırlığına, yerçekimine yakınlığına, kalitesine göre de oranı değişiyor. Sutyen sosyolojik bir olaydır aynı zamanda. Günümüzde yerliler, birkaç kabile ve aborjinler dışında hemen hemen herkes sutyen kullanmaktadır. Peki ne oldu da doğurganlığın simgesi olan meme bir anda hapsedildi? Bu sorunun cevabı kadının daha çok sosyal yaşamda, iş hayatında yer almasıyla açıklanabilinir. Artık kadınlar evinden çıkmış, sokakta erkeklerle beraber olmaya başlamıştı. Haliyle ilk olarak memeler dikkat çekmeye başladı. Buraya kadar sıkılmadıysanız sutyenin öyküsünü keşfe devam edebiliriz.1891 yılında New York’da doğan Mary Pheps Jacop hayal dünyası çok gelişmiş olan genç bir bayandır. İngiltere’nin sayılı ailelerinden birinin oğlu olan Richard Rogers ile evlenir. O dönem mahkemelere kalçalı, kilolu kadınların girişinin yasaklandığı bir dönem. Bu yüzden de herkes korse giyiniyor. 1913 yılında Mary hazırlanırken korsenin kıyafetten göründüğünü, bazı kısımlarının çıktığını fark eder. Sinirlenip iki ipek mendille göğüslerini toplar. Bu mendiller pembe kurdele ile birbirine bağlanmıştır. Daha sonra eş dosta yaptığı tasarımı gösterir. Beğenilmesi üzerine 1914 yılında Amerikan Patent Endüstirisine başvurur ve patentini alır. İlk sutyenler hafif, yumuşak ve göğüsleri birbirinden ayıran bir giysidir. İlk işini Caresse Crosby diye adlandırır. İlk sutyenler göğsü bastıran yani belli etmeyen, saklayan cinstendir.1917 yılında savaş endüstrisi kadınlara korse almayın demeye başlar. Çünkü korselerde çok fazla metal kullanılmaktadır. Kadınlar bu çağrıya duyarsız kalmazlar ve korsenin yerini sutyen almaya başlar. 20’li yıllara gelindiğinde sutyen iyice moda olmuştur. Yani sutyenin gelişmesinde 1. Dünya Savaşı önemlidir. Savaş ile birlikte kadın ve erkek ayrımı azalmaya başladı. Kadınlar artık fabrikalarda çalışıyordu ve bu yüzden de pratik giysilere ihtiyaçları vardı. Mary iş kadını olmadığından Warner Brothers Corset Company isimli bir korse firmasına patentini satar.1920’li yıllarda Rus göçmeni olan Ida Rosenthal aynı boylarda olan iki kadının göğüs ölçülerinin farklı olduğunu fark eder. Kocasının yardımı ile farklı boylarda ve ölçülerde olan Maidenform sutyenlerini üretir.Yine 1920’de modacı Paul Poiret, “Uçarı kız” modelini yarattı. Uçarı kız, bedeni incelten korseyi atarak, kollar ve bacakları açığa çıkaran etekler ve giysiler giydi. Aynı zamanda da sutyenin çıkarılması gerektiğini savunuyordu.1946’da Marcel Rochas gepiyer’i bularak yerçekimine meydan okudu ve sarkık göğüsleri askısız sutyenlerle kaldırmayı başardı. 1956’da balkone’ler, yani alttan destekli sutyenler türedi. 1966’da Twiggy tarzı androjen tahta göğüsler, hemen ardından ise see-through bluz modaları geldi ve bir dönemin burjuva tabuları tümüyle yıkıldı.Türkiye’ye sutyenler 1960’lı yıllardan itibaren Avrupa’da çalışan işçiler tarafından getirildi ve önce Amerikan pazarlarında satıldı. İthali yasak olduğu için sutyenler ülkeye kaçak sokuluyordu. İlk Alman ürünlerinden sonra 1970’li yıllarda Amerikan patentiyle, üretim başladı.

patenti alınan ilk sutyen
patenti alınan ilk sutyen

68’li yıllarda sutyen bu sefer bir eylemin nesnesi olarak hayatımızda yer etmeye başlar. Feminist oluşum kadınların cinsel devrimine kafayı takmıştı. Erkeklerle cinsel eşitlik istiyorlardı ve bu eşitlik sutyenlerin çıkarılmasıyla olabilirdi. Kadın özgürlük hareketi sosyolojik boyuttan sonra cinsellik boyutuyla bir kez daha tarihteki yerini aldı. Sutyenin; özgürlüğü kısıtlayan bir giysi olduğunu ve vücudu bozduğunu ileri sürüyorlardı. Ve bütün bunlar erkekler istedikleri için oluyordu. Bu dönemin meşhur isimlerinden Germaine Greer sutyenin baskının sembolü olduğunu söylüyordu ve sutyen yakma eylemleri başladı. Sutyen günümüzde fonksiyonel olma özelliğini yitirdi ve moda endüstrisinin en önemli aracı haline geldi. Artık diri meme bu endüstrinin en önemli silahıydı. Kadınların % 90’nı sutyen kullanıyor. Kimileri göğüsleri sarkmaması için kimileri daha büyük göstermesi için kimileri daha dik gözükmesi için. Bazısı mecburiyet, bazısı ise hoş olmak için. Ama bilimsel araştırmalar göğsün sarmasına hiçbir şeyin engel olmadığı yönünde.“Erkekler çıkarmak için, kadınlar giymek için para verir” diyen The Sutyen kitabının yazarı Cüneyt Ayral sutyenin sosyolojik bir olay olduğunu söylüyor. Yine Ayral’a göre: Birçok kadın sutyen takmaya o kadar alışık ki, sutyenin verdiği rahatsızlığın farkında bile olmuyor. Sutyenin rahatsızlık verip vermediğini sorduğunuzda, kanıtlar ortada olduğu halde, birçok kadın “hayır” cevabını verecektir. Bunun nedeni sosyal kurallar. Başka bir deyişle, bu toplumda sutyensiz gezmek daha fazla rahatsızlık verici. Sutyenin geldiği noktayı göstermesi açısından güzel bir örnek var: Milyon dolarlık bir sutyen. Şurada İnan6666’nın yazdıkları var, tekrar hatırlayın derim.Bunlarda size extra kıyaklarım: Sutyen reklamı 1 ve 2ve sutyen giyme tekniğiSon olarak Çarşı’nın bir sloganıyla bitirelim: Kötü kızların bir tek sutyeni vardır.