(Kemerlerinizi bağlayınız)Artık içtiğim biranın bile üzerimde etkisi yok sanırım. Sadece azcık başım dönüyor. Halbuki ya gülme krizim tutmalıydı ya da ağlamalıydım doya doya. Şimdi ise içiyorum içiyorum içiyorum,geberene kadar..Bulamadığım ve asla beceremediğim kadınlığımı arıyorum bira şişemin senin dudaklarını andıran kıvrımlarında. Ve yok,yok,yok. Becerememişim hiç kadın olmayı. Hiç oturmayı kalkmayı bilememişim,nerede susup nerede konuşacağımı,saçmasapan romantik dizilere kanmamayı bilememişim. Peşimden koşturtmamışım erkeğimi. Kapısındaki kedi diye bahsetmiş annesi benden. Halbuki ben sevdiğimden gelmişim penceresinin altına. Çok bunaltmışım, erkeğin sahip olması gereken özgürlük alanına fazlaca girmişim ve sadece bu yüzden terk edilecekmişim. Kim inanır değil mi? Ben hayaller kurdum bu erkekle. Sadece güzel gözlerine sıcak tenine kanmadım. Karakterini sevdim. Hatta çapkınlığını bile sevdim. Peşinde acaba birileri varmıdır diye koşturmayı bile sevdim. Ona yazdığım yazıları bir gün derleyip kitap yapacağımı, cebimde son param kalsa da bu kitabı bastıracağımı ona hiç söylemedim. İlk ona göndereceğimi bilmiyor. Evlenmeden de karı koca olunabileceğini öğretti bana bu adam. Şimdi bana benden vazgeç diyor. Nasıl? Etrafımda sürekli ondan birşeyler görerek mi unutacağım? Tüm eşyalarını geri versem, evime sinen kokusunu yok edebilecekmiyim? Gözümden sakındığım adamı yaban ellere nasıl bırakacağım? Dudaklarıma nasıl başa dudak değecek? Nasıl olacak bu? Bugun 1,5 yıllık ilişkide ‘sen benim için ne yaptın ki?’ sorusunu duymuş insanım ben. Anlatılırmı bunlar? Anlatılmaz. Etraftakiler bilir. Başkalarına söylenmez yapılanlar. Sadece o bilir. Ya değerini bilir ya da bilmez.Daha ne diyeyim ya? İyice hafifledim diyeceğim yalan olcak. Paylaşınca azalıyormu sanıyorsunuz derdiniz? Yalan bu, kocaman yalan. Bak hala ağlamıyorum. Belki de votka lazımdır, bira yerine….(not: burada yazılanlar hayal mahsulü olup gerçekle yakından uzaktan alakası yoktur. Kemerlerinizi çözebilirsiniz..)