Ah hayatta hem o kadar sevinci hem de hüznü yaşadığım insan. Canımın ta içi.. Tam da umutlarımın üzerine perde çektiğim anda nasıl da akıverdin yine karşıma. Aniden… Yüreğim dayanmıyor artık bu inişli çıkışlı sevdaya. Daha bilmiyorum bile karşılıksız bir sevda mı, yoksa iki kişilik ama imkansız mı? Sensiz de çözemiyorum. Birşeylerin cevabını almam bile yetecek bana. Mesela hiç sevdin mi beni? Bir an da olsa kalbinin benim için çarptığını hissettin mi hiç? Beni görünce bacaklarının bağı çözülüp yürümeyi unuttuğun oldu mu hiç? Yanımda olman çok lüks bunların yanında. Bunların cevabı evet olsa benden mutlusu olamaz zaten dünyada. Bakıyorum da 3 sene olacak tanışalı ve bu aşk başlayalı. Peki ama neden bu kadar geç itiraf ettim kendime? inan bilmiyorum…
hayal hakkında tüm yazılar
Ya Olmazsa… ?
princess222 | 15 June 2011 14:40
Boşa kürek çekmek kadar can yakıcı birşey yoktur heralde. Yıllar boyu kürek çekip okyanusun ortasında 1 adım bile ilerleyemediğini görmek… Bir insan nasıl isteyerek bunları yaşar? Bunu yaşayacağını gerçekten bilir mi? Bilir ve görmemezlikten gelir aslında. Bi umut vardır her zaman için taşıdığı ve asla kaybetmek istemediği… Sonra birşey olur ve pufff…Umutlar suya düşer, kaybolur ve gider. Sana ise sadece arkasından izlemek kalır. Yapacak birşeyin yoktur. Çünkü hayatını tamamen o umudun üzerine kurmuşsundur. Her zaman için “Olursa…” diye başlamıştır hayallerin. Hiçbir zaman “Olmazsa…” diye başlayamamışsındır. Başladan da devamı hiçbir zaman gelmemiştir. Getirememişsindir. Sonra umudun bittiği an gelir. Tıkanıp kalırsın. Şimdi ne yapacaktım? Elimi, kolumu nereye koyucam? Nereye bakıcam? Bir sürü saçma soru işte… Sonra ya tamamen içine kapanır içinde bitirmeye çabalarsın ya da tamamen deliliğe vurup hayatını sürdürürsün. Kaybedecek birşeyin kalmamıştır çünkü. Seni ayakta tutan umut tükenmiştir. Bir insanın hata yapmaya müsait olduğu en iyi zamanlardır.
Hayâl!
Cali Kusu | 03 June 2011 09:22
Meselası bol bir hayal kuruyorum. Gözlerim dalıp gitmiş gökyüzündeki yırtık bulutlara. Acınası bir durum. Acıyorum gözlerime. Mesleğinin gerektirdiğini yapamadı ömrünce. Sustu çoğu zaman. Hani dilin anlatamadığını anlatan gözler var ya. Lal oldu işte. Sustu. Karşısındaki gelinciğe boşluğa bakar gibi bakıyor. Siyah ve kırmızı onu hiç ilgilendirmiyor. Sadece süzüyor gereksizce. Sessizce… Umursamıyor sahibinin ayaklarına tırmanan karıncayı. Görmüyor, görmek istemiyor. Karınca kendinden emin bir şekilde ilerliyor. Nasıl olsa onu görecek olan gözler boşluğun esareti altında…
türkiye’de sağlık uygulamaları ile ilgili gerçekler
mansonilized | 30 May 2011 17:19
http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/yalanlar-2664.html
“HOŞÇA” KAL
meflug | 17 May 2011 15:32
Bu isteksizlik, boşvermişlik ile nereye kadar yaşanabilir diye düşünüyorum. Sanırım eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalırım. Hayallerimde neler vardı ve şimdi ne yapıyorum? Yok olmayı kabul mu ediyorum? Sanırım bunu kaldıramam. Eminim savaşmaktan kaçtığımı, pes ettiğimi düşünüyorsunuz ama ben topla tüfekle saldırmaya gidiyorum. Bu gidişim bir kaçış değil, çocuksu hayaller hiç değil. Kendim olmaya gidiyorum. Lütfen gözyaşlarınızı dökmeyin artık,
Müzik Sustu
mavilikler | 06 March 2011 03:34
Bazen görünmez oluyorum sanki. En çok da mutfakta öyle hissediyorum.
Salondan çocukların sesleri geliyor. Eşimin onların bağırışlarından bile daha gürültülü sessizliği…
Ben tabakları raflara dizerken, çıkan her tıngırtıda birbirimizden bir parça daha uzağa savruluyoruz sanki.
Yakın olduğumuz o zamanlarda sesler bu kadar büyümezdi. Bitmeyen bir müzik çalar dururdu içimizde. Tabakları dizmek ya da televizyonun başında uyuklamak aşktan bu kadar uzak düşürmezdi bizi. Cılız bir alevi sürekli körükler gibi durmadan bir hayali canlı tutmaya çalışmazdık.
Gerçek
Chat Noir 1 | 19 February 2011 19:37
Sen gerçekten o musun?
Mutluluğa koşan yol.
Sen gerçekten o musun?
Düşlerin ışık tuttuğu.
Lütfen yürümeme izin ver.
Güliz Ardilli / İstanbul / 1998
Kristalin Düşleri
Chat Noir 1 | 18 February 2011 13:58
Mum yakıp gecenin karanlığında hayal ettim seni.
Bana baktığında gözlerindeki ifadeyi,
Gülümseyişindeki gizemi, sesindeki sevgiyi,
Dayanılmaz oldu bu ayrılık çok özledim seni.
Hiç olmazsa bir kere öpseydin beni.
Söyleseydin beni sevdiğini.
Yıldızlara bakıp karanlık zindandan, düşledim seni.
Zannetme ayrıldım sevmediğimden seni.
Artık zehir etme hayatımı düşün bir de beni,
Seni ne kadar çok sevdiğimi.
Güliz Ardilli / İstanbul / 10 Mayıs 1998 Pazar
Arzuhal
Chat Noir 1 | 13 February 2011 19:32
Keşke seni hiç tanımasaydım,
Gözlerim gözlerine değmeseydi.
Seni sevdiğimi kabul etmeseydim.
Pişman olmak için artık çok geç.
Keşke seninle dost olabilseydim.
Her anını seninle paylaşabilseydim.
Sana sarılıp her şeyi unutabilseydim.
Hayal kurmak için artık çok geç.
Keşke gözyaşlarımı silebilseydin.
Üzülmememi söyleyip beni teselli edebilseydin.
Keşke bana beni sevdiğini söyleyebilseydin.
Her şey için artık çok geç.
Güliz Ardilli / İstanbul / 8 Kasım 1997 16:25
Bu gece gene yüzleşeceğim kendimle
suleceizler | 12 February 2011 19:16
Gece yarısını çoktan geçmiş saatimin akrep ve yelkovanı.Hala yok gözlerimde uykunun ağırlığı,tv açık fakat sadece açık ,öylesine.Kendimle başbaşayız ve gene hesaba çekmişim kendimi gecenin sessizliğinde.Hayatta herkesi,