Herkes seçimin ardından şöyle demeye başladı” Evet AKP %46 oy aldı ama Türkiye’de %56 halen AKP yi istemiyor diyorlar.”Bende şunu söylemek istiyorum.AKP nin alamadığı %54 aslında AKP yi istemeyenler değiller.Neden derseniz. Türkiye de çok fazla parti olduğunda oylar doğal olarak oylar bölünüyor.PekiiiiEğer Türkiye sadece sağ ve sol olmak üzere iki parti olsaydı sizce AKP %70 leri geçmeyecekmiydi.Ayrı şöylede bir gerçek var.Recep Tayyip ERDOĞAN bir dahaki seçimlerde gönüllerini feth edemediği %54 lük kesiminde çoğunluğunu feth etmeye çalışacaktır.
yorumlar
Hmmm, bak sen… Gerçekten mi?
Yanlış anlaşılmasın tachyon %46 chp ya da mhp ye karşı olduğu için seçmedi akp yi..
ayni mantikla hareket edilirse almadigi oylarin hepsi ona karsi olmus oluyor
%54’ü alamamış olması önemli değil, o %54’ü yönetme gücünü aldı çünkü. Gecen secimde de %64’ü alamamıştı anımsarsanız.
hem %54ü hem kalanını yönetme gücünü aldı ki sanırım en önemlisi de bu!
ha pen ne dedum mansonilized:>)
semazem pardon ben yorumu okumadan atlamışım bu arada aynı şeyi yazmışız o da ayrı bir olay.
Tırnaklarını sevdiğim parmak aralarını yalamak istediğim insan mansonilized+1
Bencede %46 sını aldı ama %100 ünü yöneticekler :)Bu aradafatihturan
burada ne demek istediğini anlayamadım.
iiykkkkk ve wiykykkkk :):):)
Buda Yobazsavar Arkadaşımızın yorumu”kendisi boğazdan atlayacaktı AKP %30 un üstünde alırsa diyordu”Sonuçlar açıldığı anda bu arkadaş ortalıktan kayboldu.Üzüldüğüm halen AKP iktidarını hazmedememiş olunması.
yobazim savarim burnumda tütüm tütüm tütüyor
@kalasi: Yazınızın son paragrafına katılmadığımı ima etmeye çalışmıştım. Ayrıca Tayyip Erdoğan’ın bahsettiğiniz yüzde elli dörtlük kesimin gönlünü alabilmesi için en azından şunları yapması gerekir(bana göre):* Emperyalizm ile işbirliğine artık bir son vermesi.* Ekonomiyi sıcak para ile beslemekten vazgeçip, üretim ekonomisine geçirmesi.* Televizyonlarda konuşurken sık sık piyasalar deyimini kullanıyor ve kullanırken de aslen bahsettiği şey borsa oluyor(ben bunu algılıyorum). Halbuki sıradan vatandaşın borsa ile pek bir alakası yok. Dolayısı ile yüzde yetmişi yabancıların elinde olan borsa yerine artık halkın içinde olduğu piyasadan bahsetmeli. Kısacası banane üçbin veya beşbin kişinin kumar oynadığı borsadan!?* Yolsuzlukla mücadele edilmesi. Bana soracak olursanız bu konu çok derin bir mevzu. Toplumumuza Özal döneminden beri(benim tespit edebildiğim kadarı ile) bir ahlaksızlık enjekte edildi(“Benim memurum işini bilir.” mantalitesinden bahsediyorum). Akp döneminde de yolsuzluk alabildiğine yol aldı. Kısacası Ali Dibo olayındaki gibi yolsuzluğun üzerini örtülmemeli(KanalTürk’deki Tuncay Mollaveisoğlu’nun programını daha önce izlediyseniz bir sürü yolsuzlukdan bahsedildi hem de hepsi belgeli) aksine üzerine gidip bu yolsuzluğu kendi partisi içindeki insanlar bile yapsa cezalandırılmalı.* Terör konusunda ciddiyetle bağdaşan, lafla değil icraatla mücadele eden bir yaklaşım ele alınmalı. Halbuki bugün bakıyoruz PKK’yı destekleyen şahıslar meclise girmişler! İnsanı bazen yuh dedirtebiliyor bu tür olaylar.* Cemaatler(bilhassa FGÖ!) ve mason locaları tekrar kapatılmalı.* Seçim sistemi yeniden gözden geçirilmeli. Adam gibi, doğru düzgün ve herkesin temsil edilebildiği tarafsız bir seçim kanunu güncellemesi yapılmalı.Vesaire, vesaire…Peki bunların hangilerini yapabilir? Yapamazsa yüzde elli dörtlük kesimin gönlünü nasıl fetih edebilir?Ah buldum! Kömür ve bir avuç kumanya ile fetih edebilir… 🙂
Şunlarıda düşünmek lazım.Geçen bir konuşmaya şahit oldum.Gelir düzeyinin çok düşük olduğu ülkemizde insanlar ilk önce neye bakarlar.Başlarını sokacakları bir ev, hastalandıklarında ücretsiz girebilecekleri bir hastane.Adamlar toplu konutlarla 600 ytl ile insanları ev sahibi hastane derseniz en pahalı hastaneler artık ücretsiz hasta kabul ediyorlar.
Biz bin dokuz yüz otuz sekizden beri öyle yaşıyoruz zaten. Hep bir kısır döngü. Daha ağır şeyler yazmak istiyorum bu klasik politikacılar hakkında ama… Herneyse…
hımmmm…
doğru 1938 den beri böyle ama bu tür konularda çözüm üreten ender insanlardan biri gibi gözükmüyormu RTE şuanda