foto: www.resimler.us/
“Karamsarlık ve Umutsuzluk birbirine dost; lakin insanın en büyük düşmanıdırlar.”by buklet of the word.Umudu bekleme, arama; oluştur.Rölantide bekleyen karamsarlığa; kapılma, olma, düşünme.Atığımız her adım doğru olmayabilir. Kimi zaman büyük umutlar bile hüsranla sonuçlanabilir. Ardından askıda bekleyen karamsarlıklarımız bizi esir alabilir, olabilir vs… Bilirlerimizi, yani olabilirlerimizi biz belirleyebiliriz. En kötü karamsarlıklarımızı bile karamsar olmama haline döndürebiliriz. En kötü umutsuzluklarımızı, umutlu hale getirebiliriz. Nasıl mı? Elimizde, inatla elimizde, inatla bize bağlı; olurlar Tanrıya, olanları olabilirlere döndürme bize bağlı…İşim ters gitti, beş parasızım, şansım gülmedi, kaderim kötü, tanrım bana acımadı, şu olmadı bu olmadı; olabilirdi, gülebilirdi, şöyle de olabilirdi, böyle de olabilirdi. Neden olmadı? Senden olmadı.“Çok acı çektim” diyen birine, “acı her insanın kapısında, yeter ki acıya acıyla karşılık verme, yeter ki, acının seni olgunlaştırmasına izin ver” dediğimizde ya da “gelen acıyı olgunlukla karşıla, seni ezmesine izin verme” dediğimizde ya da “acı ile gelen umutsuzluğa kapılma, karamsar duyguların esiri olma” dediğimizde ya da “Olumsuzlukları olumlularla yer değiştir” dediğimizde, işte o an acı çeken kişi daha da kötü olabilir. Lakin gerçek bu pozitif duygular, negatif duyguları ezebilir, eğer istersen…
yorumlar
umut fakirin ekmeği
Yaşamak için umuda ihtiyaç yok..
Karamsarlık ve Umutsuzluk asla sevmediğim olgudur.Yada dolgu 🙂 etrafımda bile görmek istemem, bu dolguya ve olguya sahip insanları.Yaşamak ne olursa olsun güzel .Bu mağralar tehlikelidir, girdinmi melankoliye bağlar insan gerek yok …Güzel yemek yemek….. ,iyi bir kadeh şarap………ve………. ilaçtır Ha bide, Ömer Hayyam ……
Bazıları hüzünle beslenir..Umut, acizlerin, yaşam kaynağıdır..Yaşamda denge kurmak sadece aklın işidir..Terkedilirsin, işinden olursun, sana yol gösteren aklın olur..Teselli beklersen Harlem in dediği gibi tehlikelidir bu mağralar, umudun KAYBOLDUĞUNDA YAŞARKEN ÖLÜRSÜN belki de gerçekten ölürsün, ama niye bu kadar zayıfsın..
Bu konuda 2 adet deyim geyim geldi aklıma”Uma uma döndük muma””Azimli sıçan, taşı deler”..Seçin birini..
Ne kadar alakalı pek emin değilim 99 depreminden bir kaç gün sonraydı yaşlı bir amca ile tanışmıştım…Depremde ailesinin tam 41 ferdini aynı anda kaybeden.Konuşamadım,sadece izledim.Bana yetti aldım hiçliğin kokusunu.
Tek umudum var, kendim, çünkü hayattayım..
Elbette! sen yoksan ,hiç birşey yok.
by buklet of the word ne ya:?wold cup of bilmem ne die bir atari kasetim vardı ama
:)), Buklet in ingilizce ye olan düşkünlüğü, bence hoş..
heheh yaşasın hoşgörü:D:Devimde gibi hissettim şimdi
yaşananlara şükür etmek kapıları açar. Daha da kötüsünün olabilecegini düşünmek şükür ve sabır etmek…
8- 9 başka rakam var mı? süper loto oynuyorum an itibariyle…
süpersiniz thing, parayı bulayım sizi de göreceğim:))
mırın kırın defterlerini bırakın mı diyorsun buklet, yeni okudum da yazını
ben sizlerden 6 rakam eksik bilmişim, şans işte 🙂
her şey olur ve yok olur… hepsi bu…
ses bile yok olmuyormuş evrende, öle diyolar.
somut ve kullanılabilir değilse bi varlıktan nasıl söz edilebilir ki?..
bilmemek ayıp değil, aç kalmak ayıp… =)
zeval vermesin inşallah(!)…
Ray Charles iyi geldi sabah sabah, çok mersi Buklet..
Teşekkürler, Bukletçim, bana düğünümü hatırlattın şimdi..
Hem de nasıl, hiçbir şarkısını atlamadım, konuklar çıldırdılar oynamaktan, ben de damadı bırakıp kendimi ortaya attım, gelin kısmısı oynamaz diye çektiler beni….:))
Sana da nina simone o zaman Buklet.
Vay anasını sayın seyirciler… Öle bi anlattın ki, içim gitti.. Ayıp ama ya..
Aslında Buklet, ben don’t let me be missunderstood‘u Eric abimin ağzından The Animals modunda daha çok severim. Ama parçanın asli sahibi Nina ablamızın hakkını yememek lazım.
”buklet DİYOR Kİ, (13 Mart 2009 13:08)Ray Charles konseri, vuv düğününde olmak isterdim. Tekrarı olur mu ki?”Bilmem ki, bir daha evlenirsem, kesin olur, severim düğünleri..
ben de bu çene varken, hahahah:))
pibek, burdan çenen oldukça hoş gözüküyor. yuvarlak mı ne ? 🙂
Çenemi sevmeyenlere dedim, yoksa bu kadar konuşmam normalde, teşekkürler Morfik..:))
ben seviyorum.
umutsuz ümitsiz yaşanmaz tebrikler buklet 🙂
İnsanlar neden hep muhtaç yaşamak zorundalar, umuda ümide, böyle bir kavram baştan olmasaydı hepimiz ölecek miydik yani..Güçlü olmayı, umut ve ümitle kafesliyoruz..
Kendi isimlerimizi düşünelim, o isimleri bile biz koyduk, annemiz babamız yani…Demek ki ümitsiz umutsuz yaşanmaz derken, bu emri de biz veriyoruz, kendimize..O halde güçlü olmak ta elimizde..
Giden sevgiliyi beklemek örneğini ele alalım..Umutla beklenir..Giden kişi senin tüm varlığını reddetmiştir..Seni hayatında bir noktaya kadar taşımış, o noktada bırakmıştır..Artık bunu kabullenip, kendin için en iyisinin ne olduğunu bulmaya çalışmak olmalıdır işin..Bu insanın kendine karşı sorumluluğudur..Bu bilinçtir..Sen kendini gerçekleştirirsen, gidenler hep geri dönerler ama döndüklerinde onlara ihtiyaçın kalmamıştır ki zaten ..Bir elmanın yarısı olmak tam olmak diye birşey yok, iki insan olmak vardır hep beraberliklerde..
Umudunun olmaması karamsar olmaktır tanımlarımızca, hayır bu değil..Umuda muhtaç değiliz, çünkü güçlüyüz..Umutsuz da yaşarız ne gerekirse yaparız..