Hüzünlenince kaldırımlar aklıma gelir. Neden bilmem..kaldırımlar,sokaklar ve alıp başımı gitmek başlar..sokaklar..ağaçlarını kesmişsiniz gözlerinizden, nerede unutulmuş bir baraka görürsünüz ona dalarsınız. Çünkü odur sizi anlayan, anlatan.Neden bilmem, görmezse gözlerim boyasız bir apartman, iyice hüzünlenirim. Yalnızlığım ay gibi parlar, girer gözlerime. Kaçamam.Başım nerelerde bulamam.Başsız başsız yürürüm.Küçüktür koskoca evrende dünyanız. Başkaları beni görebilir mi bu zaman, onu da bilmem. Düşünmem de..Böyle küçük mevzuları örtmem, savunmam. Çocuğum olsa muhtemelen tanımam.Boşalır evren, anlamam.Ne hancı kalır ne yolcu.. ne de atlılar.Ne de bir sevda düşlerim.Bir nefes sonrasına umut da beslemem. Bundan dolayı acı da çekmem.Bir lamba bulsam. Ovalamam. Yine de içinden bir cin çıksa ‘dile benden ne dilersen’ diye sorsa, beni rahat bırak olur, cevabım.Orkidelerin suyunu koyup koymadığımı da endişelenmem.İşte buna ben bile inanmam. ! nedir ki bunca yalan ? anlıktır yaşanan. yaşa-ma-m.Evime dönerim. Hüznüm barakada kalır. Ağaçlar yeşerir gözlerimde, apartman ışıklarında gezinirim.Dile benden ne dilersen,orkidelere su verir, başım yastığa düşer, uyur giderim.
yorumlar
acımasız belleğimizle..
thing, anladığın yeri ar mı ?
v + ar = var
…
thing, bende sorabilirim belki..belesh, off diorum sadece..
Bilemedim…
@belesh, ben demedim mi sana? bu azimle olacan birgün dj diye!
bir bodyguard ımız eksik. at şunu dieceksin atacak mesela..
İlişmeyin postama, postacıma. Okuduğum yazılarla dinlediğim şeyleri birleştiririm kendime göre. İstersem yazıya iliştiririm. Ben istek parça almam. İstediğiniz şarkı markı bişey varsa kendiniz bulun. Dicey falan olmam, aşçı olucam hem ben büyüyünce..
oğlum dj dediğin kendi parçasını kendi kurgular ve çalar! ben dj’den istek parçası isteyen kişi de görmedim bugüne bugün zati.
Yeterince lanetlenmişim zati. Fazlası zarar, istemezük..
tamam ozman aşçı olcaksan, Curtis Stone gibi ses tonun ve ellerine azami özen göstereceksin. ilk kural bu.suratından seksi bi gülümseme eksik olmayacak hiç. yemek tarifleri vermek ise işin son adımı…@celeb belesh diycez çığlık atcaz ekranlarda seni gördüğümüzde…
Aşçılık işi de yattı o zaman. Norveçli balıkçıların kullandığı bi zıkkım vardı, onu mu denesem acep..
o ürünün içinde de oksibenzon varmış dediler geçen gün. etiketine bakacan önce.
Orkideleri acayip severim.Orkide sevenide severim Morfik 🙂
hesabım kalsın mahşere…morfik, Oğuz Atay’ın tutunamayanları okudun mu?
Gözyaşı yağmuruyla ıslanmış, ruhumun merdivenli kaldırımları…
mucizem, tutunamayanlar.. elbette okudum. ‘ben’i bulma çabasında felsefeler..pibek, ruhun merdivenli kaldırımları ne güzel bir tanı.bir parça aynı duyguları paylaştığımız arkadaşlara teşekkürler.
harlemim, bu da benden sana özel. 🙂
ve iyi ki pandis v+ar
son iki yazımın yorum bölümü kapalı. beni tanımıyor alala.ben de buraya yazayım.…iltifat etmişsiniz desem sönük kalıronore etmişsiniz desem az gelirteveccühünüz desem anlamsız olurbana göre de en iyisi susmak.sadece teşekkür etmek var.sağ-olunuz.
‘dile benden ne dilersen’ diye sorsa, beni rahat bırak olur, cevabımBu cevap ayrıca benimde cevabımdır etrafımdakilere.Rahat bırakın beni benimle.Güzel paylaşım MORFIK.
:)teşekkürler amelas.
sevili morfik, yazınızı okuyunca şimdilerde tv lerde dönen hava yolu şirketi(bilmiyorm hangisiydi)reklamı geldi… hani bir haftadır hala aynı sayfada olan,kahve fincanını istemsiz aynı açılarla her gün hareket ettiren,ve izlerken gözlerimi de yaşartan kadın geldi… böylecene paylaşmak istedimm:)
sevgili ilmare, ben çok fazla ilişiklendiremesem de yazımla (belki kadına bakınca gözzlerimin yaşarmayıp, bir kadın diye görmemdir. 🙂 ) paylaşımınız kabulümdür. sağ-olun.
ve de iyi ki pandik var! 😛
sayın pilli pati,sanırım pandik derken morfik ve pandik aynı kişi mi demek istediniz!eğer bunu dile getirmek istediyseniz, insanların, özellikle sizin gibi düşündüğüm insanların, içlerinde böylesine değersiz duygular ve düşüncelerin , kendini bilen insanlar için kuşkuların, yer aldığını düşünmek çok ama çok acı. ki hadi böyle maalesef ki böyle bir yanılgıya düştünüz, dile getirme şekliniz, kendinizle geçtiğiniz alay üzücü.keşke yürek dediğimiz şey sirklere dönmeseydi.eğer ki ben yanlış anladıysam, sözlerim için affola. ki genelde böyle durumlarda hep yanlış anlayan ben oluyorum. yok anlamadıysam yalnız ama yalnız benim suçum olduğunu kabullenemem.tepkime gelince, yalnız kendi adıma olsa, susma erdemi gösterebilirdim. fakat üzgünüm.
yok ben bayağı pandik demek istedim. bildiğimiz pandik!
pandik-i geçtiği cümlede pandik olarak algılamam niye ise zor oldu. bağdaştıramadım. belki de hiç sevmediğimdendir.ama böyle kullanmanıza sevindim. ve eğer ki kırdıysam özür dilerim.
yok yahu, darılmayın Allah aşkına. benim pandik konusunu “bir sevgi şeysi” diye sosyomat’ta filan da ti’ye aldığım bilinir üstelik. siz yukarıda “iyi ki pandis var” yazında geliverdi birden aklıma.”çağrışımın gözü çıksın” türünden bir gülümsemeyle yolluyorum bu yorumu. 🙂 az kalsın dünya savaşı çıkartıyordum.
edit: yazında–>yazınca
Hiç, birini pandiklemek istediğin oldu mu Pati..
Çok kışkırtıcı bi soru, delicesine cevap verme isteği uyandırıyor…