bildirgec.org

pozitif hakkında tüm yazılar

Yaşama Formülü…

suleceizler | 19 April 2011 10:24

Çok basit aslında yaşamak,
Formülü kalbimizde,içimizde taa derinlerde,
İçimizden çekip çıkarmak ise sadece bizim elimizde.
Sadece bak bir etrafına ,ama gerçekten bak,adam gibi bak
Bakışlarında ne bir önyargı olsun,ne de bir haykırış
İçten,sesleri duyarak bak etrafına,
Duyacaksın işte o zaman yağmurun ne kadar güzel yağdığını,fark edeceksin güneşin ne kadar güzel parladığını ve cıvıldayan kuşların neler anlattığını..
Gökyüzündeki bulutları izle,küçükken yaptığın gibi bulutları benzet hayallerine,
Sokaklarda pervasızca oynayan bir çocuk ol bir an,sadece bir an ve pamuk şekeri istesin canın,
Bugün birazcık daha pozitif ol, hatta çocuk ol ,deli gibi koş mesela parklarda,salıncağa bin,doyasıya oyun oyna ,bugün senin günün olsun,mutlu ol..
Ne kadar derdin varsa da,şanssızlıklar peşini bırakmıyor diye düşünsen de bugün düşünme.
Unutma ki bu dünyada ölümden başka herşeyin çaresi var,
Hayat sinema perdesi ise eğer,bu sefer senaryoyu pozitif yaz sende,

Gece – Gündüz

Colpadan | 20 May 2009 14:36

Her sabah yeni bir umuttur insan hayatında. Sabahın ve gündüzün simgesi ışık, ışıkla özdeşleşen kavramlar ise hayat, mutluluk, umut, iyilik ve belki de tüm güzelliklerdir. Akşam ise gecenin ve onun simgesi karanlığın başlangıcı gibidir sanki. Yepyeni bir enerji ve taze umutlarla başlanan bir günün, karanlığın habercisi gün batımına kadar olan kısmında yaşadığımız erime süreci midir akşamüstü melankolik halimizin sebebi? Yoksa güneşin batışındaki romantik tablonun etkisi mi? Az sonra karanlıkla beraber basması muhtemel depresif havanın bir ön hazırlığı da olabilir. Evet gerçekten de gece bize bazen depresif bir hava verebilir. Çünkü karanlıkla özdeş kavramlar ölüm, keder, düş kırıklığı ve kötülük, gecenin hakimiyetinde nüfuz eder iç dünyamıza.

Bir kalem pilin negatif ve pozitif uçları gibi düşünüyorum gece ve gündüzü. Kutuplar arası potansiyel farkı besliyor adeta hayatımızı. Kutupların her biri gece ve gündüz gibi. Manik depresif ruh hali dedikleri belki de bu gece-gündüz döngüsüdür. Her mutlu zamanı dengeleyen mutsuz bir trend mutlaka gelecektir. En dibe vurduğumuzda ise en bilge olanlarımız bilir güzel zamanların yakınlığını. Gece ve gündüz bunun için vardır belki de. Mutluluk dolu günlerimizde her gece, ölümü hatırlatır bize. Uzun soluklu umutsuz dönemlerde ise her yeni doğan güneş yaşam verir içimize. Budur işte gece-gündüz döngüsünün dengeleyiciliği. Aynı haletiruhiyede uzun süre takılıp kalmayın diye.

Haftanın sözü-5-

| 11 March 2009 17:08

foto: www.resimler.us/
foto: www.resimler.us/

“Karamsarlık ve Umutsuzluk birbirine dost; lakin insanın en büyük düşmanıdırlar.”
by buklet of the word.

Umudu bekleme, arama; oluştur.
Rölantide bekleyen karamsarlığa; kapılma, olma, düşünme.

Atığımız her adım doğru olmayabilir. Kimi zaman büyük umutlar bile hüsranla sonuçlanabilir. Ardından askıda bekleyen karamsarlıklarımız bizi esir alabilir, olabilir vs… Bilirlerimizi, yani olabilirlerimizi biz belirleyebiliriz. En kötü karamsarlıklarımızı bile karamsar olmama haline döndürebiliriz. En kötü umutsuzluklarımızı, umutlu hale getirebiliriz. Nasıl mı? Elimizde, inatla elimizde, inatla bize bağlı; olurlar Tanrıya, olanları olabilirlere döndürme bize bağlı…

rock’n coke bu sene gerçekleşmiyor

SCAR TISSUE | 15 April 2008 14:11

Türkiye gerçekleşen müzik festivalleri arasında 5. yılını doldurmuş olan Rock’n Coke, bu sene gerçekleşemiyor.

Bu organizasyon için Muse, Franz Ferdinand, Smashing Pumpkins, The Cure, Korn ve Chris Cornell gibi müzik dünyasının önemli sanatçıları ve grupları ülkemize gelmişti.

Konuyla ilgili Rock’n Coke organizasyon komitesi şu açıklamayı yapmış: “hedeflenen uluslararası sanatçıların turne programlarının festival takvimine uymaması, bazı sanatçılarınsa yakın coğrafyada turnede olmayışları gerekçesiyle festivali iptal etmek zorunda kaldık.”

KEDİM

| 23 October 2007 22:04

Tüyleri beyaz, bakışları çok masum, sanki elimi sık dermiş gibi bir patisi diğerinden daha yukarıda olan kedim… Babam onu ona çok kırıldığım birgün getirmişti. Böyle bir kedi daha önce hiç görmemiştim. Eskiden kartopu vardı. Babam onu daha 4 yaşındayken doğum günümde almıştı bana. Nasıl yaktığımı hatırlamadığım yanık patisi için ne masallar uydurmuştum minik aklımda. Şimdiyse bu kedi. Henüz bir isim bulamadım. Doğrusu bir isim aramadım.
Kedilerden korkarım ben. Aslında çok severim ama elim kemiklerine değdiği zaman çıldırırım. O yüzden hiç gerçek bir kedim olmadı. Zaten alerjim var, olamaz da. Küçükken terasımıza gelen kediyi çok severdim. O zaman korkmuyordum ama her yerimde yara çıkmıştı. Alerjim varmış…

Kedimin resmini gören gerçek sanıyor. Bakışları aynı gerçek bir kedi gibi. Kedilerden korkmamayı öyle çok isterdim ki. Bayılıyorum onlara. Ama elimde olmayan bir korku var içimde. Dokunamıyorum, uzaktan sevmekle yetiniyorum.
Odamda tek hayvan kedim değil. Bir de kuzum var, ona “zuzu” diyorum. Zuzumu da çok seviyorum. Çok sevmiştim onu ilk aldığımda. Ama tüyleri o kadar güzel değil.

Kedimin tüyleri çok başka. Bazen geceleri onu da alıyorum yatarken. Rahatlatıcı tüyleri var kedimin. Dokunduğunuz zaman bütün negatifliğinizi alacakmış gibi. Ben dokununca sinirliysem rahatlıyor beni benim cefakar kediciğim.

Bu aralar adet edindim onunla yatmayı. Gece rahatlamak için koyuyorum onu karnıma. Sonra elimi başından sırtına doğru indiriyorum. Kuyruğuna geldiğimde sanki bütün kötülükleri atmış oluyorum üstümden.Uykuya dalana kadar onu okşuyorum. Tüylerinin arasında parmaklarımı gezdiriyorum. Ben kedişimi çok seviyorummmmmmm…

HAYATA ÇELME ATMAK….

zeyynep | 27 August 2007 12:48

Okuduğum yazılarda mutsuzluk ve hüzün ön planda aşklar ve terkedilişler. Bazı yazılarda intahardan bile söz edilebiliyor.Oysa hayata tertemiz bomboş bir beyaz defterle başlarken istemeden de olsa o defterde karalamalar da yapıyoruz. İşte hayata çelme atmak ve ömür boyu yaralanmak burda başlıyor.Neden olduğunu ben bile bilmiyorum. Sadece istediğim bize sunulan yaşantımız içinde mutlu olmak,kendı kendımıze çelme takmamak… Düştük mü kalkması zor oluyor. Kadın veya erkek için demiyorum .Birey olarak, insan olarak hayata pozitif bakarsak hayat defterımızde daha çok temiz ve az karalanmış sayfalar olacaktır.En azından ben öyle düşünüyorum.

Pozitif Linux Geliyor

yeniugur | 26 April 2007 22:15

Uzun süre önce yayın hayatını durdurmuş olan PozitifPC bu sefer başka bir alanda kendinden söz ettirecek gibi.

Pozitif PC editörü barış atasoyun blogundaki şu yazıya göre barış atasoy pozitif pc yayın hayatını durdurduktan sonra kişisel olarak Pozitif Linux adında GNU/Linux dağıtımı hazırlamaya başlamış.

Yazıda belirttiği üzere Pozitif Linux’un yol haritası şöyleymiş:

1.Çok sayıda, kaliteli program arşivi.
2.Windows kullanıcılarının zorluk çekmeyeceği bir ortam
3.Stabil sistem
4.%100 Türkçe.

…ancak, Pozitif Linux bir süre daha dağıtıma çıkmayacakmış.

Korkma”KORUN”

2006 | 19 November 2006 16:31

Bu sabah şehir tüm panolarıda (en azından gittigim yerlerdeki her pano) aynı afişi gördüm… “Korkmakorun“. Sitelerine girdigimseyse Orta ve Dogu karadeniz de başlatılmış bir proje oldugunu ögrendim. Dilerseniz buradan projenin sitesine ulaşabilirsiniz.

Site üzerinden HIV / AIDS ve HEPATİT hakkında detayla bilgi edinebilmektesiniz. Bunun yanı sıra cinsel yolla bulaşan diger enfeksiyonlar hakkında bilgiler, belirtilere ulaşabilirsiniz.

Toplumumuzun bilinçlenmesi konusunda atılmış önemli bir adım oldugunu düşündügüm bu projeden bahsetmişken Pozitif Yaşam Derneği ve Aids.Gen.Tr den bahsetmemek olmaz sanırım…

İndigo Dergisi, İkinci Sayısıyla Yayında!

indigoturks | 15 November 2005 17:25

İndigo Dergisi Kasım Sayısı:

www.indigodergisi.com

Geçen ay yayına giren internet dergimiz büyük ilgi ve beğeniyle karşılandı. Okuyucularımızın samimi destekleriyle hızla büyüyeceğimize ve sosyal sorumluluk alanındaki vizyonumuzda ilerleyeceğimize yürekten inanıyoruz. 2.Sayımızda dikkat çeken konularla, röportajlarla, makale ve köşe yazılarıyla huzurunuzdayız.

Kasım sayımızdan bazı başlıklar:

“İstanbul’un Sokak Hayvanları Sorunu Beş Yılda Halledilir” “Müzik, Yeni Çağın Şifa Kaynağı” “Doğal Bir Tedavi Yöntemi: Homeopati” “Okul Öncesi Döneminin Önemi” “İstanbul, Göztepe Parkı’na Cami Projesi” “Otistik Çocuklar İçin Bir Yaşam Köyü” “Atıklar Biyodizel Yakıta Dönüştürülebiliyor” “Eğitimde Akustik Koşullarının Önemi” “Hayat Üçgeni: Deprem ve Korunma” “Yeni Çocukların Bilimi” “Daniel Jacob ile Eğitim Üstüne”