Kaldığımız yerden devam;Türk polisi yakalar…
Ali Rıza İdrisoğlu’nun yakınları mimar ve koleksiyoner Ali Bey’in bir telefon görüşmesi üzerine evden çıktığı beyanında bulununca telefon kayıtları araştırıldı ve son görüşmenin Orhan Aksoy ile yapıldığı belirlendi. Üstelik söz konusu kişinin bir çok sabıka kaydı vardı. 23 Ocak Salı günü Bursa’da bir hamburgercide yakalanan Orhan Aksoy’un üzerinden çıkan eşyalardan bazıları şunlardı; Ali Rıza İdrisoğlu’na ait mezuniyetinden kalma Boğaziçi amblemli bir yüzük, Ömer Şeker’e ait cep telefonu, Ali Rıza İdrisoğlu’na ait olması muhtemel Osmanlı tuğrası işlemeli gümüş bir kolye.
Orhan Aksoy’dan itiraflar…
Orhan Aksoy’un üç cinayetten suçlu olduğunu düşünen polisleri bir sürpriz bekliyordu. Dirençsiz itiraflar. Orhan Aksoy adeta saklamaktan sıkıldığı bir sırrı açığa vurma heyecanı ile iki cinayet daha işlediğini itiraf etti. Bunlardan birisi bekar evini paylaştığı Mehmedi Yeşilyayla idi. Mehmedi Yeşilyayla’nın kendisine ait cep telefonunu sattığından şüphelenmiş olduğunu söyleyen Orhan Aksoy aynı gün karar verip cinayeti işlediğini anlattı. Kurbanını uyuduktan sonra naylon bir iple boğmuş ceset için yakındaki bir dükkandan kutu almış ve bir taksi tutarak cesedi boş bir araziye taşımıştı. Verilen adreste gerçekten de tarife uyan bir ceset bulundu.Mehmedi Yeşilyayla’dan 12 gün sonra Hakan Kaya’yı öldürdüğünü açıkladı. Hakan ve kardeşi Serkan’ın hırsız olduklarını düşündüğünü ve evi soyulunca suçlunun onlar olduğuna kanaat getirip Hakan’ı öldürmeye karar verdiğini anlattı. Hakan’ı evine davet etmişti ve birlikte içki içmişlerdi. Hakan Kaya cinayeti oldukça ilginç bir cinayetti. Orhan Aksoy’un belki de içindeki güdülerin farkına vardığı bir dönüm noktası. Çünkü Hakan’ı boğarken birden öldürmekten vazgeçtiğini ve kalp masajı uyguladığını ancak canlanınca yeniden öldürmeye karar verdiğini anlattı. Diğerinde olduğu gibi yine bir koli buldu ve taksiye binip cesedi boş bir araziye götürdü. Bu defa iki aylık bir ara verdi ve bir gün yolda Ömer Şeker’i görünceye dek yeniden öldürmeyi düşünmedi. Ömer Şeker’i görür görmez tanımıştı. Kendinden sigara alan birisine Romenleri diye genelleme yaparak küfretmişti o adam. Orhan Aksoy neden herkese sövüyorsun kardeşim muhatabına sövsene diye uyarmıştı ancak kendisi de fırça yemişti. Kader Ömer Şeker’i karşısına boşuna çıkarmamıştı. Hemen yanına yaklaşıp elinde piyasada bulunmayan bir sigaradan bolca stok olduğunu belirtti. Ömer Şeker sigara ve cep telefonu satıyordu ve bu fikir kafasına yattı. Bir arkadaşını ( Müslüm ) da alarak Orhan Aksoy’la taksiye atladı. Fatih’te Orhan Aksoy evde aile var diyerek Müslüm’ü yanına alamayacağını sadece Ömer’in gelebileceği söyledi. Müslüm her ihtimale karşı arabada bekleyecekti. Uzun zaman geçince Müslüm Ömer’i aradı. Herşey yolundaydı ve sigaraları bekliyorlardı. Aradan iki saat geçti Müslüm tekrar telefon etti. Ömer içki içip porno izleyerek sigaraları beklediklerini söyledi. 1 saat sonra Müslüm hepten panik olup telefon etti ve aradığınız numaraya ulaşılamıyor mesajı ile karşılaştı. Hemen diğer seyyar satıcı arkadaşları Veli Aslantürk’ü aradı, o da Ömer’in kardeşini aradı. Taksinin bulunduğu yere 12 kişi ulaştılar ancak hiç birşey bulamadılar. Ertesi gün Ömer’in telefonu mesaj attılar ve yanıt geldi. Kocanız kaçırıldı 500 milyon yollayın diyordu. Bir süre sonra telefon tekrar kapandı. 4 gün sonra ikinci kurbanı Hakan Kaya’nın arkadaşı Turgut Erkan’la karşılaştı. Turgut Hakan en son seninle görüştü bunu biliyorum ve seni şikayet edeceğim deyince Orhan Aksoy tarafından önce bir çorba içmeye sonra da evine davet edildi. Evde içki içtiler ve Turgut sızdı. Diğerleri gibi naylon iple boğulurak öldürüldü. Ama Orhan Aksoy aptal değildi. Cesedi soyup küvete yatırdı. Bol su ile yıkadı. Delil kalsın istemezdi. Sonra üzerini örtüp evde bıraktı ve para ihtiyacını gidermek için bir kaç kez iş yaptığı Ali Rıza İdrisoğlu’nu arayıp kolleksiyonu için güzel bir parça bulduğunu evine gelmesini söyledi. Yine aynı senaryo bu defa bir önceki ceset hala evde iken sahneye konuldu. Cesetler kolilendi ve evden taşındı.
Katilin ağzından kendisi….
Orhan Aksoy cinayetleri para için işlemediğini bu insanların cezalandırılması gerektiğine inandığını ve bu yüzden öldürdüğünü anlattı. Sosyal demokrat ve dindar olduğunu söyledi. Ömer Şeker için özellikle pişmanlık duymadığını belirtti. Polise yardımcı oldu ve olay yerlerinde tatbikat yapıldı. Hatta kendi isteğiyle bilinmeyen iki cinayeti afişe etti. Polisler özellikle cinayeti nasıl ve neden işlediğini anlatırken belirgin bir şekilde değiştiğini, heyecanlanıp daha farklı baktığını ifade ettiler. 29 Ocak 2001’de sorgu tamamlandığında Orhan Aksoy ifadelerini yalanlamıştı bile. Polislerin baskı ile ifade aldıklarını hiçbir suçlamayı kabul etmediğini beyan etti. Küçükken ateşlenmiş ve düşmüştü. Hatta bir yaz 30 m yükseklikten kafa üzeri denize atlamıştı. Doktorlar gelip kendisine bakmalıydılar. Üzerinde bulunanlar kendisindi. Kendini teşhis eden kişilerin beyanların kabul etmiyordu. Avukat istiyordu. tüm bu keşmekeş devam ederken 16 Mart 2001’de yargılama başladı. Deliller inanılmaz şekilde yetersizdi. Polis saçma sapan bir soruşturma yürütmüştü ve her şey eksikti. Evde bulunan koli bandı ve silikon tabancsında ve cesetlerde parmak izi yoktu. Cep telefonları ile olan bağlantısı çalıntı bir cep telefonunu bulmuş ya da almış olmaktan ileri gitmiyordu. Polis taksi şoförleriyle iletişim kurmamıştı. Kısacası dava komik denilebilecek bir ilkellikle sürüyordu.Seri katil olarak profili…
Orhan Aksoy’un seri katil olarak adlandırılabilirliği su götürmez bir gerçektir. Orhan Aksoy şiddetle büyümüş, hayatında travma sayılabilecek bir çok olay yaşamıştır. Baba korkusu ve suç ile ceza arasındaki orantısızlık gelişimini olumsuz etkilemiştir. Güldüğü için kalın bir sopayla dövülen bir adamın mantıklı bir cezalandırma kapasitesine sahip olmaması olasıdır. Yani hırsızlık yahut küfür etme gibi bir eylem onun için ölümle cezalandırılması gereken bir suç olabilir. Birçok travma mağduru gibi hayatındaki ani bir değişiklik geçmişte bastırılmış olayları farklı bir yöne kanalize etmiş olabilir; cinayetlerin deprem sonrası aile hayatının yıkılması ve düzeninin bozulmasına denk gelmesi gibi. Kurbanlardan hatıralar alması ve kendisi çok zayıf ve hastalıklı biri olmasına rağmen kurbanlarını iriyarı adamlardan seçmesi güç ve kontrol duygusunu temsil ediyor olabilir. Soğukkanlılığı ve delil bırakmamak için çabalaması aslında bilinçli bir cinayet süreci oluşturduğunun göstergesi. Cinayetlerinden sonra depresyona giriyor üzülüyor ama bu onu durdurmuyor.Karar….
2005 yılında Orhan Aksoy İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce TCK’nın 450/ 7. maddesi gereğince 2 yılı geceli gündüzlü hücrede olmak üzere 5 kez müebbet hapse çarptırıldı.Kaynaklar;
Yazı yazılırken gazete küpürleri ve haber yayını yapan siteler ve Sevinç Yavuz’un kitabının dışında internet sitelerinden hiç bir şekilde alıntı yapılmamıştır.Sevinç Yavuz’un kitabının baz alınma nedeni kitabın polis kayıtlarına uygun olarak yazılmış olmasıdır.Profil yazılırken kullanılan yorumların kaynağı Doç. Dr. A. Tarık Yılmaz’la yapılan bir sohbettir. Kolici ile görüşülmeden yapılmış yorumlardır.Sevinç Yavuz… bir seri katilin öyküsü/ kolicihttp://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/02/04/290371.asphttp://www.habervitrini.com/haber.asp?id=49405http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2001/07/20/5918.asphttp://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.barobirlik.org.tr/calisma/basinda_yargi/2004/06/18_dosyalar/image007.jpg&imgrefurl=http://www.barobirlik.org.tr/calisma/basinda_yargi/2004/06/18.htm&h=170&w=180&sz=7&hl=tr&start=20&um=1&usg=__sgPGFC0Lrz1Jj9DuNIxZkzg0jxg=&tbnid=Fiw0rW2tMTx_EM:&tbnh=95&tbnw=101&prev=/images%3Fq%3Dkolici%2Bduru%25C5%259Fma%26start%3D18%26ndsp%3D18%26um%3D1%26hl%3Dtr%26sa%3DNhttp://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/06/17/476295.asp
yorumlar
3- …4- …5- …(yazıyla alakalı bişi değil, listemi temize çekiyorum sadece)
saf,masumane bi yaşam öyküsünün devamı…
“itiraflar” kısmı karmaşık geldi, bir kaç kez daha okumam gerek
linkleri cok incelemeden soruyorum. polisin ilkel bir sekilde yürüttügü bir soruşturma, kayda deger olmayan deliller ama 5 kez muebbet cezası. aradaki boşlukta neler olmuş? yeterli delillere ulaşılmış mı?
Olayı taxi driver’a bağlamış.
boşuna @akoni uyarmıyor “rastgele sövmeyin” diye… bak tetikleyici sebep teşkil edebiliyor işte…
TNT 23:45 QUEEN Rock Montreal
🙂
arrogante sanırım 2001 yılında yukardaki delillerle tutuklanmış bir zanlının 2005 yılında ceza almış olması aradaki süreyi açıklıyor.bu davada polisler ilginç bir şekilde yahu bu adam cesetleri taşımış. arabası yok. eşşek kadar koliyi sırtlayıp mı İstanbul’da bir yerden bir yere götürmüş dememiş taksi şoförü ve nakliyecileri bile araştırmamış daha ben sana nasıl anlatayım ki durumu.
efendim haftasonu vaktim olmadığından yazamadım. ömer şeker denen şahsın ölüm süreci çok ilginç. katildeki soğukkanlılığa bak. göz göre göre öldürüyor adamı. yalnız nasıl ilşkiler bunlar ki kurban kendini arayan taksideki arkadaşına viski içip porno izlyoruz diyor. ayol hiç tanımadığın bir adamla neden oturup porno izlersin gündüz vakti filan diyesim geliyor.
Yalnız adam da tam katil tipi var, yolda görsem, yön değiştirirdim..
ben de tam tersini düşünüyorum pbk. standart türk erkeği bence. zayıf esmer bıyıklı. bence de hiç katil tipi yok yalnız. gariban bir duruşu var.
kesinlikle tam tersi, içici olduğu ve her an harekete geçeceği belli olan biri..
oysa sosyal demokrat ve dindarım demiş adam.
amann ne bakıyorsun sen onun dediğine, hangisi doğru olabilir ki..Manson, bir katilin dediğine bu denli inanman senin dürüst olduğunu gösterir..Adam, insan olmaya çalışmış sadece, o cümlesiyle..
bunlardan bizim orda bissürü var.kahvede oturuyolar şu an.
onnupro senin oturduğun semtte kahvenin ne işi var yav? senin gibi elit bir adam!
bi de 30mden denize düştüm kafaüstü ondan olabilir bu hallerim demiş.
Çatlatmış işte kafatasını..
Beverly Hills Türk Derneği var benim villadan merkeze inerken, orda oturuyolar, görüyorum.Devamlı helikopter kullanamıyorum, hava müsait olmuyor..
o la la…
Bir gün, gece eğlenceden çıkmışım arabaya gidiyorum, Sıraselvilerde, pardesülü adamın biri yaklaştı aynı bu tipte..İki yana bir açtı pardesüyüTamam dedim, adam şeyini gösterecek, kapadım gözümü,Sonra bir baktım adamA dan Z ye, büyüklü küçüklü bıçak takımı alet edevat ı doldurmuş, sırasıyla..Ödüm patlamıştı koşarak uzaklaştım..
e araba…:)
AKM ye parkedince yürümek zorunda kalıyorsun..
Bu sahneyi adını hatırlamadığım bir tiyatro oyunda izlemiştim ben, ne tesadüf…
Pardesü açma olayı hep vardır zaten kelebek..Ben de yaşadım işte….Bu adamda o tiyatroyu seyretmiş olabilir..
Bide pardesünün içine madalyalarını asmış nejat uygur vard ki, “bak açarım” ha diyerek oyun bitene kadar milletin, gözünü pardesüden ayırmamasına sebep olmuştu :))
ben de rüyamda bir deli tarafından takip edildim. sonra beni yatırıp dilime böyle kocaman iğneler soktu adam. yorgan iğnesi denir onlardan. kanın metalik bir tadı olur boğazıma akıyor salyalar akıyor ağzımdan dilim dışarı uzandığından. çok pisti. koşarak uzaklaştım.
Eskiler böyle rüyalar gördüğünü söyleyince ”bir tarafın açık kalmış” derler..Uyku tulumu kullanmayı denegece..
ben sürekli görürüm böyle rüyalar. örtüden mi acep?!
tabi, ben de çok geniş dallı çiçekli çarşaf takımında, uyuyunca, ormanda görüyorum kendimi..
hocam uzun zamandır hafife girmiyorum ama bi baktım ki herkes değişmiş, kadro da revizyon yapılmış, bütün tersanelerine girilmiş.Uzun zamandır girememiştim, böle bir değişiklik beni şokellla yaptı!
acuistic 🙂 girmemekle iyi ediyormuşsun:)
biz de bugün tesadüfen burdayız acuistic. hiç bize bakma.bkz. nutella kazanına sokulup ağıza koyulan sonra tekrar nutella kazanına daldırılan kaşı.ps/ sen kazana düştün.
kaşı- ma kaşık.
sabahları aç karnına yenilen, azıcık şerbeti kurumuş baklava derim başka da bişey demem…
kas yapayım derken, gaz cıkarmak..
off seda offf nerden bulacağım ben şimdi o baklavayı:(
ben süpersonik ultraegsantrik despırıt havızvayf kişiliğimle hemen açayım linet. yeter ki siz isteyin.ps/ itinayla tombalak açılır.
geçen yazlığa gitmiştim ya hani yazıda yazdım, heeheee arkadaşım önünde kocaman despırıt havızvayf yazan bir elbise giydi denize inerkenn, yuhhhh dedim bari cümle aleme ilan etme:) manson bulimm o elbiseden sana gönderimm ..
feci şekilde ihtiyacım var.
despırııııııııt, ooh..!
bana da yollayın. baklavadan. elbiseden değüüül…
O kadar karmaşık ve başarısız bir soruşturma yapıldığını okuyunca “kesin salıverilmiş” dedim içimden ama o da ne? 2 yılı geceli gündüzlü hücre olmak üzere 5 kez müebbet hapis. Soruşturmanın neresi başarısız peki? Yeterli olmayan delillerle böyle bir ceza verebiliyorsa mahkemelerimiz, alalade işlenen suçlar nasıl cezasız kalıyor? Kafama takıldı sadece. Mühim değil.
adam cesetlerin yerini göstermiş ayrıca ifadeleri doğrultusunda iki ceset bulunmuş. bu bile yeterli ceza alması için zaten. ancak diğer seri katilleri okuduğumuzda karşımıza çıkan yoğun çalışmadan eser yok. adam ilk duruşmaya çıktığında karısıyla bir kez bile konuşulmamış mesela. kolileri nerden aldığına nasıl taşıdığına ilişkin araştırma yapılmamış falan filan. tabi ilk soruşturma döneminden bahsediyoru yazıda. kararın alınması için geçen sürede yol alınmış olabilir.tabi hukuk adamı değiliz amatör yazılar ve yorumlar bizimkisi.
Allah akıl, fikir ve bunları en güzel şekilde kullanabilme kabiliyeti versin bize.
vermiş zaten! adam da pek güzel kullanmış o kabiliyeti. her babayiğidin harcı değil bun(n)ar!
bu filmi merak ettim
Linetten nokta atışıHemmen sayfaya fokuslandım okuyorum
Türk Halkından yeni seri katiller istiyoruz.Her yerde var bizde yok.Peh..!
İlk kurban olmaya aday gibisin yav
seyit ali demirci de çok güsel bi katilimizdir.
sen ben farketmez dejavu, yeter ki dinmesin bu kan 🙂
katilin güzeli olmaz, iğrençler..
cinayet de bir tür sanattır. katilin de yeteneklisi yeteneksizi vardır.
Sadece korku filmlerinde ilgi çekicidir Manson..Hatta bu tür filmler insanı düşünmeye iter, uyanık olmasına sebep olur..Normalde katiller iğrenç hasta adamlardır, övmene gerek yok..Sanatçı dersek eğer, ödülleri aldıkları canlar gibi, ölüm olmalı..
ted bundy süper karizmatik bi seri katilmiş, bütün hatunlar hastamış kendisine
Karşılaşırsan bir gün, görürsün karizmayı..
ted bundy deyip biraz durmak lazım gerçekten sevgili kop.
ted bundy !
Bu yoğun ilgi üzerine adamı araştırdım. Evet hoş bir kimse, soğukkanlılık ve sempatikliği aynı anda gözlerinde barındırabiliyor oluşu sanırım onu seçtiği hayatta diğerlerinden farklı kılıyor olsa gerek.
hoş hemi de akıllı. ama sapkın işte. onu da öyle kabul edeceğiz.
İşini iyi yapana saygı duyulur. Potansiyel kurbanlar veya katiller olarak dersimizi iyi çalışmaktan başka birşey yapmamıza gerek yok.
Ne diyo orda mealini yaz av
daldım gittim hayat hikayesini okurken, vay vayy..
değil mi linetim.
Sevgilim.Hayatımın ışığı (ışıkta derin nefes alınır verilir).Canını acıtmayacağım. Sakin ol meyn. Sözlerimi bitirmeme izin vermedin ki. Diyorum ki, canını acıtmayacağım. Sadece beynini dağıtacağım. Evet tek yapacağım z.kindirik beynini ufalamak olacak. Ha ha.
çok ilginç..
Canını acıtmayışı mı?
ne demiş ünlü seri katil;canlarını acıtmak istemedim sadece öldürmek istedim…
ne kadar akıllı adammıs(!)facebookta bir sayfa acsana onun icin
“unlu” seri katil :))artık seri katillerinde unluleri var:)))ah manson yıktın beni
de get. kaşınma akşam akşam.
kasıyan kim kardes, sana laf eden mi var,artık unlu olmak istiyorsanız, sanatcı, sporcu ya da bilim adamı olmanıza gerek yok. iki uc tane vahsice cinayet isleyin ,sonrada sacma sapan iki cumle edin tamamdır, unlu olursunuz. tum gazeteler boy boy fotografınızı verir.hatta manson sizin hafifte reklamınızı yapar, facebook sayfası acar sizin icin ,bir suru size “ne akıllı adam” diyen hayranlarınız olur filan:))
bidon.
Şu bahçe şemsiyelerinin altındakilerden mi?
Şu bahçe şemsiyelerinin altındakilerden mi?
photon abisinden avarele tavsiyeler:)sevgili kardesim, unlu olmanın en kestirme yollarından biride seri katil olmaktır. iki uc tane adam oldur, ama oldukca vahsice olsun. sonrada iki uc tane sacma laf et. tamamdır, artık unlusundur. lafların kusaktan kusaga aktırılır, bir suru hayranın olur. senin lafların icin unlu bir seri katil der ki denir:)mesela manson senin icin soyle diyecektir:” unlu bir seri katil der ki ” bla bla……” ah ne kadar bilge adammıs, biraz sapık olabilir, ama su lafa bakın ne kadar akıllıca, hem bakıslarıda cok cekici, zeki oldugu durusundan belli, cokta karizmatik”artık isledigin cinayetlerin sapıklık derecesine gore sana yapılan ovgu duzeyi artar:)) manson gibi bir suru hayranın olur, nesiller boyunca unutulmazsın kardes. manson gibiler senin yaptıgın her seyi ayrıntılarıyla ogrenirler, soyledigin her sozu de. seni daha yakından tanımak icin gunlerini harcarlar, sana icten ice hayranlık beslerler:))unlu bir bilim adamı olsan bu kadar hayranın olmaz, ama seri katil olursan bir suru hayranın olur, ozellikle bazı bayanlar saatlerce senin verdigin poza bakar, ne sapık, ne karizmatik adam der, ne akıllı adam der. sana icten ice hayranlık besler.yalnız kardes oldurecegen adamlar terorist olsun , gerci terorist olursa oldurduklerin unlu olamazsın, sen de artık onlara masum susu verirsin, hadi kolay gele kardes:))))
tacizci bidon.
ilginc, gercekleri dile getirince tacizci oluyoruz, neyse manson hanım, isterseniz artık uzatmayalım,
uzatma kablosu kılıklı bidon bu yaw.sıradışı olan herkes ünlü olur olm, ne var bunda..Sen de 3-5 cinayet işle, sen de ünlü olursun,adınıda seri bi-don katili koyar manson 🙂
heeeee.
manson ve onnupro ne guzel uyum boyle yakısır:)
Fotonküp’ün ünlü kavramında sorun var bence. Bir adam düşün dünyanın en uzun binalarının paratonerlerini sırasıylan g.tüne alıyor. O da ünlü olur foton. Onnupro’nun dediği gibi işte.Kıskanma len. Sen biraz büyü ben seni fisonteleye çıkartıcam fotonum tontonum bidonem. Ted bundy halt yicek yanında.
aval;o çok mühim bir mühendis olucak,Dünyanın ilk sinyalizasyon mühendisi.
olum avarel:)manson gibi hayranların olacak, tercih senin avarel, su yukarda ki hayran yorumlarına bak, bu yorumlarda hep sen olacaksın, neyse trecih senin:)))
inna sabirin
adımı kullanıp durma tacizci bidon.özelden kovaladık anlamadın genele yazıyorum.efendi gibi yazıya yorum yapacaksan yap yoksa yıldırımdan photona dönüşümünü tekrarlatacam sana haberin olsun.
paratoner girmiş foton
:))) sana ozelden gonderdiklerimi burada afis edebilirsin manson hanım aslında iyi de olur:)lutfen tacizci lafını kullanmayın ve baska yerlerde de bana bulasmayın yolunuz acık olsun
Kop, Mona, geceleri böyle midir acaba..
la havle ve la kuvvete illa billah il aliy ul azim
sörsiyi seviyorum
lesorcier ,dikkat ederseniz ben yazıya yazılan yorumlara binaen mizahı kullanıyorum,mizahta cagımızın bir olgusudur:)eger benim dısımda yazılan yorumları bastan okursanız, hicbir bilimle alakası olmayan, mizaha acık yorumlar gorursunuz,photonnnun yaptıgıda yalnızca bu mizahı kullanmaktır,sanırım olaya duygusal yaklastınız:)onemli degil sanırım artık anlastık
Foton, bak kadın taciz etme diyor ama.Tacizin şakası, mizahı mı olur gözüm?
universitede psikoloji dersini AA ile gecmis bir ogrenci olarak, o sapıklıkları cok iyi bilirim, zaten sınavda bile basbaya bu sapıklıklarla ilgili sorular cıktı:) ama yorumlara dikkat edin , bilimle alakası yok , tamamen mizah aracı olarak kullanılmaya musait, yazının uslubunda da boyle bir izlenim veriyor,benim yaptıgım yalnızca bu mizahı kullanmaktır,istersen artık uzatmayalım,ben yazacagımı yazdım
mizaha bak çay demle ( aynı mizah yüklü yaklaşımla)
anthronun büyüteçi kullanalım, belki satır atlamışızdır
yazıp yazıp uzatma diyo tam hasta. abovvv insan psikolojisinin anlaşılmazlığı karşısında bir kez daha çaresiz kaldım.
kalp kırdıysak ozurdileriz:)penguenin yaptıgı yanında bizim ki ne ki:))ah lesorcier, en yakın arkadasının icerdigi mizah malzemesini kesfedememissin
manson hanım ben istersem uzatırım bilirsin:)))ama ozellikle buradakileri rahatsız etmemek icin polemige girmiyorum,
müstesna bi insansı.
ulan bidon yıldo, Hangi üniversitenin hangi mühendislik fakültesinde psikoloji gördün sen ?Yalan karargah kurmuş sanada..
seçmeli derstir
saf onnupro, biz uc tane bolum dısı nontechnical ders almak zorundayız, bir tane de freealdıgım dersler:mikro bioloji, sosyoloji ve psikoloji, ve ekonomidir,ODTU mezunu herkese zor soylerler:))
sor soylerler, heralde daha universite okumadın
bak ben dedim sana.
micro bioloji free olarak aldıgım derstir,digerleride nontechnical olarak aldıgım dersler,ulan seni kale alıp cevap veriyoz yaa:)
ama transkribimi manson eger mail adresini verirse kendisine gonderirim:)))
tacizci bidon.
[email protected]‘e kadar yollamayan adam değil.yolla yapıştıracam buraya. bi hizmetim olsun. hafif odtülü görsün.
leyla bana psikolojik 3 argüman söyle o zaman.1-makinaların panik atakları2-akışkanların vajinismusu3-şizofrenik mukavemet.. gibi
manson buraya yapıstırmaman sartıyla soz gonderirim, ve adımı ifsa etmemen sartıyla,
hemen su koyverdi alın buyrun.
onnu, pes doğrusu, kaynaşım, süper..
ne su koyvermesi, sen bileceksin iste,sadece baskalarına soylemiyeceksin
mühendis adamın psikoloji ile ne işi olur..ancak amatör ilgilenir.ben inanmıyorum psikoloji diye bir seçmeli ders olacağına mühendislik fakültesinde.en azından bizde yoktu.gerçi olsada kimse yüzüne bakmazdı.
ulan saf dersi zaten fakulte vermiyor, psikoloji bolumu veriyor,bizde felesefe de yandal yapan bir suru adam vardı,aslında ben de psikolojide yapacaktım ama cesaret edemedim,isletmeyle yandal yapan da cok var,genelde caz tarihi, sanat tarihi,musik tarihi gibi dersler kolay not alındıgı icin populerdir muhendisler arasında, ,ama psikoloji ve ekonomi alanda bayagı vardır,
muhendis dedigin cok yonlu olur:dunyayı muhendisler yonetir:))
sen yukarıdaki soruma cevap ver bidon
Mühendisleri yönetene bak sen ..
aslında dunyanın temel sorunu ABD baskanın ve Rusya baskanının muhendis olmamasıdır, gizli servis adamını rusya baskanı yaparsan,hukukcularıda ABD baskanı yaparsan iste boyle olur, bizim basbakan da iktisatcıdır, eh onun durumu fena degil:))
benden de bir ekleme; forumları da troller yönlendiriyor.
Ahkamlarin konuyla ilgisini her ne kadar anlamamis olsam da ; artik bizim de bir Charles Milles Manson’umuz oldugunu ögrenmem açisindan faydali oldu.. ne isimize yarayacaksa!
İlgisi olmaz olur mu, bu ahkamları yazanlar arasında ”kolici” bile var, dostum..
manson’un kendi eliyle biline hiç cinayeti olmaması bakımından aslında koliciyle çok ortak noktası olmadığını belirtmek isterim.
1986 yılında aile içi sorunlar nedeniyle tartıştığı eniştesi Zeki Sert’i baltayla keserek öldüren, 2003 yılında bir erkek çocuğa cinsel istismar suçundan yargılanan Ahmet Öztürk’ün “çok ses çıkartıyorlardı vurdum” ifadesiyle servisteki çocukları öldürdüğü haberini bu sayfada paylaşmak istedim.
Çocuklar çok ses çıkarttı. Ben de onları uyardım ama tepki gösterdiler. Yanlarındaki çocukların annesi bana argo laflar kullandı. Ben de tüfeği çıkartıp vurdum. Sonra da kaçtım. Oldu bir kere.soru bir neden tüfekle geziyorsun
soru iki (haber yanlış değilse afla çıkmış bir arkadaş ve öldürme olayından temizlemek diye bahsediyor) genel af gibi saçma bir kavram olabilir miallah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın rahşan affı demeden de geçmek istemem.soru üç rahşan kimdir yahu?
iyi halt ettin, kutlarım , ruhum sayende rahatladı, icim acıldı bu yorumunu okuyunca sagolasın
bu gidişle sende bu yazıya haber olacaksın zaten 😉
daha anlamında ki “da” lar ayrı yazılır:)
ne güzel öğretme tekniğim var
bilgiler için teşekkürler.ilansahibindenemlakikinci elaraba