bildirgec.org

şiddet hakkında tüm yazılar

sarhoşken mutluyum !

endop | 27 May 2011 21:37

Lise arkadaşlarım, erkekler .. hep birlikte gezerlerdi. Önceleri zar zor girerdim aralarına, sonra yavaş yavaş boşvermeye başladım, dünyada bir sürü insan vardı yalnız kalmam imkansızdı … Hep avuttum kendimi , ağladım, çok ağladım … Dua ettim, çok yalvardım. Ve hep sordum ”neden ben?” diye neden … Ben hep onlarla olmak istedim, onlar gibi olmak. Bilemezsiniz bu ne demek bir çocuk için, çok üzgünüm çok. Çok ölmek istedim, yapamadım … İlgi çekmek istedim, çektim de ama bu işleri kötüleştirmektan başka bir işe yaramadı . Ve artık yeniliyorum ben, hayır sağlıklı falan değilim , olamam da … Ama siz neden dışlıyorsunuz ki farklı olanı, neden dışlanıyor azınlıkta olan neden…

Cinnetin Perde Arkasını Anlamak

| 13 May 2011 17:45

Son yıllarda ülkemizde yaşanan şiddet olgusu toplum tarafından normalleştirilen, olağan bir davranış olarak görülmeye başlandı. Gazetelerde, televizyon programlarında kısacası yazılı ve görsel basında sık sık şiddet içeren olaylarla karşılaşmaktayız. 3. Sayfa Haberleri adıyla popüler olan şiddet haberleri kanımızı donduracak cinsten. Bu haberleri sizlerle paylaşıp kendime ve size eziyet etmek istemiyorum. Ancak aklımızı, mantığımızı, vicdanımızı ve empatik düşünme yeteneğimizi kullanıp şiddete başvuran ve şiddete meyilli olan bu insanların ruh hallerini, iç dünyalarını, bu tür davranışları sergileme nedenlerini, bu kişilerin gözünden, kendimizi onların yerine koyup, durup bir düşünelim ve bu olayları bu şekilde değerlendirelim. Şiddeti yaşamın bir parçası olarak benimseyenler ve bu yaptıkları davranışın haklılığını savunanlar, şiddet olgusunun altında yatan nedenleri bilerek veya bilmeden yaşamlarına devam etmektedirler.

Sporda Şiddet!

tekkita | 08 May 2011 21:37

Stresin toplumsal bir sorun olduğu günümüzde, insanlar biraz rahatlamak için kendilerini spor müsabakalarına veriyor. Ancak bu haklarını bazı insanlar bencilce diğer insanların elinden alıyor!

Sporda şiddet üzerine yasa bile konuldu. İnsanları bu bile durduramadı. İnsanlar 90 dakika bağırıp çağırmak, takımına destek olmak ve stres atmak için tüm gününü feda ediyor. Ancak bazı kişiler buna izin vermiyor ve sonuç olarak maç iptal oluyor.

Beni Bana Hatırlatan

mavilikler | 09 February 2011 09:45

Bir kadın bir çocuğu tartaklıyor. Sadece birkaç adım ötemde… Başına vuruyor, en az o darbeler kadar vuran, örseleyen kelimeler eşliğinde. Zaten gidiş yönümde oldukları için birkaç adımda varıyorum yanlarına.

Kadına bu hoyrat dokunuşlarla örselediği ruhun bir çocuğa ait olduğunu hatırlatıyor, herkes gibi onun da bir yeri olan içimdeki dünyadan onunkine bir köprü atmaya çalışıyorum böylece.

Kadın parasızlıktan söz ediyor. Çocuğun istediği oyuncaktan… Onu alamadığından… Çaresizlikten… Acıdan… Duyulmayan çığlıklardan…

Travestiler ve hikayeleri….

suleceizler | 20 October 2010 13:33

Çocukluğumu geçirdiğim mahalleye evli olarak yeniden taşındım.Tabi ki aradan yıllar geçmiş ,mahallem o kadar değişmiş ki ,çocukluğumun sokaklarını bulamadım ne yazıkki.Bursa ‘da çarşamba semtindedir benim mahallem.Bir zamanlarınn bahçeli evleriyle çevrili olan çarşamba,birbibiri üzerine binmiş,adeta bir bütün olmuş apartmanlarla dolu şimdi ve bu evlerde binlerce hayat saklı.Bizim mahallede pek çok travesti yaşıyor.Hepsi kendi halinde sessizce yaşıyorlar.Hani Bursa’nın adı çıkmıştır ya bu konularda ,ama üzgünüm yanılıyorsunuz, çünkü Bursa’da yaşayan tarvestilerin pek çoğu dışarıdan şehrimize gelmiştir.Genelleme yapılacak olursa doğu illeri çok daha ağırlıklı.Bunu kabul etmeyenler olacaktır aramızda.Çoğu insan korkuyor onlardan.Sokakta göründükleri an yollarını değiştiriyorlar.Çünkü insanlar onları tanımıyorlar,tanımakta istemiyorlar.Herkes tarafından dışlanan insanlar bunlar.Normal bir işte çalışmalarına asla izin verilmiyor.Onlarda malesef ancak fuhuş sektörlerinde çalışıyorlar.Peki hiç düşündünüz mü?Neden bir insan travesti oluyor?Onlar neler hissediyorlar?Bu his tamamen doğuştan mı oluyor,yoksa sonradan mı?” Güneşi Gördüm” filmini izlediyseniz ordaki ”Kado” karakteri beni filmde çok etkilemişti.Mükemel bir oyunculuk sergiledi Cemal Toktaş.Bu rolü ile en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü almıştı.Burda Kado doğuştan kendini kadın hissediyordu.Elinde olmayan hislerdi bu.Demek ki bu insanlar doğuştan itibaren bunu hissediyorlar.Onların ellerinde değil.Hormonal bir bozuklukta denilebilir.O zaman neden bu kadar dışlıyoruz?.Aslında bize hiç bir zararları yok,zararları sadece kendilerine.Neden bu yazıyı yazıyorum derseniz ,geçen aylarda bir travestiyi öldürdüler sokağımızda.Ben görmedim fakat eşim bunu görmüş.Dehşet içinde kalmış,çünkü kimsenin umurunda olmamış.Polisi çağırmış ,onlarda saatler sonra gelmiş.Onlarda insan değil mi şimdi ,nedir bu duyarsızlık?Peki bu insanları tercih eden erkeklere ne denir?Bu kadar kadın varken hala tercih ediliyorlar.Bu nasıl bir çelişki tartışılır.Hangisi iyi ,hangisi kötü?Yanlış anlamayın ben travesti savunucusu değilim ,sadece haksızlıklara karşıyım.Geçenlerde bir arkadaşım anketörlük yapıyordu.Gittiği yerde bir travesti ankete katılmış.Gayet sakin sakin cevaplamış ve üniversite mezunuymuş.Son derece kültürlü ve çok düzgün konuşuyormuş.Arkadaşıma okuduğu kitaplardan bahsetmiş.Bizim insanımızın hatası yargısız infaz.Kimse kimseyi tanımaya çalışmadan ,arkasından atıp tutmaya bayılıyor.Anlatmaya çalıştığım kimseyi hor görmeden bakmak lazım,tanımak lazım.Bakış açımızı irdelememiz lazım.Çünkü herkesin bir hikayesi vardır ve her hikaye de farklı hayatlar…

A tale of two sisters (karanlık sırlar)

duygu bircan | 15 September 2010 13:24

Kore yapımı bir film olan “a tale of two sisters”in orjinal adı “Janghwa, Hongryeon“. janghwa kırmızı gül, hongryeon ise kırmızı lotus demektir. Filmin baş rolündeki 2 kız kardeşin isimleri su-mi ve su-yeon dur. su-mi gül, su-yeon ise lotus anlamında gelmektedir. filmin ismi ve karkater isimleri arasında güzel bir bağlantı kurulmuş, ama ismi ingilizceye çeviren şirket filmin anlattıklarından o kadar uzaktır ki, “a tale of two sisters” gibi basit ve baştan savma bir isimle gösterime sokar filmi. Film Türkiye’de de aynı müameleyi görüp “karanlık sırlar” ismiyle gösterime girmiştir. Filmimiz şaşırtmacalı bir sona sahip. Korkudan ağlatacak kadar korku öğesine, üzüntüden kahredecek kadar da drama sahip. Bir aile dramından ötesi, ailesinin başına gelenler yüzünden delirmiş bir kızın psikolojisi filmin özeti olabilir. Film iki kız kardeşin hastahaneden çıkıp babalarının yeni evlerine gelmeleriyle başlar. Babaları artık yeni birisiyle evlidir ve üvey anne kötü kalpli bir insandır. su-mi kardeşi su-yeon’ı kötü kalpli üvey anneden korumak için her şeyi yapar. Psikolojik gerilim seven herkesin kesinlikle görmesi gerektiğini düşünüyorum.

savaşmayıp sevişenler: bonobolar

admin | 16 February 2010 12:08

yürekli bonobo, saldırgan şempanze
yürekli bonobo, saldırgan şempanze

meğer insanlar şöyle ikiye ayrılırmış da haberimiz yokmuş: şempanzeler ve bonobolar. diğer bir deyişle sevişmeyip savaşanlar ile savaşmayıp sevişenler.

davranışlarımızın kökeni üzerine yaklaşımlarda çevresel faktörler dediğimiz yaşam koşullarımızın yanısıra evrimsel faktörler üzerinde de sıkça durulur. işte bu ikinci etkene ilişkin araştırma ve sunuşlar çoğunlukla şempanzelere odaklı yapılır. zira kendileri yakın akrabalarımız olurlar ve bu ilgiyi fazlasıyla hakederler. öte yandan, uzun süreler varlığından haberdar olmadığımız, bir yerlerde kendi mutlu ve mütevazi yaşamlarını süren başka akrabalarımız var. bonobolar var. onlarla tanışmamız çok yeni ve onlarla ilgili her keşfimizde başka bir yanımızı keşfediyoruz.

Grotesuku (2009)

gorcun | 02 January 2010 17:45

2009 yılında çekilmiş olan olaylı Japon yapımı film Grotesk’ten (Grotesuku) bahsetmek istiyorum. Filmin yönetmeni 2007 tarihli ”Carved: The Slit-Mouthed Woman” filmiyle tarzını belli etmiş olan Kôji Shiraishi. Filmin dünyada yankı uyandırmasının ve Türkiye dahil bir çok ülkede tanınmasının nedeni belki de Ağustos ayında çıkan bir haber. Türkiye’deki yansıması hemen hemen tüm kaynaklarda şu şekilde olmuş. Yani ”İngiltere’de yasaklanan film”. İngiliz sınıflandırma kurulunun izlenmeyecek derecede gördüğü bu filmde ne vardı peki? Aslında filmin fazla bir şey anlatmadığı açık. Bir adam (Shigeo Ōsako), tanışma aşamasında olan genç çifti (Tsugumi Nagasawa, Hiroaki Kawatsure) esir alıyor ve bir odada akla hayale gelebilecek en sadist işkence ve cinsel istismar yöntemlerini üzerlerinde uyguluyor.

Çocuklar için Televizyon Kumandası

zabun | 15 December 2009 23:03

Çocukları televizyondan uzak tutmaya çalışsakta bir şekilde onunla tanışıyor ve müptelası oluyorlar. Çocuklar televizyon başında televizyonda istenmeyen görüntüleri görmek durumunda kalabiliyorlar. Okul öncesi çocuklar için tasarlanan Comfy iMote uzaktan kumanda ile çocukların izlediği kanalları sınırlandırmak mümkün. iMote kumanda çocukların seveceği renklerde ve basit şekillerle tasarlanmış. Üzerinde televizyonu açan, sesi ayarlayan ve kanalları değiştiren 7 tuş bulunuyor. Programlanabilir iMote kumandayla çocuklar, binlercesi arasından izin verilen kanallarakolay ve hızlı bir şekilde ulaşabiliyorlar. Seçilen 5 TV kanalı haricinde, tüm diğer kanallara iMote ile erişim mümkün değil. Atanan 5 kanal tuşu üzerine yapıştırılan, TV kanallarının logolarının bulunduğu 100’den fazla renkli çıkartma ile kumandayı kullanmak kolaylaştırılmış.

[craziestgadgets] [thinkgeek]