önemli bir konu olarak, günümüzde internet aracılığıyla paylaşılan bilgi hacmini hiç kimse yadsıyamaz. bilgi erişimi konusunda da en popüler arama motoru “”google”” çok önemli bir misyon edinmiş durumda.akabinde, theatlantic.com sitesinde yayınlanmış makalede google’ın insanları aptallaştıp aptallaştırmadığı tartışılmış.önemli sebepler arasında google’ın arama sonuçlarını getirirken insanlara düşünme fırsatı bırakmadığı. geleneksel öğrenme metodlarına ters bir durum olarak, google kullanıcıları buldukları verileri sadece kopyala yapıştır, düzenle ve döküman haline getir tekniğiyle işliyor.
aranızda hiç merak ettiği bir konuyu araştırıp gerekli dökümanları bulduktan sonra kısa sürede sıkılıp sayfayı kapatan oluyor mu? belki de google’ın suçudur. makalede özellikle insanın düşünerek kendi hafızasında tutmak istediği bilgiler konusunda rahatsızlık duyabileceği açıklanmış. gerçekten öğrenmek için öğrenme kaynağıyla biraz mücadele etmeniz gerektiğine değinilmiş. bu mücadele özellikle konsantrasyon ve alınan verilerin doğal bir şekilde alınması gerektiği vurgulnıyor.
koskoca bir kütüphanede saatlerce aradığınız kitabı arayıp bulmak ve ondan bilgi almak yerine hızlı bir şekilde ve çok daha farklı kaynaklara saniyeler içerisinde ulaşmanın da verdiği avantajlar yok değil ancak bilgiye derinlemesine dalmak yerine yüzeysel bir bilgi edinimi ortaya çıktığı için öğrenme konusunda google kullanıcıları yine dezavantaj yaşıyor. çok çeşitli kaynaklara kolay ve hızlı erişim parça parça metin okumakla sınırlı kalıyor. bunun sebebi olarak da uzun metin parçalarını okumaktan sıkılmak gösteriliyor. yani anektodlar (kısa notlar) gerçek bilgiye erişime değil, bilginin ana fikrini vermekten öteye geçemiyor.
University College London tarafından kurulmuş online kütüphaneye erişen kullanıcıların yani öğrencilerin yani işi öğrenmek olan insanların kütüphane sayfalarında dolaşırken en fazla 3-4 sayfa gezindiği ve daha sonrasında başka sitelere geçtiği farkedilmiş.web sitelerin dizaynlarının çekici kılınması, kısa makaleler ve öz şekilde anlatım çözüm olabilir denilmiş ancak bu durum da yine öğrenme derinliğine erişmek için engel.sayfalar içinde/arasında başlıklara bakarak, aşağı yukarı hızlı gezinmelerle elde edilen hızlı ve kolay bilgi kazanımlarının değerli olmadığına da değinilmiş.eminim şimdiden benim de yazdığım bu bildiriyi okurken sıkıldınız.ancak bilgiyi edinirken ve öğrenirken en önemli safhanın, aslında alınan bilginin insanın kendi psikolojik ve ruhsal durumu içerisinde kendine olabildiğince çok maledebilmesi konusu önemli. bilginin hızlı bir şekilde akıyor olması şahsi fikrim olarak güzel bir şey ancak sanırım, bunu kullanırken bizde bıraktığı izlerin derin olmasına özen göstermek gerekiyor.