1980li yıllarda çocuk olan şanslı kesimin heyecanla izlediği bir dizi. Herkes severdi bunu. çocuklar için hazırlanmış gibiydi ama tüm aile izlerdi.Uzaylı zekiye tipik bir mahalle kızıydı. Ancak şimdi detaylarını tam hatırlamadığım bir (patlama mı, ışın bombası mı, deney mi çıkaramıyorum) nedenle havada çakan şimşek onu garip bir bünye yapmıştı. İşin ilginç kısmı aslında ortada uzaylı filan olmamasıydı. Hatun sadece büyü yapma, zamanı eğip büküp dondurma gibi bir yetenek kazanmıştı.Kocaman bir kadındı ama onu çocuk gibi gösteren bir kılık kıyafet anlayışı içindeydi. Saçlarını böyle yanlardan bağlayıp havaya doğru kıvırırdı. Saçma sapan bir de makyajı vardı. Yanlış değilsem kalemle yapılmış nokta nokta şeklinde çiller vardı suratında. Çok rezil espriler vardı bu filmde. Zekiye tane tane, yaya yaya konuşurdu. İnsanı gererdi. Aptal ötesi bir kızdı.İki elinin işaret parmağını şakaklarına dayar mımm hımm gibi garip sesler çıkarıp zamanı donduruverirdi.Bu kadar eleştriden sonra şunu da açıkça ifade etmem gerekirdi bayılırdım bu diziye. Anneme saçlarımı iki yandan uzanacak şekilde ördürtürdüm. Herkes sever oradaki esprileri tekrarlardı. Saçını o model yapan hemen her kız erkek çocuklar tarafından ‘heeehee Uzaylı Zekiye’ye bak’ diye bir yoklanırdı.Trt’nin nasıl yayınlamayı kabul etmediğini hala anlamış değilim zira bizden küçük çocuklar korkarlardı Zekiye’nin değişimlerinden. Bir tür bilimkurgu komedi tarzı denemesi. Şimdilerde bunun mantığından yola çıkmış büyücü, peri dizileri var sanırım televizyonda.yönetmen; yavuz figenlioksal pekmezlioğlusenaryo ve başrol; seden kızıltunçmüzik; cahit berkayyapım yılı; 1987Dizide üstün asutay, münir özkul gibi tiyatrocular vardı. Kadro gayet oturaklıydı.Maalesef hiç video bulamadım, ya da dizinin introsunu hatta doğru düzgün resim bile yok.
yorumlar
hadi buyrun bişey daha öğrendik, uzaylı zekiye, bu yaşıma geldim duymadım bunu yau, ellerinize sağlık sayın manson, sizi takip etmek bayaa keyifli olmaa başladı
ayol venüste mi yaşıyorsunuz kopanisticağızım.
valla yoğun iş tempomdan vakit ayıramadım heralde, o dönemlerde sık sık italya da olmam gerekiyordu iş icabı, sürekli yemeğe çıkıyorduk monica belluci, nikol kidman, klodya kardinale ile falan..
Kim unutabilir ki ”Zuzaylı Zekiye”yi, ben böyle derdim..Annem, ”Kızım, kapıya bak” dediğin deKapıya gözlerimi dikip ”bakıyoooorrrrum anneeeee” diye öylece bakardım, açmak falan yok tabii..O gün bugündür tik kaldı bende..
çok güzel..esasında bu ara “penguen pertev”in videolarını arıyorum mansonilized.. fakat bulamıyorum.. Rüştü Asyalı’nın programı idi bilmem hatırlar mısınız..aklınızda bulunsun.. bir şekilde denk gelirse paylaşalım..
Bir de “Pazar 85”, “Pazar 86”.. diye devam eden mecburiyet eğlence programları vardı. Ama en eğlenceli şeyde oydu Kara Şimşek’ten sonra. Bir de ona el atsan Manson. Hafızamı tazeliyorsun.Bu arada ben kazara youtube’da zuzaylı zekiye bölümleri görmüştüm bir zaman ama şimdi arattım fakat bulamadım. Hiçte bize hoş geldiği kadar harika dizi değilmiş diye şaşırmıştım izleyince.
Ha bu arada Mavi Ay aklıma geldi bir de. Bruce abi ve iş ortağı ablamız sürekli kavga ederlerdi tek bir ağızdan konuşarak. Ne dedikleri anlaşılmazdı. Ardından da hemen bi kavga sonrası öpüşme patlatırlardı. Biz çocuklar da hemen elimizle gözümüzü kapatırdık. Bazen burdaki özellikle Clicia’nın atışmalarını bu mavi ay sahnelerine benzetiyorum. Kim ne diyor anlaşılmıyor aynı o dizi gibi. 🙂 Ama o filmin de Türkçe dublaj videosunu bulamadım. Kendi dilleri de hiç hoş değilmiş, keşke orjinalinde de bizim Türklere mi seslendirselermiş ne?
uzaylı zekiye’ ye annemle ben bayılırdık! özellikle zekiye’ nin zihn-i sinir proceleri ile annesini sinir edişinde gülmekten kırılırdık, sağol manson:)
Türkler, orjinallerini değiştirmişlerdir, seslendirme yaparken mutlaka..Maddie Maddie Maddie..Ben de Topesto yu hatırladım, birden..
penguen pertevi ben hayal meyal hatırlıyorum onun da videosu yok ortalarda, doğru. birimizden biri bulursuk mutlaka koyalım buraya. rüştü asyalı hikayeler anlatırdı hayali arkadaşına. penguen pertevi merak ederdim hep. bir de oda gibi bir dekor vardı sanki sabit. tek hatırladığım bir vestiyer. gerçekten çok güzeldi.
bu arada halihazırda uyduda bir yerlerde mavi ay yayınlanıyor ve geçen gece eşimin izlediğini görüp keşke bu brus vilsin orjinalini de o türk arkadaş seslendiriyor olsaymış dedim. o adamın filmini mutlaka bir de türkçe dublajlı izlemek gerekiyor her durumda. bu arada o diziyi ilk düşündüğümde hemen aklınma topestonun sevdiceği o pasaklı hörbırt gelir.
Şöyle başlardı dizi. Ardından böyle devam ederlerdi. Seslendirme konusu gerçekten de dediğin gibi. Alışkanlık mı yaptı biz de bilmiyorum ama Alev Sezer’in sesi Bruce’un kendi sesinden daha çok yakışıyor adama. Gerçi Çocukluk idolüm ve yakışıklı herif imgem Irak savaşında yaptığı barbar laflar sonunda yerle bir olmuştu ama mazinin hatrına hepten silmedim keratayı..
alev sezere hard day 17256 için teklif gelmiş zaten.
Bir de, Ses klonlaması icat edildi, onların orjinal sesini, türkçe dinleyebileceksiniz artık..
Ben başka bir dizi hatırlıyorum zamanı durdurmayla ilgili, yabancı bir dizi. Sarışın bir kız vardı, iki elinin işaret parmaklarının uçlarını birleştirip zamanı durdururdu, sonra da avuçiçlerini birleştirip tekrar devam ettirirdi. Hatta babası uzaylıydı, üçgen şeklinde pembe birşey dururdu başucunda. Onunla babasıyla konuşurdu. Çok tuhaf geldi yazınca şimdi, rüyamda mı gördüm yoksa 🙂
yooo…. bunu kabul edemem. zekiydi zekiyeydi o…!
Bir de Uzaylı Zekiye ile aynı saç modeline sahip Pippi, vardı
varsayalım ismail in üstüne yerli dizi tanımam
birde Ganimet vardı hatırlarmısınız? Demet Akbağ’ı ilk o tiplemesiyle tanımıştım. Dedesinin başını bilmiş bilmiş okşar “en sevdiğim büyüğüm” diye lütfederek severdi. güzellerdi hepsi de ne olursa olsun. hiç bıkmadan usanmadan seyrederdik. sadıktık….
uzun bacaklı pipi. yazacaktım kimse hatırlamıyordur diye yazmadım. süperdi o süper süper. saçımın içine telefonun koblosunu sokmama neden olmuştu. çocuk aklımla oradaki gizemli adama aşık da olmuş olabilirim.pipi langstrumpf’du orjinal adı. pipi longstocking is coming in your town diyordu şarkısında.
puellanın dediği tarz tatlı cadı sementa vardı. burnunu oynatıp büyü yapardı.
sayın manson gayet tabii dir ki hatırlanmayanı yazmanız daha makbule geçer kanısnı taşımaktayım hattı zatında
varsaylım ismail başlı başına bir bilim dalıdır.
O sabrina değilmiydi yaw.Şu parmaklarıyla zamanı durduran benim çocukluk fantazimdi. Her bi manyaklığımı o yöntemle halletmeyi hayal ederdim.
Manson yalnız, benim aklımda ”Uzun çoraplı kız Pippi” olarak kalmış nedense..
uzun bacaklı olmasa uzun çorap sakil durur zaten
Kızın adı Eve gibi birşeydi diye hatırlıyorum. Sabrina mıydı yoksa?
bacak yazmışım özür dilerim. çoraplı efendim. hatta enine ve biri sürekli farklı çoraplı pipi.
bacak uzun olmadan olmaz tabi.
uzun çorapları uzun bacaklılar kullanır zaten
Yok Puella. Ben şu burnunu sallayan için sabrina mı dedim. Onun adını hatırlamıyorum, Eve olabilir ama çok taktir ettiğim bir kızdı kendileri.
burnunu sallayan sementa. tatlı cadı sementa.eizabeth montgomery oynuyordu.
Peki Sabrina kim o halde? 🙂
Sabrina başka bir cadıydı sanki.
– puella’nın dedigi Eve idi..- uzaylı zekiye benim de favori dizilerimdendi.- varsayalım ismail efsanedir.- pipi’yi hayal meyal hatırlıyorum.- alev sezer’i saygıyla anarım.- monika belluçi ile yemek yeme fikri bile güzel;)
sabrina konusan kedisi ve 2 halası/teyzesi olan cadı idi. turk versiyonunu da yaptılar knald’de. cok boktan birseydi. turk olanı..;)
En iğrenç Türk versiyon dizi ise evli ve çocuklu idi. Anne rolünde Yıldız Kaplan oynamasına rağmen o sevimli Peggy’mi mumla aratmıştı.
sabrina da bu kız kardeşimiz.
dünya ahiret bacımız
arkadaşlar ‘ATLI KARINCA’ diye bir çoçuk dizisi var idi.hatırlayanınız var mı?ben hayatım boyunca kime sorduysam bir hatırlayan çıkmadı..
arrogante hombre, konuşan kedisi vardı deyince hatırladım 🙂 hatta kedinin ne kötü bir kukla olduğunu da hatırladım 🙂
carrosel o dizinin orjinal adı. günaydın bayannnn gonzales derlerdi. hayme diyo tombalak bir tip vardı. maria diye ciks bir kız. en unutulmaz sahne;çocuklardan birinin babası tamirciydi bayan gonzales onu görmeye gitmişti. adam elini uzatmadı elleri kirli diye bayan gonzales siz sınıfa gelip benim ellerim tebeşir tozlu diye elimi sıkmasaydınız alınırdım deyip allah ne verdiyse adamın yağlı eline girişmişti.
hatırladım..bir de şişko olan kızın süzüle süzüle ‘ben burdayım öğretmenim’ demesi kalmış aklımda.
işte sizin şişko kız.
neler varmış da haberimiz yokmuş yaa, bi tutturmuşuz rafaella karra şov iki bacak görcez diye, neleri kaçırmışız,
mansonılızed, harikasın.hatırladım hepsini.arabası olan hangisiydi?
sağdan iki zenci olan sirillo, onun yanındaki zengin kız maria, ikisinin arkasındaki hayme, sol baştan iki ufak esmer kız valeri, alt sıra sağ son danyel, bir de horge vardı zengin onu çıkaramadım.
bu zengin kızın şapkası ve eldiveni vardı..isimleri hiç hatırlamıyorum..ama bazı görüntüler aklımda.güzel diziydi.
arabası olan horge. gerçi sonra piyango çıkınca sirillonun babası ki kendisi marangozdu oğlunu cillop bir porşe alarak horgenin alnını karışlamıştı. (he he )
Şeker kız Candy vardıı ve onun sevgililerii ben de aşık olmuştum ona, kocaman kocaman gözleri vardı….
diziyi (atlı karınca) hatirliyorum, isimleri falan tamam ama bu kadar detay vallahi bravo manson.bu arada 3 2 1 Contact vardı. acayip severdim ben. vardir kesin hatirlayan. hatta manson bir sürü sey söyleyecek hakkında degil mi manson:))
Bir de 7 renkli çiçeği arayan bir kızcağız vardı, Linet. Şeker Kız Candy’ye benziyordu.
Uzaylı Zekiye’de birkaç bölüm Nuri Alço da oynamıştı sanırım… Uzaylı Zekiye’yi kötü yola düşürmeye çalışıyordu. öyle miydi yoksa yanlış mı hatırlıyorum? Bilmiyorum…
bu absence of mind için; atlıkarınca dizisindeki maria joaquina büyümüş ün salmıştır.
Clementine vardı asıl 🙂 Çok severdim.
Tatlı cadı =Samantha idi..:)
bunlara da bakın..
Puella çiçek kız LULU:))
o da çiçek kız.
sabrina, çiçek kız idi
3 21 contact süperdi. iyi hatırlattınız. belgesel gibi. kurbağa vardı jenerikte. müziği çok eğlenceliydi.
vayy anasını, ufaklığından belliydi bu kızıb böyle birşey olacaği:)..mansonılızed, dizide ben de oynadım, hala hepsiyle görüşürüz desen inanacağım..maşallah efendim, bu ne hafıza!
puella clementine burada.
Ya sen bi hazinesin Manson. 60 yaşına geldiğinde kimbilir ne hikayeler anlatırsın torunlarına. Ben anca senin dürtüklemelerin sayesinde hatırlayabiliyorum bunları.
Harikasın Linet. Çiçek Kız Lulu imiş benim 7 renkli çiçeği arayan kız 🙂 Esteban da süperdi. Ben en çok onu severdim aralarında.
az biraz meraklıyım eski yapımlara diyelim.
Köle Isaura yı hatırlayan varmı?
az biraz mı sayın manson az biraz mı dediniz ?
bir de yabancı dizilerin türk versiyonları deyince prison break – parmaklıklar altında demek istiyorum iğrenç bir şekilde.
Mansonilized teşekkürler 🙂
24 ünde türk versiyonu vardı o ne di sayın manson
cosby baba ve altın kızlar vardı birde..altın kızların adı ne idi manson?
köle isaura bizim aile hayatımızda çok vurucu bir etkiye sahipti.r diziyi izledikten sonra yemekten kalkınca kimse masaya el atmaz migueli çağırın derdik (miguelde kahya brunoya istinaden uydurduğumuz bir olaydı). Bir de kardeşim ağlayınca kalan kardeşler ona bakmak istemez bana ne ya ramona ( hayal ürünü çocuk bakıcımız)gelsin derdik. O kadar etkisinde kalmışız o zengin aile durumlarının.
doroti blanş roz bir de dorotinin annesi sofya.
altın kızlar çok severdim ben o diziyi, hele en yaşlılarına bayılırdım…
manson harikasın valla:)
bir de bu dizinin çok ünlü bir geyiği vardı ki ben doğru olduğunu yıllar sonra öğrendim. sofya dorotiden gençmiş o zamanlar. oh may gad.
Doroti sırık gibi olandıRoz hafifi meşrepBlanş da salak olanı dimi??
salak değilde köyden gelmiş ve hala gözü açılmamış olan diyelim.
hasinta. mariananın ikiz kız kardeşini tedavi eden kadının adı. unutmadık da hangibirini yad edelim be büyücücağızım.
bence le hanımcımın mevzubahis konusu yaptığı bu kült dizi başlı başına bi blog olsun ki sayın mansona iyice bi ayıp olsun
şimdi utanarak söylüyorum biz bu manuelanın şarkısını flütle çalardık yav. kulağı iyi bir arkadaş çıkarmıştı notaları. ilkokulda vardı ya flüt olayı. hepimiz çalardık bunu. bir arada lambada dansı yaprdık hele onu hiç anlatmayayım. şooree fassifoy keyunciya samisefşoraa diyede söylerdik şarkıyı. yuhh demek istiyorum ilkokul yıllarındaki mansona.
hatırlarım, lambada dansına o yıllarda nüfus artışına katkı sağladığı yönünde mesnetsiz yakıştırmalar yapılırdı
hasinta ile gereken mesajı vermiş olmama rağmen ben yang end dı restlısın üzerine pembe dizi tanımam ulenn demek suretiyle kendimi ifade etmek isterim. ketrın çenslırın cadı tırnaklarıyla dalarım. üzerime gelmeyin.
baa mı dedun gozelüm
manuela bacının bir dizisi daha vardı. kimsesiz maria. allahım ya o saçla bu kadar ün yap olacak iş değil.
alf vardı.
hayat ağacı vardı bir de. sam vardı ve uzun küpeli dedektif. neydi adı bişi masters?
kayl mastırs.
sem diğer adlı keli ratfırd adlı kızkardeşimizin oynadığı çorap reklamlarını hatırlatmak isterim
dün bahsini ettik linetin yazısında. on numaradır. repliklerini ezbere söyleyebilirim. samim ve zekeriya ikilisi şahanedir burada.
manson, hepsini nasıl hatırlıyorsun?? 🙂
“iiiee iiee baba” diye girerdi samim söze..ben de taklidini yapardım hala yaparım zaman zaman..bu arada lambadanın sarkı sozleri hemen hemen benim soyledigim ile tutuyor manson.şoraaan mesifoy tabi tabi kiss kiss..
Ben de ilkokul eğlencelerinde Dr. Alban, No Coke şarkısını çaldığımızı hatırlarım. Bir de Mori Kante, Yeke Yeke. Ama asıl şarkım Life is life birkaç sene daha önceydi sanırım.
bunu bir gelenek yapmak lazım hafif nostalji kuşağı.
Ben. ”Atlantis ten gelen adamı” da hatırladım şimdi..Dallas tan sonra çok kötü gelmişti Babbi nin rolü..Kabullenememiştim.Parmaklarının arasında perde vardı..:)
kavanozdaki adam vardı ahmet mekin. cliciax’in bende belirlediği sado mazo, fetiş vb bozuklukların oluşmasına neden olan travmatik dizidir bu da. çok fenaydı girişi. kanlı filan.
Biraz daha devam etsen erken bunamama sonuç almaya başlıycam Manson. Hafiften ışık görmeye başlıyorum geçmişten. Yoksa geçmiş hafızam için şu geçen kazara bulunan beyne elektrik verme ile hatırlama yöntemini bile deneyecektim. Kavanoz olayı flu bir ışık hüzmesi gibi belirdi hafızamda sanki.
Ayak fetişi olunca ne oluyor Manson?..Yani, ayağa, ayak gibi davranan insandan ne gibi farkları var..Nasıl bir histir bu?
avatarda ayak vardı ya o bakımdan yüksek tesbit güçlü ultrsonik megafonik atlantik bir bakış açısıyla fetişist oluyorsun. kanaatimce ayakları görünce ay bana birşeyler oluyor deme halidir.
Cool ve yüzleşmeci yapına güvendiğim için sordum, teşekkürler..
bende de ayak fetişi vardır, koyun paçasına bayılırım, sirkeli sarumsaklu, aculu
cinsel eğilimlerin değişik olma durumunun insanı öcü ya da manyak yapmadığını düşünüyorum adam ayaktan hoşlanıyorsa ayağa bakar. bunun kalçası var göğsü var bunlar sorun olmuyor. o bakımdan soruyu objektif yanıtlayamayacağım pbk. o hissi de tatmadığımdan bilmiyorum. ayağın bakımsızını pisini sevmem bunu bilirim. elin de güzelini severim, çiçeğin de böceğin de.
işte ben de fetiş diye buna derim. ayrıca sizi birazda deniz fetişisti bulduğumu söylemekte fayda var sayın kopanisti.
ben de, ben de
demek böceğin de güzelini seversiniz. biraz da zoofili ha. olmaz böyle skandal.
deniz böcekleri beni acaip yapar, çok fena fetişim uyanır
Tamam işte, ben de öcü ya da manyak olmadığını vurgulamak istedim..
bence çok da güzel vurguladınız. zira ben de destekleyeyim dedim.
uzaylı zekiyeden fetişe…
dur daha sado mazoya geçeceğiz yavaş yavaş bu işler. sahte gündemlerle vurgun yapıyoruz.
Çok küçükken bir film izlemiştim, öpüşürken ayakları gıdıklanan bir kız gizlice ayakkabılarını çıkarıyordu..O da geldi aklıma..Ama film i bulamadım şimdi..Tamam, sustum Kop..
ben yatakta hep ters yatarım, yavuklumun ayakları devamlı gözümün önünde olsun isterim
umarım o da senin ayaklarını izlemeyi seviyordur.
sever kendileri, bazen dönerken kafasına yer ama olsun, seven ne yapmaz…
tüm arkadaşların yorumlarına katılıyorum. buradaki -tüm- olarak bahsedılen kişiler arkadaşların tümü oluyor.
tümü derken kopanisti de dahil mi
sizce ne
bence değil
bence tüm kopanistiler, diğerleri deil
ben şahsen sizi herkesle aynı kefeye koyamam. bir tümevarım olmadı bir tümdengelim. şık değil bunlar.
kop!!! sana inanamıyorum!! aynen; varsayalım İsmail’ in üzerine dizi ben de tanımam….ben elimde not defteri ile izliyor, Ferhan Şensoy’ un her esprisini not ediyordum ve aynı ben o defteri kaybettim…bir kaç kanalı arayıp bu diziyi yayınlamaları konusunda rica bile ettim ( iletişim delisi biri olduğumdan) ama henüz rastlayamadım…Türk tv tarihinin en güzel olayıdır…
bu yazının altındaki yorumlar on numara nostalji kaynağı olmuş yalnız.
yine aklıma geldiydi dün gece.. ilk göz ağrım, yorumları ile birlikte tam kaynak niteliğinde..
Burada da yapılmıştı
evet biraz göz attım tekrar, yok yok neredeyse..
Bizim orta okulda zeki adlı bir çocuk vardı, benden eski ingilizce kitaplarımı fakir öğrencilere vereceğim diye istemişti, sonra onu kitaplarımı satarken gördüm.
mock ve sweet vardı dorii doriii mogu moguu diye şarkısı vardı köstebekli onu anmamışız. en sevdiklerimden.
senin için çok üzgünüm fevkulbeser.
vakit tamam pepen, hadi uçur bizi.
Sonra öğendim ki zeki herkese aynı şeyi yapıyormuş, o yüzden kişisel almadım. Maddi durumlarıda iyiydi, nalbur dükkanları vardı. Belki babası para vermiyordu belki tüccar ruhu, hayırlara gitsin.
yurdumuzun nalbur dükkanları da çok sevilesidir kanaatimce. fazlasıyla karışık olmalarından mütevellit her daim düzenleyesim gelir onları. içini dışarıya boşaltıp tertemiz yıkayacaksın hortumla, yere de çamaşır suyu dökeceksin. sonra temiz kutulara ayıracaksın alet edavatı. düzenli mis.
Alemsin mansonilized insanı.
“vakit tamam pepen” nerden aklına geldi mansınım ya, o kadar gerilerde kalmış ki.. acayip tuhaf geldi birden..
Bir insan evladı da Clementiné ı yazsa ya..
clementine vardı bu yazıdaki yorumlarda
ÜZÜNTÜ VE MUZ KABUĞUNDAN GELDİ AKLIMA.
CLEMENTİNE YAZDIM BEN HEMİ DE ÇOK DETAYLI.TAM OLARAK ŞOORDAN AARİ.
calimero vardı kafasında yumurta kabuğuyla dolaşırdı.. musti vardı.. made in turkey…
Ama bu haksızlık değil mi (:
kafasında yumurta kabuğuyla dolaşırsa olacağı odur işte…ezik civciv.. at o yumurtayı kafadan be kardeşim.. bi nefes al, kendine gel..
sed diyorsa yapılmalı
dej, sakalımız yok ki lafımız dinlensin….
vücudumuzu tanıyalım vardı. içeri yolculuk yapılırdı. damarda gezilir akyuvarlarla filan tanışılırdı. manyak eğiticiydi. nedense adamlar böyle ak sakallı dede modeliydi. beyaz kıyafet filan giyerlerdi.
Bugs Bunny bıyıkları aşkına sed..
sed türk yapımı deyince karınca ailesi unutulsun istemem. bir ormanda yaşayan karınca ailesi baba, anne, erkek- kız çocuk. cumartesi sabah oynardı kısacıktı. beğenerek izlerdik.
oy, nasıl unuttum o aileyi ben, gözlerim doldu manso, ağlamak istiyorum..
o mustiye de illet olurdum ben.. “ama babaaa ” diye kollarını ileri geri sallamaz mıydı.. geçirme hareketini öğrenmem o yıllara dayanır..
GÖZ YAŞI BEZLERİNİZİ EVİN ARKASINDA KURDUĞUM LABORATUAR’DA ALABİLİRİM SEVGİLİ SAYIN SED KİŞİSİ. GÖZYAŞI PROBLEMİNE KESİN ÇÖZÜM ÜRETİYOR ÜSTELİK ÜCRET TALEP ETMİYORUM.BİLİM DÜNYASINA KATKINIZ DA CABASI.
sed postane!
balon pepen balon..
gözlerim feda olsun sana manson, yeterki kurtar beni o bezlerden..
ohha bin yıldır olmayanlar ortaya çıksın günü mü bu yahuvalla özlemişim sed
sed gelmiş sandım tarihi yanlış görerek yazdığım bi yorum bu
:))) yakari
yok yahu ne alaka
MANSONILIZED DİYOR Kİ, (22 ŞUBAT 2008 16:13)köle isaura bizim aile hayatımızda çok vurucu bir etkiye sahipti.r diziyi izledikten sonra yemekten kalkınca kimse masaya el atmaz migueli çağırın derdik (miguelde kahya brunoya istinaden uydurduğumuz bir olaydı). Bir de kardeşim ağlayınca kalan kardeşler ona bakmak istemez bana ne ya ramona ( hayal ürünü çocuk bakıcımız)gelsin derdik. O kadar etkisinde kalmışız o zengin aile durumlarının.amma nostalji yaptım akşam akşam.biz de yatağımızı toplamak istemediğimiz zamanlar annem, ramona mı gelip toplayacak diye kızardı, ama ben tekrar bölümlerinden seyrettim kendisini.
enee benim bile unuttuğum bi yaz ha galanthusum yer minderinde tombalak açanım.
Vikingler vardı..
yazar unutur, galanthus unutmaz. dün eski yazıların arasında gezindim durdum biraz.
abi son yorum ümit besen şarkı sözü gibi oldu yannız.
haha! sen koru yarabbim
uyku seven bünyeye uykusuzluk yaramıyor ondandır bence