Orak adasına gidesim Löngöz’de ölesim var gece gece… Gerçi Löngöz’e uzun zamandır Azrail uğramıyor diyorlar ama olsun orada yaşayıp-ölesim, oraya gömülesim var. Cırcır böceklerine “susun uleeeyyynn” diye bağırıp, susmadıkları için kendimi onlardan da küçük göresim, diyaframıma lanet edesim var. Ali dayının herkesi bayıltan şarabından içip inatla bayılmayasım var. Gecenin bir vakti yalınayak dolaşıp “yaban” olasım, avaz avaz “yıldızların altında” adlı eseri makamına uygun söyleyesim var… Kahvaltıdan sonra çilingir sofrası hazırlayıp adam gibi-o’nun gibi içesim, karanlık çöktüğünde yaktığı ateşi körüklerken yüzüne bakasım var.Kalbim egede kaldı… Birkaç güne kalmaz gelirim dedi… O gelene kadar orak adasındaki balıklar gibi uykuya-suya dalasım var… Daha neler neler yapasım olduğunu yazasım var sana. Ama burada bitirme gereksinimim var…
yorumlar
🙂 çok keyifle okudum yazını. ama Langöz de ölesin olmasın bence orada hep yaşayasın olsun:)
Çok hoş bir yazı..
Hasretinden prangalar eskittin mi expresyon, gel-e-meyen gözbebeğin tende iz midir hala, kokusu çıkmaz mıdır yastığından yorganından, yüzü yüzünde aklı sende, ağrısı yerde midir ? De bakayım hele bir…
Ne diyeyim ki? Cezalandırdım kendimi bugün, bütün gün temizlik yapacağım. Ama koku için önemli bir bilgi vermek isterim… Yastığa yorgana ya da sevdiğinizin tişörtüne sinen koku, çok koklamaktan dolayı yok oluyor. Mazot kokusu bile kalmıyor (nasıl koklamışsam artık!). Vakumlamak sanırım iyi bir çare olabilir…
benim de ıssıslığın ortasında denize geberesim var an itibarıyla
sunay akın yastığımdaki çukur (giderken)expresyon, çok hasret dolu bir yazı…kutlarım
ölesin var gece gece..hem de sevgili gece..hatırlamak onu, elinde resmi,bir de kalbinin üzerine koydunmu resmi,mezara yatmak gibidir..hatıralar gelir gözlerinin önüne, üzerine atılan kürek kürek toprak misali;yüzüne dökülüp gözyaşlarınla çamur olarak yanaklarından süzülür..artık katlanılmaz olur, en azından o an için unutmak istersin;kendini gömdüğün mezardan, onun resmidir yine elinle birlikte ilk çıkan..çamur gibi yüzüne, gözlerine, saçına, göğsüne, ellerine yapışmış anılar yerlere dökülürken koşarsın, kaçarsın.. unutmaya çalıştıkça hatırlarsın..hatırlamak onu, elinde resmi,bir de kalbinin üzerine koydunmu resmi,mezara yatmak gibidir..*tüm bunların sonunda ; gönül temizlik ister koku bahane!
Hepimiz mezara yakın yada uzak zaman dilimi için de ermiş olacağız. Hayalin de rüzgar gibi estirip insanları da okurken beraberin de sürükleyip koparıp aldın bizlerin düşüncelerinimekan güzel, düşünce güzel ama zaruri olan vaktin nakti olmayınca sadece rüzgar gibi esip geçmesi bize kalıyor… saygılar. kopan insanı senin rüzgarın buradan geçmiş,
necronamber, cennetmidi orası acıba
Orayı senin bilmen gerekiyor. Ben sadece tabelaya baktım…
Nasıl güzel bir özlemdir bu resmettiğin.. Tüm duyularınla, varlığını taa içine çekmek değil mi bu özlem? İşte böylesini yanındayken bile özlersin. Koynuna bastırıp; ya O senin içinde kaybolsun ya sen O’nun içinde kaybolasın istersin.İçimi titrettin, içimi acıttın expresyon…
Cehennemde mangal yapasım var. Şeytanla kadeh tokuşturasım, bir kaç melek çevirme yiyesim…
bunalıma giresim, herkesi farklı şekilde öldürüp, öldürdükten sonra tekrar olay yerine gitmeyen farklı bir seri katil olasım var…
benim de 🙁
olay yerine geri dönmeyen farklı seri katillerin, zaman zaman uğradıkları farklı bir barda garson olarak çalışasım var…
benim hiç bir şey yapasım yook 🙂
Bu günlerde çok sinirliyim ,camları kırasım önüme geleni dövesim var
Gecenlerde Amcama Tel. actim, sagdan soldan biraz konustuk ..ölen kalan var mi diye sordum; yegenim “EZREIL” (Kayseri sivesi) tatile cikmis, bizim buralara ugramiyor dedi, gülmekten yikildim:)))Bu yaziyi okuyunca Amcam aklima geldi…Yazi cok güzel expresyon eline saglik…
ah hasret ahhhhhhhhhh………..expresyon, benim de aynen hepsini yapasım var:)çok güzel yazı. tutarım ben bunu.
benim de yazıyı tutasım var…