Selamlar… Arkadaslar aklima geldi icimdeki kin ve nefreti sizlerle paylasmak icin acayip bi yazi dosendim.
Olay su; yapilan istatistikler sonucu Microsoft’un Windows isletim sistemini Dunya’daki bilgisayar kullanicilarinin %78’i tercih ediyor. Ama bu tercihde isteyerek kullanma orani %28’mis. Kalan %50’lik kisim ise mecburenmis. (Benim gibi mecbur yani, nedenini aciklayacagim)
Tabi bu egemenlik sadece Windows icin degil. Yani Microsoft’un Internet Explorer (IE) browserini kullananlar (cogunlukla beles oldugu icin) oranlandiginda %92 gibi bir rakama ulasiyor. Geriye kalanlar ise Netscape, AOL gibi browserlar kullaniyor. Buraya kadar hersey dogal olabilir. Ama dogal olmayan, bunu bilmeyen var mi bilemiyorum ama, Microsoft’un ajan olusu. Hepimiz (Tabi genelde EndUsers harici, buyuk firmalar ve onemli teskilatlari…) her hareketimiz, bilgilerimiz izleniyor, inceleniyor. Bu bir gercek ve cogu gazete ve dergi makalelerinde ele alindi. Tabi buna karsi koyabilmek icin MacOs’lar daha da gelistirildi, Linux uretildi. Pek faydasi olmadi ama. Zaten su anda MacOs bile Microsoft’un ustunlugunu kabul ederek, MacOs9.2 versiyonunda MS-Office paketi bulundurmakta. Suanda Microsoft Windows icin tek risk Linux! Bende bir Microsoft dusmani olarak Linux’a tam destek veriyorum. (Microsoft’un tekelcilik suclamasindan davasi hala suruyor sanirim ama, Amerika buna bir ceza vermeyeceginden eminim…) Ama bende bilgisayarimda maalesef Windows ve bazen Linux kullaniyorum. Yazilimci oldugum icin ve programlarimi kullanacak kesim Windows kullandigi icin bu boyle. Ama su bir gercek Linux her yonuyle Windows’a 5 basar. Incelemis olanlar gormustur, piyasada ve Windows’da parayla satilan bircok guzel programi Linux bunyesinde barindiriyor. Bende bazen programlarimi Linux altinda Kylix kullanarak gelistiriyorum, gercekten mukemmel. Neyse esas olaya donelim… Bu Microsoft Cumhuriyeti ne zamana kadar surer bilinmez ama Bill Gates ve yandaslari Amerika’nin da buyuk destegiyle pek uslanmayacaga benziyor. (Gerci artik Microsof’da bi bok yapamiyor ama. Yani Windows da cakildi kaldi. Demem su ki; Windows 3.1/95/98/98SE/2000/ME ve XP. Hepsi onceden hesaplanmis ufak gelistirmelerle kullaniciya sunulan OS’lar. Olayin bir de Intel islemci durumu var kisaca degineyim. Intel’de Microsof ile birlik olup 286/386/486/586/868/Pentium I/MMX/P II/Celeron/P III/P IV… Allah ne verdiyse ama ufak ufak 3-5 ayda bir guncelleyerek kullaniciya sundular. AMD cok cirpindi, hala cirpiniyor ama dizginler Microsoft/Intel kardeslerin elinde….) Artik tek kurtulusun Linux ve AMD oldugu dusunulurse, buna nasil destek verebiliriz o da supheli. 3-5 kisiyle olacak birsey degil bu. Windows’un yasaklanmasi gibi birsey de olamaz. Zaten artik bilgisayar temel egitimlerinde (Ilkogretim okullari ve liselerde bile…) Windows ders mufredati haline geldi. Bazen diyorum acaba 8-10 kisi biaraya gelip isletim sistemi yazsak, Devlet ve ulke insani bu milli isletim sistemine destek verir mi? Zor! hemde cok zor. Hem bizim OS yazmamiz zor hemde destek almamiz. Tabi suda bir gercek Turkiye’de yazimcilara hic destek yok. Mesela bi Avukatin kayitli oldugu Baro vardir. Eee Turkiye’de Yazilimcilar icin boyle bi yer var mi? Varsa bana da soyleyinde kaydoliyim. Bu konu beni cok geren bi konu, olayi bu yone saptirayim…
Turkiye’de yazilimciya destek yok dedim ya cok hakliyim bence. Bakiniz Israil’li bir grup genc ICQ programini yaziyor. Su bildigimiz, kullandigimiz ICQ. Neden bizde Dunyaca taninan un yapmis bir program yok. (Muallakta kalan bi soru dimi?) Verecegim ornek cok daha guzel; Hindistani bilir misiniz? Hani su inege tapan adamlar. Birkac yildir Hintliler Devletleri tarafindan desteklenerek, Dunyada yazilim sektoru uzerine pay sahibi olmaya calisiyorlar. Allah icin basarililar da. Dunyanin bir ucuna yazilimci gonderiyorlar. Bu buyuk bi olay. Hindistan Devleti bu olayla hem kendini, hemde halkini kalkindiriyor, Hindistana bakis acisini degistiriyor ve Dunya yazilim sektorunde pay sahibi oluyor. Bundan 2 sene once bir dergide yazi okumustum. Olay kisaca soyle. Birisi FireWall yazdigini berlirterek TUBITAK miydi, ARGE miydi? tam hatirlamiyorum ama devlet icerisinde en onemli bilisim birimine programini gonderiyor. Aldigi cevap olumsuz. Ayni programi yabanci bir devlette bir birime gonderiyor. Cevap olumlu, kendisine her turlu destek verilecegi, projelerinin devamliligi icin yardim edecekleri vs. Size soruyorum bu ayip bizim mi? Yoksa “Biz cok bilmis bi toplumuz kardesim, basar parayi aliriz gavur programini” diyenlerden miyiz? Yazik! Turkiye’de oyle beyinler var ki, bu sadece yazilim alaninda degil Bilim adami, sanatci gibi. Ozellikle bilim adamlari. Hepsi yurtdisinda. TVlerde duyariz “Turk cerrah xxxxxxx xxxxxx bilmem nerde kanserle ilgili yeni gelistirmelerde bulundu.” Bana ne! Hayir BA-NA NEEEEE! O adam gavur ellerde yapiyorsa bu isi devlet utansin. O adam sucsuz, cunku ulkesinde destek YOK! Bizi ilgilendiren tek sey spor dimi? Milli takim Dunya 3. oldu, Allaaaah yer yerinden oynadi. Millet ucuyor. Tamam o da gurur verici bi durum ama soyle anlatayim. Elinde malzeme var helva yapacan misal, Eee sen n’apiyon gidip hazir aliyorsun. Maddi olarak bi bakiyor 2-3 kati masraf yapmissin. Oldu mu simdi. Elindeki malzemeyi kullanmalisin. Yok ama kullanmam dersen baskalari bi guzel kullanir. Bende de durum o yonde, Yani elimde olsa yurtdisinda calismak isterim. Hatta uyrugumu bile degistiririm. Belli mi olur bi halt yapariz filan “Turk yazilimci……” diye baslayip da iyice devleti-milleti rezil etmesinler. Sanmayin ki ben devlet-millet dusmani biriyim, Hayir. Ama insani zorluyorlar be kardesim. Neyse, sinirlerim yine tepeme cikti arkadaslar.
Son olarak bagliyorum ve bu konuyla ilgili iyi-kotu tum elestirilerinizi bekliyorum… Bence: Biz adam olmayiz kardesim. Walla olmayiz…..
yorumlar
ICQyu AOL satın aldı 2 sene evvel
olmayiz tabii.
bazen iş ilanlarina bakiyorum.adamlar php-asp-cgi-java-visual bilen, linux unix bilen,dreamwevaer-adobe-flash-3dmax habale höbele ne kadar program ve yazilim varsa hepsini bir arada bilen bir adam ariyo.
hayir, yazan adami bulsam diyecegim bunlarin hepsini süper bilen insani buldugunda üstüne parada mı isteyeceksin?
Türkiye de bilişim de ilerleme oldugunu düşünmüyorum. Bildigim Türk bir arkadasin Phped adli programi yazdigidir. sanmam ki birileri daha iyi birşey yapsin .. hadi yapsada ne kadar destek görecek.
Linux windowstan iyi ha? dötümle gülerim işte buna.
Daha Unix ve BSD nedir bilmeden hobaa linux süper diye çırpınmak boşadır.
Linux asla desktop OS olamaz, server olarak iyidir ama desktopta yeri yok. Windows ise tamamen desktop OS dir. Öyle tasarlanmıştır. Ne linux Windowsun, ne Windows linuxun yerini alabilir.
Ama yazılım ve devlet desteği konusundaki yazdıklarına katılıyorum. At üstünde büyüyen adamlar bile dünyaya bilgisayar/yazılım mühendisi ihraç ediyo!
ineğe tapan adam, at üstünde büyüyen adam, vs., vs… hindistan devleti hindistan’a bakış açısını değiştirme girişimlerinde pek de başarılı olamamış galiba?
microsoft egemenliği ile ilgili açıkçası çok fazla da söyleyebilecek bir şeyim yok. bütün dizginler onların elinde.
fakat bu hindistan mevzuuna ben de takıldım. sektörde çok sıklıkla “işte hindistan örnek olabilir bize” gibi tam olarak anlayamadığım sözler söyleniyor. chp hatta gaza gelip hindistana bir mühendis gönderip konuyu araştırmış. faydalı bir çalışma. metin burda. oturup ciddi bir şekilde düşünmek gerek neler yapılmalı diye. yoksa ırkların zeka gelişimleri açısında ciddi farklar arındırmadığı aşikar. haydi bak ineğe tapan adamlar yaptı biz de yaparız ne olacak diyerek olmaz bu iş.
bir de çok genç yaşta ölen ama hindistan it sektörüne ciddi anlamda ivme kazandıran “elvis-like” Dewang Mehta‘yı da unutmamak gerek hindistan’daki yazılım sektörünü değerlendirirken.
‘i yazan dr.soysal idi. Kendisi bu programı Amerikan NuSphere firmasına sattı. Hatta kendisi de oraya gidip o firmada işe girdi diyorlardı. Bir de bizim proje grubumuz vardı. Unesco ve Koç Bilgi grubu Microsoft’un Sharepoint Portal programı yerine DCP’yi tercih edince pek bir mutlu olmuştuk…
linux un windows un yerine geçmesi şu anda olası görünmüyor..niye mi ?
1- ms şu anda oldukça yaygın olarak kullanılıyor, evlerde işyerlerinde kimse yeni biş işletim sistemi öğrenmek istemes..
2- devlet bile milli eğitim müfredatına koymuş windows u office i bunu nasıl değiştirceksin..
3- annem xp kurabiliyor ama linux…
4- windows problemli kabul ediorum ama en azından service desteği var bi de hata oldugu zaman telefon açıp küfür edebileceğiniz birileri karşınızda var.. open source bi işletim sistemi alırsanız, bunu customize edecek kadar bilginiz yoksa birinin yeteneklerine güvenmeniz gerekir, karşınızda sorumlu bi firma yoktur.
böle temel sorunlar oldugu sürece linux hareketi desktop için zayıf kalıyor.bilişim de maddog a sorulan bir soruya cevap olarak ” directx gibi bişi yok, ama çalışılıor ” felan dedi linux da oyun oynayamadıktan sonra olmaz bu iş…
ms ‘ de çalışıyorum doğru ne var 🙂
türkiye de yazılıma para odememeye, çingene toplumunun hırsızlığa bakış açısıyla bakan bir toplum olarak, bu konuda çok fazla söz sahibi olduğumuzu zannetmiyorum. yine de konu açılmış benim de söyleyeceklerim var.
Öncelikle güzel ülkemizde çok sağlam yazılım firmaları var. Hatta LBS’nin LOGO yazılımları, daha da ötesinde Unity, ve her ne kadar çok iyi bir ERP olduğunu iddia etse ve bence şu anda Abdurrahman Çelebi’likten öte gidemese de, çok sıkı bir yazılım olup, Türkiye’de çok sağlam bir müşteri kitlesi edinmekle kalmayıp, yazılımın değişik lisanlardaki sürümlerini de yurtdışına pazarlamaktadır. Bence çok doğru yoldalar ve ilerde daha da iyi işler yapacaklar.
ICQ meselesi ise, orada yazılım çok büyük iş değildi, yani okulda bize ödev olarak vermişlerdi de yapmıştık. Fikir önemliydi. Yazılım üretmeden önce fikir üretmeliyiz diyorum. Ama bunu derken de kimsenin bunu yapmadığını da söyleyemem. Türkiye’de güzel işler yapılıyor.
Oyun meselesi ise tam bir çamur bilindiği gibi. Diyelim ki evlerdeki Windows ve eklerine para veren insan sayısı çok azdır ama yine de vardır. (evet ben verdim ama her sürüme değil) Yine diyelim ki BSA (ki o da ayrı bir tarışma konusu) sayesinde şirketlerin çoğu kullandıkları yazılımlar için belli lisans paraları harcıyorlar. Ama oyun sektörü malesef bu pastadan neredeyse hiç tadamıyorlar. Önceleri bu durumun geçici olduğunu ve oyun firmalarının Türkiye’de ofisleri bulunmadığından böyle olduğunu ve Türkiye’deki pazarı farkedip geleceklerini sanmıştım. Nitekim EA biliyorsunuz bir şekilde ülkemize ulaştı. Fakat sonuç aynıydı. Bu durum Yazıcıoğlu’ndakilerin daha çok işlerine yaradı çünkü EA oyunlarının korsan kopyaları artık bir “risk” faktörü oluşturduklarından daha pahalıya satılmaya başladı. BSA duruma el koydu ama nafile. Korsan kopya sektörüne malesef daha yüksek kar marjıyla daha çok destek veriyoruz. Oynadığımız muazzam oyunların da yaratıcılarına güzel bir nah çekiyoruz.
Bu kafayla Türkiye’de bir oyun sektörü oluşmasını beklemek, çok beklemeyi gerektirir.
Destekten bahsedilmiş yukarıda. Yazılımcıya en büyük desteği kullanıcı vermelidir, ve asıl kimlere destek verdiğimiz de ortada.
türkiye de yazılıma para odememeye, çingene toplumunun hırsızlığa bakış açısıyla bakan bir toplum olarak, bu konuda çok fazla söz sahibi olduğumuzu zannetmiyorum. yine de konu açılmış benim de söyleyeceklerim var.
Öncelikle güzel ülkemizde çok sağlam yazılım firmaları var. Hatta LBS’nin LOGO yazılımları, daha da ötesinde Unity, ve her ne kadar çok iyi bir ERP olduğunu iddia etse ve bence şu anda Abdurrahman Çelebi’likten öte gidemese de, çok sıkı bir yazılım olup, Türkiye’de çok sağlam bir müşteri kitlesi edinmekle kalmayıp, yazılımın değişik lisanlardaki sürümlerini de yurtdışına pazarlamaktadır. Bence çok doğru yoldalar ve ilerde daha da iyi işler yapacaklar.
ICQ meselesi ise, orada yazılım çok büyük iş değildi, yani okulda bize ödev olarak vermişlerdi de yapmıştık. Fikir önemliydi. Yazılım üretmeden önce fikir üretmeliyiz diyorum. Ama bunu derken de kimsenin bunu yapmadığını da söyleyemem. Türkiye’de güzel işler yapılıyor.
Oyun meselesi ise tam bir çamur bilindiği gibi. Diyelim ki evlerdeki Windows ve eklerine para veren insan sayısı çok azdır ama yine de vardır. (evet ben verdim ama her sürüme değil) Yine diyelim ki BSA (ki o da ayrı bir tarışma konusu) sayesinde şirketlerin çoğu kullandıkları yazılımlar için belli lisans paraları harcıyorlar. Ama oyun sektörü malesef bu pastadan neredeyse hiç tadamıyorlar. Önceleri bu durumun geçici olduğunu ve oyun firmalarının Türkiye’de ofisleri bulunmadığından böyle olduğunu ve Türkiye’deki pazarı farkedip geleceklerini sanmıştım. Nitekim EA biliyorsunuz bir şekilde ülkemize ulaştı. Fakat sonuç aynıydı. Bu durum Yazıcıoğlu’ndakilerin daha çok işlerine yaradı çünkü EA oyunlarının korsan kopyaları artık bir “risk” faktörü oluşturduklarından daha pahalıya satılmaya başladı. BSA duruma el koydu ama nafile. Korsan kopya sektörüne malesef daha yüksek kar marjıyla daha çok destek veriyoruz. Oynadığımız muazzam oyunların da yaratıcılarına güzel bir nah çekiyoruz.
Bu kafayla Türkiye’de bir oyun sektörü oluşmasını beklemek, çok beklemeyi gerektirir.
Destekten bahsedilmiş yukarıda. Yazılımcıya en büyük desteği kullanıcı vermelidir, ve asıl kimlere destek verdiğimiz de ortada.
Şimdilik bu kadar 🙂
Pardon
1 -ŞŞŞŞŞŞŞŞT. Adam isterse dünyayı uçurur ona göre. Vakt-i zamanında Alman Savunma Bakanlığı Siemens ve Telekomm a başvuruyor ve özel bir işletim sistemi yazılmasını istiyor. Neden? Çünkü NSA Maykrasoftun ana şifreleri vasıtasıyla Alaman Savunma Bakanlığı bilgisayarlarına girip em babam em bilgi sızdırmış. Bu ve benzeri hadiseler mümkün mü: evet mümkün. Maykrasoft A.B.D şirketi mi? Evet. O zaman ulusal çıkar için dünyayı batırır. Yapar mı? Yapar.
2 -Hindistan. Bu noktada alt bilgi. Dünya altın rezervinin %7 si Hindistan’da. Ve bu yüzden A.B.D bu adamları seviyor. Çünkü tüm bilişim işlerinde, uydularda, bokta püsürde kullanılabilecek en cici malzeme altın. Yok olmuyor doğada. İşlenmesi kolay. Hoş bir materyal. Bu yüzden Hindistan giderek ilerliyor emin olunuz.
3 -Biz adam olur muyuz. Olur. Bittabii, pek tabii. Ama nasıl. Birincisi kitlesel hedefler. Bir insanın, bir türk evladının, 5 birim hedefi var ise bunun en az iki birimini Türkiye kitlesel hedeflerine adıyacak. Sen ben o değil 70 milyon. O zaman adam olur bu dünyanın şahı padişahı oluruz. Bunun yanında devletin bilişim sektöründe ki konumu. Yurdumda mevcut olan teknolojik amerikan mandası buna izin vermez. TÜBİTAK kuruluşundan itibaren sadece isim olarak bize aittir. Tamamiyle hedef vs. kısmı dış mihraklar ve ya bunları maşaları tarafından idare edilmiştir. Bu yüzden TÜBİTAK ve benzeri kurumlardan(devlet içerisinde ki) bir şey beklemek yanlış olur. Ha sivil toplum örgütü bazında bir bilişim örgütü ne denli yararlı olur. Kuralım görelim. Bununla birlikte avukatin barosu var da yazılımcının birşey si yok. Bunu sektörde ki büyük firmaların desteklemesi gerekmekte. Bu firmalarda zaten sırtım pek pozisyonunda bu tip bir şeye girişmemekte. Çünkü emperyalizmin en büyük tapınağı olan bilişim sektörünün ortasına koca bir sosyalist sistem kurmaktır bu. Sendika, sivil toplum örgütü, meslek odaları bunlar sosyalist oluşumlu mesleki birliklerdir. Yani en azından temellerinde birlik beraberlik yatar. Açık pazar ekonomisinde buna hoş bakacak bir oluşum tanımıyorum.
Sonuç: Sen adam olup iyi bir şeyler yaparsan sakın uyruk falam değiştirme. Git yurt dışında her bir haltı geliştir. Paranı bok gibi kazan. Alleme-i cihan ol. Sonra topla tası tarağı yurda dön. Kendi işini kur. Memleketine yararlı iş yap. Ha birde yabancıya bir şey satacaksan Türk Lirası olarak ödeme iste. Paramız değer kazansın. Hadi size kolay gelsin.
Ha bu arada çok çorba yapmış olabilirim. Aradan seçin kendinize bir şeyler.
“windows’u annem bile kurabiliyor, ama linux kurmak için admin gerekiyor, ses kartını tanımıyor, directx yok vs vs. ” Bunlar gelecek için çok belirleyici değil zira linux camiası
desktopu ele geçirmeyi ummadı bile. Linux kobiler için ve asıl olarak enterprise çözümler için ciddi projelere, örneklere sahip olmayı istedi hep. Şu an için enterprise pazarında kimler vardır,kim db server olarak, web server olarak neyi tercih etmektedir. Clustering için hangi sistem seçilir, thin clientlar hangi platformda en az maliyet ile kullanılabilirler? Bu soruları sormak gerekir.
Buna rağmen çok iyi biliyorum ki desktop sistemi olarak linux bu sitede yazı yazan herkesçe kurulabilir ve kullanılabilir. İnanın bu konuda linux camiası büyük mesafe katetti. Ben kuramıyorum diyen varsa “buradan mesaj atsın beraber kuralım” da diyorum ayrıca hiç tarzım olmamasına rağmen.
benim aklımdaki sorudur bu kaç zamandır. meb tabanlı özel kurslar yıllardır dos/win öğretip dururlar. halbuki mac eski zamanlarda özellikle yayıncılıkta en çok kullanılan sistemlerdendirdi. bence bir iş var bunda.
birde odtüde yok kardeşim şöle ağız tadıynan linux kullanacağımız makine. warsa yoksa win nt/xp hemde toplasınlar bir ekip versinler bitirme projesi diye xp’ye vercekleri dolarları kdvsiynen öğrencilere versinler.
hemde kitlenip durmaz,
sinirim bozulmaz
Ben Microsoft’a tekel davası açılmasını bir türlü anlamış değilim. Şöyle düşünelim adamlar uzun bir zamandır yani bilgisayar sektörünün başladığı günden beri (gerçi bana göre bu sektörde onlar sayesinde oluşmuştur) birtakım yazılımlar geliştiriyorlar ve siz kalkıp bu yazılımların insanların hayatlarını kolaylaştırdığını ve dünyanın en büyük sektörünü oluşturduğunu bile bile adamlara tekel davası açıyorsunuz. Bu bahsettiğimiz adamlar ne yapmışlarki? Sadece vizyonlarını ortaya koyarak bir ürün MS-DOS ve Windows’u tasarlamışlar. Kimseden yardım almadan kimselere zararları dokunmadan sadece yazılım geliştirmişler. Şimdi herhangi bir şirket çıksa ben OS geliştircem dese kim karşı çıkacak ki? Tabiki kimsenin önünde böyle bir engel yok. Adamlar ozaman IBM gibi büyük bir şirkete hodri meydan demiş ve şuan bilgisayar sektörünün zirvesindeler. Ben bir yazılım geliştirsem tabiki kodlarını kimsenin bilmemesini tercih ederim. Hatta tekel olmak içinde elimden geleni yaparım kim karışabilir ki? İstemeyen kullanmaz, hatta istemeyen, beğenmeyen olursa tutar kendi istediği gibi benim platformumdan kat kat daha iyisini tasarlar. Buraya kadar yazımı okuyanlar beni Microsoft taraftarı olarak nitelendirmiş olabilirler ama aksine bende Microsoft karşıtıyım ama maalesef adamların yazdıkları yazılımlar gayet hoş ve kullanıcının işini basitleştiriyor. Linux olayına gelince kesinlikle Microsoft diyorum. Linux kurmakla olay bitmiyor microsoft yazılımlarından artıları olması gerekiyor. Herşeyi gözönüne alıp her iki ürünü terazide tarttığımızda microsoft ürünleri tabiki çok çok ağır basıyor. Microsoft’un en büyük başarası sektörde istikrarlı bir şekilde hareket etmesi. Geçmişten günümüze kadar Microsoft şirketinin ilk kurulduğu günden bugüne kadar sektörün gelişmesinde ve teknolojinin ilerlemesinde çok büyük katkıları olduğunu kimse inkar edemez. Benim bakış açıma göre Microsoft çoğu ürününü sektörde en çok kullanılan ve rağbet gören ürünleri kullanıcılar için daha kolaylaştırarak ve basitleştirerek bizlerin önüne sunmuş ve başarılı olmuştur. Örnek verecek olursak
Lotus 123(excel), Quatro Pro(excel), Dbase(access),MacOS(win95), Virtual Java(.NET Frame Work)
vs… örnekleri çoğaltabiliriz.
ev kullanıcısına hizmet etmediği sürece populerleşemez, populer olmazsa da yayılamaz…
linux server olarak tercih edildiği dogru ama dünya pazarı % 38 gibi. maddog ın verdiği rakamlar bunlar.maliyet güvenlik vb esaslarda üstünlüğü kabul edilir ama kullanım konusunda ki sıkıntılar oldugu bir gerçek.. emniyet teşkilatı datalarını apache de tutuyor ama personelin kullandığı bütün işletim sistemleri windows tabanlı… şirketlerde de yaygın olan uygulama bu şekilde..
gidip bakmadım ama fizik bölümünde deneme olarak lablardan biri linux.hindistan olayida adamlar gecen gün bizim sirkete telefon ettiler bir virüs programi yapmislar bayada iyi özellikleri var türkiyeye pazarlamaya çalışıyorlar.şaşırdık baya.
WRC2000 de ITU nun teknik sorumlusu da bir hintliydi.
Birisi ICQ nun AOL tarafından satın alındıgını yazmıs. DOĞRU ama benim anlatmak istediğin, İsrailli Gençler muhabbetiydi. Biz de biliyoruz…. Varsa bizim herifler yazsıın bı program da AOL satın alsın….
ama sıkıldım, okuyamadım hepsini. beş altı sene önce, redhat cdsi hediye etmişti bir abi bana, sonra ikinci denememde kurmuştum onu, ilkinde windows gibi düşündüm, anlayamamıştım, onbeş yirmi dakika help okuyunca çok kolay olmuştu herşey, gnome kullandım, görsel açıdan çok iyiydi, sonrasında daha derin işler yapabildiğini farkedince, üstünde durmaya karar verdim. servis paketi yok evet ama, genellikle çok ihtiyacıda yok linux’un pakete. ayrıca binlerce forum var, mailling list var vs. kararlı bir sürüm sahibi olursanız, servis paket türü bir çözüme ihtiyacınız olmaz. deneyin bence, ne diyeyim.
windowsmu linuxmu muhabbetine girdik 🙂 Ben sahsen neden bizden yazılımcı cıkmıyora cıkıyorda cıkanlarda yalan oluyor diyorum .. Amaa mucadeleye devam 🙂 Sonracıma Windows Lindoxs meselesine gelince M$ kocaman bir imparatorluk windowsta su anda masa ustunun kesinlikle hakimi amaaa derinlerden arka planlardan ölee caktırmadan gelen linux ,server işlerinde pencerenin bütün camlarını kırarken masa ustunde bu basarıyı saglayamıyor.Linux kullanmak için hala biraz inatcı olmak lazım .. Ama windows ada katlanmak zorunda kalıyoruz .. ne diyecemi sasırdım 🙂
Çin, Linux tabanlı kendi işletim sistemini geliştiriyor diye biliyorum. Epey bir haber çıkıyor sağda solda bununla ilgili.. İskandinav ülkeleri de kamuda Linux’a epey bir destek veriyor.. Yazılım alanında “ithal ikamesi” politikası uygulamak gibi bir şey bu.. Tutup tutmayacağını bilemem tabii..
Ama Microsft’un başındaki asıl bela Linux diil de bu wireless olayı gibi geliyor bana; mobilin hızlı yayılması ekmek kapılarını kapatacak gibi görünüyor.. O yüzden Microsoft, “her yerden her cihazdan” sloganını kullanmaya başladı son dönemde ama kim kullanıyormuş ki Microsoft’un mobil işletim sistemini?
Bana, PC’ler bittiği an Microsoft da bitecek gibi geliyor.
Valla hic te ole gorunmuyor ms mobil işine guzel saldırdı benim bildiğim 3 4 tane baba projeleri var .. MS buyuk yaa kimse ms nin batmasını istememeli nankorluk olur biraz
hintli coder meselesi
ve de cok dertli olunan bir meseleye..
irdelemek gerekirse;
microsoft’u bazi yonlerden severim, yaptigi seyler, goze hos geliyor, rahat, kolayce adapte olunup kullanilabilir. ve eminim ki bircogumuz microsoft sayesinde ekmek yiyoruz.
linux’u kullandim epey bir sure, okuldaki laboratuar ve network, linux tabanliydi, ancak daha sonra rektorumuz saolsun, sebebi bilinmez bir bicimde her yere net kurdurttu.
linux -bence- desktop’ta kullanilmak icin henuz emekleme asamasinda, ama server olarak, guclu, ucuz (hatta bedava) ve kolayca patch uygulanabilir, microsoftta bu surec cok uzundur, bir sp’nin ya da hotfix’in cikmasi icin ilgili bug’in cok yer dolanmasi gerekir.
linux’ta destek bulunmaz denmis, yanlistir, linux bedava oldugu icin, dagitimi yapan firmalar, destege yonelmis durumdadirlar. turkiye’de de bu isin yapan bircok firma var artik.
ve yine dektop’ta kullanilabilirlik, kolaylik ve de gucluluk acisindan bence en iyi isletim sistemi mac os x‘dir.
turkiyede yazilim gelistirme konusuna gelince;
bu konu uzun bir sure, turkeyhightech adli yahoo group’ta tartisildi, ancak somut bir adim maalesef atilamadi.
oyle bir milletiz ki, her kafadan ses cikiyor, ama somut adim atan, hareket eden, maalesef o kadar az ki..akil veren cok ama ekmek veren yok sozu ne kadar dogruymus meger..
yine ayni grupta, hindistan ornegi, devlet destegi, tubitak gibi seyler de tartisildi (surdan sitesine ulasilabilir)
tubitak’in ne rezil bir yer oldugunu okusaniz sasarsiniz, yok abi, bu ulkede, bir sey gelistirmek, bir seyler yapmak isteyene o kadar cok engel olunuyor ki, insanin birsey yapasi gelmiyor artik..