www.seymour.k12.wi.us/rle/art/images/artists/…
Dünyanın gelmiş geçmiş en önemli mimarları arasında olan Frank Lloyd Wright’ı okumanız için mimar olmanız şart değil; Wright’ın fikirleri ve felsefesinin yoğunluğu, kendini geliştirebilen görüş açılarına, farklı bir ufuk çizgisi belirleyecektir.1867’nin Haziran ayında dünyaya gelen Wright; mühendislik eğitimi sırasında ünlü tasarımcılarla çalışarak, profesyonel deneyim kazanmaya başladı. 19. yüzyılın önemli mimarlarından olan Louis Sullivan’la çalışırken henüz 25 yaşındaydı. Sullivan, Wright’ın başka yerlere iş yaptığını öğrendiğinde, onu işten kovdu. Kovulsa da Wright, ustası Sullivan’a her zaman destek çıktı. İçkiye düşkün usta Sullivan’ın işsiz kaldığı dönemlerde, Wright’ın büyük desteği olduğu ve hatta Sullivan’ın ömrünün son günlerinde de ona düzenli para yolladığı bilinmektedir. Sullivan’ın, hastanede kendi yazdığı kitabın kopyasını Wright’a verirken; “Frank, Amerika’da yeni mimariyi yaratan sensin, ama ben olmasaydım, sen bunu yapamazdın,” dediği, “The Fellowship, Frank Lloyd Wright ve Taliesin Üzerine Söylenmemiş Bir Hikâye” adlı kitabında mevcuttur. Buna rağmen usta Sullivan’ın kitabında, Wright’ın ismini hiç kullanmamış olması, Wright’ı derinden yaralamıştır.Gerçekleştirdiği 300’ü aşkın yapı eserleriyle, dünya görünümüne farklı imzalar atan Wright, temel ilkesi olan “Organik Mimarlık” ile yeni bir konsept başlattı. Fikirleri ve felsefesi ile birçok akıma (Empresyonizm’den Rasyonalizm’e kadar) ilham kaynağı oldu.1914 yılında Wright; eşini ve ev halkından birkaç kişiyi, eşi için özel tasarladığı evde, hizmetlisinin çıkardığı yangında kaybetti. Bu trajedinin, Wright’ın mimarisine etkisi çok büyüktür. Bununla birlikte, bütünlüğe önem veren tasarımlara yöneldi. 1920’lerde de pek çok projeye imza attı.1934 yılında kurduğu Taliesin eğitim kurumu ile formsal eğitime inanmadığını gösterdi. Taliesin eğitimi, yalnızca mimarinin yanında, bütün sanatların da buna katılması gerektiğini savunan bir yaşam biçimi şeklinde tanımlanabilecek bir kurum idi. Öğrenciler, Yale gibi okullarını bırakarak bu yaşam biçimine katılıyorlardı. Bazı öğrenciler ise buradaki eğitime 2 yıl bile sabredemiyor ve ayrılabiliyorlardı. Amerikan mimarlığını yeniden yazan bir ustanın; Wright’ın yanında yetişmiş bine yakın mimar bu eğitimden geçmiştir.Wright’ın öğrencileri çizime geçmeden önce, tarımla uğraşıyor ve inşaatlarda çalışıyorlardı. Teoriye gömülmeden önce, mimari ile hayat bütünleşmesini birebir yaşayarak öğreniyorlardı. Çizime geçebilme seviyesine gelmek, Taliesin’de büyük bir aşama idi. Bu yüzden de eğitimi erken terk edenler oluyordu. Müthiş bir felsefi disiplin yoğunluğu taşıyan bu yaşam biçimi, bazen konserler, şiirler ve Wright’ın konferansları ile süsleniyordu. Sullivan tarafından aynı sebepten kovulduğu için, Wright, Taliesin’deki çırak öğrencilerine dışarıda kendi işlerini de yapmalarına izin vermişti.Wright, o çağın çok ötesindeki eserlerini ortaya döküyordu. Çok fazla sayıda eseri olan Wright’ın mimari ve statik şaheserleri arasında bulunan Johnson Wax, Guggenheim Museum ve Fallingwater en önemli projeleridir. Wright’in projeleri arasında, o dönemde Arthur Miller’la evli olan Marilyn Monroe için Connecticut’ta bulunan dairesel plan da bulunmaktadır ancak çiftin boşanması ile hayata geçirilememiştir.“Doğa yaratıkları ortaya çıkardı… Sanat insanı” F.L.Wright
fotoğraf:www.wright-house.com
Wright’ın önemli bir eseri olan, 1937 yılında inşa edilmiş ve halen müze olarak kullanılan Fallingwater Kaufmann evi, (Şelale Evi) “Organik Mimarlık”ın ilk simgesi olarak addedilmiştir. Bir şelalenin üzerine yerleştirilen ev, kayalar üzerine oturtularak yapılmıştır. Bu, Wright’ın ideal ev kavramını da yansıtan bir projedir. Doğayla iç içe ve bir bütün olan bu ev, ideal hayat tarzını tarif eder bizlere. Şelale manzarasını göremezsiniz; Wright, “Şelaleyi görmek değil, yaşamak gerektiği” düşüncesi ile felsefesini gözler önüne sermiştir. Şelaleyi görmek isteyenlerin, terastan eğilmesi gerekmektedir. Şelale evinin içinden nehre inen basamaklar mevcuttur. Evin pencerelerinin taş duvarla birleştiği yerlerde doğrama bulunmamaktadır. Camlar, direkt olarak taşların arasında açılan oluklara yerleştirilerek takılmıştır. Ancak bu yapıtından sonra imza attığı projeler, şehir yaşamının ortasında oluşturulmuş projelerdir. Binanın inşaat safhasında Wright’ın projesindeki donatısı, Pittsburgh mühendislerince yeterli bulunmamış ve donatının güçlendirilmesi istenmiştir. Wright, evin sahibi Kaufmann’a şöyle demiştir: “Ben bu binaya senin tahmin edebileceğinin çok ötesinde yatırım yaptım. Eğer güvenini kazanamamışsam, projeyi cehennemin dibine atabilirsin.” Bu söz karşısında Kaufmann, Wright’a güven telkininde bulunur, fakat güçlendirme için de gerekeni yapar. Birçok kişi de daha sonra güçlendirme yapılmamış olsaydı, evin şimdiye dek çökmüş olabileceğini savunmuştur. Şelale Ev, şimdi müze olarak kullanılmaktadır.
www.artlek.com
Wright’ı tasarım ve yönetmelikler açısından en çok zorlayan projesi, Guggenheim Müzesi olmuştur. Müzenin inşaatı başlamadan, 10 yıllık bir proje çalışma suresi geçmiştir. Mimarlar arasında tartışılan; “Eğri duvarlara tablolar nasıl asılır?” sorusu, Guggenheim Müzesi’nin proje ve uygulama süreçlerinde temel sıkıntı konusu olmuştur. 90 yaşlarına yaklaşan Wright, Guggenheim’ın başyapıtı olacağını biliyordu. Birçok kişinin eleştirilerine maruz kalsa da; insanların bu binayı büyük bir hayranlıkla izlemesi ve sevmesi, Wright’ın “Mimarlık sanatların anasıdır” sözünü doğrulamaktadır.
www.artlog.com
“Yaratıcılık dürtüsü insanın içinde ölebilir, birçok sanatçı yeteneğini böyle yok etmiştir. Bir kere kaybolduğunda yaratıcılık tekrar kazanılması oldukça güç bir duygudur.” F.L.Wright.Wright, Picasso için söylediği “Primitif formları taklit ederken kendini düşürüyor, ona saygı duyuyorum, ama sadece bir palyaço olarak” sözüyle, Picasso ile ilgili hiç kimsenin söyleyemeyeceği aykırı düşüncesini dile getirmiştir.Wright, ölümüne sekiz ay kala kendi mezarını tasarlamıştır. Kendi mezarının yanına da sıralı bir şekilde çırak mimarların meza
r yerlerini düzenlemiştir.Frank Lloyd Wright, Arizona’da, 9 Nisan 1959’da, 92 yıllık geçmişini noktaladı. Son eşi Olgivanna Wright, kocasının ölümünden 26 yıl sonra ölmüştür. Olgivanna’nın vasiyeti üzerine, külleri Wright’ınkiyle birleştirilmiştir.“Bir vurmalı çalgıyı sesin nereden geldiğini anlamak için kesip açmak anlamsız. Sanatın gerçekliği de hiçbir zaman bilim tarafından açığa çıkarılamaz”F.L.WrightKaynak: Kitap adı: “The Fellowship, Frank Lloyd Wright ve Taliesin Üzerine Söylenmemiş Bir Hikâye”Frank Lloyd Wright’ın film gibi hayatı, film oluyor…
yorumlar
Her ne kadar konuya yabancı olsam da, anlatım akıcı, tebrikler…
çok sevdiğüm bir mimardır,Gaudiden sonra bence mimarlarun babasıdır.Detaylıca okuyacagum .Merci Buklet güzel blog ücün.
mükemmel.. eserleri, hayatı ve felsefesiyle bir ekol.
<strong>1867</strong> doğumlu olmasın???
gercekten bir ekol tesekkurler
Dikkat çekici bir paylaşım olmuş…Okumaktan büyük keyif aldım!Teşekkürler…
Bir mimarlık ve mimar kavramı düşünüründen, yaşam biçimi uygulayıcısı ve para kazanıcısı, nesneleştiricisi elinden geldiğince buna zaman ve kafa patlatarak diğer bilimlerden-matematik (düşün resmi-grafik dil)müzik-kolaj-resim kolaj-yazın düşsel kritik yazmanı olarak eklemek isterim ki;Frank Llyod Wright çok önemli bir düşün adamı olmaklığı ile beraber yaşadığı çağda kabul ve değer görmüş-dünyaya eserlerini ve kendi yaşadığı çağı gösterebilmiş-dünyayı peşi sıra çekebilmiş bir koca çınar. Çok hoş bir insanı, “Mimar”ı yad etme vesilem olmanızdan dolayı size teşekkür ederim…Ancak nerede ise herkezin son yıllar içerisinde kızdığı ülke “Amerika”ya da borluyuz Wright’ı. Sudi Arabistana değil. Yiğidi öldür ama hakkını yeme.Bu çok önemli mimari yaklaşımlar bütününün yol açtığı en derin travma “Future”-New-Modern paradoksu (dünü hatırlamıyor isek bugün o modern ancak yeni olmayan bir şey olur izafetince)gibi konu başlıkları ve ister istemez ortaya çıkan dilin görselliğidir. Her ne kadar forma en son ulaşılması ve üretilmeli prensibince de olsun.Şunu unutmamak gerekir ki; Modern Mimarlık da dahil dünyada yer alan tüm sanat akımları belli periyodlar içerir. Bu süreler asırlar ile ifade edilir ve son yıllara doğru gelinir ise özellikle dünya savaşları öncesine, bu süreçlerin geçme hızında yaşanan devinim ve 17.asrın göz kamaştırıcı sonları yer alır (Picasso-Marcel Duchamp-kübizm ve Füturizm konsept ileri uygulama ve tartışmaları-makine ve sanayi vb…)… Ancak dünyaya yansıması aşırı güç kullanımı ile belli alanlarda sekteye belli alanlarda ise daha önce hızına rastlanmamış örneklerde ilerlemeye yol açtı.<strong>Frank Llyod Wright Foundation</strong>’ın internet sitesinde <a href=”http://www.franklloydwright.org/Home.html”>www.frankllyodwright.org</a> yer alan başlık yazısının ilk cümlesini aynenen yayımlıyorum;”Welcome to The Frank Lloyd Wright Foundation, established in 1940 by Frank Lloyd Wright, one of America’s most prolific architects whose life and career extended from the steam age to the space age.”Sizinde göreceğiniz gibi Uzay çağına haklı göndermeler ve yaşanacak gelişmeleri göstermek amaçlı, öngörü babında 1940’ları yapıştırmışlar, gururla.Bir de bu var tabi Sanatın öyküsü isimli kitapların bile giriş metinlerinde belirtilen tam üçbin sene, 30 asır sürmüş antik Mısır uygarlığının yarattığı bilimsel sanatsal ve dinsel ve daha pek çok. Resim teknikleri ve mimari yaklaşımları dahi belli dönemler de binlerce yıl stabil kalmış.Ne alakası var der iseniz demem o dur ki nasıl Duchamp’ın eserlerinde 1980’lerin Voltran çizi filmini, Wright’ın eserlerin de o ölçüde Jetgiller ve yeni nesillerin bakış açısı ve yeninin tanımlanmasını kuşaklara bir öncekinin aktarımını ve hayal gücünü net görürsünüz.Ülkemde akademilerin kafa yapıları özel sektöre yetişemiyor. Dünya tersi durumları da barındırıyor tabi, işte tanımladığımız zaman ve dönemler 80’ler-60’lar bu ve bunun gibi değerli adamlar ile şekilleniyor farklılaşıyor. Zamanın geçtiğini ve çağın değiştiğini hatta kuşak çatışmalarını bile aslında bu geçmiş kuşakların fikri ile buna ters düşen sonrakı bir kuşağın hala daha alışamamış olması ve bu fikirlerin Mimari-sanat-Mühendislik bu ve bunun gibiesrlerin verildiği alanın empozasyonunda yetişen genlerinin ve yeni diye tanımladığı bireyin mecburi taşıdığı fikirleri ile çatışıyor.İşte olay budur.Bizde bu fikirleri ve çıkarımları diğer disiplinlerin özü ile ele alan düşünür bir adamın yaşadıkları ne üniversitede daha iyimser olmakla beraber ne iş hayatında destek değil bilakis uzak duruş hatta köstek görüyor alt değer yargıları ve çağı insanlarınca-toplum yöneticileri nihayeti ile.Dünyaya bir bakış adına da Mısırın tarihinden hatta dünya tarihinin başlangıcından örnek verdim ki Kufu Piramidi’nin boyutlarında mimari eserler verilmesi çağı da 16.yy’lı bulmuştur. 17.yy’la ithafen doğurganlığın ve aynı zamanda ilerlemenin beşiğindeki gerilemenin ironisi ile.Yazıda kullanılan görsellere farklı görselleri bizzat belleğinizden eklemek istedim, benim kattığım bir şey var ise açıya olsun nezdinde de yorum ilave etme gayreti içerisindeyim.Hoşça kalın…Artık çocuğun herşeye hakim olduğunu kavramış wassago2000.<strong>Humane</strong>-çocuk-Horus’un İnsanı.<strong>İnsane</strong>-Örnek ise anlamadığımız “Diğer”<strong>İnsan</strong>-Örnek ise bu yazının kahramanı Frank llyod Wright.<strong>Bir de düşünür kalın…</strong>
yy’lar konusunda düzeltme 16 yerine 18, 17 yerine 19.yy… Kısaca +2, anlayışınız için teşekkür ederim.
Uzun zamandır hafifte ilgimi çeken ilk yazı oldu, teşekkürler buklet..
geç kaldın bukletcim verdim kuponu :))
1 tane rakam da mı tutmazz yaaa.. neyse çalışmaya devamm….
hem parayla saadet olmuyorrr.. resmen bizzat denenmiştir:))
Bu yazı çok güzel oldu. Ben geç farkettim bu yazıyı ama hafif’in en kaliteli ve faydalı yazılarından oldu. Çünkü işinin ehli bir kişinin kaleminden çıktı. Tebrikler Buklet. Devamı da gelecektir umarım.Ayrıca şu an üniversite sınavına girecek olsam kesinlikle mimarlık okumak isterdim. Sanat, bilim, felsefe, sosyoloji, hepsini içinde ihtiva edip uygulayabileceğin bir alan. İnsanoğlu için en elzem ve değerli disiplinlerden biri. Biri beni reenkarne etsin lütfen!
Bence sıkılma yada tutulmaya göre değil, kaliteli yazmaya göre kendini şartla Buklet. Ben bi yazı yazarım, 300 yorum alır burada, din, siyaset, sex.. her kesimin bamteline dokunurum. Çok kişi de tutar. Ama yazım bir halt etmez kalitede olur. Bence yazın en azından benim açımdan çok faydalı oldu. Bir mimarı daha yakından tanıdım.
Süper..
Fallingwater’ın görüntülü sesli sitesini koyaymıştın @buklet.
hani şu 3D gösterimi olanı diyorum. bulabilsem ben yerleştirecem ama bulamadım.
Varsa öyle bişey, harika olur Pati.
Hepimiz saygıyla Frank LLyod u anıyoruz, o içimizde yaşıyor hala..
var var arıyorum.
Kendisini çok severdim hayatta iken, ölümünü kabullenemedim hala..
gitmeden bu dünyaya iyi bir düşünce ve somut örneklerini bırakmış olanlar ölümsüzlüğe yakın dururlar @pbk.@anthro, <a href=”http://www.youtube.com/watch?v=Bj708Jwho-U”>şimdilik sizi youtube’a alayım</a>. burada farklı perspektiflerden bir dolu 3D görüntüler mevcut. ama asıl sitesini arıyorum.
Teşekkürler Pati.Canım AutoCad/3D max çalışmak istedi.
<a href=”http://www.youtube.com/watch?v=19IsCyGskU4&feature=related”>yapıtı 3 D de olsa Oliver Shanti & Friends – Sacral Nirvana eşliğinde izlemek</a> bir başka güzel.hala arıyorum o siteyi.
nedirr bu şimdi, iletişim engelli çıktı..
🙂 Anahtar sözcükler varsa ayrı kollardan hep beraber arayalım Pati? Ben google dolaylarında grafik sitelerini kolaçan ederim.
Engelsizleri link verin de bir işe yarasın, gece gece uğraştırmayın beni..Yapacaksanız doğru yapın işinizi..
müjde buldum!şu site! <a href=”http://www.etereaestudios.com/docs_html/fallingwater_htm/fallingwater_about_index.htm”>yapıtın planları burada</a>. büyütmek için görsellerin üzerine tıklıyoruz.<a href=”http://www.etereaestudios.com/docs_html/fallingwater_htm/fallingwater_index.htm”>genel bilgi</a> burada.ama benim bahsettiğim 3D sesli görseli de <a href=”http://www.etereaestudios.com/docs_html/fallingwater_htm/fallingwater_movie_index.htm#”>şurada</a>. lütfen en sağdaki Vimeo olana tıklayın ve izleyin. en kaliteli görsel olarak da o sunuluyor zaten.
@pbk youtube linki açılmıyorsa sana bir proxy sitesi önereyim;<a href=”http://www.ztunnel.com/”>www.ztunnel.com</a>tıklıyorsun. açılan sayfada aşağıda http linki yerine izlemek istediğin youtube http linkini giriyorsun. engeller kalkıyor.demek istediklerimi yaptığında <a href=”http://www.ztunnel.com/index.php/1010110A/080daf3aad5de4d6e58b1f9797653c62c338778fd78184cf890c806c788d0189df6df426dcad318b8773289bfa7bf400181fb3d30e1df5f216349″>karşına gelmesi gereken youtube görüntüsü</a> bu.
Tamam, çok güzel..
Güzel oldu. Yazı tamamına erdi şindi.
@anthro da studio max’ların arasına döndü sanırsam.
ahah yok buradaymış 😀
Çok güzel hakikaten.Mimar olmak vardı diycem ama bizim kuzen de bina tasarlıyo, pörtlek gibi şeyler yapıyo onlar. Her mimara da nasip olmuyo böylelerini tasarlamak.
yaratıcılık gerektiren bir meslek..
rica ederim @buklet.doğaya zarar vermeyen mimari dehalarını ara ara senden dinlemek isteriz açıkçası.F. Lloyd Wright, Fallingwater çalışması ile çok güzel bir başlangıç örneği oldu doğrusu.
Bizim toplum olarak eksik olduğumuz en büyük haslet, işin ehlinin ahkam kesememesidir Buklet. Biri çıkar, tıp bilmeden doktorluk taslar, hukuk eğitimi almadan hukukçu kesilir -hatta burada yorum yapan hukukçulara bile kafa tutar- bir diğeri sosyoloğa, antropoloğa, sosyal bilimciye toplumu öğretmeye kalkar, diğeri iki kitap okuyup edebiyatçı sanar kendisini. Ama sanırım burada birçoğumuz senin mimarlık gibi hergün yazılası bir sahada yazacakların konusunda senle aşık atamayız. Artı, fazlasıyla faydalanıyoruz da. Madem burada vakit geçiriyoruz. İşin ehlinden bişeyler öğrenelim de estetik yapı kültürümüz artsın. Bir ara <a href=”http://www.skyscrapercity.com/”>şu siteyi</a> çok sıkı takip ederdim mesela bu yüzden.
<div class=”imajsol”><img src=”/imaj/Harlemsaray/93159727-7632833d58.jpg” alt=”by harlem saray arşiv ” border=”0″ /><br />by harlem saray arşiv </div>Doğa ile bütün mimari örnegi..mimarın ismini an itibari ile bulamadım.Sorryy :-))
Bu evi kuzular yer..
süper yaa buklet paylaşım için sağol. yaşamayı boşver bir kez bile olsun görmek isterdim o yapıtları harika
“In a <a href=”http://www.jrrtolkien.org.uk/Images/HOLE.JPG”>hole</a> in the ground there lived a hobbit<a href=”http://en.wikipedia.org/wiki/File:Colina_de_Hobbiton.jpg”>…</a>”
şelale evinde oturmak isterdim şahşan
büyük ve baba mimar, wright.zevkle okudum.
buklet aklıma ne geldi, bu ay ki trensetter da bir ev tasarımı var 3,2 m lik bir alana harika bir ev yapmışlar, hatta bulursam sana gönderirim bulmasam dergini fotoğrafını gönderirim çok hoştu. o evin içinde dolaşmak , neyi nasıl tasarladığını kendi gözlerimle görmek isterdim…
japon evindede oturmak isterdimeşyasız ne güzel bomboş böle kafada boşalır icabında.
Bu evler harika bişey.