bildirgec.org

eser hakkında tüm yazılar

YEMEK KONULU -2

nazokiraze | 08 December 2010 15:56

Aşka Ruhunu Kat (Soul Kitchen) genç bir restoran sahibinin aşkının peşinden Şangay’a gitmesi, ancak orada sevgilisinin başka biriyle olduğunu öğrenmesi üzerine geri gelerek tekrar restoranını geri almaya çalışmasının konu edildiği Fatih Akın imzalı romantik bir komedi.

Türk dizileri içerisinde iştah açıcı sahnelerin olduğu dizilere örnek olarak Yabancı Damat’ı gösterebilirim, sürekli ağzımın suyu akarak izlerdim ben sofra sahnelerini ,zaten dizinin genelini izlemezdim . Bir de eski filmlerden Bitirimler Sınıfı’nda cezalı olan Sezercik’in yanıbaşında ona nispet yapan Perihan Savaş’ın taze fasülye yemesi her daim canımı çektirirdi.

Bir kaç güzel yer

nazokiraze | 30 October 2010 12:19

Nesim Levi Bayrakoğlu tarafından 1907 yılında İzmir’de Mithatpaşa’dan Halilrıfat Paşa Caddesi’ne gitmek için 150 den fazla merdiven çıkmak zorunda kalan insanlara kolaylık sağlamak için yaptırılan Tarihi Asansörönceleri su ile çalışırdı, günümüzde ise elektirikle çalışmakta.

Ünlü oyuncu ve müzisyen Dario Moreno’nun doğduğu evin bulunduğu Dario Moreno Sokağı asansörün girişinin bulunduğu yerdir. Genellikle bi dönem Musevi vatandaşların oturduğu Sakız evler ve bu asansör sokağa olan ilgiyi arttırmaktadır. Asansörün mimari anlamda benzeri Lizbon’dadır.

Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından Sultan I. Ahmed’e hediye edilen Alman Çeşmesi Sultanahmet Meydanı`nda yer alır. (Çeşmenin üzerinde Almanya yazan yazı:”Alman Kaiser’i Wilhelm II 1898 yılı sonbaharında Osmanlıların hükümdarı haşmetlü Abdülhamid II nezdinde ziyaretinin şükran hatırası olarak bu çeşmeyi yaptırdı”)

ERNST BARLACH: Bir dışavurumcu

admin | 10 February 2010 16:16

ERNST BARLACH (1870-1938)
ERNST BARLACH (1870-1938) “Modern Çağın Heykeltıraşı”

19. yüzyılın sonunda, dünyanın ve özellikle Avrupa’nın ekonomi, politik ve sosyal boyuttaki hızlı temposuna ayak uydurmaya çalışan insanlar yeni yaşam koşullarını yaratmaya çabalarken dünyaya geldi Ernst Barlach. Devrimler yaratan bilimsel buluşlar, savaşları ve daha fazla hırsı doğurdu bünyesinde.

Barlach tüm bunlara uyum sağlayamadı. Bu büyük değişim yaşanırken, l. Dünya Savaşı‘nın gölgesinde, yaşamak dışında hiçbir kaygısı bulunmayan yalın ve doğal insanlarla buluştu. Onları anlamaya çalışırken, daha iyi bir dünyanın mümkün olabileceğine inandı, onun hayalini taşıdı ve eserlerine inancını taşıdı.

ll. Dünya Savaşı arifesinde ve sırasında bu düşünceleri sansürlendi. 1933 yılından itibaren eserleri arasında yer alan büyük anıtlar ya kaldırıldı ya da yıkıldı, müze ve galerilerdeki yüzlerce eserine el kondu, sanatçının kendisine de “yozlaşmış” damgası vuruldu ve dışlandı.

Ernst Barlach, hayatı boyunca basit ve gündelik yaşamdan dem vurdu. İçki içen, dua eden insanları, peygamberleri, konuşmayan hep suskun kalan insanları, arayış içindeki figürleri, her daim endişelileri, tembelleri, çalışkanları, dans edenleri kısaca tüm insanları anlattı eserlerinde. Alman ekspresyonizminin en tanınmış sanatçısıydı Ernst Barlach.

Bir Karikatüristi Kıskanmak

admin | 06 February 2010 12:59

Bir Karikatüristi Kıskanmak

Kıskançlık hayatımda hiçbir zaman ciddi anlamda yer almadı, ilginç ama ben kimseyi kıskanmadım. Yoksa kıskandım mı? Düşünüyorum da biri gerçekten güzel bir işe imza attığında kıskandım ama onun başarısı sonlansın ben yapayım demedim. Tepkilerim kıskanılması muhtemel olaya genelde şöyle olur; “ aa ne güzel keşke ben de yapabilsem böyle şeyler” ya da “ aaa ne güzel ben de yapabilirim ki çalışırsam”. Yani bu kıskançlık değil di mi sevgili okur? Evet, evet bana böyle olduğunu söyle, beni, kıskanç olmadığımı onayla lütfen. Cevaplarınızı duyar gibiyim, sizinle aynı fikirdeyim. Bu kıskançlık diye tanımlansa dahi kötü niyetli bir eylem değil. Ben buna olumlu kıskançlık diyorum, insanı bir şeyler yapmaya teşvik ediyor.

HUXLEY AİLESİ (dahiler)

admin | 02 February 2010 17:32

HUXLEY AİLESİ, yetiştirmiş olduğu yazarlar ve bilim adamlarıyla saygın bir İngiliz ailesidir.

THOMAS HENRY HUXLEY (1825-1895), Darwin Charles ‘in evrim kuramının en ateşli savunucularındandı. Biyoloji dalında yaptığı çalışmalarla bilimsel gelişmeye büyük katkısı olan Thomas Henry Huxley, denizdeki canlılar ve kuşlardan başka, jeolojik devirler boyunca dünyada yaşamış canlı varlıklar ve fosiller üzerinde de araştırmalar yaptı. Babası bir matematik öğretmeni olan Huxley Londra yakınlarındaki Ealing’ de doğdu. Londra Üniversitesi‘nde tıp öğrenimi gördükten sonra İngiliz donanmasında dört yıl cerrahlık yaptı. Donanmada çalışırken, Avustralya ile Yeni Gine arasındaki bölgeye gittiğinde, denizanası ve başka deniz canlılarını toplamaya ve incelemeye başladı. 31 yıl süreyle Kraliyet Madencilik Okulu’nda ders verdi ve bilimsel araştırmalarla uğraştı.

Resimlerle Atatürk ve Eserleri

CihanTurK | 25 December 2009 11:25

Resim resim Atatürk;
arkadaşlar elinizde yada internette bulduğunuz tüm resimleri buraya yükleyip bildirgeç için ayrı bir resim arşivi yapalım…
Ayrı ayrı başlıklar yerine tüm resimleri bir başlık altında toplayalım. Tüm Atatürk veya eserlerine ait resimleri bu başlık altında toplayalım.

Yorum olarak yollayacağınız resimlerde dikkat edilmesi gereken konular;

  • Başlık
  • Resim ortalanmış halde
  • Resim yazısı
  • Resmin hemen altına tanıtıcı, bilgilendirici yazı
  • Son olarak yorumunuz olacak şekilde

yollarsanız hem arşiv için hem görünüş açısından hemde bilgilendirme açısından güzel bir derleme olur.

Yardımlarınıza ve ilginize şimdiden teşekkür ederim…

kule 2

nazokiraze | 07 October 2009 13:17

beyazıt kulesi 1749 yılında ahşap olarak yapıldıgında 85 metre idi.Kule önce cibali sonra yeniçeri ayaklanması yangınlarında yandı. 1828 de tekrar inşa edildi.o dönem yangınlar bu kuleden izlenirdi.

istanbul üniversitesi kampüsü içinde yer alan kule meteorolojik amaçla da kullanılmıştır. (beyazıt kulesi restore ediliyor)

giotto çan kulesi italya floransa’da floransa katedrali’nin bir parçasıdır.84 metre yüksekligindeki kule kabartmalarla dekore edilmiştir.

Kare şeklinde inşa edilen çan kulesi 14 metre genişligindedir, 1982 yılında Unesco listesine alınmıştır.Kulenin içindeki heykel koleksiyonu bir hayli zengin, Floransa’nın en ünlü sanatçılarının çeşitli eserleri burada yer alır.

sıradan nesneleri devleştiren sanatçı : Claes oldenburg

nazokiraze | 02 October 2009 14:59

Claes Oldenburg - Free Stamp
Claes Oldenburg – Free Stamp

Amerikan pop-art akımının önde gelen temsilcilerinden Claes Oldenburg aslen İsveç kökenlidir. Hayatımızda yer alan öğeleri gözümüzün içine sokacak kadar büyüterek bir yerde onları alaya alan sanatçı 1929 yılında Stockholm’da doğmuştur.(uzun zamandır bu yazıyı yazmak istiyordum Oldenburg eserlerinin ve sanatçının sıkı bir hayranı olan kızım sayesinde bu sanatçı hakkında sürekli okumak durumunda kaldım )

yetenek avcıları iş başında

uykusuzkedi | 10 September 2009 19:31

İlginç tasarımlar bulabileceğiniz hintkumasi.com da hayatını yeteneğiyle kazananlar ve onları avlayan yetenek avcıları buluşuyor.

İnternette gezinirken karşıma çıktı bu site, daha önceden rastlamadığım bir fikir üzerine kurulmuş.

Reklam yazarları, sanat yönetmenlerinden tutun da
endüstri mühendisleri, grafikerler, web tasarımcılarına kadar geniş meslek dallarından olan insanlar bu siteye üye olup, hünerlerini sergiliyor.

Üyeler yaptıkları işlerden bir kuple gönderip ne kadar bulunmaz bir “hint kumaşı” olduğunu başta yetenek avcıları olmak üzere herkese gösteriyor 🙂www.hintkumasi.com

bir dinazor

nazokiraze | 11 August 2009 10:44

Onun Bir Dinazorun Anıları ve sonrasında Bir Dinazorun Gezileri adlı kitaplarını ardarda okuduğumda maşallah yaş 85 i bulmuş ama dinazor teyzemiz hala geziyor,tozuyor yazıyor demiştim akabinde de kendisinin ölüm haberini almıştım.

Aziz Nesin kitaplarını sevdiğim gibi Mina Urgan’ın o iki kitabını da sevdim. Gezmiş, yemiş içmiş, tanışmış, sevmiş, kızmış, komik bulmuş gülmüş,dolu dolu yaşamış devrimler, darbeler ,ölümler görmüş , eskiyi yeniyi yaşamış , ilginç bulmuş, eleştirmiş her bir şey yapmış ve sonra bunları yazmış okunmaları çok keyifli gelir, kahramanın sonunu merak etmeden, kasılmadan okunası kitaplar her bölümde ayrı kişilikler, yerler,yemekler, dersler, hatıralar mevcut. Her şeyden önce Cumhuriyet tarihi görmüş yazarın içten anlatımları var (kendisi de kitabının bu kadar satmasına şaşırdıgını her fırsatta belirtmiştir)

Kendisi aslında İngiliz dili ve edebiyatı profesörüdür ,ödüllüdür, Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin kurucu üyesidir, Thomas Moore, Shakespeare, D. H. Lawrence ve Virgina Woolf üzerine pek çok çalışma yapmıştır, ülkemizin ilk bayan yüzücü ve kayakçılarındandır, onun dışında kendi tabiriyle bir kocakarıdır. Günde iki paket sigara içen, cebindeki üç kuruşla orda burda gezen ama hayatın tadını çıkartan, ateist, içkiseven ,kominist,duayen ve sözünü asla sakınmayan yalansız dolansız bir kocakarı. (Kitaplarımın nasıl bu kadar sattığını anlamadım, hala da anlamıyorum. Nasıl satar benim kitabım. O kadar aykırıyım ki bu topluma” Mina Urgan)