Geçenlerde çilek kızımla aramızda geçen konuşmada akoni anne ben 22 şubatta EUQON ile nişanlandım, mayıs ayında düğünüm var, Ankara’ya taşınıyorum dedi. Çok heyecanlanmış mutlu olmuştum. Çünkü çilek mutluluğu yakalamış, euqon ile mutlu olacağına inanmıştı. Belki hafife yazar bizimle paylaşır diye bekledim ama yazmadı. Biliyorum ki telaşı çok. Bu erteleyiş veya yazmayış paylaşmak istemediğinden değil tatlı telaşın heyecan ve yorgunluğundan.Çilek kızımı bir kez daha kutluyorum. Çünkü giderek kaybolan değer yargılarımız, evliliğe olan bakış açımız beni hem ürkütüyor, hem korkutuyor.Evliliği iki ayrı dünyanın alabildiğine bağımsız ve ayrı ruhların tehlikeli, bir o kadar da umut dolu birlikteliği olarak düşünüyorum.Bir kabulleniş değildir aslında sonuçlandırma bildirgesidir, tüm zorluklara ve şartlara rağmen. Emek sevgidir, evlilikte birinin diğerine katlanması da sevginin diğer adıdır. İçinde iki emeğin, iki bakışın, iki canın, tek olmasıdır. Korkutucu olduğu için acabalar yüklüdür. Doğrumu yaptım diye sorup duru verir insan kendine… Yaşadıkça güçlenen, güçlendikçe yaşaması arzulanan en kuvvetli beraberlik bağıdır.ÇİLEK kızıma ve EUQON kardeşime ömür boyu mutluluklar diliyorummm…