Bir söylence vardır; “nar tanelerini dökmeden yiyip bitiren cennete gider,” diye. MÖ. 3200’lerden beri birçok belgede narın adı geçer. Nar Hitit kaynaklarında tahıla dayalı gıdaların yanı sıra önemli bir yere sahiptir. Mitolojik öykülerde de adına sıkça rastlanan bir meyvedir. Anadolu tanrıçalarından “Kubaba“, Yunan tanrıçalarından “Hera” ve “Afrodit“in sembolü, ağacın dalları ise bu tanrıçaların saçlarını taçlandıran birer simgedir.

Tarih, sanat tarihi ve edebiyatta adına çok rastlanan nar, büyük dinlerin hemen hepsinde bir anlama karşılık gelmektedir. Zerdüşlükte tapınma törenlerinde kullanılan nar, ölümsüzlüğü, doğanın mükemmelliğini, bolluk ve refahı temsil eder. Musevilikte kutsal kitap metinlerinde kutsallık, doğurganlık, bolluk ve bereket simgesidir. Hıristiyanlıkta Meryem ve İsa ikonalarında kıyamet günü, sonsuz hayat sembolü olarak narın sıkça kullanıldığı görülür. Kuran’da anlatılan cennet bahçelerinde nar ağaçlarının bol olması nedeniyle, narın cennetten çıkma bir meyve olduğuna inanılır.Şakayık, gül, karanfil, sümbül, eriğin yanı sıra tarihi çinileri süsleyen önemli ve özel motiflerden biridir nar.Taze meyve olarak tüketilmesiyle birlikte, suyundanpekmez ve şurup üretilen nar, mutfakta yerini almıştır. Fransa’da peynirle servis yapılarak başlangıç olarak sunulur. Türkiye’de aşure, güllaç, muhallebi gibi tatlıları süslemektedir.

Araştırmalar içinde en fazla antioksidan bulunan maddenin nar suyu olduğunu göstermektedir. Kansere karşı korurken, günde bir bardak nar suyu, on bardak yeşil çaya karşılık gelmektedir. C vitamini, demir, potasyum bakımından zengindir. Hazır nar suyu tüketilebileceği gibi, evde nar suyu elde etmek de çok kolaydır.Sonuç olarak, şifalı bitkiler literatürüne giren narın, yararları çoktur.