Beni aldattığını öğrendiğimde, sanki sen 10 yaş, belki de 20 yaş büyümüştün: O kadın ve sen yetişkinlerdiniz artık. Bense bu acayip dünyanın düzenini anlamaya çalışan küçük bir kızdım. Sığınağım olan odamda dünya düzenleri bana saldırıya geçmiş, savunmamı yıpratmak için her şeyi seferber ediyorlardı. Ağlamak çözüm müydü? Değildi belki ama, insanın otomatik bilinci devreye giriyordu bu tip durumlarda: “Sus!” diyen sesi duymuyordu; “Güçlü olacaksın!” cümlelerine kahkahalarla gülüyordu. Beynimde bu sesler yankılanıyorken bilincim otomatiğe bağlamış son sürat gidiyordu.Bu dünyada daha öğrenmediğim ne çok şey vardı(?)… Kirlenmeden yaşamak imkansızdı!Çünkü başkasının hatası seni acıtmadan, çirkefi sana bulaşmadan ortalığa saçılmıyordu hiç! Lekesi senin de üzerinden çıkmak bilmiyordu, bir türlü.Aynı anda bütün sorular yanıtlarını yavaş yavaş buluyorlardı. Neden çoğunlukla telefonlarının kapalı olduğu, neden sık sık arızalandığı(!), bilgisayarının teknolojik zamazingoları, ne bileyim, kamerası, ıvırı zıvırı olduğu halde hiçbir zaman bunları beni aramak için kullanmadığın…Ben yollarda yürürken ve eskittiğin ayakkabılarını düşünürken, sen başkasının arabalarında küçük dünya turları atıyordun….Ve o bıçağı içimde çevire çevire, kanırta kanırta beni öldürüyordun.bu bir pilli patisözüdür!Page copy protected against web site content infringement by Copyscape