Ben duygusal bir kızım..Burnumun direği sızlıyor şuan. Demin bir sahne vardı dizide.Kadın, gerdek gecesi için hazırladığı ve hiç giymediği saten geceliğini koydu bavula, o ilk gece için.. Adamla kadın arasındaki o ilk heyecana tanık oldum. Kendi ilklerimi hatırladım. Onun beni ilk öpüşünü, ilk haftamızı, elimi tutmaya çalıştığındaki çekingenliğimi, sarılırken kaçmaya çalışan tavırlarımı ve bunların hiçbirinin yapmacık olmadığını.. Bana olan düşkünlüğünü hatırladım. Saçımın teline zarar geldiğinde bana gösterdiği özen ve ihtimamı.. Biri kötü bir laf ettiğinde beni savunan o cümlelerini. Beni değişik yerlere götürme heyecanını, tavlada beni yendiğinde duyduğu mutluluğu.. Beni ailemin yanına götürdüğünde babama olan samimiyetini, ve ardından gelen aile gibi olduğumuzu hissedişim.. Bir Amerika macerası. Bitmek tükenmek bitmeyen özlem dolu bir bekleyiş. Her gün sabaha karşı uyanıp onun sesini duymayı beklemek.. Bunu şimdiye dek kimse için yapmadığımı hatırlamam..Ben çok sevdim, onun beni sevişini de sevdim.Onun bir zamanlar bana gösterdiği yakınlığı sevdim..Ben duygusal bir kızım. Onun resmine bakınca hala gözlerim dolar, yarın göreceğimi bilsem ve hala onunla olsam bile.. Ben Türk Sinemasının rol yapmadan ağlayan tek oyuncusuyum.. Herhalde bu yüzdendir ki, şimdiye dek hep kaybettim.. Ya da kim kaybetti? Söyleyin bana………..