ben gibi legasteniklerin anlayacagi harfler olsa bari..cok merak ettim neye benziyorki yeni harflerimiz …:-))iste devlet babadaki abilerin meskuliyetleri bunlarmi ?bu kadarmi yani +3 mü ?
bence adam sayıklıyor yanındakikatiplerine bir kulak verelim:”hah sayın bakan bişiiiy dedi… durun lan susun anlaşılmıyor….şşşşş nuri sus… bur bakimmm… haaa… 32 diyo lan… yaz hemen yaz… eeee….. sayın bakanım (fısıltıyla) sayın bakanım ne dediniz? tekrarlarmısınız lütfen 32 ne?…. yaz nuri konuşma lan yaz işte 32 dedi ya… harf diyor harf…. hah tamam işte Alfabe 32 harf olmalı diyo anlaşılan… hemen gazetecilere söyleyin… ulan ben de olmasam haliniz harap bea…”
yakında anadilimiz ingilizce olsun diye biri çıkarda söylerse şaşırmayın, tabi bunu uygulamak biraz yürek ister( anayasaya göre). Türkçemize sahip çıkmak bu kadar mı zor??
Ben Latinin bir din olduğunu söylemedim.Dinidir dedim.Yani içerisinde dini bir kültür barındırır. Türkçe ile türk alfabesini karıştırmamak lazım.Latince ile latin alfabesini.Arapça ile Arapların kullandığı alfabeyi karıştırmamak lazım.Biz daha düne kadar İslami harfleri kullanıyorduk arapçayı değil.Şimdi ise latin alfabesini kullanıyoruz latinceyi değil.
ya daha 29 harfe adam akıllı hükmetmesini birçok kişi bilmezken 32 harf demek..pek ala. bunun arkasına çok güzel komplo teorileri döşenir ama şimdi yapmayacağım…
yahu zaten X ve W kullanmıyormuyuz, hadi bi de Q oluversin bari, iyi düşünmüş adamcağız, uykuda bile boş durmuyor milleti için çalışıyor, hemen eleştiri hemen eleştiri. bi yere kadar
hayır efendim tam olarak “islami harfler” demek istedim.Bu konuyu teferruatlı olarak araştırma fırsatım olmadı.Elbette yinede söylenecek bir çok söz var ama dediğim gibi çok fazla bilgi sahibi değilim.Müsait bir zamanda araştırıp bu konu hakkında birşeyler yazmak isterim.hamiş:alfabe- dil- kültür- din.Bunların arasında çok yakın bir ilişki olduğunu düşünüyorum..
ALfabemize eklenen bu harflerden biri küçük harflerin arasına giren L olmasın?ya da şöyLe sorayım, aLfabemize giren bu harfLerden biri küçük harfLerin arasına giren L oLmasın?
Attilla Koç Abimiz Aydın doğumlu. Yani Kürt olması biraz zor. Toplumsal korkular hemen depreşmesin. Adamın önerisi ne kadar gülünçse, bu teori de o kadar gülünç. Zorla halkları birleştirme adına veya bölme adına hiç bir dille oynanmamalı. Dil herşeyden önce bir kültürü simgeler.Uykudan uyanmış, o yüzden sallıyodur.
Dallamalar toplaştık demek gene, faşolar kendini hemen ele veriyor. Alfabenin dile etkisi marjinaldir, Yunus aşağıdakini yazarken hangi alfabe vardı?ASKIN ALDIN BENDEN BENIAskin aldi benden benibana seni gerek seniBen yanarim dün ü günübana seni gerek seniNe varliga sevinüremne yokluga yerinüremAskin ile avunurambana seni gerek seniAskin asiklar öldürürAsk denizine daldirurTecelli ile doldururbana seni gerek seniAskin sarabindan içem,Mecnun olup daga düsemSensin dünü gün endisemBana seni gerek seniSofilere sohbet gerek,Ahilere ahret gerekMecnunlara Leyli gerek,bana seni gerek seniEger beni öldüreler,külüm göke savuralarTopragim anda çagira,bana seni gerek seniCennet dedikleri ne ki,bir kaç köskle birkaç huriIsteyene ver onlari,bana seni gerek seniYunus’durur benim adum,gün geldikçe artar oldumIki cihanda maksudum,bana seni gerek seni.Yunus Emre (1240-1321)Adım gibi eminim bunnar Latin alfabesine geçerken de istemezük diyenler arasında olurlardı. Türkî devletlerin kullandığı alfabeler, harf ekleme konusunda faşoların da ilgisini çekebilir belki.
Size akaid ile ilgili kitap okurken öğrendiğim bir şeyden bahsetmek istiyorum.Daha önce de çeşitli vesilelerle dile getirdiğim; inanç ayrılıklarından dolayı çeşitli İslami mezhepler ortaya çıkmıştır.Bu kitaplar ilmi kitaplardır.Ve sistematiği çok iyidir.Bir mesele ele alınırken o meselenin çıkış sebebini anlatır.Daha sonra taraflara sırası ile söz verir.Her iki tarafın delilleri de büyük bir cesaretle söylenir.Çünkü amaşları körü körüne kendi görüşlerini savunmak değil hakikati aramaktır. Kitap elhi sünnet aliminin bir kitabıdır.Fakat dediğim gibi karşı fikirlerin görüşleri ve delilleri de söylenir.Mesela muteziyle fikir ayrılığı olan bir mezhepte önce ehli sünnetin esas görüşü söylenir.Bu ham bir bilgidir.Daha sonra mutezileye söz hakkı verilir ve delilleri anlatılır.İlk başta delilleri sizi tatmin edecek kadar kuvvetlidir.Fakat daha sonra ehli sünnet alimleri bunlara cevap verir ve anlarsınız ki ilk başta sizin doğruluğundan emin olduğunuz fikir artık yanlıştır.Daha sonra her iki tarafın sözleri ve cevapları bitinceye kadar karşılıklı cevaplar verilir.Ve nihayetinde musannıf hz.leri sözünü söyler.Ehli sünnet alimlerinin bazı cevaplarını kabul etmeyebilir ve sebeplerini izah eder.yahut “burada nazar” vardır der.Yani bu mesele bu delillerle müphem kalmıştır.Benim burada öğrendiğim şey her iki tarafın fikir ve delillerinden ziyada ilk başta kesin emin olduğumuz bir şeyin yanlış olabileceği.Meşhurdur, imam ı azam hz.lerine “ey imam merkabin kaç ayağı vardır?” diye sormuşlar.İmam bindiği eşekten şöyle bi aşağı bakmış, saymış ve “dört” demiş.bilmem anlatabildim mi?…
Bulunduğumuz coğrafyanın ve alış-verişte bulunduğumuz kültürlerin etkisiyle, dilimize bir çok Latince, Arapça ve Farsça kelime yerleşmiştir. Bu kötü birşey değildir, aynı zamanda kaçınılmazdır. Şimdiki Rusçada birçok kelime Türkçe kökenlidir. Dillin asıl yapısını dilbilgisi ve kültür korur. Yabancı bir kelime, eğer dilbilgisi kurallarına göre değişmesi gerektiği halde, olduğu gibi kalarak dilimize yerleşmeye başlarsa bunda bir sorun vardır. Çünkü dilin sindirme mekanizması geçici bir felce uğramıştır. Bu felç esnasında halkın diline yerleşen sözcükler dile ileride dilbilgisi eklemeleri yapmaya zorlar. Oysa ekleme yapmanın sonu yoktur. Önemli olan yeni kelimeleri sindirme gücüdür. Örneğin dilimize yerleşen “kamil”, “hala” gibi sözcüklerin içerisinde bulunan şapkalı “a”, şapkalı “i”, şapkalı “u” okunuşlarıyla yazılışları aynı yapabilmek adına bulunması zorunludur. Bu günlük hayatta pek önemli olmamakla birlikte, örneğin kemikleşmiş hukuk terminolojisi dışına çıkılarak, hukuki anlam açıklığı bırakmama çerçevesinde, önem taşımaktadır. Ya bu kelimeleri tedavülden kaldıracaksınız (ki bu uygulamada oldukça zordur ve ortak bir bilinç gerektirir) ya bu harfleri koyacaksınız, yada kendinizden ödün vermemek şartıyla, duruma aldırmadan oluşan fiili kullanımlara göz yumacaksınız. Şimdiki durum son söylediğime daha yakın. Türkçe ABECE’de aslında olmaması gereken harflerden bulunmaktadır. Türkçede bildiğim kadarıyla “j” ile türetilen bir sözcük bulunmaz. Bu harfin kullanıldığı sözcükler Farsçadan yada Latinceden gelmiştir (toplamı 100 kelimeyi geçmez). “Jale” sevilen bir kız ismidir. Kökeni Farsçadır ve “çiğ” manasına gelmektedir. Yani hem yazılı, hem uygulamalı durumlar söz konusu. Dilbilgisi kuralları sonradan tespit edilmiştir ve yalın hali ile kalıplaştırılmıştır. Tespit öncesinde yerleşen yabancı uyumsuz kelimeler pek dikkate alınmak istenmemiştir. Zaten bunun sonuda yoktur. Yani gelecekte, gelebilmesi muhtemel her dildeki başka sözcükler için de ABECE’de destekleyecek harf bulundurulması saçma olacaktır. ABECE de önceden bulunan şapkalı “a” yakın zamanda kadırıldı. Belki pek kullanmadığımız “j” harfide kalkabilir. Japon, jilet, jelatin yerine, capon, celatin, cilet dememizin bir mahzuru yok. Bana kalırsa ABECE’nin bu günkü hali gayet mantıklı ve yeterli. Dili bu yöne doğru kaydırmamız ve sonrada bu hizada tutmamız yeterli olacaktır.Dilbilgisi denilen şey, konuşurken söylediklerimizi, neden ve nasıl yaptığımızı kendimize kalıplar halinde anlatmaya çalışmaktır. Zaten konuşurken dilbilgisiyle konuşuruz.Dili koruyan ikinci şey ise, kültürdür. Bir dil öğretilirken, dil ile beraber kültüründe öğretilmesi bundandır. Başka bir değişle bir başka kültürün etkisi direk dile yansır. Osmanlı’nın ilk ve orta dönemlerinde Arapça ve Farsçanın, son dönemlerinde Fransızcanın dilimize girdiğini, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, akademik hayattaki etkilenmelerle beraber, Almancanın ilgi çektiğini, günümüzde ise, İngilizcenin tüm dünyadaki gibi, dilimize sızdığını görmekteyiz. Dilimizi kötü yönde etkileyen asıl etken kültürsüzlük kültürü oluyor maalesef. Bu gün ABD ve İngiltere’nin ekonomik politikalarının temellerinde bulunan elemanlardan biri İngilizcedir. Biz bu dili öğrenmek için, ABD, İngiltere, Kanada, Avusturalya gibi ülkelerde, yıllarca kalır ve binlerce dolar veririz. Bu arada onların kültürsüzlük kültürünü alır, memleketlerimize taşırız. Bir Fransıza, bir Almana, bir İspanyola gerekmedikçe ingilizce konuşturamazsınız. Bunlar İngilizceyi bilmediklerinde değil, gururlarına yediremediklerinden, muhafazakarlıklarından konuşmak istemezler. Ancak aymamış milletlerin insanları can atarlar, gerekmedikçe ingilizce konuşmaya. İngilizce bilmeyenlerde, bu tiplerin yanında, kendilerini zavallı görmeye başlarlar. Yavaş yavaş, ne anadillerine benzeyen, ne İngilizceye benzeyen, melez bir dil müsveddesi oluştururlar.
arkadaslar son zamanlarda olusan reflekse dikkat ettiniz mi bilemiyorum? ama ne zaman bir bakan vs aciklama yapsa hemen AB kriterlerinden, guneydoguda kurulmaya calisilan hayali devletten bahsedilmeye baslaniyor sizce biraz komik degil mi bu durum? simdi adam turkce 32 harf olsun demis. kimse niye dediniz demeden hemen AB, sozde kurt devleti vs diye basliyoruz salvoya biraz hazirlopculuk biraz ben de bir tas atayimcilik demek degil mi bu?yok efendim X kurtcede varmis da kurt devletinin on calismasi yapiliyorumus. bu her X kullanan kurt devleti istiyor demekle ayni sey. kimse nickine vesairesine X yazmasin o zaman herkes KS yazsin. ote yandan sapka diye tarif ettigimiz inceltme isaretlerini kaldirdik cok mu iyi oldu pek ala nasil noktali cengelli harfleri latin alfabesi arasina soktuysak bence sapkali harfleri de sokmaliyiz alfabeye. mesela Deniz ve Destan kelimelerinde E ayni sekilde mi soyleniyor?her konuda bilip bilmeden anlayip dinlemeden basliyoruz salvoya eskiden etrafta fasistler komunistler vardi simdi malesef sadece ulusalcilar var…
@zabun’un şu; (Dili koruyan ikinci şey ise, kültürdür. Bir dil öğretilirken, dil ile beraber kültürün de öğretilmesi bundandır. Başka bir değişle bir başka kültürün etkisi direk dile yansır.) dediklerinden yola çıkarak vermek istediğim bir örnek var. Romanya’nın, zamanında, Rus’ların baskılı etkileri altında iken albafelerinde şapkalı a ve ı harfleri bulunmaktaydı. Ne zaman ki; 1989’da rejim değişikliği gerçekleşti, işte ondan sonra kültürel rahatlamalarını bu şapkalı harfleri alfabelerinden çıkartarak bir tepki şeklinde gösterdiler. ayrıca o zamana kadar günlük dilde kullandıkları Türkçe’si “yoldaş” olan kelime gibi birçok kelimeyi de kullanımdan kaldırdıklarını açıkladılar. ilginçtir, toplum gönül birliği içinde bu sıkıntılarından böyle sıyrıldı. kendi kültürleri, o yıllarca süren baskıyı zamanında da kabul etmediğini böyle telaffuz etti, bir bakıma… yani kültür içine sindirdiğini kabul edip bağrına basıyor, sindirmediğini ise geri kusabiliyor. bugün, Romanya’ya gittiğinizde yine günlük dilde kullanılan birçok Türkçe kelime duyarız ve sanabiliriz ki bu duruma sebep, o ülkenin kalkınmasında 1990 sonrası Türk iş gücünün o ülkeye gitmiş olması ve o ülkede yerleşmesidir. ama değil, Osmanlı’nın o bölgeyi sınırları içinde tuttuğu zamanlardan kalmıştır, o kelimeler Romence’de… ve ne ilginçtir ki, o kültür, bu Türkçe kelimeleri bağrına basmıştır.
@ordoabchao, çok güzel söylemiş(yazmış).şapkalı harfler her ne kadar kaldırılsa da kullanıyoruz, çünkü mecburuz onsuz yapamayız, eklenecek harflere bir matematikçi gözüyle bakmak gerekirse ben X harfini isterdim, çünkü çocuklara denklem çözme konusunu anlatırken X kullanıyoruz ve çocuklar X de nerden çıktı diyor, belki alfabede olsa biraz aşina olurlar bu da iyi olur bence…
Fonetik; zaten hiç bir dilde yok o dilbigisi kuralları ve dilin yaşanışıyla ortaya çıkar.X harfi zaten KS şeklinde karşılık buluyor. Onların yetersiz dilleri olduğu için fazla harfleri var K ve Q duruma göre farklı farklı okunuyorsa bizim kabahtimiz mi ?Türkçe K hep aynı.way a.q. olaya bak.
Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.Atatürk
“Sosyoloji, alfabeyle milletlerin dini ve ictimai hayatı arasında bir takım ilişkiler kurmuştur.Din bir alfabenin seçiminde önemli bir faktördür ve mesela arap yazısı İslamiyet’i seçen milletler tarafından bu etkiyle kabul edilmiş veya kullanılmıştır.Yine aynı etkiyle süryaniler mezheplere ayrılınca Nasturi, Yakubi,Melkıt alfabeleri türemiş, Katolik Lehler, Çekler, Slovaklar, Vendler, Slovenler ve Hırvatlar Latin; Ortoddoks Ruslar,Sırplar, Bulgarlar Kiril alfabesini kullanmışlardır.Kıpti,Got ve Slav alfabeleri de din etkisiyle Bizans ve Yunan alfabelerinden türetilmiştir.Arnavutların Katolik olanları Latin, Ortodoks olanları Yunan, Müslüman olanları da Arap asıllı alfabeyle yazmaktadırlarAlfabe seçiminde ikinci faktör kültürdür.Milletler hangi kültürün etkisinde iseler ya isteyerek o kültürün yazısını almışlardır yahut da buna mecbur bırakılmışlardır.Romenlerin Kiril’i terkedip Latin ve Hindistan’daki müslüman Guceratlar’ın da hint asıllı Devanagari alfabelerini almaları kendi arzuları iledir.Uzak doğu ve Afrikaya Latin, Orta Asyaya Kiril alfabelerinin girmesi sömürgeci güçlerin kültür etkisi ve zorlamasıyla olmuştur.”Bknz: Türkiye Diyanet Vakfi İslam Ansiklopedisi ELİFBA“İslami Harfler” tairi ile aslında ne istediğini de mezkur bölümde bulabilirsiniz.Arap yazısına “İslami harfler” denmesinin sebebini bulabilirsiniz.
Atilla Koç yumurtladığı abuk subuk lafların üzerine bu kadar konuşulduğunu görse kendi de afallardı herhalde bakan olduğunda bizlerin afalladığından daha fazla afallardı hemde aklını filan(ne kadar varsa) kaybederdi demek istiyorum yani o derece
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
uykuda mısın sevgili yarim…uyan uyan…eskiler bilir bunu, güzel türküdür…
ben gibi legasteniklerin anlayacagi harfler olsa bari..cok merak ettim neye benziyorki yeni harflerimiz …:-))iste devlet babadaki abilerin meskuliyetleri bunlarmi ?bu kadarmi yani +3 mü ?
yahu 31 dese yanlış anlaşılırdı o da 32 demiş
bence adam sayıklıyor yanındakikatiplerine bir kulak verelim:”hah sayın bakan bişiiiy dedi… durun lan susun anlaşılmıyor….şşşşş nuri sus… bur bakimmm… haaa… 32 diyo lan… yaz hemen yaz… eeee….. sayın bakanım (fısıltıyla) sayın bakanım ne dediniz? tekrarlarmısınız lütfen 32 ne?…. yaz nuri konuşma lan yaz işte 32 dedi ya… harf diyor harf…. hah tamam işte Alfabe 32 harf olmalı diyo anlaşılan… hemen gazetecilere söyleyin… ulan ben de olmasam haliniz harap bea…”
yakında anadilimiz ingilizce olsun diye biri çıkarda söylerse şaşırmayın, tabi bunu uygulamak biraz yürek ister( anayasaya göre). Türkçemize sahip çıkmak bu kadar mı zor??
bence latin alfabesi değiştirilmeli.İslami harflere dönülmeli.
xerre, anadil dedin de şimdi bişey hatırladım geçen gün italyada, italyanca resmi dil olarak kabul edildi diye bir haber izlemiştim tevede.
islami harlermi nasil yahuuu ???ne diyorsun sen suphi dalgami geciyorsun ????
Dillerin milli, alfabelerin ise dini olduğunu öğrenmiştim.
ya-havle vela kuvvete hayrii ve seeri min Allahuteala…..suphi,yapma Allasen kardesim.
ya zez ya benim yukarıdaki senaryoma bak ya…….
herkes sen gibi baksa zaten yasam nasil süper olacak:-)))ah lori vah lori sen neymis be …:-))
Ben Latinin bir din olduğunu söylemedim.Dinidir dedim.Yani içerisinde dini bir kültür barındırır. Türkçe ile türk alfabesini karıştırmamak lazım.Latince ile latin alfabesini.Arapça ile Arapların kullandığı alfabeyi karıştırmamak lazım.Biz daha düne kadar İslami harfleri kullanıyorduk arapçayı değil.Şimdi ise latin alfabesini kullanıyoruz latinceyi değil.
30+1 formulu nasil olur, yada en iyisi az olsun oz olsun dunyadaki en kucuk harfli dil i hawaice olarak hatirliyorum,yaniliyorda olabilirim
ya daha 29 harfe adam akıllı hükmetmesini birçok kişi bilmezken 32 harf demek..pek ala. bunun arkasına çok güzel komplo teorileri döşenir ama şimdi yapmayacağım…
yahu zaten X ve W kullanmıyormuyuz, hadi bi de Q oluversin bari, iyi düşünmüş adamcağız, uykuda bile boş durmuyor milleti için çalışıyor, hemen eleştiri hemen eleştiri. bi yere kadar
evet suphi ciX e cevap ver lütfen merak ettim ??? sen gercekten dalga geciyorsun herhal !!!!!!!!!!!!
suphi arap alfabesi demek istedi sanırım…
hayır efendim tam olarak “islami harfler” demek istedim.Bu konuyu teferruatlı olarak araştırma fırsatım olmadı.Elbette yinede söylenecek bir çok söz var ama dediğim gibi çok fazla bilgi sahibi değilim.Müsait bir zamanda araştırıp bu konu hakkında birşeyler yazmak isterim.hamiş:alfabe- dil- kültür- din.Bunların arasında çok yakın bir ilişki olduğunu düşünüyorum..
ben de ne safım , yazı başlığını görünce â , î , filan ekleyecekler sandım.. yahu …neyse yazmayacağım , ağır gelir hazmedemezler..
islam alfabesi. super. daha neler gorecegiz.
ALfabemize eklenen bu harflerden biri küçük harflerin arasına giren L olmasın?ya da şöyLe sorayım, aLfabemize giren bu harfLerden biri küçük harfLerin arasına giren L oLmasın?
Attilla Koç Abimiz Aydın doğumlu. Yani Kürt olması biraz zor. Toplumsal korkular hemen depreşmesin. Adamın önerisi ne kadar gülünçse, bu teori de o kadar gülünç. Zorla halkları birleştirme adına veya bölme adına hiç bir dille oynanmamalı. Dil herşeyden önce bir kültürü simgeler.Uykudan uyanmış, o yüzden sallıyodur.
alfa-be : α β
Dallamalar toplaştık demek gene, faşolar kendini hemen ele veriyor. Alfabenin dile etkisi marjinaldir, Yunus aşağıdakini yazarken hangi alfabe vardı?ASKIN ALDIN BENDEN BENIAskin aldi benden benibana seni gerek seniBen yanarim dün ü günübana seni gerek seniNe varliga sevinüremne yokluga yerinüremAskin ile avunurambana seni gerek seniAskin asiklar öldürürAsk denizine daldirurTecelli ile doldururbana seni gerek seniAskin sarabindan içem,Mecnun olup daga düsemSensin dünü gün endisemBana seni gerek seniSofilere sohbet gerek,Ahilere ahret gerekMecnunlara Leyli gerek,bana seni gerek seniEger beni öldüreler,külüm göke savuralarTopragim anda çagira,bana seni gerek seniCennet dedikleri ne ki,bir kaç köskle birkaç huriIsteyene ver onlari,bana seni gerek seniYunus’durur benim adum,gün geldikçe artar oldumIki cihanda maksudum,bana seni gerek seni.Yunus Emre (1240-1321)Adım gibi eminim bunnar Latin alfabesine geçerken de istemezük diyenler arasında olurlardı. Türkî devletlerin kullandığı alfabeler, harf ekleme konusunda faşoların da ilgisini çekebilir belki.
Size akaid ile ilgili kitap okurken öğrendiğim bir şeyden bahsetmek istiyorum.Daha önce de çeşitli vesilelerle dile getirdiğim; inanç ayrılıklarından dolayı çeşitli İslami mezhepler ortaya çıkmıştır.Bu kitaplar ilmi kitaplardır.Ve sistematiği çok iyidir.Bir mesele ele alınırken o meselenin çıkış sebebini anlatır.Daha sonra taraflara sırası ile söz verir.Her iki tarafın delilleri de büyük bir cesaretle söylenir.Çünkü amaşları körü körüne kendi görüşlerini savunmak değil hakikati aramaktır. Kitap elhi sünnet aliminin bir kitabıdır.Fakat dediğim gibi karşı fikirlerin görüşleri ve delilleri de söylenir.Mesela muteziyle fikir ayrılığı olan bir mezhepte önce ehli sünnetin esas görüşü söylenir.Bu ham bir bilgidir.Daha sonra mutezileye söz hakkı verilir ve delilleri anlatılır.İlk başta delilleri sizi tatmin edecek kadar kuvvetlidir.Fakat daha sonra ehli sünnet alimleri bunlara cevap verir ve anlarsınız ki ilk başta sizin doğruluğundan emin olduğunuz fikir artık yanlıştır.Daha sonra her iki tarafın sözleri ve cevapları bitinceye kadar karşılıklı cevaplar verilir.Ve nihayetinde musannıf hz.leri sözünü söyler.Ehli sünnet alimlerinin bazı cevaplarını kabul etmeyebilir ve sebeplerini izah eder.yahut “burada nazar” vardır der.Yani bu mesele bu delillerle müphem kalmıştır.Benim burada öğrendiğim şey her iki tarafın fikir ve delillerinden ziyada ilk başta kesin emin olduğumuz bir şeyin yanlış olabileceği.Meşhurdur, imam ı azam hz.lerine “ey imam merkabin kaç ayağı vardır?” diye sormuşlar.İmam bindiği eşekten şöyle bi aşağı bakmış, saymış ve “dört” demiş.bilmem anlatabildim mi?…
TBMM Haber
Bulunduğumuz coğrafyanın ve alış-verişte bulunduğumuz kültürlerin etkisiyle, dilimize bir çok Latince, Arapça ve Farsça kelime yerleşmiştir. Bu kötü birşey değildir, aynı zamanda kaçınılmazdır. Şimdiki Rusçada birçok kelime Türkçe kökenlidir. Dillin asıl yapısını dilbilgisi ve kültür korur. Yabancı bir kelime, eğer dilbilgisi kurallarına göre değişmesi gerektiği halde, olduğu gibi kalarak dilimize yerleşmeye başlarsa bunda bir sorun vardır. Çünkü dilin sindirme mekanizması geçici bir felce uğramıştır. Bu felç esnasında halkın diline yerleşen sözcükler dile ileride dilbilgisi eklemeleri yapmaya zorlar. Oysa ekleme yapmanın sonu yoktur. Önemli olan yeni kelimeleri sindirme gücüdür. Örneğin dilimize yerleşen “kamil”, “hala” gibi sözcüklerin içerisinde bulunan şapkalı “a”, şapkalı “i”, şapkalı “u” okunuşlarıyla yazılışları aynı yapabilmek adına bulunması zorunludur. Bu günlük hayatta pek önemli olmamakla birlikte, örneğin kemikleşmiş hukuk terminolojisi dışına çıkılarak, hukuki anlam açıklığı bırakmama çerçevesinde, önem taşımaktadır. Ya bu kelimeleri tedavülden kaldıracaksınız (ki bu uygulamada oldukça zordur ve ortak bir bilinç gerektirir) ya bu harfleri koyacaksınız, yada kendinizden ödün vermemek şartıyla, duruma aldırmadan oluşan fiili kullanımlara göz yumacaksınız. Şimdiki durum son söylediğime daha yakın. Türkçe ABECE’de aslında olmaması gereken harflerden bulunmaktadır. Türkçede bildiğim kadarıyla “j” ile türetilen bir sözcük bulunmaz. Bu harfin kullanıldığı sözcükler Farsçadan yada Latinceden gelmiştir (toplamı 100 kelimeyi geçmez). “Jale” sevilen bir kız ismidir. Kökeni Farsçadır ve “çiğ” manasına gelmektedir. Yani hem yazılı, hem uygulamalı durumlar söz konusu. Dilbilgisi kuralları sonradan tespit edilmiştir ve yalın hali ile kalıplaştırılmıştır. Tespit öncesinde yerleşen yabancı uyumsuz kelimeler pek dikkate alınmak istenmemiştir. Zaten bunun sonuda yoktur. Yani gelecekte, gelebilmesi muhtemel her dildeki başka sözcükler için de ABECE’de destekleyecek harf bulundurulması saçma olacaktır. ABECE de önceden bulunan şapkalı “a” yakın zamanda kadırıldı. Belki pek kullanmadığımız “j” harfide kalkabilir. Japon, jilet, jelatin yerine, capon, celatin, cilet dememizin bir mahzuru yok. Bana kalırsa ABECE’nin bu günkü hali gayet mantıklı ve yeterli. Dili bu yöne doğru kaydırmamız ve sonrada bu hizada tutmamız yeterli olacaktır.Dilbilgisi denilen şey, konuşurken söylediklerimizi, neden ve nasıl yaptığımızı kendimize kalıplar halinde anlatmaya çalışmaktır. Zaten konuşurken dilbilgisiyle konuşuruz.Dili koruyan ikinci şey ise, kültürdür. Bir dil öğretilirken, dil ile beraber kültüründe öğretilmesi bundandır. Başka bir değişle bir başka kültürün etkisi direk dile yansır. Osmanlı’nın ilk ve orta dönemlerinde Arapça ve Farsçanın, son dönemlerinde Fransızcanın dilimize girdiğini, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, akademik hayattaki etkilenmelerle beraber, Almancanın ilgi çektiğini, günümüzde ise, İngilizcenin tüm dünyadaki gibi, dilimize sızdığını görmekteyiz. Dilimizi kötü yönde etkileyen asıl etken kültürsüzlük kültürü oluyor maalesef. Bu gün ABD ve İngiltere’nin ekonomik politikalarının temellerinde bulunan elemanlardan biri İngilizcedir. Biz bu dili öğrenmek için, ABD, İngiltere, Kanada, Avusturalya gibi ülkelerde, yıllarca kalır ve binlerce dolar veririz. Bu arada onların kültürsüzlük kültürünü alır, memleketlerimize taşırız. Bir Fransıza, bir Almana, bir İspanyola gerekmedikçe ingilizce konuşturamazsınız. Bunlar İngilizceyi bilmediklerinde değil, gururlarına yediremediklerinden, muhafazakarlıklarından konuşmak istemezler. Ancak aymamış milletlerin insanları can atarlar, gerekmedikçe ingilizce konuşmaya. İngilizce bilmeyenlerde, bu tiplerin yanında, kendilerini zavallı görmeye başlarlar. Yavaş yavaş, ne anadillerine benzeyen, ne İngilizceye benzeyen, melez bir dil müsveddesi oluştururlar.
arkadaslar son zamanlarda olusan reflekse dikkat ettiniz mi bilemiyorum? ama ne zaman bir bakan vs aciklama yapsa hemen AB kriterlerinden, guneydoguda kurulmaya calisilan hayali devletten bahsedilmeye baslaniyor sizce biraz komik degil mi bu durum? simdi adam turkce 32 harf olsun demis. kimse niye dediniz demeden hemen AB, sozde kurt devleti vs diye basliyoruz salvoya biraz hazirlopculuk biraz ben de bir tas atayimcilik demek degil mi bu?yok efendim X kurtcede varmis da kurt devletinin on calismasi yapiliyorumus. bu her X kullanan kurt devleti istiyor demekle ayni sey. kimse nickine vesairesine X yazmasin o zaman herkes KS yazsin. ote yandan sapka diye tarif ettigimiz inceltme isaretlerini kaldirdik cok mu iyi oldu pek ala nasil noktali cengelli harfleri latin alfabesi arasina soktuysak bence sapkali harfleri de sokmaliyiz alfabeye. mesela Deniz ve Destan kelimelerinde E ayni sekilde mi soyleniyor?her konuda bilip bilmeden anlayip dinlemeden basliyoruz salvoya eskiden etrafta fasistler komunistler vardi simdi malesef sadece ulusalcilar var…
valla denizde de destanda aynı söyleniyor ona en güzel örnek kardır herhal
rus alfabesisinde katalım bence..şenlik olur..arkadan yavaş yavaş..çince
@zabun’un şu; (Dili koruyan ikinci şey ise, kültürdür. Bir dil öğretilirken, dil ile beraber kültürün de öğretilmesi bundandır. Başka bir değişle bir başka kültürün etkisi direk dile yansır.) dediklerinden yola çıkarak vermek istediğim bir örnek var. Romanya’nın, zamanında, Rus’ların baskılı etkileri altında iken albafelerinde şapkalı a ve ı harfleri bulunmaktaydı. Ne zaman ki; 1989’da rejim değişikliği gerçekleşti, işte ondan sonra kültürel rahatlamalarını bu şapkalı harfleri alfabelerinden çıkartarak bir tepki şeklinde gösterdiler. ayrıca o zamana kadar günlük dilde kullandıkları Türkçe’si “yoldaş” olan kelime gibi birçok kelimeyi de kullanımdan kaldırdıklarını açıkladılar. ilginçtir, toplum gönül birliği içinde bu sıkıntılarından böyle sıyrıldı. kendi kültürleri, o yıllarca süren baskıyı zamanında da kabul etmediğini böyle telaffuz etti, bir bakıma… yani kültür içine sindirdiğini kabul edip bağrına basıyor, sindirmediğini ise geri kusabiliyor. bugün, Romanya’ya gittiğinizde yine günlük dilde kullanılan birçok Türkçe kelime duyarız ve sanabiliriz ki bu duruma sebep, o ülkenin kalkınmasında 1990 sonrası Türk iş gücünün o ülkeye gitmiş olması ve o ülkede yerleşmesidir. ama değil, Osmanlı’nın o bölgeyi sınırları içinde tuttuğu zamanlardan kalmıştır, o kelimeler Romence’de… ve ne ilginçtir ki, o kültür, bu Türkçe kelimeleri bağrına basmıştır.
@ordoabchao, çok güzel söylemiş(yazmış).şapkalı harfler her ne kadar kaldırılsa da kullanıyoruz, çünkü mecburuz onsuz yapamayız, eklenecek harflere bir matematikçi gözüyle bakmak gerekirse ben X harfini isterdim, çünkü çocuklara denklem çözme konusunu anlatırken X kullanıyoruz ve çocuklar X de nerden çıktı diyor, belki alfabede olsa biraz aşina olurlar bu da iyi olur bence…
uyumuş da uyanmış güllere de bulanmışahanda burada hadi buyrun bakalım
@cliciaxnasıl öğretmen olduğum seni ilgilendirmez.
Fonetik; zaten hiç bir dilde yok o dilbigisi kuralları ve dilin yaşanışıyla ortaya çıkar.X harfi zaten KS şeklinde karşılık buluyor. Onların yetersiz dilleri olduğu için fazla harfleri var K ve Q duruma göre farklı farklı okunuyorsa bizim kabahtimiz mi ?Türkçe K hep aynı.way a.q. olaya bak.
32 harf olması sakıncalımı ?
“Sosyoloji, alfabeyle milletlerin dini ve ictimai hayatı arasında bir takım ilişkiler kurmuştur.Din bir alfabenin seçiminde önemli bir faktördür ve mesela arap yazısı İslamiyet’i seçen milletler tarafından bu etkiyle kabul edilmiş veya kullanılmıştır.Yine aynı etkiyle süryaniler mezheplere ayrılınca Nasturi, Yakubi,Melkıt alfabeleri türemiş, Katolik Lehler, Çekler, Slovaklar, Vendler, Slovenler ve Hırvatlar Latin; Ortoddoks Ruslar,Sırplar, Bulgarlar Kiril alfabesini kullanmışlardır.Kıpti,Got ve Slav alfabeleri de din etkisiyle Bizans ve Yunan alfabelerinden türetilmiştir.Arnavutların Katolik olanları Latin, Ortodoks olanları Yunan, Müslüman olanları da Arap asıllı alfabeyle yazmaktadırlarAlfabe seçiminde ikinci faktör kültürdür.Milletler hangi kültürün etkisinde iseler ya isteyerek o kültürün yazısını almışlardır yahut da buna mecbur bırakılmışlardır.Romenlerin Kiril’i terkedip Latin ve Hindistan’daki müslüman Guceratlar’ın da hint asıllı Devanagari alfabelerini almaları kendi arzuları iledir.Uzak doğu ve Afrikaya Latin, Orta Asyaya Kiril alfabelerinin girmesi sömürgeci güçlerin kültür etkisi ve zorlamasıyla olmuştur.”Bknz: Türkiye Diyanet Vakfi İslam Ansiklopedisi ELİFBA“İslami Harfler” tairi ile aslında ne istediğini de mezkur bölümde bulabilirsiniz.Arap yazısına “İslami harfler” denmesinin sebebini bulabilirsiniz.
Ülkede herşey tamdı; bitek alfabedeki harflermi eksikti yani..wah wah Atam..Sen kalkta ben yatam..!!
alfabe önemli öyle deme!32 harf yetmez bence harf namına ne varsa olmalı.
Atilla Koç yumurtladığı abuk subuk lafların üzerine bu kadar konuşulduğunu görse kendi de afallardı herhalde bakan olduğunda bizlerin afalladığından daha fazla afallardı hemde aklını filan(ne kadar varsa) kaybederdi demek istiyorum yani o derece