Başlığı gören arkadaşların hocam yine mi? dediklerini duyar gibi oluyorum. Tamam içinde kaplumbağa geçen son yazım olacak.Dört yıl oldu Yaramaz’ı alalı. İsmini alırken koydum. Kırmızı bir kasenin içinde eve kadar taşıdım.İlk günlerde hiç kafasını çıkarmadı evinin içinden.Yemi bırakıyorum dakikalarca bekliyorum yemesini.Ben yanında iken yemiyor.Ayrılıyorum, daha sonra geldiğimde bakıyorum ki yem kayıp, seviniyorum.Bir gün o muhterem, sevecen, ömür törpüsü kardeşim Ceyhun ile eve gelme gibi bir gaflete düştüm. – Ceyhun
– Efendim abi– Çarşaf orada, çekyatı aç, kendine şort falan bul keyfine bak.
– Olur abi sen ne yapacan?– Sana ne Ceyhun. Seni eve ben getirmedim. Biz arkadaşlarla pişti oynayacağız.
-Hangi arkadaşlarla– Ceyhun, uyu…
Çıktım balkona. Yaktım bir sigara daha ilk nefesi çekmeden,-Abi-Efendim Ceyhun ?
-Kaplumbağa yapmışsın kendine-Yok yapmadım, aldım. Becerebiliyorsan sen yap.
-Abi bu kasenin dışında Yaramaz yazıyor.-Evet adını öğrensin diye yaptım. Okuyor da yazamıyor.

Yaramaz
Yaramaz

Gece ıssız. Yaprakların seslerini dinliyorum balkondan.İçeriden sesler geliyor. “gel canım, gel Yaramaz , al hadi. “Dayanamadım geçtim salona. Almış eline yaramazı, bir elinde yem. Benim serseri uzatmış başını Ceyhun’a bakıyor. Elinden yemi alıyor.Ceyhun onu öpüyor.Kıskançlığımdan çıldırmak üzereyim.Bir o kadar da seviniyorum.Hiç ses çıkarmadım.Sohbetlerine karışmıyorum çünkü eğer ben yapamaz isem ve Ceyhun buna şahit olursa bittiğim andır diye düşünüyorum.Sabah kahvaltı ve evden çıkma vakti. Vedalaştı bizim efendi, Yaramaz ile.-Hadi çıkalım abi-Yok sen çık ben gelirim.
Ceyhun’u evden bir an önce gönderdim. Yaramaz ile vakit geçireceğim.İlk yemi elimden aldı.Yüzüme baktı.Ben de gönül rahatlığı ile ayrıldım evden.Yüzümde bir gülümseme ve vardım gideceğim yere.

Yaramaz
Yaramaz

-Abi nasıl elimden yem yedi ama,-Kim?
-Yaramaz-Haa! Evet yer .Alışkın olduğundan olsa gerek ben sürekli yapıyorum.
-Doğrudur abi…( yüzünde o hınzır gülümseme)Akşam oldu eve geldim. Yaramaz yok. Salonun altını üstüne getirdim.Aklıma gelen her yere baktım.Yok yok yok.Balkona baktım.Kapı açıktı, belki balkon deliğinden girmiştir.Boruyu takip ediyorum.Bina dışına çıkıyorum, yok yok yok.Mutfak, yatak odası her yeri arıyorum ama Yaramaz yok.Bulamaz isem ölecek.Kaç saat aradım ama bulamadım.Bu kadar üzüleceğimi hiç düşünmemiştim.O arada telefon çaldı.-Abi-Efendim Ceyhun. Yaramaz yok, bulamıyorum her yere baktım. Çıldırmak üzereyim.
-Abi-Efendim Ceyhun
-Kanepenin içine bak. Dün akşam ben onu bıraktığımda kanepenin arkasındaki delikten içine girmişti.Hemen kapattım telefonu, kaldırdım kanepeyi, içinde ne varsa boşalttım.Bir de baktım ki orada.Kurumuş öyle bakıyor yüzüme, ölmek üzere.Kaptım hemen götürdüm suyun altına.Çıkardı başını sildim gözlerimi, açtım telefonu çevirdim numarayı…-Ceyhun
-Efendim abi-Seviyorum seni
-Doğrudur abi