bildirgec.org

hayvan sevgisi hakkında tüm yazılar

Üç Mucize

Chat Noir 1 | 03 February 2011 10:09

Sizlerle paylaşmak istediğim enteresan bir anım var. Ben mahallemizdeki sokak köpeklerine hemen hemen her gün bir saatimi ayırarak yiyecek götürüyorum. Mahallemizdeki kasap, fırın ve bir iki restoran ile konuştum ve bana artan ekmek ve kemikleri veriyorlar. Bende onlara götürüyor ve yakınımızdaki açık yeşil alanda veriyorum. Sokak köpekleri dediğime bakmayın. Onlar benim çocuklarım gibi. Hepsinin bir adı var. Hepsini çok seviyorum. Onların yanında huzur buluyorum, hafifliyorum. İçim ısınıyor, sevgiyle doluyor. Bir gün, hatırladığım kadarıyla bundan üç dört sene önceydi, yiyecek taşıdığım pazar arabası ağzına kadar doluydu. Üstelik ayrıca büyük çöp torbası büyüklüğünde bir torbanın neredeyse tamamı da fırının verdiği ekmekler ile doluydu. Ağaçlık yol kenarından yürüyordum. Fazla insanın geçmediği bir yoldu. Kalabalık olmayan, sakin bir yol.

CESUR

super hero | 15 July 2010 15:28

Sanki hayvanlar bir şekilde konuşup kendilerine iyi davranan bu insanoğlunun adresini veriyorlardı birbirlerine. Kedisi, köpeği, hatta bir ara kargası, hiç eksik olmazdı. Bazısı gelir, kalıcı olurdu. Bazısı birkaç gün takılır, kendine geldikten sonra yoluna giderdi.

Her katında bir dairenin olduğu dört katlı eski bir apartmanın altındaki iki dükkandan biriydi babamınki. Arka tarafta, birkaç ağaç ve yıkılmaya terk edilmiş kömürlükten ibaret, neredeyse hiç kullanılmayan bir bahçe vardı. Tam karşıda, yıllarca bilmemne kurumunun kullanılmayan arsası olarak kaldıktan sonra bir şekilde belediyeye geçerek düzenlemesi yapılmış bir park vardı. O zamanlar şu spor yapma aletlerinden yoktu henüz. Onun yerine, bir kaydırak, birkaç tane de salıncak vardı. Biraz çimen, birkaç tane de ağaç dikmişlerdi. Bu yüzden de eski apartman birden kıymete binmişti; o iç içe mahallede karşısında park var diye.

resimler alıntıdır
resimler alıntıdır

Küçük esnaftı babam. Ne alıp sattığı mühim değil; büyümüş de küçülmüş, küçüldükçe de küçülen bir esnaftı. Eskiden beri hayvanlara düşkünlüğü vardı; ama işler giderek küçülürken insanlardan daha fazla kopup hayvanlara daha fazla bağlandığını da fark etmiyor değildim. Arada sırada dükkanın önünde oturup bir çayını içen birkaç mahalleliden başka kimseyle görüştüğü yoktu.

Çilekeş Papağan

super hero | 19 February 2010 11:48

Kızın nereden aklına estiyse, gitmiş 700 TL bayılmış, çok şirin, pamuk beyazı bir papağan almış. Hevesle evine getirmiş. Papağanı beslemeye başlamış.

Ancak, aradan çok fazla zaman geçmeden bu işlerin pek de öyle kolay olmadığını anlamış kızcağız. Papağanları beslemek zormuş. Üstelik, bu papağan pek öyle filmlerde falan gördüğü gibi konuşmuyormuş. Onun yerine, çok tiz ve çok güçlü, kulakları tırmalayan bir çığlık atıyormuş. Üstelik de azıcık deli gibiymiş. Papağanların zaten biraz çılgın olduğunu, alışmamış gözler için anormal sayılabilecek şeyler yaptığını bilmiyormuş.

yaramaz 1- efendim abi (2)

| 29 December 2008 09:46

Başlığı gören arkadaşların hocam yine mi? dediklerini duyar gibi oluyorum. Tamam içinde kaplumbağa geçen son yazım olacak.Dört yıl oldu Yaramaz’ı alalı. İsmini alırken koydum. Kırmızı bir kasenin içinde eve kadar taşıdım.İlk günlerde hiç kafasını çıkarmadı evinin içinden.Yemi bırakıyorum dakikalarca bekliyorum yemesini.Ben yanında iken yemiyor.Ayrılıyorum, daha sonra geldiğimde bakıyorum ki yem kayıp, seviniyorum.Bir gün o muhterem, sevecen, ömür törpüsü kardeşim Ceyhun ile eve gelme gibi bir gaflete düştüm.
– Ceyhun
– Efendim abi
– Çarşaf orada, çekyatı aç, kendine şort falan bul keyfine bak.
– Olur abi sen ne yapacan?
– Sana ne Ceyhun. Seni eve ben getirmedim. Biz arkadaşlarla pişti oynayacağız.
-Hangi arkadaşlarla
– Ceyhun, uyu…

KÖPEK GEZDİRMEK MESLEK OLDU

keremx | 27 October 2008 13:35

KÖPEK GEZDİRMEK MESLEK OLDU

Çocukluğumda sokak köpekleri peşinde koşturan çocuklar, büyüklerim tarafından bana olumsuz örnek olarak gösterilirdi. Aile terbiyesi ve okul eğitiminden yoksun çocukların daha çok başıboş sokak köpekleri peşinde koşturduğu söylenirdi. Büyüklerimiz bilmiyorlarmış ki; o çocuklar farkında olmadan geleceğin mesleğini öğreniyorlarmış. Nasıl mı?

Büyük şehirlerde yaşayanlar bilirler, kedi, köpek vb evcil hayvan edinmek yükselen bir trende sahip. Buna bağlı olarak özellikle İstanbul’da köpek bakıcılığı, köpek eğitimi, köpek bakımı ve köpek gezdirmek kazançlı bir meslek haline gelmiş durumda.

hayvanları sevelim ama

memogen | 23 September 2008 00:58

Evettt Hayvanları sevelim,sevelimde sınırınıda bilelim.Geçenlerde Sezen Aksu’nun köpeği öldü.Evet her insan gibi bizde üzüldük.Sezen Aksu kadar olmasada birlikte yaşşadığımız bir canlının ölümü,insanı nasıl sarstığını biliriz.Bu ölüm haberi gazetelerde,televizyonlarda,yerel medyada vede magazinde bol bol haber yapıldı.Şimdi çevrenizdeki çok kültürlü sayın insanlara ve de Tv yapımcılarına bir sorunuz;Sezen Aksu’nun köpeğinin öldüğünü bilmeyen var mı?Hemen hemen yok gibi.
Arkadaşlar bu arada çok değerli iki sanatçımız öldü haneriniz varmı? Suna Pekuysal ve Ertan Savaşçı.İkiside Tiyatronun gözbebeği idiler.Bu Haberler basında ufacık yazılarla geçti.Ne bir hayat hikayesi,ne bir film,ne bir gösterisi!! Ölümlerinden kimse haberdar olmadı.Bu mudar sanata verilen değer?Bumudur insana verilen değer.Şahsen ben utanıyorum bu verilen değerden.Eşleştirmek bile istemiyorum ama;bir yanda Sezen Aksu’nun köpeği,diğer yanda Yıllarını sanata vermiş,milyonların kalbine yer yapmış iki sanatçı.Ve de onlara verilen değer.Saygılarımla.

Ekoturizm ve Eko Okullar

Chat Noir 1 | 13 August 2008 19:15

Japonya’da ekoturizm 15 yıl önce dikkat çekmeye başladı.Japonya’da dağcılık,rafting,dalış vb bir çok ekoturizm olanağı mevcut. Ancak bizim ülkemiz’de ekoturizm olankları açısından Japonya’dan geri kalmaz.Fazlası var eksiği yok. Ülkemiz doğal ve tarihi güzellikler açısından oldukça zengin ve değerli bir mirasa sahip.Ülkemizdeki ve Japonya’daki ekoturizm olanaklarıyla ilgili detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Eko okullar programına gelince bu program toplam 40 ülkede 20 binden fazla okulda uygulanmakta.Ülkemizde de çeşitli illerdeki 155 okul bu programa dahil.Amaç ise çocukların çevresel konulardaki bilgisini arttırmak ve çevre bilincini yaymak. Bu konudaki detaylı bilgilere ve konuyla ilgili diğer görüşlerime de buradan ulaşabilirsiniz.

Kadıköy’de kedi, köpek sevgisi

snuffadelic | 02 April 2007 10:45

Kadıköy’de havyanlara verilen deger ve önem istanbul’un hiç bir yerinde görmedim.kediler dükkanların önlerinde,arabaların üzerlerinde rahat bir şekilde rahatsız edilmeden istedikleri gibi yaşıyıp hareket edebiliyorlar ve bu beni çok mutlu ediyor.Bahariye caddesinde ankara pastanesinin önünde devamlı 5-6 tane kedi oluyor ve dükkanın kapanmasına kadar orda duruyor ne müşteriler ne pastane sahipleri rahatsız olmuyor bu durumdan hemen hemen her apartmanın yanında yerlerde kedi mamaları oluyor ve sokak kedileri bu mamaları yiyor ve insanlara hepsi çok canayakın …..Bu durum köpekler içinde aynı yaşlı,çoçuklar,anneler bu bölgede herkez çoçuklarına resmen hayvan sevgisi aşılamış bu durum beni çok mutlu ediyor….hergün köpegimi parka cıkardıgımda etrafıma bir çok çoçuk etrafımı sarıyor ve oyun oynuyorlar köpek ne kadar büyük olursa olsun bu durum hiç degişmiyor…kadıköy’de köpeklerin arkadaşları oluyor bunlar sokak köpekleri bile olsa insanlar rahatsız olmuyorlar …benim düşünceme göre insanlarla havyanların araları ne kadar iyi olursa havyanların insanlara davranışları o kadar insancıl oluyorlar….köpeklerini parka cıkartan insanlar devamlı diolog halindeler dışarıda birbirlerini görüp konuşuyorlar köpeklerin yaptıkları komiklikleri anlatıyorlar,benim köpegiminde bir arkadaşı var onun adıda mo sahibi kadar yaşlı bir köpek tam 13 yaşında sahibi bir gün bana kolunu gösterdi ve bir kolu daha uzundu 13 senenin sonunda böyle olmuştu bu olay bana baya ilginç gelmişti….bana göre sokaklarımızdaki hayvanlara ne kadar iyi davranırsak,onlarla dost olursak onlarda bizimle arkadaş,dost oluyorlar bizi evimize kadar bırakıyorlar ve sonra tekrar dönüyorlar…..hayvanlarda insanlar gibi sevgiye,ihtiyaç duyan varlıklar ….kurbağalı derede dolaşan birçok köpek var ve ne zaman köpegimi götürsem onların yanına rahatca tasmasız bırakabiliyorum çünkü biliyorum kii bu semtte herkez hayvanlara ilgili ve bu da hayvanların karakterini huyunu degiştiriyo ve daha canayakın ve zararsız oluyorlar ….