Babamın yemek yerken sol, yazı yazarken sağ, çivi çakarken sol elini kullanması garipti. Yıllar önce sormuştum, “solağım ben aslında” demişti. O zaman bunun üstünde fazla durmamış, “babama bak her iki elini birden kullanabiliyor, aslan babam!” gibi olgun düşüncelerden sonra meseleyi unutmuştum.

Meğer bunlar ne şahane insanlar oluyorlarmış, solak olup da aile baskısıyla ya da günlük hayatta çektiği zorluklardan bezip kendi istekleriyle uğraşıp sağ ellerini de (veya tam tersi, zayıf olan sol elleriyse onu) geliştiriyor, sonucta her iki elini de süper kullanan harika bireyler olup çıkıyorlarmış.Türkçede bununla ilgili kavramların karşılıkları ne yazık ki yok. Solak diye bir şey biliyoruz; ancak “peki sağ elini kullanana ne denir?” gibi bir soru sorduğumuzda sağaklarla sağlaklar birbirine giriyor, ortalık karışıyor. Left-handed, right-handed gibi şeyleri kullanalım şimdilik.Bilateral simetrik olan vücudumuzun sol yarısı beynimizin sağ lobu, sağ yarısı da sol lobu tarafından kontrol ediliyor, tamam. Right-handed veya left-handed olma durumu da bu lobların hangisi daha baskınsa ona göre ortaya çıkıyor. Bir de, bir kişinin right-handed veya left-handed olduğunu yazı yazmak gibi “ince” hareketlerinden değil de günlük hareketlerinden anlıyoruz (günlük hareket diye de bir şey türettim, hayırlı olsun.), örneğin saçlarını hangi eliyle taradığından veya kapıyı hangi elle açtığından. Sol lobu baskınsa sağ eliyle, sağ lobu baskınsa sol eliyle açıyor, tarıyor (lob kelimesinden tiksindim). Ancak şöyle bir soru geliyor insanın aklına: İnsanların çoğu neden right-handed peki?Bu konuda iki teori var. Birincisi eski zamanlarda savaşçıların kalkanlarını (kalp solda oldugu için) hep solda tuttuklarını, bu yüzden de silah kullanan sağ el daha çok geliştiği için insanların çoğu right-handed olduklarını söylüyor. Diğeri de daha kompleks beyin aktivitesi gerektiren “ince” işlerin kontrolünün beynin her iki lobuna dağılmasındansa bu hareketlerin beynin tek bir lobundan kontrol edilmesiyle ilgili. İnsan beyni bu şekilde değişime uğramış ve bu gibi hareketlerin beynin daha çok sol lobundan kontrol edildiği görülmüş, öyle diyor.

Left-handed olanlar, veya solaklar ise diğerlerinin yanında “farklı”lar hep. Solaklar için özel ürünler (çünkü her şey right-handed insanlar için) üretiliyor, “bunlar dahi oluyomuş yalnıııız, bak einstein da solakmış, yaa!” gibi şeyler söyleniyor (bununla ilgili herhangi bir kanıt olmadığı için zevkle hurafe kategorisine alıyorum bu hipotezi. siz de alın, çok zevkli. veya bir kanıt bulun getirin, kızarmaktan da zevk alırım.), bunun yanında solaklar günü var, ünlü solaklar var. Bu insanları son derece karizmatik bulsam da, içten içe right-handed olduguma memnun da ediyorlar beni.Handedness konusunda en hayranlık uyandırıcı olanlar tabii ki ambidextrous olan kişiler. Latince ambi (ikili, her ikisi) ve dexter (sağ) kelimelerinden oluşan ambidexterous, “her iki eli de sağ el gibi” anlamına geliyor. Ambidexterous kişi zayıf olan elini çalışa çalışa geliştiriyor, iki elini de süper kullanmaya başlıyor. Genelde solaklar oluyor bunlar. Başkasıyla yemek yerken kolları çarpıştığı için, veya ailesi “o ne öyle sol elle yazıyosun, cenabet!” dediği için sıkılarak sağ elini kullanmaya başlıyor.Ambidexterous olmak doğuştan gelen bir yetenek değil, çalışarak herkes ambidexterous olabiliyor (hahah, aslında kursları açılsa bunun, ne para kazanılır. ama ne işine yarayacak her iki elle yazı yazabilmek, onu bilmiyorum.). Örneğin sporcular. Onlar için ambidexterous olmak önemli tabii. Solak bir futbolcunun hangi eliyle keman çaldığı çok da umrunda değildir, ama sağ ayağını da en az sol ayağı gibi kullanamazsa mesleğinden olur, paradan olur, azar işitir, morali bozulur, değil mi efendim.Ambidextrous olmanın tam tersi var bir de, ambisinistrous olmak. Bu da ambi ve sinister (sol) kelimelerinden oluşuyor, “her iki eli de sol el gibi” anlamına geliyor.Babama anlattım bunları. Yemek masasında babaannem onun sol eline kaşıkla vururmuş hep (tabii ki sağ elinde tuttuğu kaşığıyla), “doğru düzgün ye şunu!” diyerek. Adam bu yüzden ambidextrous olmuş. Ben de şimdi fareyi sol tarafıma koydum, bakalım ambidexterity yolu bana açık mı? Eheh. (Zor bu be)