Çok keskindi o.Bir şey onun için ya vardı, ya yoktu. Varsa da, ya siyahtı, ya beyaz. Gri yoktu hayatında. Bu yüzden hiç yaşamadı; ama gri olsa da yaşamazdı zaten. Çünkü kırmızıyı bilmiyordu. Kırmızı yaşamdı. Nerede yaşam varsa, kırmızı oradaydı; baktığı her yerde; ama o siyahla beyaza takılmıştı bir kere. İyiyle kötüye… Bilmiyordu, dünyada ne simsiyah vardı, ne de bembeyaz. Dünyadaki her şeye kırmızı karışmıştı, saf değildi hiçbir şey; safı arayan kaybolurdu; hâlbuki kırmızıyı aramasına gerek yoktu, gözünün önündeydi o, baktığı her yerde.İşte o siyahla beyazı aradı hayatı boyunca. Yalnızca birini bulmak bile yeterliydi onun için. Her yere baktı, kapıların arkasına, insanların yüzlerine, gözlerine, kitaplara, çiçeklere, çocuklara baktı.Bulamadı. Anlamadı. Olması gerekiyordu, yoktu ama. Tanrı olmak istedi. O her şeyi, siyahı ve beyazı olduğu gibi görüyor olmalıydı; çünkü ona göre bir şey ya vardı, ya yoktu. Varsa da ya siyahtı, ya beyaz.Melekler beyazdı ona göre, şeytanlar ise siyah. Peki, olmak istediği Tanrı’nın rengi neydi? O ne siyah olabilirdi ne beyaz; siyahla beyazı, var’ı yaratan oydu. Öyleyse belki de o yok’tu. Yok diyordu, çünkü kırmızıyı bilmiyordu o. Bilse, tanrının kırmızı olduğunu, yarattığı her şeye kendi kırmızısından verdiğini, bu yüzden de kırmızının yaşamak olduğunu bilirdi. Tanrının, siyahla beyazı hiç yaratmadığını bilirdi. Bunun sadece bir yanılsama olduğunu bilirdi.Bilemedi. Ne yazık, ne ilginç ve de ne korkunçtu, insanın yaşamadan ölmesi.
yorumlar
mevsim ya sonbahardır ya baharya evet vardır ya hayırya ölürsün ya yaşarsınAralarda kalınmaz,aralarda yaşanmaz ki..
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Sizi aşkla tanıştırayım..İşte Aşk, titretir sizi, sızı, kırmızı
aklın hükmüne işlenen cinayetvetutuklanan hayaller zinciri..
dönüp içine bakmış mı?
neyin içine dönüp bakmış mı pilli pati?
kendi içine…
evet hatası oydu belki de.. içine baksa kırmızıyı bulurdu orda.. ya da baktı belki, gördü ama görmezden geldi, çünkü kırmızıyı aramıyordu, değersiz gördü onu.
hayatın mutlak bir değeri vardır ama…
Bu siyah beyaz muhabbetinden bisey anlamadim. Yaratan her seyi yaratmistir.. o her seyde, ve her yerdedir. Zaten her sey hayal, bi o gercektir…
bu bir kurgu hikaye. bu da benim hayalimdir, gerçek değildir sevgili xCinox.
cinox:)Güzel yazı absynthe, sivrisinek saz hesabı..
hehe cinox olmuş neyse hoş görür umarım =)
Kırmızı dans eden tek renktir..Flemenko ile bütünleşir
Beyaz özgürlüktür,ferahlıktır bir yerde,kırmızıda ona can verir. 🙂
Tüm renkler siyahı oluşturur.Beyaz ışıktan doğar..
bazı kabilelerde sadece 3 renk kavramı vardır, siyah, beyaz ve kırmızı. renklerin hepsini bu 3 renkten biriyle, ve ara tonlarla tanımlarlar. bu 3 rengin olmadığı hiçbir dil yoktur.
Farklı, güzel bir yazı… Bana newyork üçlemesini hatırlattı.Eline sağlık
Ne korkunçtu insanın yaşamadan ölmesi..