Oy kullanmayan %24’lik dilimi de sayarsak Seçmenin %70’inin HAYIR dediği bir meclis oluştu. Hayır’ı bol olsun… Seçilen kim şimdi ve bu seçilen beni mi temsil ediyor diye sorun bakalım kendinize. Düne kadar %35’e yakın temsil edilmeyen bir hükümet doğarsa seçimlerin meşruluğu tehlikeye girer diyenler, daha henüz seçim sonuçları bile tamamlanmadan kendilerini yalanladılar bile.
Siyasetin cilvesi bu sanırım. Varoşlarda; yoksulun, yetimin hakkını savunaccağım iddasıyla başa geçen AKP başkanına en güzel övgü nedense(!) en zenginden geliyor. Sakıp Ağa, “Bu büyük bir başarıdır, ikinci Özal dönemi başlamıştır.” diye Paranın Saltanatı‘nın devam ettiğini vurguluyor.
Seçime katılanların içindeki %46’yı kim temsil edecek bu ülkede? Bu ülkede 13 ili silip süpürerek en yüksek oyu yakalayan ve iddialarına göre Ülke bölünmesin diye Meclise Türkiye’nin doğudaki yarısını da taşımaya çalışan Dehap‘ın seçmenlerini kim temsil edecek?
Bu seçimler de daha öncekiler gibi antidemokratik bir ortamda fırsat eşitsizliğinde geçti ve nüfusumuzun ancak yarısı temsil olanağı buldu. Temsil edilen yarısını tebrik eder diğer yarısına başınız sağolsun derim.
yorumlar
bunu düşünüp ,bunu konuşup deli oluyoruz ,,,al diyarbakır %60 larda dehap ,,,diğer doğu illeri keza böyle,,,kardeşim şimdi bu insanları temsilen meclise girmesi gerekiyor bu partinin eee nedir durum,,,baraj,,,bu mudur demokrasi ?
seçim kanunlarının bu tarz bir meclis sunacağı zaten önceden belliydi. Herzamanki gibi önceden önlemimizi alamadık. İnşallah sözlerini tutarlarda 2 sene içinde doğru düzgün bir seçim sistemi ile tekrar seçime gidilir.
%10 barajı 3 gün önce gelmedi ki.. Tepki göstermek için illa böyle bir sonuç mu alınması gerekiyordu?
Meclise yeni girdikleri için bir balayı dönemi geçecek. Balayı bittikten sonra Hem AKP hem CHP içersinde %45 temsil edilmeye başlanacak zorunluluktan!! Sonra da gelsin yeni isimde partiler veya eski partilere transferler…
aslında bu konu ciddi bişiy. Yani doğuda yaşamayan kürtler, dehap’ın meclise girmesini istemediler sonucu çıkıyor. Neden acaba?
istiyorduk ki 5 hatta 7 partili koalisyon hükümetimi sanmıyorum. böle bi hümüket isteyen zaten meclisten hiç bişi beklemiyor demektir. hayırlısı olsun demekten ve beklemekten başka yapacak hiç bişi yok.
Ya arkadaşlar yazdıklarınız çocukça. Bu uyguama gözünüsevim in de dediği gibi 3 gün önce gelmedi. Türkiye yıllardır azınlğın oylarıyla yönetiliyor.
Ve Sakıp Sabancının sözlerini doğru buluyorum. Her ne kadar dünden beri arkadaşlarımla dalga geçip çarşafa bürünüp sarık takacağız desem de Tayyip sandığımızdan daha da akıllı bir insandır. Kozlarını doğru oynayacağına inanıyorum. Sanırım eğrinin aşağı gidişatının durduğunu söylemek erken olmaz.
Durumun kotulugunde bi degisme olma ihtimali yoktur. Bazi dallamalar gitmis yeni dallamalar gelmistir. Tek umudumuz bu yeni beylerin ipleri germesi ve ‘zinde kuvvetler’in (eger kaldiysa) iktidara el koymasidir. Ancak bu sekilde sert ve gercekten demokratik olmayan bi bonapartist idareyle bazi seyleri yeniden yola sokma firsati dogabilir.
…yeni değil ki… kesin tarihini bilmiyorum ama uzun süredir uygulandığını biliyorum. Yukarıda birinin dediği gibi, %10’un kalkması için bu tip bir sonucun alınmasını mı beklemek gerekiyordu…
Ha bir de şu var.. Demokrasi nedir? Uzun uzun tartışalım…
bu sitedekilerin secimle ilgili yorumlarina. moderasyondan cikamayan bloglara, ne kadar zayif kisilersiniz siz ya! sizin gibi demokrasi savunucu dostum olacagina akilli seriatci dusmanim olsun daha iyi be!
Kime bu nefretiniz? nasil hala gormemezlikten geliniyor bu kesim? oyu veren sizin insaniniz, bir suru ilde %40’in ustunde oy aldi akp, istanbulun cogunlugu akp’ye oy verdi.. cogunluk bunu istedi 275 oyla tek basina hukumet olunmasi tartisilirdi bir zamanlar adamlar 362 milletvekili cikartti. daha ne?
sizler siz oldugunuz icin memleketin burnu boktan cikmiyor! siz herseyin dogrusunu bilirken %35 bilmiyormuydu alin size kim neyi biliyorun ispati.
bu hukumet buyuk basarilara imza atarsa ne yapacaksiniz? oyunu kullanan herkes helal olsun bu hukumete deyip bir sonraki secimlerde %50 nin uzerine cikarlarsa ne olacak? ilerde anayasayi degistirelim bize engel oluyor deyip %50 nin guvenoyunu alirlarsa ne olacak?
bu ezik kisiliklermi karsi cikacak? dizleriniz titriyor be!
akp de olsa chp de olsa bişey farketmeyecek nasılsa..tek başına iktidar da güzel oldu. istikrar sağlanır ekonomiyi olumlu etkiler diye düşünüyorum… % 10 u anap %45 aldıgı dönemlerde getirmişti…milletvekili sayısını yüksek tutabilmek adına…
geçmişler olsun…………………….
Ben de sonuçtan memnunum… Türkiye’de gerçek anlamda bir meşruiyet sorunu da doğmayacaktır, zaten hiçbir zaman da doğmamıştır. Sadece baraj altında kalan partiler çirkefleşebilir, buna Deniz Baykal önderliğindeki Meclis muhalefeti de katılır ve AKP’ye hücum edilir. Yani demek istediğim, meşruiyet sorunu tabanla ilgili değil, partilerle ilgilidir. Bu arada, olan Türkiye’ye olur. AKP de öcü falan değildir. Halen hükümette MHP ve DSP gibi iki faşist, ANAP gibi de bir basiretsiz parti varken, AKP gibi en kötü ihtimalle ılımlı islamcı denilebilecek bir partinin hükümetinden böylesine çekinmek, bununla ilgili olarak böylesine gereksiz bir yaygara koparmak, AKP’nin başarısızlığını Türkiye pahasına dilemek (ör: bir darbe olsa da rahatlasak) ise faşizan kemalizmle doldurulmuş, yıkanmış, asker-elit-elele soluna pek de güzel yakışmaktadır.
Türkiye garip bir cinnet halini aldı sanki. Mustafa Kemal’i seviyorum, görüşlerine de katılıyorum ama faşizmi sevemedim bir türlü nasıl olacak? Bir de Türk olmak neredeyse utanılacak bir durum halini aldı Hafif’te. Ben Türk milliyetçiliğini savunmuyorum, onların faşist olduğu görüşüne de katılırım ama sadece Kürtçülük üstüne politika yapanların da faşist olduğunu düşünüyorum.
Kimse ürkmesin sonuçtan, zira bu sonuç belliydi. Bu tip tepki oylu bir seçimden heralde Ödp veya iyimser tahminle Chp çıkmayacaktı. Daha önce de bu tip hükümetlerimiz oldu, biraz sıkıntı yaşandı ama şimdi o yöneticiler yasaklı oldu, partileri kapandı kıl-yün. Ayağını denk almak zorunda olduğunu, herkesin (ama herkesin!) iktidar partisine abanacağını çok iyi bildiklerinden doğru dürüst davranmak zorundalar.
Telaş yok!
Atatürk’ün Bursa söylevini tekrar hatırlatayım isterim:
“Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”
Mustafa Kemal ATATÜRK
http://www.add.gov.tr
arkadaslar daha düne kadar bu ülkenin geleceği için baskanlık sistemininden bahseden bizlerdik. akp secim yasasını değiştirelim dediği zaman mhp, dyp, anap karsı cıkmıstı. bence de bu sistem cok yanlıs. ama eğer biz barajı asagı düsürürsek bu ülkede is olmaz. düşünsenize barajın %05 oldugunu meclise girecek partiler:
AKP
CHP
DYP 9,55
MHP 8,34
GP 7,27
DEHAP 6,21
ANAP 5,15
İçinizden biri bu meclisle iş olur diyorsa bir şey demiyorum.
bugun öğlen işe geldiğimde bana geyiğine selamın aleyküm dedi.
hııı dedim anlamsızca oturdum yerime. acaip acaip geyikler donmeye başladı. başınızı örtün, tırnakları kesin, erkekler altın yuzuk takmasın vs… anlamiyorum yaaa.
dış basın haberlerine göz attım ve azcık ürktüm. İslamcı parti iktidarda- rejim düşmanları zaferi kazandı vs.
ne baştakileri ne alttakileri ne yanımdakileri anlamıyorum!
kim gelirse gelsin değişecek birşey yok!
herkes gaza geldi niyeyse “ayyh laiklik eleden gidiyor” diye.
Ordu diye bişey var bu ülkede.
çatlatrlar o ampülleri…
Burada vurgulamak istediğim seçim sisteminin adaletsizliğiydi. Ama takım tutar gibi parti tutanlara başka birşeyleri de tatırlatmak farz oldu.
1. Halkımızın çoğu IMF politikalarının bize zarar verdiğini düşünüp istemiyor değil mi? Ama hangi partileri seçti; IMF politikalarının devamını isteyen, yani geçen meclisin başlattığı IMF kararlarının yılmaz takipçilerini: AKP ve CHP
2. Halkımızın çoğu yanı başımızda önce Irak’a, sonra İran ve diğer arap halklarına yönelik dayatılan savaşı istemiyor değil mi? Hangi partiler savaş konusunda ABD ile aynı paralellikte: AKP-CHP
3. Bu seçimlerde en çok parti bayrağı satın alıp ülkeyi baştan başa donatan, ticaretin en yoğun olduğu bölgelerde koskoca binaları kiralayan partiler hangileri ve bu harcadıkları trilyonlarca liranın değişik bişimlerde halktan çıkacağını bildiğimiz halde seçtiklerimiz: AKP-CHP
4. Siz hiç AKP ile CHP’nin ekonomik programlarını incelediniz mi? Ben inceledim ve DSP’nin 2 Sene önceki ekonomik programının aynısını gördüm. Yani ikisininde ekonomik programı birbirinin ve en kötüsü DSP’nin bir kopyası. Ha onlar çıktı da DSP niye %1’lerde, çünkü Irak savaşına DSP diplomatik bir uslupla karşı çıktı ve sonucunda ABD destekli parçala böl medya’ya rezil et yöntemi uygulandı.
5. AKP ile CHP bu kadar birbirinin kopyasıyken nasıl oluyor da biri %19 diğeri %34’lerde? Çünkü hala Fatih’den beri Karizmatik Lider anlayışımızı bırakamadık. Takım tutar gibi parti tutuyoruz. GP Lideri yakışıklı diye oy verenlerin sayısı bunun en iyi göstergesi değil mi?
Sonuç olarak ben seçim sisteminin haksızlığından bahsederken temsil edilemeyen %45’in oylarına üzüldüm. Çünkü halkın IMF ve Savaş istemiyoruz diye feryatlarına kulak kabartan partiler de vardı içlerinde: ÖDP,DEHAP,SP,TKP en çok dile getirenlerdi…
Halkın %35 i AKP yi seçti, %9 u ise chp yi, geri kalan %10 oy ise AKP gelmesin diye CHP ye verilen oylardı. Yani halkın %10 u AKP yi istemiyor, %65 filan değil.
AKP sonraki seçimdede birinci gelecek, çünkü tayyibin ülkeyi iyi yöneteceğine inanıyorum. Dinsizlerden korkulur, müslümandan pek zarar gelmez!
songolu, matematik bilgin ne yazık ki Türkiye gibi geri-bırakılmış bir ülkede yaşadığının göstergesi. İstatistikçilerin yıllarca aradığı bir formül bulmuş olmalısın ki, kimin kime kimden tepki ile oy verdiğini saptamışsın bile. İstersen bu hesaplarına DYP, ANAP, MHP’li seçmenlerin tepki oylarını da ekleyiver. Tayyip’in müslümanlığı’nı sen tespit edebiliyorsan bravo. Bu ülke de senin “Dinsiz” dediklerin değil “Müslüman” dediklerin malı görtürdü hep. İspat mı matematikle bu kadar uğraşma da biraz tarih oku…
songoku hep ünlemlerle yazdığının farkında mısın? hep bir bağırma durumu ve asabiyet var sende sanki. evde de böyle misin…bir de niye hep görünmez takılıp sadece bağırmak için ortaya çıkıyorsun ki?
kim ağlıyor ya da korkuyor? dediğin gibi olursa zaten (ülkeyi güzel yönetirlerse) ne güzel…
müslüman olmayan dinsiz mi oluyor songoku????
dinsiz yada müslüman diye ayrım yapmana karşıyım.
Müslüman olmayanlar dinsiz mi oluyor?
Ayrica hafizalari yoklayin bakalim belediya başkanı dönemindeyken “benim referansım demokrasi değil, islamdır” diyen Tayyip Erdoğan şimdi o referansla çıkmadı mı o sandıktan?
Yilbasina karsiyim. (19.12.1994 Sabah)
Ben tekkeye degil dergaha gittim. (22.1.1997 Gozcu)
Ata’ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok. (12.5.1994 Hürriyet)
Ben Istanbul’un imamıyım. (8.1.1995 Hurriyet)
Mayo reklami şehvet sömürüsüdür. (6.3.1996 Hurriyet)
Milli Piyango zulumdur. (29.9.1994 Hurriyet)
Taksim’deki caminin temelini insallah atacagız. (1.7.1994)
gelsin başa gecsin k.ça geçsin.
Diğerlerinden farkı yok.
sen Cem Uzan’a vermeyecek miydin? Yoksa rüzgar nasıl esersecilerden misin? Bak kapamış dükkanı seninki. Belki Ürdün’e gider kim bilir. Giderken seni de alsın yanına bolca verişirsiniz ha.
Ne dersiniz güzel olmaz mı 😉
tabloya gore
2,622,545-(
1,953,627 + 60,204 + 106,095 + 162,429)= 340190 kisilik bir fazlaliginiz varmis senin tanimlarina gore. kapistiralim teketek bitsin bu muhabbetin ya!
3 kasimi bekliyordun alsana 3 kasim gecen secimlerden bu yana 4 milyonluk bir kayip var yoksa ha mhp ha genc parti diyen bir kesim mi bu patlamaniza anlam katmaya calistim.
Bülent ince kardeşim, oy kullanabilseydim cem uzana verecektim, ama seçim kağıdım gelmedi (kayıt yaptırmak gerekiyormuş, geç kaldım.)
Ayrıca 200 yıl öncesine kadar İslamın öncüsü olmuş ve dünyaya İslamı tanıtmış bir millet olarak, evet müslüman olmayan TÜRK dinsizdir benim gözümde!
Malesef avrupa ve ABD nin şiddetli asimilasyonuna mağruz kalıyoruz, ve yavaş yavaş bölünmeye başladık. Sonumuz yakındır! Demokrasiden bahseden marksistler nedense beni susturmak için elinden gelini yapıyor, işlerine gelmiyor herhalde? Mantıklı yada mantıksız, iyi yada kötü eğer demokrasi istiyorsanız herkesin fikrine saygı duyacaksınız!
ha ben demokratik değilim, başkasının fikrinede saygı duymam o bana kalmış. Sosyalist olduğumu iddia etmiyorum, sonuna kadar Türkçüyüm. İsterseniz faşist deyin, ama önce bir oktay sinanoğlunun kitabını okuyun. Ondan sonrada hala faşist diyebiliyorsanız bravo size!
Ha bu arada siz ağlamaya devam edin, LDP + ÖDP + TKP nin toplam oyu %1’i zor buluyor.
ben bu seneki barajı sevdim, neticede işe yarar buldum, insanlar ne derse desin… bahçeli, çiller ve tabii yılmaz gibi insanlar siyaset sahnesinden çekilmiş oldular zorla da olsa. her zaman olaylara kötü yönünden bakmamak lazım derim.
insanların gözünün korkutulmasına da mana veremedim. refah için de aynı şeyler söylenmişti. n’oldu sonra?
Sinanoğlu’na bakarak Türkçülük yapıyorsan büyük yanlışlara düşüyorsun songoku. Sinanoğlu Türkçe’yi İngilizceye ve pekçok başka batı diline karşı savunur ama Türkçe’nin Arapça ve Farsçadan arındırılmasını onaylamaz hatta bu etkileri savunur. Hani nerede Türklük ! Amerika’nın (ingilizcenin) kıçını yalamayın ama Arapların ve Perslerin kıçını yalayın diyen bir anlayışla mı Türklük savunusu yapacağız. Daha anasının dilini savun(a)mayan bir adamı kendisine yol gösterici seçmiş kişiler ancak Türkiye’de yurtsever, milliyetçi vb sayılabilirler. Dünyada aklı başında pekçok ulusun yaptığı gibi kendi dilini savunanlara zaten hiçkimse “Milliyetçi” vb demiyor.
songoku afedersin sen de mhp yi unutun galiba diğer birçok “kurt”çuk gibi. vermemişsin sonucunu da.. Saydığın partiler zaten hep o seviyedeydiler. CHP ye gittiğini söylediğin %10 luk oylar sanırım geçen seçimde MHPye giden oylar. Bu seferde CHP ye geçmişler demek ki? Ne kadar da dönekmiş %10 …
bu seçim, ‘birilerinin‘ çok ”masum”(!) politikalarını hayata geçirmeleri için bir köprü görevi görmüş oldu.
AB mutlu
Amerika mutlu
türkiye başaşağı
ama tayyip gülümser tabi
bakiyorum da herkes arkasini orduya dayamis alti kuru rahati yerinde… bu kadar rahat olmak da pek iyi degil. tayyip kendinden oncekilerden epey bir ders aldi. Agzina şeriatin ş sini alsa ensesine şaplagi yiyecegini biliyor. Ama bu saplagin yine bize zarari olur.
Simdi ak parti turkiyenin sorunlarina, issizlige, enflasyona care, AB ye girmeye yol yordam bulursa hani bizim isimize gelir. Ama tabi baskalari onlarin olasi basarilarini kıskanip onlerini tikamaya kalkmazlarsa.
Ha basaramazda son on yılda ortaya cikan hukumetlerden farkli davranmazsa. Kimseyi mesut edemezse. kendi ipii kendi ceker. En az yuzde 1 oy kaybeder. Eh buna da bi itirazim yok
iyi hos ama ADD linki yanlış. Ayrıca ilgilenenlere bu ve bu da var.
Bazı arkadaşlar,Tayyip Erdoğan’ın IMF’ci olduğunu söylüyorlar bu halk IMFyi bilmiyorda mı gitti bu adama verdi oyunu?
Tayyip Erdoğan bir kere IMF’ye tam tavır almadı fakat teslimiyetçi bir çizgide çizmedi.Halkın Tayyip Erdoğan’a oy verme sebebine gelince;
-Tayyip’in İstanbulda belgelenmiş bir hizmeti var,bu adam İstanbul’da babalar gibi çalıştı,hizmetleri saymakla bitmez.O günleri hatırlayın ortalığı b.. götürüyordu, çöplerin etrafında top oynardık ve suyumuz yoktu her gün çeşmelerden su taşırdık vs vs.Bugün istanbuldan 3 milyona yakın oy aldı tayyip,ve İstanbulda oy oranı %37,bunun sebebi de belli İstanbulda tüm Türkiye’ye örnek olacak bir belediyecilik yaptı.
-Tayyip çok iyi bir hatip ve karizma sahibi,halkın seviyesine inebiliyor ve onlarla diyalog kurabiliyor. Diğer liderlerin kesinlikle beceremediği bir şey bu…
-Tayyip Erdoğan haksız bir şekilde şiir okuduğundan dolayı içerde yattı bu olaya insanların zaten bir tepkisi vardı bunun üzerine birde milletvekili yapmadılar ve medya her zaman ki gibi saldırmaya ve yıpratmaya çalıştı.Halk tepki oyu verdi.
-Tayyip Erdoğan televizyonlara çıktığında aptal aptal suçlamalarla karşılaştı,hepsini bertaraf etti,koca koca üniversite öğrencileri üniversitelerine gelen Tayyip’e gazete küpürlerinden topladıkları haberlerle saldırmaya çalıştı,sorular sordu tüm tartışma platformlarında güzel bir izlenim çizdi.
-Erbakan Tayyip’e çok saldırdı fakat Tayyip olgun bir tavır gösterip kesinlikle eski hocasına karşı hiçbir şey söylemedi,ikilemde kalan Saadet tabanını kendisine çekti.
-chp-Akp kamplaşmasına gidildi ve en son Tayyiple Baykal bir tartışma programına çıktılar, Gördüğüm kadarıyla Tayyip hükümette ne yapacaklarını anlatırken Baykal hiçbir şey yapmadı ve Tayyip Erdoğan’a saldırmaya ve yüklenmeye çalıştı,Tayyip tüm suçlamalara hazırlıklı geldiğinden Baykal’ın tüm iddialarını nesnetsiz bıraktı.Seçim sürecinde Baykal Tayyip’in gölgesinde kaldığından Tayyip yine öndeydi.
-En önemlisi; Tayyip sağ seçmenin hepsine seslendi ve uzlaşmacı bir tavır çizdi.Bu da kazanç olarak hanesine kazındı.
Bilinmesini isterim ki, idealist bir hüküm geneli, hiç ihtiyaçları olmasa da, ifade etmek istedikleri bir çok özgürlük ve kısıtlama hususunu en içten dilekleri ile bir TEPKİ OYU vasfında, AKP ye vermiştir. HAYIRLI ve UĞURLU olsun diyoruz. Mühim olan, kimin ne şekilde iktidar olduğu değil, Halkın bu iktidarı ne şekilde tanıdığıdır. Zira, sosyal adalet söylemleri ile iktidara gelen bilimum idari maslahatçılar, görüyoruz ki bu seçimde halkın eleğine takıldılar, Yüce Atatürkün bir Değişi ile ” İDARİ MASLAHATÇILAR ASLA İKTİDAR OLAMAZLAR” . Seviyor ve sayıyorsak bu ülke bizim .
secim sonuclarinin iyi mi, kotu mu oldugu bir yana bence insanlar bu secimde bu ulkede olup biten seylere karsi tepkilerini bir sekilde gosterdiler. daha once buyuk bir oy kitlesine sahip merkez sag partilerinin meclise bile girememesi beni cok sevindirdi.Ciller, Yilmaz, Ecevit milletvekilleri degiller artik, eski meclisten sadece 59 milletvekili meclise tekrar girebildi. Nefis…
Demokrasi “cogunlugun dedigi olur + azinligin haklari korunur”dur. Ama Türkiyede genelde herkesin haklarinin korunmasi kesimi ignore edilmektedir.
isin komik tarafi bu baraji koyanlar ve israrla savunanlar aslinda AKP,SP,HADEP gibi partilerin meclise girmemesi icin yaptilar ama bu sefer silah ters tepti ve AKPyi tek basina iktidar yapti.
Bu secimlerde halkin sadece %45 temsil ediliyor. Eskilerin silinmesine sevinmekle beraber yinede demokrasi adina bunu kabul etmek mümkün degil.
Umarim bu sonuclar demokrasi anlayisinin yeniden sorgulanmasini da beraberinde getirir.
O bu sitenin rengi. Açıkçası adını gördüğümde hemen ilk onu okuyorum. Çok eğleniyorum ben songoku’nun yazdıklarıyla. Benim onu görmemem konusunda çok ısrarlı, defalarca söyledi “beni ignore et” diye ama dayanamam! Nasıl anlatayım bilmem ki onu gördükçe mutlu oluşumun nedenini: Hani farkında değilsinizdir, kolunuzun, bacağınızın görevini yerine getirdiğinin, sağlıklı olduğunuzun. Hastaneye gidersiniz, hasta insanları görürsünüz, yolda bir bedensel özürlü görürsünüz; farkedersiniz aslında sağlıklı olmanın ne kadar da büyük bir hikmet olduğunun. Şükredersiniz o zaman. İşte aynen öyle bir iç huzuru yerleşiveriyor bana Songoku’yu gördükçe… Bu nedenle dokunmayın lütfen ona…
ama AKP’nin ve halkın %35’inin gormezden gelinmesini deanlamiyorum..bu arada 28 subat zamanindaki ordu ust komutasi simdilerde hic te oyle degil sanki..resepsiyonlarda “biz siyasete karismayiz manset olacak laflar da solemeyecegim hic beklemeyin” diyor gazetecilere GenelKurmay baskani …Sedat Ergin bile bunlari yazmak zorunda kalmis Pazar gunu Hurriyette..
is cevreleri , ordu ve medya bile AKP’yi kabullenmis gibi gorunuyor..bakalim gorelim neler olacak ?
ecevitin intihar ettik sözü yalnızca kendisi için geçerli değil ki, hükümetteki diğer iki parti de intihar etti, düşünsenize 3 parti de hükümetdeyken resmen kalktılar ve göz göre göre “buyrun tayyip bey biz kalkıyoruz geçin siz oturun” dediler, böyle bir sonuç çıkacağı zaten belliydi çünkü, erken seçim kararını alanlarda onlar, allah insanı böyle şaşırtır işte 🙂
velhasıl kelam diğer partilerin alayı göt olmuştur, hayırlı uğurlu olsun..
Arkadaşlar hep AKP’ye yoğunlaşılmış ama farkında mısınız, Jet Fadıl mecliste.
Bu da bir demokrasi mi şimdi?
Heralde hala uyuyosunuzdur. Saatlerinize baktımda. Bravo yani heralde çalışmıyorsunuz yada birer yarasa:))
Türkiye’yi kurulduğundan beri generaller yönettiği için hiçbir rejim tehlikesi şu bu falan göremiyorum..generaller ne derse o oluyor..dün tayyip’i izledim ilk işi askere selam çakmak oldu..meclise kim girerse girsin bişiy değişmez devlet politikalarını hükümetler belirlemez zaten..hükümetler sadece günlük işleri yürütürler..
AKP’den korku olayı çok tuhaf boyutlarda. Acaip acaip mail’ler geliyor, lise arkadaşlarımdan, şundan, bundan.. Nedir gerçekten anlayabilmiş değilim, neden korkuluyor? Tamam ben de seviniyor diilim AKP iktidarına ama korkunun bu kadarından da kıl kapmaya başladım. Sanki iktidara zombiler geldi. Sanki bu memleketin tapusu senin de senden çalıyorlar bunu. Sanki sen ayrıcalıklı vatandaşsın da keşke senin oyunu iki saysalar. İlginç bir sosyolojik olgu..
Kaç yıldır bu ülkede yaşıyorsunuz bilmiyorum. Kaç seçim gördünüz kaç seçimle ilgilendiniz. Seçimin sonucu olarak gerçekleşenden başka tahmini olan var mıydı? Halkın önemli bir kesiminin talepleri ile ( bence %35 önemli bir kesim) bir insanın iddiası kesişti. Politika ekonomik varlıkların ele geçirilmesi aracıdır. Şimdiye kadar bunlar üzerinde söz sahibi olanlar TE’nin gelişini bugün kabullenmiş hatta prim vermiş görünüyorlar, ancak bunun geçici olacağını düşünüyorum. Zamanında Sabancı TE belediye başkanıyken, karısı türban’lı diye evinde verdiği davete şehrin belediye başkanını çağırmıyordu. AKP’nin ekonomi alanındaki taraftarları başka. Ama bu ekonominin bir de insani yönü var. TE’nin kişiliğinde bu kesimden (özellikle dünya görüşü açısından kendini ona yakın hisseden) bir çok insan sırf var oluşu nedeniyle bu ülkede insan sayılmamanın ne olduğunun yansımasını ve mücadelesini gördü. Son zamanlarda demokratik haklarından çok büyük ölçüde yoksun kılınmak istenen kesimlerden biri etnik kökenli olanlar dışında bu kesimdi. Solculara darbe 12 eylül’de vuruldu, korkutuldu, sindirildi, dağıtıldı. Daha elli yıl bu ülkede doğru düzgün bir sol göremeyiz. Piyasaların içeride ve dışarıda AKP’ye destek vermesi gerçek ama çok kısa sürede değişebilecek bir şey. Düşünsenize bu meclisle Cumhurbaşkanı bile seçebilecekler, Sabancı’nın evine davet etmeye değer bulmadığı adam cumhurbaşkanı olacak ülkenin. Merak etmeyin bir ay medyasıyla falan yakın dururlar, ondan sonra da bir şeylerin altını oymaya başlarlar. Büyük olasılıkla ilk adımı Ertuğrul Bey atar sonra da arkası gelir.
Oy kullanmayan %24’lik dilimi de sayarsak Seçmenin %70’inin HAYIR dediği bir meclis oluştu.Bu dandik görüşten yola çıkarsak halkın %90 ‘ından fazlasının hayır dediği bir partinin meclise girememeside faydalıdır kanaatimce…
efenim şimdi herkeşlerin biraz heyecanla ahkam yazma hızıyla ilintili belki, yanılmış-atlamış olabileceği noktalar olmuş sanırım bütün bu ahkamlar boyunca. gözüme çarpanları uyarmak isterim.
(songoku hariç, zaten sitedeki bütün marksistler songokunun karşısına geçmiş LDP+ÖDP+TKP koalisyon hükümeti istiyor.)
amcalarım eski iktidar partilerinin iktidardan nassıl da düştüklerine sevinmişler. yalnız! eğer baraj alçaltılsaydı, hatta olması gereken gibi ‘hiç olmasaydı’ sonuçlar böyle olmayacaktı. tabi ki bütün o partiler meclise girecekti ve girmesi gerekti. koalisyon hükümeti de iktidar-muhalefet olmasından beter birşey değil.
eğer baraj olmasaydı, %10’un altına yeni düşen sağ partilerin oyu çok değişmeyecekti, ama cehepenin aldığı oylar, asıl verilmesi icap eden yerlere gidecekti. yani cehepenin oylarının yarısı diğer sol partiler arasında bölüştürülecekti. ve herkes de meclise girip, çoksesli bir ortam yaratılıp, süper kavgalar çıkartılacaktı. ve demokrasiyse istediğiniz, olması gereken budur. bana gelince, demokrasiyi sevdiğim falan yok.
kahnweiler, titreyen dizlerimizden bahsetmiş, fakat kendi bağsız basiretine yönelik birşey göremedim. nedir abi? yapmamızı istediğin. bu kadar eminsen kendinden, herkese hakaret etmeden önce kendin ne yaptığını anlat, cesaret ve başkaldırma adına. belki diğerleri de burada konuştuktan sonra gidip başka birşeyler yapıyorlardır.
ben oy kullanmadım. kullanmayı da düşünmüyorum. oy kullanmamam demek duyarsız olduğum anlamına gelmiyor. akepe’ye ne kadar karşıysam cehepe’ye de o kadar karşıyım ve tekape’nin öfke dolu sloganlarını ve siyah-beyaz dünyasını da istemiyorum, ödepe broşüründe de aynı yumruklu tekmeli figürleri görünce ondan da soğudum. hadep hakkında zaten kuşkuluydum. peki sence duyarlı bir vatandaş olarak akepe karşısında kahramanca durup cehepeye mi atmalıydım oyumu? atmıyorum ve atmamaya çağırıyorum.
dinle! demokrasi, halkın her kesiminin temsil edilmesini gerektirir değil mi. bu nerede mümkün oldu şimdiye kadar?
birileri aklı başında uluslardan bahsetmiş, hadi onlara bir bakalım. cumhuriyetin doğumyeri fransada, sağcı arsız şirak, faşist lepen karşısında kazandı. avusturyada beterin beteri heider denen, geceleri hitlerin rüyalarını paylaşan adam iktidarda. evet, işte aklı başında uluslar ve akıllı seçimleri. daha demokratik yerleri de örnekleyiniz lütfen. hala demokrasi isteyen illa ki vardır. çünkü istanbul’da şişli başta, heryerde, cumhuriyeti ve demokresiyi sevdiğimiz yazılıyor. köprülerde ve duvarlarda. harflerin boyu bazı yerlerde insan boyunu geçiyor. okumayı yeni öğrenen bir çocuk, bu kadar büyük yazıldığına oranda önemini kavrıyor. fransaya şirak, avusturyaya heider, bize de tayyip düşüyor. demokrasiyi seviyoruz. sevmeyen zındıktır. sevmeyen böyle olsun. herneyse.
pekala biraz da avrupa birliğine dönelim, tayyip bizi avrupa birliğine sokabilirmi? sokamaz tabi ki, kimse bizi sokamaz. işte sebebi:
renault; fransız araba şirketi ve türkiye fabrikasında 100.000den fazla araba üretiyor. ekonomik krizden de sonra, bunların 15-20bin’i türkiye içine ve geri kalanı çoğunlukla avrupaya satılıyor. ve fabrikada çalışan adam, fransadakinin 3te 1i kadar maaş alıyor. arabalar nerdeyse yarı fiyata malediliyor. buna negatif yönünden küreselleşme deniyor. örnekleri çoğaltmak mümkün. bu arada ülkeleri ve dünyayı da sanılanın aksine amerika değil, sermaye, yani büyük şirketler yönetiyor. şimdi bi ingiliz, bi fransız bi de alman firması biraraya gelseler ve bu türkiyeyi avrupa standartlarına çıkaralım da ordaki fabrikalarımızda ücretleri yükseltelim deseler ne güzel olur değil mi? bu arada, fabrikaların yarattığı pisliğin de avrupa sınırlarından çıkması sözkonusu.
küreselleşmenin bir kuralı daha vardır ki bu kendi kendine gelişmiştir. orta yolu seçmeyen, uzlaşmacı olmayan partiler iktidara gelemez. ingilterede işçi partisinin ne hale geldiğine bakın. amerika’da iki başkan adayı da temelde çok farklı şeyler söylemez. ve ‘nader’ diye bir deli senatör adayı varken, hatta bazılarını gerçekten temsil ediyorken, insanlar, buş gelmesin diye gore’a verdi. buş geldi sonuçta… gelecek de. en eski demokrasilerden bahsediyoruz. herneyse, formül, “herkesi biraz biraz temsil eder gibi yap”tır
ve gelmiş hala yaşasın demokrasi yaşasın hürriyet diyorsunuz. hürriyetle demokrasi sanki birmiş gibi. halkın iradesinin olabileceği tek yol demokrasiymiş gibi.
insanlar akıllıdır, kitlelerse aptal. propaganda da demokrasilerde kitleleri yönlendirme aracı olarak, muazzam harcamalara yol açar. birileri temsil edilebilsin diye. temsil edilebilen birilerini ise gerçekten bulmak zor. ve orda, mebuslar, yönetmek yerine, seçilmek ve temsil etmek amaçlarıyla uğraşıp dururlar. yönetmekten kastım kaynakların dağılımını organize etmekti.
ben demokrasiyi sevmiyorum, başka bişeyi seviyorum. anarşi demek istemiyorum, namus lekesi gibi yapışır suratıma. çünkü anarşi işaretlerini gururla göğüslerinde taşıyanlardan değilim. başka birşey diyorum ve isim koymuyorum. şimdilik tek yaptığım oy vermemek ve konuşmak. ama başka ne var ki yapacak?
çok mu saçmaladım yoksa diyecek bişey yok mu? yoksa bu kadar ahkamdan sonra kimsenin umursayası kalmadı mı?
saar değiliz ba.
Gidip cehepeye oy verdim.
Kahrol düşman, al sana bombe.
ellerin dert görmesin.