Kimlikler Melezleşmekte iken, yeni Dünya.
Dünya üzerinde varlığını sürdüren, gelişimini tamamlamış birçok medeniyet bulunmakta ve bu medeniyetlerin bir arada yaşayışlarını bizlere tarih ışığında gösteren birçok olay var. İkiz kulelerin devrilmesi üzerine yazılanlar ve çizilenlerden etkilenerek, birçok siyasetçiyi ve bilim adamını, üzerinde düşünmeye iten bir makale “ Samuel P. Hutington’un Medeniyetler Çatışması” makalesi, bizleri de bu konunun gerçekliğini ve sebeplerini, bir kere daha düşünmeye yöneltti.Huntington bu makalesinde (1993), medeniyetlerin oluşumunda, ekonomik ve politik birçok sebebin etkili olduğundan ve bu sebeplerden daha da ağır basan bazı etnik ve dini güçlerin varlığından bahseder. Huntington a göre soğuk savaştan sonra yeni Dünya düzeninde, Batılı ve Batılı olmayan olarak adlandırdığı iki medeniyet ortaya çıkmıştır. Bunlardan Batılı olanı, dini baskıların oluşturduğu durağanlığı, uzun yıllar önce üzerinden atmış ve arzulanan, gelişmişliği ile örnek medeniyetler çizgisinde yerini almış kısımdır; batılı olmayanlar ise, güney Asya, kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türkiye nin de içinde bulunduğu, İslam medeniyeti niteliklerini üzerinde taşıyan bir kuşağın bulunduğu kısımdır. Makalede vurgulanan bir başka önemli nokta ise, üstün nitelikleri ile uyulması gereken bir model oluşturan batı, batılı olmayan toplumların ekonomilerini, kendi egemen olduğu dünyasal ekonomik sisteme uydurmak ister. Huntington a göre günün birinde karşılaşacağımız bu kaçınılmaz son, batılı olmayan diğer medeniyetlerin bu çözülmeye, Medeniyetler Çatışması ölçüsünde maruz kalacağıdır.Samuel Huntington’un yazdığı bu makaleyi, güncel hadiseleri ve aslında “Medeniyetlerin devletleri değil, Devletlerin Medeniyetleri” kontrol ettiği Dünyamızı ele alarak, sizleri Avrupa nın hemen güneyine, İspanyayı gerçekten çok farklı kılan mekanlara, gitarın duyguları kıpırdatan ahenkli melodisine, ezanın halen İspanyolca okunduğu ve bir zamanların kültür ve medeniyet zirvesi olan Endülüs’e yani “Al-Andulus” a , düşünmeye davet ediyorum.