Padişah Kaftanları Osmanlı döneminde padişahların gücü ile orantılı oldukça ihtişamlıydı. Günümüzde ülkemiz dışında pek çok müzede bu kaftanlar sergilenmekte.Saray kumaşları denilen padişahlar için özel dokunan kumaşlar onları dokuyanlar tarafından başka hiç bir iş yapılmadan sadece saray için çalışılarak yapılırdı.(Osmanlı Kumaşları)Sultanların giydigi belirli zamanlarda dokunan ayet,hadis ve dua içerikli tılsımlı denilen gömlekler nazardan korunmak ve şifa bulmak için giyilirdi.Denizli pamuğundan dokunan kumaşlardan yapılan iç gömlekler hattatların aharlama tekniği ile üzerlerine yazı yazılmaya elverişli konuma getirilir, nakkaşlar tarafından üzerleri işlenirdi.(bu işlemin 3-4 yıl sürdüğü olurdu)Doç.Dr. Hülya Tezcan‘göre bu iç gömlekler grafik sanatının en güzel örneklerinden biri. (Tezcan 1978 yılından beri bu gömleklerle ilgili çalışmalar yapıyor) Zülfikâr (HZ.Ali’nin kılıcı ) ve Süleyman Mührü gömleklerde en çok kullanılan şekillerdi, bununla birlikte pek çok mühür ve ayet gömleklerde yer alırdı.( Esmaul Husna, Hilye-i Şerif, Kaside-i Burde,Âyete’l-Kürsî, Fâtiha..)Hürrem Sultan‘ın oğlu 2.Selim’e hediye ettiği gömlekte Selim ve Bayezıd’ın saltanat mücadelesi ve Şehzade Mustafa’nın sonu yer alır. (Topkapı Sarayı’ndaki şifalı gömlekler)
Bu konuda araştırmalar yapan Mehlika Orakçıoğlu padişahların gömleklerini inceliyor, şimdiye kadar ortaya çıkardığı önemli bilgi 2.Selim’in gömleğinde yer alan ve rakamlarla kodlanmış Fetih Sûresi. (Fetih Suresi geçmiş dönemde fetihler sırasında, düşman geldiğinde,haçlı seferleri karşısında çok okunurdu) Orakçıoğlu’nun bulduğu diğer bir sır ise Yavuz Sultan Selim’in kaftanında ortaya çıkan ellerini yukarı açmış yalvaran insan figürüdür. (Sırf bu kaftan için yurt dışında üç konferans verdi) Nurbanu Sultan tarafından oğluna yaptırılan gömlek padişahın çok çocuğunun olması için diktirilmiş. Gerçekten de III. Murat en çok çocuğu olan padişahlardan biridir. (Osmanlı kumaşlarında renkler ve desenler)Bu tılsımlı denilen gömlekler günümüz modacılarınca imkansız olarak görülüyor, gömlekler 8 bin çözgü ipi kullanılarak `Gülistani Kemha’ denen kumaşlarla yapılmaktaydı. Dede Korkut Hikayeleri’nde de yer alan bu tılsımlı gömlekler Osmanlı’dan çok çok önce de kullanılırdı.Yapılan araştırmalara göre milattan önceki yıllara dayanan bu teknik , gömleklerin üzerlerine sürgünlerden, zulümlerden, ölümden korumayı amaçlıyordu.Müneccimlerce belirlenen zamanlarda onların bilgilerine dayanılarak hazırlanan bu gömlekler özel işaretlerle bezenirdi.Bu sisteme “Vefk” denir. Tılsımlı küçük karelerdir.Koleksiyonun en ilginç parçalarından biri Cem Sultan’a ait. Cem Sultan’ın gömleği ,gömleğin dikilme tarihi: 30 Mart 1477 Pazar gecesi, güneş koç burcunda, hava 19 derece saat 3.57 ile 29 Mart 1480 Salı gecesi arası.(3 yıl sürmüş)Ancak gömlek hiç giyilememiş.30 yıldır üzerlerinde çalışılan bu gömleklerin hepsinin henüz sırları çözülemedi, üzerlerindeki şekiller, gizlenmiş figürler, kodlanmış dualar hala araştırılıyor, Gülistani Kemha’nın ve sekiz bin çözgü ipinin bile sırrı öğrenilemedi üzerlerinde hala çalışılıyor. Gubari hatla yazılmış Arapça metinler bile hala çözülmeye çalışıyor.Bir kaç yıl önce Harvard Üniversitesi ,Mehlika Orakçıoğlu’nun bu araştırması için pek çok imkan ortaya sunmuş, Orakçıoğlu’nun yaptığı araştırmalarda gömleklerde dört teknik kullanıldığı ortaya çıktı. Günümüzde sergilenen tılsımlı gömlekler hala kirleriyle duruyor, çünkü bu gömleklerin yıkanması mümkün değilmiş.Bu özel gömlekler sadece padişahlar için değil paşalar için de diktirilmiş.Moralı Hasan Paşa’nın gömleğinin yakasında küçük karelerde ‘Ey herşeyi kolaylaştıran Allahım, Hasan Paşa’nın muradını da kolaylaştır.’ yazar. Halk tarafından yaptırılan gömlekler arasında kadınların eşlerine diktirdikleri akrep sokmasından korumak için yapılmış gömlekler yer almakta.
yorumlar
Superre..
Ne fiyakalı milletmişiz..Güzel bir konu, güzel anlatım..
konu güzel de başlık kötü:D baktım başlık eski yazımdan kalmış öylece entırlamışım, tekrar başlıgı değiştirerek verdim ama bunu çıkarmışlar piyasaya muhahahah:D neyse başlığı tekrar düzelttim inşallah çıkar.
Bu arada bana bu yazı için fikir veren harlemsarayıma şifalı kepenek hediye edecegim çok teşekkürler ona:D
postaneden yaz teşekkürünü, birde rica et tutsun yazını ama sakın burdan etme..lütfen..
güzel olan yazı tutulur zaten postaneye ne hacet.
pillibebekkuyuda nın incileri yine:)
nazo gerçekten konu ve anlatımın süper. Tılsımlı gömlekler bende iyice merak bıraktı. Daha önce bu konulara ilişkin göz gezdirdiğim kitapları okumaya bile karar verdirdi.
hala başlık düzeltilmemiş bakalım hayırlısı:D
başlık düzelmiş nazocum için rahat olsun.
böhüü. fotoğraf çekmene izin vermiyorlar. nazo yazıyı sonra okuyacağım, bu gömlekler benim de çok ilgimi cezbeden bir konudur.
Mühr-ü Süleyman (HZ.Süleyman’ın mührünün kullanıldıgı gömlekler)
işte tılsımlı gömleklerden biri
Bu da Abdülaziz’in kanlı gömleği
ellerinize sağlık yine mükemmel bir yazı
çok güzel bir araştırma,teşekkürler güzel paylaşım için…
yer, gök dua ile derler ya…atalarımız bunun farkındaymış fazlasıylane hoş bir yazıydı nazo sen harikasın
bir sohbette anlattılar, helak edilen kavimlerin yaptığı şeylerin hepsi sadece bir gecede İstanbul’da yapılıyormuş, düşünün yüzlerce yıl binlerce metrekarede yapılanlar… Ama bu dünya helak olmadan ayakta kalıyorsa edilen dua sayesinde denildi, Dua etmek ,dilemek ne güzel şey her din de yeri olan bir güzellik.
”De ki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var.”(Furkan suresi 77.Ayet)“Rabbimiz buyurdu ki: Bana dua edin size cevap vereyim.”(Mü’min suresi 60. Ayet)
Harika savolasun Nazogelin ellerin dert görmesin.
Ay sölemeden edemeyecem Kabalacular pek ilgili bu tılsımlı gömleklere.Aramuzda yahudi yada kabalacu varsa ,bir bilgi yazarasa harika olur diom.
bakalım biz de sağa sola
devamı
Yehuda Berg `in Kabala`nun gücü kitabunu okuyun derim.Müslümanluktaki ebced hesabı ile pek benzio.
tılsım her toplumun ilgisini çekiyo zaar.
Carlos Castaneda diok;i tılsımım(talisman) olmadan asla !
bunlar da güzel.
Rengin Saltık harika hakketten Nazom.
he ya
tılsımlı şeyler üzerine:Anadolu kadınlarının başlarına taktıkları metal süs eşyasına da tılsım denir. Baş süslemelerinde kullanılan tılsımın, kişiyi, nazar, iftira ve kötü ruhlardan koruduğuna inanılır (İbn Haldun, Mukaddime, çev. Z.K. Ugan Ankara, 1957, 111, 2 vd.). Tılsım gümüş, altın vb. değerli metallerden yapıldığı gibi, bunların taklidlerinden, mücevherlerden, deniz kabuklarından da olabilir. Tılsımın Manî inancıyla da ilişkisi bulunmaktadır. Anadolu folklorunda tılsım genellikle büyünün etkisini sağlayan araçları ifade eder. Define vb. gizli şeyleri bulmak, kapalı yerleri açmak için ehlinin bildiği sözlere veya vasıtalara da tılsım denir (Meydan Larousse, XIX, 11508). Bulaşıcı hastalıkların tesirini önlemek ve insanlarla hayvanların kötülüklerinden korkmamak için de tılsım yapılır (M.Z. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri Sözlüğü, 111, 494).Yahudilikte uygulanan tılsım çeşitleri Hristiyanlık’tan çok daha yaygındır. Bunun sebebi, geç dönem Kabalacılarının tılsıma büyük ilgi göstermeleridir. Bundan dolayı tılsım hazırlamak hahamların görevleri arasında yer almıştır. Nitekim, lohusaya zarar verdiğine inanılan Lilit’ten korumak için doğum odasına tılsımlı eşyalar asılması, yahudi toplumlarında hâlâ yaygın bir gelenek olarak varlığını sürdürmektedir (Ana Britannica, XX, 619).
cevşen de böyle birşey o halde
tabi
Şimdi bu gömleği giyip tuvalete girsen çarpılırsın, çıkarsan olmaz..
Olmaz duayla wc olmaz Pbk! çıkaracan o gaddar.
evet
harlem dogru der
ben görmüştüm bu tılsımlı gömlekleri topkapı sarayında, hatta bahçede ilber ortaylıylada karşılaşmış selamlaşmıştık.
Su an cok moda kolyesinden aldim takiyorum..Osmanlilik kanimda var zati..