2007-2008 KIŞ SEZONU ERKEK MODASI : 1 2* Erkekler modayla ilgilenmeyi sevmezler, sevmez görünmek isterler…* Kendi hem cinslerinden yakın bir arkadaşı modaya uygun bir kravat bile taksa, : (eğer seçilen renk biraz kırmızılı pembeli ise) ne o, sen yakında ağdayada başlarsın, ha ha ha!şeklinde derin espri anlayışları ortaya çıkıverir…* Eşleri veya sevgilileri tarafından alışverişe çıkartıldıklarında (çıkartılmak diyorum çünkü kendi rızaları ile gitmek pek çıkmak istemezeler) bir an evvel ortamdan kendilerini atmaya çalışırlar, yanlarındaki kadın bu erkeğin fikrine kıymet verip : nasıl yakışmış mı? bunu mu alayım dediklerinde, olmuş olmuş! hadi gidelim diye estetik bilgileri dahilinde onay verirler…* Moda gereksiz, para tuzağı, insan kendine yaraşanı giymeli! derken hem cepteki parayı hem de toplumdaki delikanlılık imajını(!) korumuş olurlar…Ama olan modanın tanımına olur: neredeyse bir sanat eseri ortaya çıkarmak için yapılan bir hummalı bir çalışma, yaratıcılık süreci, birçok yaratıcı fikrin arasından süzülüp vitrinlere gelebilen seçilmiş fikirler lağvedilir bir anda, moda olur üvey evlat, kafası çalışmayanın meyledeceği bir para tuzağı…Evet bu son tanımlamalar(!) modayı öcü olarak göstermek isteyenlerin kendi dünyalarında itina ile ürettikleri tanımlamalar…
yorumlar
Her şey,kadının ” Adem ne olur bunu alalım ” demesiyle başladı.Adem aldı tabi ! sonra “Adem ben alışverişe çıkıyorum” ile devam etti…Şimdi zavallı Adem’in ne alınandan ne satılandan haberi var…Adem’in durumu bu maalesef…
Alışveriş seven erkeklerde var,hayranımAbim mesela,kılık kıyafet konusunda her zaman alışverişe çıkabilir benide sürükler..Ama modaya uymayız ailecek.Saçma..
Kim bayılmaz ki, şöyle boylu poslu bir erkeğin üzerindekitiril tiril ”Pierre Cardin” takım elbiseye…Bir de Danny DeVito lar var tabii.. Onlara da Hawaii gömleği, süper yakışıyor..=)
son aldığım kavalli pantelon 16 yaşına bastı bugün, bospa’dan almıştım
:))
koza; ademler bu kadar konunun dışında olmayı kendileri istediler:)) yeniden bir yapılanmaya girip herşeyden haberi olan insanlar olma imkanları var hala! değerlendirsinler:))dejavu; abin demek ki seviyor ilgilenmeyi estetikle, saçma dediğin ne bu arada?pbk;kesinlikle!!olay orada çok masraf etmiş olmak değil de, vakit ayırıp özen göstermiş olması…kop:) !!! hem de bugün 16. yaşına bastı, süper!
makaleci bana modaya uyma işkencesi saçma geliyor,ki beni ilgilendiren bir konu ama sevmiyorum büyük çelişki bu..Tabii kastettiğim “tek tiplilik” yaratmaya çalışmak.Bir bluzü beğenirsin belkide moda diye alırsın ama moda düşkünü herkes onu alacaktır,daltonlar gibi sokaklarda gezeceksinizModa karşıtıyımMesela bir kitaptan bahseder herkes haberlerde falan olay olur,en kitapla alakasız boş arkadaşımın bile elinde o kitabı görürüm(entellektüel kesimin hatunlarına yanaşmak için) ve mümkün değil o kitabı okuyamam,biraz zaman geçer unutulur o zaman ancak elime alırım..
Modanın sadakatsizliğinden hoşlanmıyorum.Tam bir fırsat ekonomisi.Değiştiği anda, demode oluyorsunuz.Aynı demode kıyafeti hiç çıkarmadığınızı varsayalım, tekrar moda olduğunda, demode olmaktan suyrılıyorsunuz.Benim modaya yakışmam diye birşey olamaz.Moda bana yakışmalı.
Dejavuuu yoksa sen benim kardeşim misin?:)))
:)))))))))Bilmem ne dersin??
dejavu ve pharma:)ikinizde modanın soğuk yüzü veya bizlere sunulan soğuk tarafından mustaripsiniz, ben de öyleyim…dediğiniz gibi aldığınız birşeyin demode olup elinizde kalması olası. Fakat beraberinde cevabı da verdin pharma ne güzel: bir gün tekrar elinizdeki ürün yine moda oluyor:) demek ki zaten tamamen sırt çeviremiyoruz, yani şu an çarşıya çıkıp bunlar moda bunları almayayım deyip eve dönsek, evde bizi bekleyen dolabımızdaki yarenler, zaten bir dönemin modasıydı:)))))yani benim derdim;moda kavramına gösterilen düşmanlıkta…sonuçta tasarım var, yaratıcılık var…ve bu yazıda beyfendilerin bu konudan nasıl nefret ettiklerini (çok aşikar olduğundan)konu etmiştim, aslında kadınlar, bizler de önyargılıyız…
makaleci filhakika yine haklısın.Açıkçası dediklerin doğru dolabımızda bekleyenler de bir dönemin modası,ama moda sakız gibi çabuk çiğnenip çabuk atılıyor bu yüzden çok kapılmanın anlamsız olduğunu yineliyorum.Olmasa da olur..
bugün bi baktım şortumun arkası aşınmış da aşınmış, ben de neden bu millet denizden çıkınca bana gülüyorlar diodum, meğersem ondanmış, markası, etiketi somuş gitmiş, içindeki ağ erimiş bitmiş, meğer utandım, yein dibine girdim, hiç de tatlısuilen çalkalamamıştım, kıyamam ya ben onu atmaya, ihanet edemem ben ona yenisiynen, yok yok alamam yenisini ben
:))eskiye hürmet güzeldir
ben de (daha önce de bir vesile ile belirtmiştim) cat botlarım var; 94 yılında satın aldım; hala giyiyorum:) ama itiraz etmedim o an satın alırken moda bu diye:))kop;o şortun kıymetini gayet iyi bilmişsin, bravo!
daha nelerim var öölee, bi bilseniz
sen kesin iyi bakmışsındır kıyafetlerine kop, vardır eminim, bravo!
eskiyi severim,ama abartmamak lazım şimdi giymekten zevk alıyorum diye kocaman delikli hırkayla sokağa çıkmam:)
ay onlar öyle giyilmez dejavu zaten, öyle örgü işlerini söküp tekrar öreceksin:))
10 sene önce toptancıdan 40 çift siyah çorap almış idim, yıkıyom kurutuyom sepette duruyo, sabah iç bakmadan alıp iki tane geçiriyom ayaama, em pratik em tafarruf 20 gün idare ediyo, 20 gğn akşam epsini yıkayıp tekrar kullanıma açıyom, çok zekiyim çookkkk
seni evlendirmek lazım kop!!!
bakının artık iyi bişeyler bulun ne diyem daha
İzmir’ de de bulamadıysan biz bulalım tabi kop:)) o kadar meşhur ki İzmirli kızlar, çok seviliyorlar:)
valla izmirden arkadaşlarımın çoğu dertli,hatta ağır konuşuyorlar ben kızıyorum,kop sana bulalım İstanbuldan:)
🙂 kopanisti deniz aşığıdır; hangi memleket olursa olsun fark etmez, DENİZ KIZI olsun ona yeter, ve gönlü iyi…
valla ben kalender meşrebim, gönlüme göre olsun yeter
Sayın kendim, dedemin balıksırtı ceketleri moda olmuş baksana.
Evet, sayın kendim, dün teravide gördüm bütün amcalar modayı takip ediyor; birde gerici derler bu amcalara…
Çuval da giysek yakışıyor, daha ne moda moda der durursunuz?
he valla
Erkekler rahat bu konuda.Pantolon ve ceket gömlek, bir de kravat.Hep aynı.Bizde kombinasyonlar biraz sınırsız.En sinir olduğum şey, her ayakkabıya uygun çanta, her kıyafete uygun takı vs.İşkence bu yaa.Günlük spor giyinirim.Yazlık ve kışlık olmak üzere iki çantam bulunur.Ayakkabı da o kadar fazla değil.Sıkıcı geliyor bana iki saat ayna karşısında geçirilen zaman.Çünkü sonu yok.Benim de vaktim dar.Hergün makyaj da yapmam.Kırk yılda bir yaparım, cicilerimi giyerim, hergün yapmadığım için de, hem kendimin, hem de herkesin gözünde en özel, en güzel olur çıkarım.Ama hergün bunu yapanlar, bir kere makyaj yapmasalar, “hasta mısın, bugün çok solgunsun”tepkileriyle karşılaşıyorlar.
uffçuval iyi fikir
zen,işte olay bu! muhterem dedeniz zamanında balıksırtı ceketi moda diye almış:)) yüz çevirmemiş, çuval da giyse yakışacak olan o elleri öpülesi büyüklerimiz atalarımız bile, dünyada neler oluyor bir bakmışlar bir zamanlar…torununa da böyle bir fotoğraf bırakmış: dedemin ceketi….çok hoş işte bu…olay her zaman aslında Ahmet bey’ in ceketi konusudur ama, yeryüzündeki olaylardan haberdar olmak lazım:)
ilahi makalecinerden buldun bunu,süpersin:)Barış abiyi de yad etmiş olduk..
Mesela rahmetli Barış Manço’yu düşünün.Kendine has, özgün bir tarzı vardı.Onu uzun saçlarıyla, kocaman yüzükleriyle, belindeki aynalı kemerleriyle, o kendine hep yakıştırdığı orijinal kıyafetleriyle kabullendik ve de beğendik.O tarzı içinde, erkek görünümünden hiçbir şey kaybetmeden, herşeyi kendine yakıştırabilen mükemmel bir örnek.
evetama moda diye yapmıyordu,kendi modasını kendi oluşturuyordu.Bence oturmuş bir tarzı vardı,çok da yakışıyordu,Barış Manço olduğu için söylemiyorum,gerçekten öyle olduğu için..
Kesinlikle.
peki barış manço’ yu ikon olarak kabul edip ona benzemek isteyen gençler hatamı işliyor?manço bir moda yarattı, arkasından da örnek alınabilecek bir imajdı bu, peki moda kavramına sırt çevrilirse bunlar olup bitebilir miydi?tabii ki hayır
Zaten esas sorun bu.Herkes birilerine ya da bir şeylere benzemeye çalıştığı için, kendinden uzaklaşıyor.Sana yakışan, bana yakışmayabilir.Herkes kendi özgün tarzını oluşturabilmeli.
evet pharmacid e katılıyorummakaleci birilerinin tarzını örnek almak ayrı,tarzından yola çıkarak tarz ortaya çıkartmak ayrıdır.Ben hande yener i örnek almıyorum ama güzel giyindiğimi düşünüyorum.Tabii modayı sadece kılık kıyafetle ölçüp tartmak yanlış,müzik için mesela konuşalımR&B denen ve benim çok dinlemediğim bir müzik tarzı bir ara moda oldu halada geçerliliğini koruyor,hal böyleyken bizim müzik sektöründekilerede sıçradı zamana uymak açısından birbirinden ilginç tarzda insanlar bu tarz şarkı yapmaya başladı.Yakıştı mı,güzel oldu mu o yoruma açıktır..Ama bence esas yaptıkları müziğin özünü kaybettiler..
pharmacid evet haklı sen de haklısın dejavu:)ben sadece barış manço’ yu örnek niye alıyorlar, demek ki moda var demedim, dikkat edin, barış manço moda yaratacak kadar modaya; bu konudaki aksesuarlara vesaire tüm ürünlere kafa yormuş, belki de haberimiz yok, o da birinden etkilendi(yurt dışı kaynaklı birileri bile olabilir)…yani ben sizlere katılıyorum, sadece ekleme yapıyorum: modaya sırt çevrilip üvey evlat yapmayalım, yaratıcı olalım, sen de yarat, o da yaratsın, birileri de o yaratılan ürünlerden beğenen ve alan olsun, bunda güzel bir taraf var, kötü değil, yazımda da bunu demeye çalıştım
Modayı takip etmeye zorlayan unsurlardan biri de rekabet duygusu.Beğenilme ve farkedilme dürtüsü.Köyde yaşayan bir insanın modayı takip etmesi gerekmiyor bu duyguları hissetmesi için.Kişinin kendine yakıştırması ve ona yakıştırandır kendini beğenmesini sağlayan.Yani robinson için o adada nasıl görüneceğinden daha kaygı verici durumlar vardı:)))Dağıttım ben yaa, oruç kafamıza vurdu sormayın:)
pharmacid aynen ben de:)) kafam keçe gibi oldu, ama birşey söyleyeceğim: köylerden hiç bahsetme, kabul edin işte, orada da moda var! hiç bahsetmeyin niye diyorum, utanalım bence diye, ben ülkemin karış karış toprağını bu denli bilmezdim: iz tv’ de van’ da bir orta asyalıların köyü vardı, çok harikalar, hala aynı görenek ve alışkanlıklarını sürdürüyorlar, belgeselde bir düğünlerini verdi, o kadar klasik, kendi modalarını izleyen, kendi modalarını yaratabilmiş, mağrur durabiliyorlardı ki, kadınların ve genç kızların başlarına örttükleri örtü bile başka ( türban falan değil tabiki) damada düğün gecesi bir kıyafet giydiriyorlar, nasıl harikalar…yani benim bahsettiğim şeyler genelde bunlar, ne bir topluluk, ne de yaş grubuna göre insan grupları, hiç ama hiç kimse modaya sırt çe-vi-re-mezzzzz!!!:)
makaleci gel etme eyleme,çuval giyip gezelim:))
:))))Hee yaaa!
ben size çuvaldan bir elbise tasarımı yaparım tamam:)))
benim ki kahve çuvalından olsun 🙂 un çuvalı pek tarzım değil :))
helal zeyynep:)) bak bunu bile seçebilmeyi istemelisin:)))
teşekkürler mak :))
Makaleciğim tasarımlarını sergileyebileceğimiz ilk defilende, podyumda salına salına yürüyeceğimden emin olabilirsin hayatım.Ramazan sonuna kadar hacıyatmaza dönmezsem tabi!
:)) tamam, baş mankenim! diğerlerine kapris yapma hakkı veriyorum sana…
:)))
:)))))Bana yoh muölem ben madem
Çocukluğum da halamın kızının kıyafetleri ile büyüdüm o kadar eski giymeye alışmışım ki bir dönem yeni kıyafet giyince utanırdım, şimdi de indirimi takip ediyorum…
modaya neden uyayım ki? moda bana uysun. olmuyo mu öyle? biri çıkarıyo bişi, beğensen de beğenmesen de giyeceksin, yiyeceksin, dinleyeceksin. düpedüz koyunluk. erkeklikle derdim yok benim, kadınlar da uymasın modaya kendi güzellik anlayışları yok mu ki başkalarınınkine uyuyorlar? ha “moda insanın kendine yakışanı giymesidir”e de kıl olurum. tam siyasetçi lafı. yok moda yarışmış, bilmem neymiş. bırakın allahaşkına. hangi sanat dalında böyle sığ bir olay var? hangi gerçek sanat dalında olabilir ki? müzik insanın kulağına yakışanı dinlemesidir diyen var mı? müziği bir yarış haline getiren var mı? haaa! var! popçular, müziği “satmaya” çalışanlar..-moda insanın kendine yakışanı giymesidir. bak şimdi sana mor yakışıyor, yarın sarı yakışacak, morları at, sarıları al, sürekli alışveriş yap, kendine yakışan her gün modaya göre değişiyor çünkü.
Kendini aynaya baktığında, düşünerek fazla zaman harcamana gerek kalmadan beğeniyorsan, önemli olan o.
ers, fikirlerini paylaştığın için teşekkür ederim, diyorum ya, bu konuda haksız olan yok zaten. sadece ben beni çok rahatsız eden bir dipnot düşmek istedim: ucube birşey değildir, içinden sana yakışan başlılkarı seçebildiğin takdirde moda seni kapsayıcılığı ile tehdit edemez elbette:)ama sırt dönmek yok gibi davranmak, bir şeyleri yaratmaya çalışan bir takım insan grubuna da haksızlık gibi geliyor bana…pharmacid’ cim, dediğin doğru, ve bu söylediğin en temel bakış açımız olabilmeli evet! Ama üstüne inşaa edebileceğimiz yardımcı unsurlara kapıları kapatmayalım…
Moda bir sanat eseri değildir,gerçek sanattan yoksun yaşayan en geri ülkelerden biriyiz ki eğer moda sanat olsaydı hepimizi çok sanat sever insanlar olarak tanımlayabiliriz.Zira hiçbirimiz etiketsiz bir şeyi giymeyiz toplum olarakta bir çok avrupa ülkesinden daha markacı ve etiket düşkünüyüz.Moda kapitalist sistem ve markacılığın önderliğinde ticari kaygılar amaçlanarak kurulmuş bir sektör.İşimizi gördüğü halde bunun modası geçmiş diyerek çöpe attığımız ve amacı tüketicinin cebindeki parayı nasıl daha çabuk ve sık şekilde alırız mantalitesinden çıkan bir sektör.Bu uğurda bize saygınlık kazandırdığına inandırılırız ve cep telefonlarımızı,oyuncaklarımızı vs. vs. sık sık değiştirme yoluna gideriz:)
@onurtuyan aynı şeyi düşünüyoruz… moda diye gidip bir şey satın almam, hatta popüler kültürden nefret ederim… bol cilalı reklamlarla bize imaj satarlar, bu ürünü alırsanız siz de bu yakışıklı çocuk ve güzel kız gibi olursunuz diye vaatlerde bulunurlar… kullanım değeri değil değişim değeri önemlidir…alışverişi, kaliteyi severim, aldığım ürünün kumaşından dikişine kadar didik didik ederim ama hiç kimsenin bilmediği şeyler tercihimdir… bana yakışmalı, benim zevkimi yansıtmalıdır aldığım şey… parayı sokaktan da toplasam bu kapitalist sistemin bir parçası asla olmam…
benim de kastettiğim buydu zaten. biraz gevrek bir dille anlatmışım derdimi kırk yılın başı, o da güme gitmiş hemen. güme gitmemiş aslında. ama onurtuyan aferin’i kaptı, ben kapamadım diye kıskandım, olay o. 😛
hımmm… müzik insanın kulağına yakışan mıdır:))) ilginç… bu gözümden kaçmış @ers güzel yazmışsınız siz de:)))
ısmarlama aferin oldu bu da. öyle bi niyetim de yoktu ya, neyse.. boş yere sündürmeden, ben kaçayım..
:))) this is for you
Moda; gelişim, moda değişimModa ekonomik, moda ergonomik..Moda; giyim de, yemekte, mekanda, eşyada..sirkülasyon, sirkenlenme..Moda teknoloji, moda sosyoloji, moda sanat, moda müzik, moda kültür yaratıcı düşünce..İnsanın, iletişim,ulaşım kalitesi basamağında bile bir önceki model basamaklardan aşağıya kayıp gün geçtikçe en altakine kadar ilerliyor..Bir önceki basamak onun altındaki için geçerli oluyor..Moda kendini kabul ettiriyor istemeyenleri bile düzenine katıyor..Tarih bile değişmeyeni eliyor..Moda tutku, heyecan, keyif….Gözlerle izlemek bile ilerleyiş, zamanı yakalayın, uygulamasanız da bilin arkadaşlar….
sayın onurtuyan, anabella, ers, fikirlerinizi paylaştınız teşekkür…anlıyorum, daha önce de dediğim gibi dediklerinizin, sizin modayı veya akımları izleyiş şekillerinizin bir garipliği asla olamaz! Hatta normali bu, herkesin aklı başında kendi tercihlerini taşımasıdır.ama moda denilen kocaman başlığın altında ev dekorasyonundan, spor malzemesine dek, bir çok alt dal olduğu ve bir şekilde sürekli bir şeyler yaratıldığı için bir yaratıcılık süreci olduğu inkar edilemez…benim moda adına saygı talebim bu noktada sadece; burun kıvırmamalıyız, ama beynimizi işletip içinden bize ait hissettiğimizi seçmeliyiz…that’ s all!! :))
pilli bebek:)) müthiş bir çıkarma yapmışsın:))
Makaleci, bunu demek istediğini anlamıştım..Örtüşmemiz çok güzel =)
evet, kalp kalbe karşı:))) olay bu yani, kabul etmek veya etmemek gibi bir durum yok zaten; Avrupa Birliğine girsek mi grmesek mi gibi değil yani, son nefesi verinceye dek, moda heryerde:)
madem beyefendilere itaf ettik yazı başlığını ve içeriğin çoğunluğunu buyrun;moda akımlarına yön veren erkeklerin listesi…
Hergün gelişmeyen ‘sevgi’ bile ölmeye mahkumdur..Monotonlaşan hayatlar, sorunları çağırır..Bazen boşanmalar bile bu yüzdendir..Durmayın gezin görün keşfedin…Ama elele..
pilli bebek, ne kadar güzelbakmışsın:) gayet komplekssiz, sorun çıkarmaktan uzak olmaya davet edici, samimi…hayat işte böyle bir şey, herşeyi zorlaştıran bazen kendimiz oluyoruz, yokuşa sürüyoruz! daha bir olumlu bakmaya çalışmak lazım:)
Bence de Makaleci:))
hımm pilli çok takdir ettim,herzamanki gibi güzel bir yorum
Teşekkürler.. =)
pharmacid ben de sana teşekkür ederim:)))
Afiyet olsun şeker:))
modayı çok seviyorum. kıyafetin bir ruhu olduğuna inananlardanım. bu yüzden de 2. el kıyafetlerin bende garip bir etkisi var. benden önce o kıyafetleri giyinen insanları merak ediyorum. terzi olmayı çok çok isterdim. nedense çok beceriksizim, hiç bir şey dikemiyorum.sanat olan moda değil, tasarımdır. her tasarım da moda olmak zorunda değildir. dinle birlikte kitleleri etkisi altına alabilen ikinci daldır. aynı zamanda sosyal yaşamı düzenler. belki hayatımızda herşey aynı devam ettiğinden garip bir biçimde yeni olarak bir tek kıyafet gözümüze çarptığından sürekli alıyoruz. ben mesela çok elbise alıyorum, deli gibi. giyinip giyinmemem çok önemli değil. onlara bakmayı seviyorum. (deli miyim, neyim?)neyse devam edersek, erkek modası hep aynı işte. kadınlar içinse bu yıl daha pastel tonlar hakim. neyseki bir önceki yılın sarıları bırakıldı. eskiye dönüş denilen aslında yeni üretecek bir şeyin olamaması furyası devam ediyor. karpuz kollu tişörtler, kare yakalar çok moda. kabusumuz kısa pantolon bu yıl daha da kısaldı. şort biçimini aldı. dar paça kotlar çok modaydı, yavaştan çok şükür ki geniş paçaya dönüş var.mesela bizim kadınlarımız kendisiyle çok barışık. bu yüzden de yakışıp yakışmadığına bakmadan ne bulsa alıyor, giyiniyor. ince bacakları olmayan kimseye yakışmayacak olan; dar paçaları, taytları ve kısa pantolonları giyiniyor. çünkü bunlar moda. sakatlık orada başlıyor. gördüğümüz her şeyi giyinmek istiyoruz. bir şekilde vitrinler bizi etkiliyor. daha doğrusu şehirli kadınları etkiliyor. moda şehre hastır, tıpkı dergiler gibi. moda dergilerinden fırlamış güzel kadınlara özeniyoruz belki de. erkeklerde durum böyle değil. onlar bir şekilde etkilenmiyor, biz etkileniyoruz.velhasıl sırf gözünüze ilişti diye almayın, giymeyin. bir ruhu, bir anlamı olsun o kıyafetlerin.
Ne yalan sölim biraz modayi takip ediyorum.. cünkü mecburum, yaptigim is geregi takim elbise sart…Bembeyaz saclar, siyah olan sadece kaslar kaldi, yas 44 ama bizim olay irsi ne yapalim.. hatta son trasimda berberim kaslarda uzamis deyip makas vurdu.. metrosexuel olduk yani :))) kizdim ama nafile.. biyik yok, olursa tipime uymuyor… amma da gevezelestik beee…
açıldıkla açılıyorsun nico, hadi hayırlısı bakalım, bana rakip olma da
Niye abi ben kimseye rakip olmam tekim Elhamdülillah…
Üretilen her ürün tasarımdır, yaratıcılık olmadan tasarım olmaz..Tasarım olmadan moda olmaz..İçiçedir..Öncü kimlik sanatçı dır..O halde moda sanatı da ortaya çıkarır, sanatçıyı da..Her tasarım moda olmaz, Moda, tasarımın sunuş şeklidir, moda olmayan zamanla yok olur..Zamanın modası ise, müzeler de izlenen tarihi geçmiş olur..Moda zaten deliliktir..Herşeye sahip olmamıza imkan yok…Sadece seçerek kendi modamızı yaratırız…Kısacası Moda, bizim seçim alanımız, kendimizi yaratma biçimimizdir..
Moda sadece kıyafetle de sınırlı değil ki?Cep telefonundan diğer elektroniklere, mobilyadan arabaya hatta daha farklı konulara kadar var.Her sene evindeki mobilyayı sırf nispet adına değiştirenler var.Tutku haline gelen herşey gibi bu da kişinin dengesini bozuyor ve tabi ki kesesinin de.Memlekette, dünyada bu kadar aç, fakir varken, bu kadar zengin miyiz acaba?
pillibebek çok güzel izah etmişsin; çeşit o kadar çok olmalı ki, bu kadar nüfuslu dünya misafirlerinin hepsine seçim alanı geniş olabilsin…nevdalist; bizim kadınlarımızın Allahtan hepsi kendiyle barışık değil:))) yani o tariflediğin şey kendiyle barışıklık değil, zevksizlik, ve herşey bana yakışır yalanına kendini inandırma sendromu, dünyanın moda merkezi diye adlandırılan yerlerde insanlar gördüm; belki çok şık bir kürk giymiş ama sadece hafif bir allıktan fazlasını sürmemiş zevkli kadınlar vardı…içim acıdı, sokaklar dior vs.markalarla yürüyen ayaklı mankenler doluydu ama nasıl sade, ve kendine yakışanı almayı bilmiş, sırıtmamış!erkekler ise nevdalist; onlar bir şekilde etkilenmiyorlar işte demişsin ya! bu yazı bu etkilenmemenin arkasındaki gerçeklere değinmeye çalıştı:) etkilenmemek cool bir tavır değil yani! ne giyeceğini bilmek adına, son tasarımlarla ilgilenmek, içinden kendine göre birşey seçmeyi bir türlü öğrenmek istemiyor erkekler, hepsi bu….
pharmacid yukarıda bir yerlerde bundan bahsetmiştim ben de:))
Ne güzel arkadaşım, kalp kalbe karşıymış demek ki:))
merhaba! güzel yazı.her bedene uygun sütyenler bizde.http://www.penti.com.tr/shop/category.asp?CtgID=5025
Ahmet_koc_sever bey Her bedene uygun boxer,slip kulot ve dede donlari DA mevcutmudur??
ilahi:) yazımı beğenmenize sevindim, bol müşteriler efendim…