Kızımın burnundaki siğili aldırmak için gittiğimiz hastanenin ameliyathane kapısında biriken bir avuç kalabalık, ister istemez, insanın içini burkuyordu.Kimi hıçkırarak ağlıyor, kimi sessizce başını önüne eğmiş bekliyordu.Kalp krizi geçirerek ameliyata alınan kişi birkaçının patronu, ikisinin de babası olduğunu anlayabilmiştim fısıltılı hıçkırıklardan.Derken; kapıda yeşiller içinde belirdi aynı zamandakızımın küçük siğil operasyonunu da gerçekleştirecek olan doktorumuz.Maskesi boynunun altında, bir eli cebinde, diğer eli ameliyathane kapısına dayanmış, ayağının teki diğerinin üzerine atılmış, neredeyse hergünkü yaşanmışlıkların verdiği gayri ihtiyari bir alışmışlık ifadesiyle, hasta yakınlarına; “….bey, ciddi bir ameliyat geçirdi, elimizden geleni yaptık ama bundan sonrası ümitsiz” gibilerinden, bir şeyler anlattı.Bize dönerek, “İçerideki hasta yoğun bakım ünitesine geçirildikten sonra, sizi alacağız, çocuğu hazırlayın” diyerek arkasını dönüp gitti.Kelimeler bedenden bağımsız olabilir mi?
yorumlar
Geçmiş olsun. Kızına acil şifalar diliyorum.
Canım teşekkür ederim.Sürekli uzayıp giden sonra kendiliğinden koparak kanayan bir oluşumdu.Her seferinde yeniden oluşuyordu.Artık aynaya her bakmasında çocuğumun morali bozuluyordu.Neyse şimdi iyi.Minik bir dikiş izi var, umarım ilerde onu dert etmez:)
Sizin gibi bir annesi olduğu sürece, tüm zorlukları kolaylıkla aşacağına inanıyorum. Sağlıcakla kalınız.
Teşekkür ederim:)
hasta = para
geçmiş olsun pharma… kızın şimdi iyi hissediyodur umarım kendini..
Geçmiş olsun Pharma:Minik bir operasyonda olsa, anne ve babaların sonra dan kalacak izler açısından dr.la konuşması gerekir, çocuk büyüdükçe derisinin gelişmesiyle iz büyüyebilir ve çocukta psikolojik gerginlik yaratır..En azından kullanılacak ameliyat ipliğinin cinsi önemlidir, sorulması gerekir..
Çok teşekkür ederim arkadaşlar.Şu anda çok iyi ve burnundakinden kurtulduğu için de çok mutlu.Siğiller viral olduğundan, yanlara da atlayabiliyor.Eğer yakılarak tedavi edilecekse, kökünden yakılmazsa tekrar nüksedebiliyor.Kızımın siğilini daha önceden yaktırmıştık.Burun ucunda bulunduğundan, iğneyle lokal anestezi uygulandı.Şimdiki aklım olsa, asla çocuğuma o acıyı yaşatmazdım.Burundaki bir sivilcenin bile ne denli acı verdiğini düşünürseniz, iğne saplandığında nasıl canının yandığını tahmin edebilirsiniz.Zaten kökten yakılmamış ki tekrarladı.Travmatik bir etkisi oldu bu olayın.Şimdikinde hafif narkoz verdiler.Zaten kökü de hayli büyükmüş.Siz siz olun fazla beklemeden siğilinizi doktora gösterin.
Allah şifa versin.
geçmiş olsun pharmacid, arkadaşım…umarım geçireceği en son operasyon bu olur, ailenin de ameliyathaneye gideceği en son sebep…çok zor, ama en önemli kısımları aşılmış artık Allah’ tan…
Allah acil şifalar versin.Dr lar için küçücük bir operasyondur ama bizler yani anne ve babalar için büyük ve önemlidir.
Geçmiş olsun acil şifalar…
Teşekkür ederim arkadaşlar.Yazımda anlatmaya çalıştığım da buydu.Bu camianın içerisinde olduğum için, hergün hastalardan da duyuyorum, kendim de görüyorum.Bizim mesleklerimiz, yüreği herkesi kucaklayabilecek kadar geniş olması gereken meslekler.Şu var, doktorların şartları gerçekten ağır, ancak tedavi ediyorlar, tamir değil.Dolayısıyla, karşılarındaki de makine değil.O hastanede açıkçası doktorun bedeninin duruşuyla ağzından çıkan kelimeler çok çelişiyor, rahatsız edici bir frekans yayıyordu.Bu kadar otomatiğe almamalılar kendilerini.
pharmacid, öncelikle geçmiş olsun. kızını öp yerimize.doktorlar konusunda söylemek istediğim bir şey var…teyzem kan kanseriydi. sürekli olarak ışın tedavisne gittiğimiz bir dönemde bir gün yattığı yerde debelenmeye başladı. çok korktuk. feci bir baş dönmesi ve sanki bir yerden aşağı düşüyormuş gibi bir his yaşadığını söyledi kendine gelince. Tabi ki apar topar doktoruna koştuk. önceden arayıp acil olduğunu da bildirerek üstelik.Doktoru geçtim, sekreteri bile o kadar umursamaz davranıyordu ki, kan beynime sıçradı resmen! İnsan öyle anlarda öfkesini de kontrol edemiyor. Başladım bağırıp çağırmaya muayenehanede. ağzıma geleni söyledim kadına. Doktor odasından çıktı, beni içeri aldı. Ama o kadar sinirlenmişim ki konuşamıyorum, sadece ağlıyorum sinirden!Doktor sanırım benim korkunç tepkim yüzünden teyzemi hemen aldı odaya. muayene etti. Ve aynı yazında anlattığın gibi, son derece soğukkanlı ve umursamaz bir tavrı vardı. Teyzem, koskoca kadın, adama resmen yalvardı, beni kurtarın diye. İçim parçalandı. Hastaların o an nasıl bir psikolojileri olduğunu bal gibi biliyorlar ve yine de “bazıları” böyle davranıyorlar. Çıktık odadan, ben dayanayıp geri döndüm, kapıyı açıp doktora da saydırdım. Çıktık, eve gittik. Günlerce onun siniri vardı üstümde.Ama sonradan akrabamız olan bir doktorla konuştuk ve bana dedi ki:”Bizler birşey hissetmiyoruz sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Kahroluyoruz çoğu zaman, özellikle elimizden birşey gelmediğinde. Ancak bu duyguya yenik düşersek biz bu işi yapamayız. Kaya gibi olmak zorundayız. Sen kanserli bir hastaya bunu söylemek nasıl zor biliyor musun? ben kaç hastama dimdik durarak hastalığını anlattım, gayet buz gibi davrandım ve odamdan çıktıklarında kendi başıma oturup ağladım! biraz anlamaya çalış doktorları da…”biraz da onların penceresinden bakmaya başladım sonra. Ama işte bazısı da o kadar abartıyor ki, lanet olsun, diyor insan.Dünya tatlısı doktorlar var. Genelleme değil yaptığım asla. Ama yazıdaki, ya da teyzeminki gibi abartılı durumlar da var.zor meslek ama biraz da karşılıklı anlayış gerekiyor kesinlikle.
Geçmiş olsun pharma
Sağol peripettyciğim:)Çileğim ben de genelleme yapma amacında değilim.Kendi meslektaşlarımdan da dükkanından müşteri kovan var.Hemşirelerden ya da hasta bakıcılardan da var.Gelen bir hasta bebeğinin bacağından depo penisilin yapıldığını söyledi.Çocuğu bir gördüm ki, henüz 1 yaşında, üzerindeki tulumun bacak bölümü kan içinde.Hemen acile geri yolladım.Orada bulunan hasta bakıcı bu annenin oradaki laf anlatma çabalarını dikkate almadan buna defol çek git falan diyor.O da adını alıp hasta haklarına şikayet ediyor.Bu olay devlet hst.’de geçiyor bu arada.Hasta haklarında hasta bakıcı bulunup özür diletiliyor.Sonra iğneyi vuran hemşire doktorun yanında çocuk kendini kastı falan diyor.Çocuğun annesi sesini yükseltip, hiçbir şey yapmayacak mısınız, ecz.yolladı beni, bacak durmadan kanıyor, şikayet ederim, çocuğumun bacağı topalda kalabilirdi deyince doktor bunu sakinleştirmek amacıyla çağırıp, çocuğun bacağına bakıyor falan.Özel hst.’lerde böyle bir ilgisizlikle karşılaşmak mümkün değil.Ayrıca öyle şekişlci bir milletizki, ye kürküm ye hesabına, kılık kıyafete göre davranıyoruz.Şimdi benim neden eşit haklar diye yırtındığımı da anlayacaksınız.Bu hakaret edilip de hasta bakıcı tarafından kovulan kadın türbanlı.Bakın ben çifte standartlara karşıyım.Gariban muamelesine karşıyım.Ben gittiğimde bana gösterilen görüntüm ve de kariyerimden dolayı olan yapay itibara karşıyım.Beni daha anlayacaksınız.
haklısın pharmacid. maalesef böyle adi bir gerçek var ortada.çok sinir bozucu ancak buna tepki verilmediği sürece, şikayet edilmediği ve sonuna kadar uğraşılmadığı takdirde, kısacası birçok insanın yaptığı gibi kaderine razı olup gerekli mercilere çıkmaya üşenildiği takdirde, bu çifte standart da devam eder, bu kötü muamele de.çok önemli bir konuya değinmişsin.dilerim haksızlığa uğrayanlar haklarını arasınlar.uğraşmak gerek bu memlekette.
Kesinlikle…Tabi bir de işin bürokrasi uzantısı var.Beşikten mezara kadar, bir ömür gibi uzuyor, uzadıkça ömürden götürüyor.Bugün yine bir hasta dert yanıyor.”Bu kadar evrak, yok mühürü, yok kaşesi cartı curtu, bunlarla bir saatten fazla uğraşınca, ben hasta değilmişim demek ki, bunca saat ayakta durup, ordan oraya koşabildiğime ve beni yerden kazımadıklarına göre dedim diyor:)Vazgeçip evime döndüm diyor:))