bildirgec.org

hıçkırık hakkında tüm yazılar

Çok basit hıçkırık kesme yöntemi

muratdan | 22 January 2011 16:18

Çok basit bi yazı oldu ilk yazım, ama fark ettimki bunu bilmeyen çok kişi var 😀

Arkadaşlar hıçkırık tuttu hıçkırıyorsunuz diyelim sağ elinizin baş parmağını anlınızın ortasına götürün ve biraz bastırın.

1 dakka sonra hıçkırığınız kesilmiş olacak elinizi kaldırın.

Bukadar basit, Allah şifa versin.

gece…

firatocal | 17 August 2010 11:08

üşüyen düşlerimi şefkat dolu elleriyle örten sırdaş dostumdur gece… gözlerimi kapatıp tüm savunmasızlığımla kendimi bıraksam bile , bilirim bana ihanet etmeyeceğini…

bazen özlem dolu aşk kokan bir sevgili olur , bazense koruyup gözeten , başını güvenle yasladığın bir anne … dalıp gidersin düşler diyarına mehtap kokan , yakamozun ışıl ışıl aydınlattığı elleriyle…

yaşam yorgunu bedenimi , ayrılık bitkini ruhumu dinlendiren kendinden emin , yalnızlar rıhtımıdır kadim dostum gece… dobradır , dostların en harbisi… kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği gerçekleri düşlerime fısıldayan acı gün dostumdur…

sırtını hiç dönmez bana… gün boyu aklıma gelmese bile adı , güneşle veda
laşma anımda tüm affedi
ciliğini giyinip , güler yüzüyle karşılar onca karanlığın arasın dan … ayrılığın şiirini yazdırır kalp kırıklıkları üstüne… elimi kesse de kırıntıları , acıtmaz gün boyu canımı acıttığı kadar herşey onunla…

TEK BİR KİŞİ GÖRSE

mavilikler | 31 July 2010 15:09

Biri ağlıyor kapının ardında… Belli belirsiz sesler duyuluyor. İki kişi mırıl mırıl konuşuyor sanki.

Biri az önce ağlayan… Diğeriyse ağlamaya son verip konuşmayı başlatan olmalı.

Seslerden daha genç olanı ağlayana ait. Kelimeleri hıçkırıklarla bölünüyor hala sıklıkla. Bazen bu aralar iyice uzuyor, yeni bir ağlama nöbetine bırakıyor yerini. Diğer ses, yani olgun olanıysa hep aynı sükuneti korumayı sürdürüyor inatla. Duymuyor sanki ağlamayı. Duymayınca gözyaşları yok oluyor sanki.

biliyordum.

massay | 16 September 2009 09:39

GİTTİN.
” Yarın yine gelirim ” dedin.
ayakkabılarını bağlamadan, asansörü çağırmadan.
ıslığını duyuyordum. Bir kerede beş merdiven inişini.
BİLİYORDUM GELECEĞİNİ.
Aşağıda bir araba bekliyordu.
film çekilmişti camlarına. kimdi önde oturan? sigara içiyordu. Yalnızca elleri. bembeyaz.
Beautiful Day çalıyordu.
yanlış mı hatırlıyorum.
yağmur yağıyordu.
kadın mıydı, erkek miydi, gerçek miydi?
Yalnızca elleri gezinecekti vücudunda öyle mi?
çığlık tutuyordu. hıçkırık.
pencere pervazı tutuyordu.
ben kendimi tutamıyordum.

Hukkle – Hıçkırık

gungorayca | 21 July 2008 10:02

8. Avrupa Filmleri Festivali çerçevesinde gösterilen 2002 yapımı bir macar filmi.
Yaşlı bir adamın hıçkırıklarıyla başlayan, köydeki kadınların dayanışmasıyla bağlanan bir planı anlatan güzel bir film. Ortalığı saran ve birinden diğerine geçen hıçkırık film boyunca devam etmektedir. Yarı cinayet, yarı doğa belgeseli. Filmin en ilgi çekici ozelliklerinden biri filmde hemen hemen hic diyalogun bulunmamasi. Çeşitli ayrıntılar, günlük boğuşmalar, rutin ve suratında yaşlılığın derin izlerini taşıyan bir adamın hıçkırığıyla devam eden film, bunların arasına bir de cinayet iliştirilmesiyle, hıçkırık temalı sıradışı bir görsel bir şölen haline geliyor.

Oldukça kişisel ve çok özel bir film olan ‘Hıçkırık’ tüm sinemaseverler için hoş bir sürpriz. 2002 Toronto Film Festivali’nde büyük ilgi görmüştür.
2002-2003 Yıllarında çeşitli festivallerde 16 ödül aldı, 3 kere aday gösterildi. Detaylar

Minik bir operasyon…

| 22 September 2007 12:06

Kızımın burnundaki siğili aldırmak için gittiğimiz hastanenin ameliyathane kapısında biriken bir avuç kalabalık, ister istemez, insanın içini burkuyordu.Kimi hıçkırarak ağlıyor, kimi sessizce başını önüne eğmiş bekliyordu.Kalp krizi geçirerek ameliyata alınan kişi birkaçının patronu, ikisinin de babası olduğunu anlayabilmiştim fısıltılı hıçkırıklardan.Derken; kapıda yeşiller içinde belirdi aynı zamanda
kızımın küçük siğil operasyonunu da gerçekleştirecek olan doktorumuz.Maskesi boynunun altında, bir eli cebinde, diğer eli ameliyathane kapısına dayanmış, ayağının teki diğerinin üzerine atılmış, neredeyse hergünkü yaşanmışlıkların verdiği gayri ihtiyari bir alışmışlık ifadesiyle, hasta yakınlarına; “….bey, ciddi bir ameliyat geçirdi, elimizden geleni yaptık ama bundan sonrası ümitsiz” gibilerinden, bir şeyler anlattı.Bize dönerek, “İçerideki hasta yoğun bakım ünitesine geçirildikten sonra, sizi alacağız, çocuğu hazırlayın” diyerek arkasını dönüp gitti.Kelimeler bedenden bağımsız olabilir mi?

hıçkırık bırak yakamı :)

neoturk | 09 August 2006 18:08

şimdiye kadar bu siteye eklediğim en ilginç zamazing olacak…ne mi ?

hıçkırık kesici
hıçkırık kesici

Hic-Cup denen bu aletin faydası hıçkırığı anında kesmesiymiş. Nasıl olduğuna gelince site de hıçkırığın sinir sistemiyle alakalı olduğu ve yapılacak küçük bir elektriksel müdahelinin bunu keseceği söyleniyor. Kabımız galvanizden yapılma. görüldüğü gibi bir çıkıntısı ve çıkıntının ucunda topuzu var , işte bu topuz siz normal su içerken yanağınıza dokunup akupuntur etkisiyle hıçkırığı kesiyormuş. Tabi sadece dokundurmak yetmiyor ayrıca bardağın içinden su içmeniz gerekiyor. Sizce işe yarar mı, bana pek mantıklı gelmedi. Genelde su içince zaten hıçkırık bir nebze olsun azalır. işte kullanımı ve nasıl çalıştığı