Pantolan deniyorum mağzanın birinde. Düşük bel, siyah, dar paça.Giydim ama muallakta kaldım, tezgahtara sormak istedim.E, tabii, yanımda kardeşim, arkadaşım yok, ya alacapım ya almayacağım. Oldu mu olmaz mı mevzusu kolay değil. Velhasıl, şöyle bir dönüverdim, görüşünü almak için elemanın; tabii bu arada belimin alt tarafında boylu boyunca uzanan bronz tenim açıkta kalarak- üzerimdeki bluzde kısaydı- dövmem açıkta kaldı.
Tezgahtar yorum yapacak, yapamadı bir an. Yutkunmak istedi, yutkunamadığını farkettim. Güzel olmuş dedi, oldu dedi sadece, yorum yapmamaya çalışarak. Oldukça efendi tipli, hoş esmer, düzgün, nitelikli görünümlü bir çocuk. Daha önceden de gittiğim bir dükkan olduğu için tanışmasak da ilk kez karşılaşmıyoruz.
Neyse, aldım pantolonu çıktım. Fakat bebenin bakışı değişti, dibi düştü, hiçbir tepki veremedi. Haz aldım o halinden. Zaten çirken bir tepki alacağım birine yapmazdım, düzey kokuyor eleman. Haddini bilecek tiplerden.Puştluk yaptığımı düşündüm. Ufak zararsız puştluklar. hoşuma gitti, sessiz, hayatın renkleri işte.
Eskiden çok daha fazla puşttum, büyüdüm. Neler yaptım, ne maceralar…Aslında yazdıklarımda, daha doğrusu 2006 tarihli yazdıklarımda baya malzeme var. O yüzden hiçkimseye burada yazdığımı söylemiyorum, deşifre olmamak için.Yine enteresan birşey; geçen gün çok acayip birşey oldu: dehşete kapıldım! Bir tanıdığımın yanına gittim. Bir komşusu geldi dan diye onunla bir 20 dk ilgilenmesi ve beni yalnız bırakması gerekti. Bu sırada bilgisayarı açıktı. Hafife girdim, bakayım bir diye. Sayfanın açılmasıyla sayfanın kayıtlı olduğunu farketmem bir oldu. Dahası ve işin sırrının çözüldüğü yer şurada: merhaba astral yazıyor ya ben açtığımda siz açarken de sizin rumuzla merhaba yazmakta ya; işte gayet yakinen tanıdığımız bir rumuz adıyla merhaba demesin mi hafif sitesi.
Yani çok yakından bildiğimiz, benim de bildiğim bir şahıs hayatımdaki em yakın insan ve birbirimizin o olduğunu bilmeden birbirimize az önerilerde bulunmadık yıllardır.Ben sitedeki rumuzun ona ait olduğunu öğrendiğimi söylemekten çekindim ve çekindim. Hala bilmiyor.Sonra sayfasına girip, neler yazmış bu güne kadar diye daha dikkatli okudum, okudum.Bu noktada daha fazla şok yaşadım. Niye? çünkü yazdıkları benim tanıdığım kişiye ait değilmiş gibi, hala bağdaştıramaıyorum.Ama anlıyorum elbette bağdaştıramamı.Görüşüyoruz hala birçok özelini bildiğimi, o bilmeden.Onun evinde başkası bilgisayarı kullanmıyor ki, o rumuz ona ait değil diyelim. Sanırım şaşkınlığım hiç geçmeyecek.
yorumlar
o mağzadaki eleman ben olaydım, ahh ben olaydım…
O yakınen yanıdığımız kumuz kimdiiii.
Söylersem olur mu? :))
Astral benim de onu tanımadığımı bilmiyor. Şşttt, çaktırmayın. Özel dünyasında ve beyninin içinde neler olduğunu buradan okuyorum..
ha haa :pherkesin içinde gizli kalmış bir fantezisi vardır. bence seninki de fantezi. yaptığına inanmıyorum.
Hayat böyledir işte, herşeyinle istediğin birini elde edeme, kayıp gitsin elinden, mağaza da sana hizmet etmek zorunda olan bir gencin nefsiyle oyna, yanlış birşeyler olduğunu anlamıştım zaten, baştan çıkarma diyemem buna..
Dışarıdaki hayatta isimler, yüzler, cisimler gerçek.Fakat duygular ve düşünceler sisler arasında biraz.Sadece en yakınlarımıza -onlara bile sınırlı bir şekilde-açarız ruhumuzun gizli köşelerini.Oysa internette işler tam tersine döner.Kimlikler ve adresler gizlidir.Deli cesaretiyle bütün sırlar-en yakınlarının bilmedikleri bile-dökülüverir milyonların önüne.1 reklam:Soyun da görelim!
akıcı anlatım,resimlerde sürüklüyor son olay ise şok etkisi yaptı ama güzel bir olay olmuş.
astral ın yazılarını gece okuma, sürüklenir gidersin mazallah…