Çok zayıflamış, son üç bir damla su bile boğazından gitmemişti. Serum ise artık morarmış olan kolunu iyice zorluyordu. Ameliyat olsa bu kadar korkmazdı ama iğneden hep korktu.Doktoru midesinden beslenmesinin şart olduğunu ama kendisinin buna yanaşmadığını söylediğinde göz göze geldik Bakışlarımla “O”na cesaret vermeye çalışarak, “ben izin veriyorum gerekli cerrahi müdahaleyi en sıra sürede gerçekleştirelim, ne oral ne de damardan beslenemiyor artık” dedim. Hiç ses çıkarmadı, itiraz da etmedi. Gözlerime bakıyordu “hala kurtulacağıma inanıyor musun?” der gibiydi. Gülümsedim “evet inanıyorum, kurtulacaksın, bak ben yanındayım” der gibi…
Ameliyathaneden çıkması sanki aylar gibiydi oysa sadece iki saat içinde midesine beslenebilmesi için nazogastrik sonda(mide sondası) takılmıştı.Sadece beslenmesi iyileşmesi için yeterli değildi. Sırada radyoterapi(ışın tedavisi) ve kemoterapi vardı. Kemoterapiyi hiç istemedi, saçlarını çok severdi. Gerçi doktorları da kemoterapiyi kaldıramayacağını hatta ışın tedavisinin bile uygulanmasının gereksiz olduğunu düşünüyorlardı. Kanserde Radyoterapi Kanser tüm boğazını sarmıştı.Kaybetmeyi göze alamadığımdan özel bir doktor bulup ışın tedavisine başladık. Işın tedavisinin tedavi özelliğinden daha fazla hasar verici yan etkileri olduğunu gördük.Işın tedavisinin faydalı olup olmadığı konusunda uzman doktorları bile ikiye böldü.Akciğer kanseri eğer erken tanı konamamışsa tedavisi için uygulanacak olan hiçbir yöntem fayda etmiyor.Kanseri erken teşhis edilenler için doğal gıdalarla ilgili bir çalışma sonucu bazı öğrendiklerimi bu hastalığa yakalananlara faydası olsun diye belirtmek istedim.Bana en ilginç gelenleri;Köpek balığının kemiği rendelenerek yiyeceklerine katarak tüketmeleri olmuştu. Bilindiği gibi köpek balığı hiç kanser olmayan bir yapıya sahip, umudunu yitirmemek adına ne söyleniyorsa ona sarılanları hor göremiyorum.Umudunu yitirmek ne demek…
Güneşin Tedavi Edici Işınları Camdan Geçmiyor.Bilinmeyen Yönleriyle Köpek Balıklarının faydası var diyenler oluyor.Köpekbalığı Kansere Çare Değil!.. diyenler de var.Köpekbalığının Yararı Yok Zararı Var.Körler Neden Kanser Olmuyor?Zeytinyağı Kansere İyi Geliyor.Karaciğer Kanseri İçin Yeni UmutDaha neler neler var hepsi bir umut için…Ölmek ne garip şey…
yorumlar
köpek balığının kemiğini bulmak için uğraşanlar olduğunu biliyorum.ısırgan otu, kanser hastalarının vazgeçilmezi halini aldı.umut tacirleri de almış başını gidiyor.
kanser öyle çoğaldı ki; her gün bir yakınımızın haberini alacağım diye endişeleniyorum.
çağın vebası bu, yakalandıktan sonra kurtulması çok zor.moral çok önemli ama o da tek başına yeterli değil:(
köpekbalığını duymadım ama nar suyunun çok iyi geldiğini söyleyenler vardı.tüm kanserlilere şifa diliyorum, yakın bir tarihte çok sevdiğim birini kanserden dolayı kaybettim:(
kemoterapi ile yaşanan yan etilerin başında gelen saç dökülmesi hastayı zaten moral olarak yıkıyor, genç kızlar bu durumdan daha da etkileniyor.
kuluçkası çok uzun olan bir hastalık, bulgular iyi değerlendirilmediğinde erken teşhis konamamışsa maalesef hiç bir yöntem işe yaramıyor.
…
tanıdığım bir kız vardı, sarı uzun saçlı, yeşil gözlü, evlendikten bir yıl sonra kanser oldu, önce saçlar gitti..Sonra kendi..Düğünündeki mutluluğunu unutamam ..Eşi hala tedavi görüyor..Nasip olmasın kimseye bu hastalık, Kadere isyan edilemez ki..Etmedik mi ettik te faydası mı oldu..Yaşamaya devam, son nefese kadar..
ışın tedavisi almak için sıra beklerken birbirlerini görünce, benim gibiler de var diye rahatladığını söyleyen bir yakınım vardı, rahmetli oldu:(ışın tedavisini almak kolay bir şey değil.önce kanserli bölgenin haritasını çıkarıp beden üzerinde renkli kalemle işaretliyor ve ona göre maske hazırlıyorlar.bunu neden yaptıklarını merak etmiştim.ışın tedavisi esnasında o maske ile hastayı yatağa sabitliyorlarmış ki ışın alacak bölgede kayma olmasın diye…çok sıkıntılı bir durum.tüm hastalara şifa diliyorum.
bende:(
Doktorlar bile ikiye ayrılmış durumda kimisi ışın tedavisi faydalı diyor kimisi ise faydası yok hastaya daha çok zarar veriyor diyorlar.Tıp o kadar ilerlemişken hala kansere etkin bir çözüm bulunamaması da üzücü.Her ilde onkoloji bölümü açmak için girişimler var.Kanserin tedavisi konusunda yapılan çalışmalar kadar, kanser oluşumunu etkileyen faktörler konusunda eğitim verilmeye çalışılıyor.Hasta için de yakınlar için de zor bir durum.
Pillibebekkuyuda “Nasip olmasın kimseye bu hastalık” cümlende bir gariplik var sanki ama çözemedim.Allah kimsenin başına vermesin, bir yakınıma son dönemde çektiği dayanılmaz ağrılardan dolayı, 1 hafta boyunca ağlayarak morfin yapmak zorunda kalmıştım…
Son zamanlarının ne büyük ağrılarla geçirildiğini bende yaşadım, dayanılacak gibi değil.Bir süre sonra uyuşturucunun etkisi de azalıyor doz artırılıyor, bu kez ona da alışıyor:(Anlatılamayacak bir ızdırap yaşayan kadar onun yanında olup, çaresiz kalmaz ağır bir yenilgi…
metinde geçen “umudunu yitirme” sözünün üstüne bir film önermek istiyorum, başkaları bir önerdi mi bilmem ama diğer yorumlara bakmadan bir öneri yapıyorum…”The Pursuit Of Happyness” —> Umudunu Kaybetme
bununla bağlantılı olduğunu düşünüyorum:(
akciğer kanseri…erken teşhisle.. en kolay tedavi edilebilen kanser türü olmasına karşın belirtilerini anlamak biraz zor oluyor…eniştemi bir kaç yıl önce kaybettik bu yüzden ..hergün halamla beraber hastanedeydik…kanser metastaz yapmış beyne kadar yayılmış dedi doktor ve umut vermedi aslında…yapılan tedavi onu kurtarmak için değil..yaşam süresini biraz daha uzatmak içindi…bunu bilsede insan o umudu hep taşıyor ve tedaviyi kesemiyor işte…zaten öylede olmalı…hastalığının çıktığı günden ölünceye kadar geçen 1 yılda çok ilginçtir eniştem tek bir soru bile sormadı…ortada kanser yokmuş gibi davranıldı…kendiside başına gelenin ne olduğunu bilmesine karşı tek bir kelime bile ne sordu ne yorum yaptı..sadece sustu ve 1 yıl sonra gitti..aynı şekilde çok sevdiğim arkadaşımıda kanserden kaybettik…ama o 6-7 yıl mücadele etti bununla…tedavi bir iyiye gitti …bir tersine döndü…ona çok acı veren bir hastalıktı..ama dirayetliydi ve herşeye rağmen hepimizi gülümseyerek karşılıyordu…ölmeden iki gün önce gatada ziyaret ettim..yüzünü zor tanıdım ama hala gülümsüyordu ve hatırımı soruyordu..hep başkalarına moral veriyordu ..nur içinde yatsınlar
Çok iyi yazı olmuş tebrik ederim…
amin.
tedavi olmayı kabul etmeyenler de var, ömrünü uzatmak adına yapılan tedavi sürecinde çok acı çekiyorlar.zor bir seçim:(
:((
kansere yakalanmamıza neden olacak öyle çok şey var ki:(korunmaya çalışsak bile nereye kadar, bilgisayar ve cep telefonlarının bize neler yaptığı ortada…listesini çıkarmaya çalışsak geriye bize ne kalır bilmiyorum.
Dua etmek en etkili ilaç oluyor kanserli hastalara moral desteği şart, kendileri iyi olacaklarına inanmalılar yoksa tedavi süreci daha da hasar verici oluyor.
Kelebek, ne istersen, Allah sana onu nasip etsin..desem
amin pillibebekkuyuda, benim için ne düşünüyorsan allah sana 2 katını versin…derim
senin için düşündüklerimi bana versin ben de sana yollayayım..
Vayyy, şaşırdımm !!! (şahikanın mimikleri ve ses tonu ile:))
umut her olumsuzluğun tek ilacı.
kanserli hastalar son günlerini çok büyük acı içinde geçiriyorlar bari buna bir çare bulunsa.yapılan uyuşturucu iğneler bile acılarını dindirmeye yetmiyor.
hastanelerimize sağlam giren hasta çıkıyor..hastalar ne yapsın
Ne güzel yazı bu yahu!! Kim yazmış dedim, tabii ki Ebru!
hastanelerin havası bile hasta ediyor, orada kalmak zorunda olanlara sabır dilerim.
offf offf öyle üzülüyorum ki.
hepimizin çevresinde mutlaka kanser hastası var, hepimiz acılarına ortak oluyoruz.başka bir nedenle bile olsa hastanede olmak o havayı solumak insana farklı duyguları ve acıyı paylaşmayı öğretiyor.diğer hastalarla da ilgilenince insan yaşama farklı bakmaya başlıyor.beni çok etkiledi hastanede geçirdiğim gün sağlığım için şükrettim.
arada hastanelere gidip tanımasakta ziyaret yapmamız lazım..hayatın ve sağlığın kıymetini bilmek için çok etkili..özellikle herşeyden fazlaca şikayet edip memnun olmayan kişileri götürmek onlarada iyi gelir…hemde bir geçmiş olsun dileği hastanın moralini düzeltebilir …hep içimden geçer ama bir türlü yapamadım hala
ben mecburi nedenlerle sık sık hastaneye gittiğim dönemde orada olmanın ne anlama geldiğini çok iyi anladım ve hayata farklı bakmama neden oldu.her olaydan payıma bir şeyler almaya çalışırım.
07Ebru yeni avatarını görünce çok şaşırdım bir an kendi resmini koydun zannettim.yoksa şimdi mi yanıldım?
:))
aynı şaşkınlığı ben de yaşadım:)hayırlı kandiller.
dualarınız kabul olsun inşallah, Filistin ve Gürcistan’ı hatırlatmak istedim:(tüm hastalarımız şifa bulsun inşallah.Ölülerimize de Rahmet diliyorum.
herkese hayırlı kandiller dilerim.
Bu pasta sahibine ulaşsın…;-)Herkese hayırlı kandiller dilerim.Tüm dualarınız hayır ile karşılık bulsun inşallah.
amin.
Kanserli bir hastamız vardı. Kuyruksokumunda bir kütle olarak başladı daha sonra ışın tedavisi ve kemoterapi aldı sadece bir yıl idare etti.Bir yıl dolunca aynı yerde aynı kütle tekrar oluştu.Işın tedavisini bir kere alan bir daha alamaz denildi ve sadece kemoterapi yapabiliriz dediler.Kemoterapi aldı, çok bitkin düştü aradan biraz zaman geçince kütlede aşırı bir büyüme oluştu.Yürüyemiyor ve sırtüstü yatamıyordu. Öyle ağrısı vardı ki ilaçlar bile etkilemez olmuştu, son zamanlarında tüm direncini yitirdi, sürekli ağlıyordu.Eşi çok iyi bakıyordu ve yanından hiç ayrılmadı. Biraz dinlen sonra yine gel dendiğinde bile gitmedi.Hastaneyi evi gibi bellemişti. Kadının bu davranışı hastayı daha da üzüyordu “ben yarım adamım sana da çok yük oluyorum” diye. Kadın dedi ki;“sen neredeysen benim yerim orası, sakın bana bir daha eve git dinlen deme. Benim evim sensin”Devamını anlatmak istemiyorum.Tüm hastalara ve yakınlarına önce sevgi sonra da sabır dilerim.Şifalar tez olsun ya da çok çektirmesin, taşıyamayacağımız yükü vermediğinden isyan etmek ise manasız.
çok üzüldüm Usttire.
bilgisayarın yaydığı radyasyon ile öyle büyük risk altındayız ki bazen değer mi diye düşünüyorum:(
Usttire bu olaylara yakından tanık olmak çok ağır bir travma nedeni, eşinin tavrı ise daha da dramatik.tüm kanserli hastalara şifa dilerim, ölenlere ise Rahmet.başınız sağolsun.
amin inşallah.
Allah bize de boyle vefalı es versin:)amin
o yüzden eş seçimi çok önemli.
evet oyle,hatta hayatta ki en onemli seylerden biri
hayatta iken en önemli şeylerden biri ne demek anlayamadım ölünce eşi ne yapacaksın ki?
başka bir şey mi anlatmaya çalıştınız ben mi anlamadım yoksa?
yani hayatının nasıl olacagını belirleyen temel unsur esindir:)sana hayatı zehir de edebilir:)cennete de cevirebilir:)
evet tabii ki eş bunların belirleyicisidir.biraz da bizim elimizdedir gibi geliyor bana yoksa düşünsene sen iyi olsan kadın niye sana kötü davransın ki.ben erkek olarak kadınlara çok hak veriyorum.her eziyeti ve sıkıntıyı onlar çekiyor.bir de üzerine hala kötü muamale görüyorsa deli oluyorum.
bakıyorsun adama ciğeri beş para etmek gücü evdeki eşine yetiyor aslan kesiliyor.
ben yorumumda kadın erkek ayrımı yapmamıstım:)bence bu isler iki taraflı:)Allah kadını da melek yaratmadı:))
ama güç denemesi yapan erkekler oluyor her nedense…
:)) evet haklısın, ama merak etme guc denemesi yapan kadınlar da oluyor, ellerine ne gecerse fırlatıyorlar onlar da:)))
onların fırlattığından ne olur ya cürümü kadar yer yakar ancak.işin ciddi boyutları var eziyet gören kadınlara haksızlık etmeyelim birileri onların adına bilinçlendirmeli dengesiz erkekleri.
🙂 haklısın ,dengesiz erkekleri bilinclendirmek aslında anaların gorevi:))yani is yine kadınlarda
her işi de kadınlara atın bakalım bir kadın hanginize yetişsin.kocasına mı çocuklarına mı insafsızlık bu.
:)) ben bunu su baglamda soylemistim, erkekler annelerinin uyarısına tepkisiz kalamaz, yani babalardan cok daha etkilidir anne nasihati egitimi bu konularda
annenin etkisi büyüktür ama hem evin tüm işine koşup bir de çocukların ileri de yapacağı her davranışın sonucu anneye yüklenemez.hele bir de anne çalışan anne ise hem işe gidecek hem ev hanımı olacak oh erkek kendi havasında.
:)) sen cok dolmussun, ev isini karısıyla birlikte yapan,karısıyla birlikte yemek yapan kocalar da var:))
parmak sayısını geçmez onlar.
:)) sen cok karamsarsın ama
karamsar değilim etrafımda gördüklerimi dile getiriyorum.kadının işi yoksa adam ayyaş bile olsa onu çekmek zorunda kalıyor sinir oluyorum böyle durumlara.
🙂 senin cevren oylemis, benim cevremde erkekler gayet iyi, sen cevreni degistir bence:)
benim çevremi değiştirmemle bu olaylar bitecekse hemen değiştireyim ama bu çözüm değil.ben özel bir hastanede görev yapıyorum.bir gecede eşinden dayak yemiş kaç kadın geliyor ve ne halde oluyorlar.
belki de haklısın, ne diyelim duzelir insallah
inşallah ama çok zor görünüyor erkekler için caydırıcı bir ceza yok.
o erkekler yuzunden biz de zan altında kalıyoruz,
herkes kendinden sorumludur, gemneli böyle demek sen de öylesin demek değildir.
bu olayda hem çok üzücü hem de çok güzel duygular var.hayat iyi ile kötünün kol kola yaşadığı bir yer.
bir kere kötüye düşme gör insan neye sarılacağını şaşırır bırak köpek balığını daha aklına gelmeyen nelere çıkar ki, bu durumda allah iki tarafa da sabır versin hastaya ve yakınına en azından hasta kadar yıpranıyo insan ,belliki sende çok yıpranmışsın ama bunu atman gerekir unutman lazım aynı döngüyü döndürüp yaşamaman lazım biz insanlara verilen en büyük nimet unutabilme alışabilme özelliği, düşünsene bir yakının öldüğündeki üzüntüyü hiç eksilmeden hissetmeyi sürekli artı normale dön her insan gibi
her konuda olduğu gibi bu konuda da umut tacirleri devreye giriyor.alışmak zaman alıyor, unutmak mümkün değil ama o acı ile yaşamayı öğreniyor insan.
bu arada Burjuvamalee hoş geldin.