Dondurulmuş aşkı arıyordu raflarda, ne zaman atmıştı onu dondurmak üzere buraya hatırlamıyordu. Önce duygularını, umutlarını, yarınlarını ve en sonunda aklını kaybedeli ne kadar olmuştu, o deprem olduğunda en zor gözyaşlarını toplayıp dondurmakta zorlanmıştı.Bulunca dondurulmuş aşkı sıcacık duygulara kavuşacaktı, üşüyen bedeni, beyni belki biraz huzur bulacaktı. Yaşadığını hissetmek istiyordu, tekrar yüreği yerinden çıkacak gibi çarpsın istiyordu.Çarpar mıydı, çarpar da onu yere çarparsa ya, nelere dayanmıştı buna da dayanırdı herhalde..Biraz da gözyaşı çıkarsam eklesem diye düşündü, sonra vazgeçti aşkı sulandırmaya gerek yoktu, gülümsedi, işe yarıyordu galiba, bak gülümseyebiliyordu..Ya son kullanma tarihi geçtiyse, ya zehirlerse bu aşk kendini…Boşverdi herşeye, kalbinin kapısı açtı, aşkı içeri tıktı, nasıl çalıştıracaktı, kaç derecede ne kadar sürede kavuşacaktı sıcacık duygulara bilemedi. Bekledi sadece bekledi…..