bildirgec.org

EDVARENTE

11 yıl önce üye olmuş, 15 yazı yazmış. 276 yorum yazmış.

Aşk Sessiz, Sevgi Dilsizdir…

EDVARENTE | 02 September 2008 13:15

Çok sevdiğin insan tarafından aldatılmak ve anlatıldığını bilmek ne kadar acı verir yüreğe. Aldatan pişman bile olsa artık çok geçtir. Açılan yara ile yaşamak ise imkansızdır.Yaralar, yaraları dağlar. Kalıcı izleri olmuştur, silinmez, unutulmaz. Her yeni ilişkide aldatıldığını bildiği ya da gördüğü anlar gelir gözünün önüne ve güvenemez olmuştur.Yeni boşanan bir arkadaşıma “daha gençsin yeniden yuva kurabilirsin” diyerek teselli veremeye çalışıyordum. Bana verdiği cevap ile suspus oldum kalakaldım.“bir kere aldatıldım, ikinci kez beni kimsenin aldatmasına izin vereceğimi sanmıyorum” dedi. Anladım ki aldatılmanız izleri onda çok derindi. Ben bile teselli edemedim. Belki de teselli etmemeliydim. Kendimi onun yerine koyarak düşündüm de ya aldatılan ben olsaydım. Beni de çok yıkardı, ben de karşı cinsten nefret edebilir ve onlara olan güvenimi tamamen kaybedebilirdim.Yara açmak ne de kolay! Bu kadar sorumsuz yaşamak, sevdiğinin güvenini derinden sarsmak kimin hakkı acaba? Herkes birlikte olduğuna sıkıca sahip çıksın. Arkadaşım üç yıl boyunca aldatıldığından habersiz yaşamış belki de acısının derinliği bu yüzden…

Bu Kabilenin Dünyadan Haberi Yok

EDVARENTE | 28 August 2008 10:19

Brezilya’yla Peru arasındaki sınır bölgesinde şimdiye kadar dünyanın diğer bölgeleriyle hiç temas kurmamış kabileler bulundu. Amazon ormanlarında dünyadan tamamen kopuk olarak yaşayan kabileler, bölge üzerinde yapılan uçuşlarla tespit edildi.Brezilyalı Survival International adlı kuruluş bu keşfi tüm dünyaya açıkladı.Bizler teknoloji çağında salınırken, doğa ve teknolojiden uzak bir yaşantı sürdüklerini görmek benim için rüya gibi bir olay.Bize göre biz onlardan daha şanslıyız çünkü her şeye sahibiz. Belki onlar da bizi görseler bu durumumuza imrenecekler. Hep sahip olmadığımızı ya da sahip olamayacağımızı isteriz. Bulunduğumuz şartları şikâyet eder dururuz, buna çok hakkımız varmış gibi…

Kampanya, Kaptığını Bir Daha Bırakma…

EDVARENTE | 23 August 2008 16:15

ADSL bağlantısı için 29YTL. olan kampanyadan aboneliğimi başlatmıştım. Başka bir ile gitmem gerekiyordu Adsl bağlantısının dokuz ay sonra iptali için başvuru yaptığımda bana ödemek zorunda olduğum miktarı bildirdiler. İptal ettirmeden ve kullanmadan bağlantı ücretini ödemek daha mantıklı geliyordu. İptal edebilmem için ve bu cezayı almamam için aboneliğimin iki yılı doldurması gerekiyordu. Oysa son kampanyada ücreti 14.99 YTL. Olmasına rağmen ben hala 29.00YTL.üzerinden ödeme yapmak zorunda kalıyordum.

Hukukun Egemenliği Derneği (HED) Genel Başkanı Avukat Erdem Akyüz tarafından dava açılmıştı. Dava sonucunda da tüketici hakkını almıştı.

Ben Seni Önemsiyorum Ya Sen?

EDVARENTE | 17 August 2008 21:24

Kendimi ve sahip olduğum hayatımın değerli olduğunu biliyorum. Zamanım ne kadar olursa olsun bunu iyi değerlendirmek ve sağlı yaşayarak geçirmek istiyorum. Çünkü ben hasta olmaktan, hastalanıp hastaneye düşmekten çok korkuyorum.Hastane çevresinden geçmek bile beni olumsuz etkiliyor.
Küçükken günlerce seruma bağlı olarak geçirdiğim günlerden kalma bir sıkıntı bu. Sevmiyorum hastane önündeki incir ağıcını…Nerede sağlıklı yaşamak adına bir bilgi bulsam dalıyorum hemen çünkü sağlıklı yaşamak ve ansızın ölmek belki de ölümden korkuyorum…Sağlıklı yaşamak adına ne öğrendiysem bunu sevdiklerimle paylaşıyorum ki onlarda sağlıklarını yitirmesin ve hastaneye düşmesin diye. Buna rağmen büyüklerime söz geçiremiyorum.“Onu yemeyin, bakın onun yerine bu daha sağlıklı “ diye söze başlasam hemen “tamam canım anladık” diyerek susturulmaya çalışılsam da…Ben onları önemsiyorum.

Reklâmlar başladı koşun!

EDVARENTE | 17 August 2008 16:01

Bazen en güzel yerinde reklâm girer araya ve “ya sırası mıydı şimdi” diyerek isyan ederiz. Oysa tam sırası o an işte. İzleyici nerede dikkatini toplarsa reklâm vakti geldi demektir.
Reklâm zamanı bazen bir kurtarıcı bile olabilir çünkü çay ve ihtiyaç molası için yerinden kımıldayamayan ev haklı reklâmların başlaması ile hemen harekete geçer. Birisi wc’ye koşar, diğeri çayları tazeler, birisi meyve tabağını hazırlar.
Eğer biraz şansınız varsa kalabalık bir aileye sahipseniz kalan birisi de çerezi getirebilir.
Neredeyse reklâmlara göre hareket eden bir durum halini alırız. Özellikle de güzel bir film izliyorsak.
Bizim böyle yaklaştığımız reklâm verenler için üzücü bir durumdur ama herkes bizim aile gibi değil.

Uyuşturucu ile tanışmayın…

EDVARENTE | 17 August 2008 11:00

Nice tazeler gülünü açamadan solar. Uyuşturucu bunu hep yapar. İlk başta sadece merakla başlar. Sonrasında esir alır.Uyuşturucu krizi geçiren birine şahit oldum korkunç bir manzaraydı. Daha 19-20 yaşlarında sadece ve kendini bilmez durumdaydı. Onu hastaneye götürmeye çalışanlara direniyordu. Kendisi için kurtuluşun ne olduğunu bile bilemeyecek durumdaydı.Gözyaşlarıma hâkim olamadım. Bir ben değildim ağlayan, oradaki o sahneyi görenlerin birçoğu ona yardım etmek isteyip, yardım edememenin çaresizliği ile ağladı.Ona söylenen sözleri anlayamayacak haldeydi, kimseyi duymuyordu sanırım. En çok annesinin o ezik duruşu yıktı beni. Evladı yerlerde debeleniyor ama o “yavrum, canım kızım ne olur kendine gel” diye bağırarak ağlamaktan ve dövünmekten başka bir şey yapamıyordu.
Evladı gözünün önünde erir de hangi ana yüreği buna dayanabilir ki?

Don Yerine Tanga Tercih Edilir…

EDVARENTE | 09 July 2008 10:29

Suriye ikliminin etkisinde olan bir ilde görev yapıyorlardı.Rüzgarda toz nasıl kalkarsa çekirgeler de toz misali görüş açısını daraltıyordu..İş çıkışı eşini aldı mesafe yakın olduğundan yürüyerek evlerine gittiler.Kadının çığlıkları ile irkildi elindekileri yere atıp yatak odasına koştu.Gördüğü sahne ile neye uğradığına şaşırmıştı.Eşi donunun ağ yerini tutmuş zıplıyordu.