Bir internet sitesinde tanıştık onunla. Fotoğrafını gördüm, “evet bu” dedim. Neden onu seçtiğimi başta hiç bilmiyordum. Sonra buldum. Benim gibiydi o da…..Fotoğrafı çekilirken, objektife bakamıyordu. Gözlerini kaçırmış, başka yöne bakıyordu. “Bir çift göz bana bakıyor, ben nasıl ona bakabilirim” bu yüzden objektife hiç bakamıyorum. İsmi önemli değil, bu hikayenin kahramanı o.Bir malı seçer gibi şuradan onu seçtim. Uzak bir yerdeydi, hiç karşılaşmadık bu yüzden. Ona fotoğraflar gönderdim, o da bana. Birbirimize mektuplar yazdık.Benim doğurmadığım bir oğlum var, hiç görmediğim bir oğlum. Neden böyle bir işe bulaştığımı bilmiyorum. Sadece iyi ki yapmışım. Ona mektuplar yazıyorum, kiminde anlıyor, kiminde anlamıyor. Yaşı benden çok küçük. Hatta terbiyesiz bana “sen çok büyüksün” dedi. Güldüm, ona göre çok büyüğüm. Annesi, onu asıl doğuran kadın benden sadece 2 yaş büyük. 3 çocuğu var. Diyarbakır merkezde olan ancak kar yağınca hayatın durduğu bir yerdeler. Sokakları yok, sokak ismi de yok bu yüzden. Ona kargo gönderdiğimde hep zorlanıyorum. Ya ulaşmazsa korkusu hep içimde. Ama ulaşıyor.Bu ramazan farklı bir şey yapın yahu? Gidip birilerine para vermeyin. Bu ramazan eğer inançlarınız bu yöndeyse daha büyük bir şey yapın. Bir çocuğun sorumluluğunu alın. Ona faydanız umut olacaktır. Yoksa gerisi hikaye. Ona para yollamayın. Kitap, giyecek yollayın. Bu yollayış sizin para durumunuza göre değişsin. Bazen çok, bazen az. Ama ona yazın, bunu.Gidin bir çocuk alın, malı seçer gibi. Gidin o çocuğun elinden tutun. Herkesi bıraksanız bile onu bırakmayın. Okusun, 1-0 yenik başladığı bu hayatta küçükte olsa bir şansı olsun. Bazen bu şans sizle gelir, bazen kendisi yaratır. Ama umut hepimizin ihtiyacı olan tek şey.Beraber çalıştığım bir sürü kişiyle bu işe başladık. Daha doğrusu hiçbiri başlamadı. Ben başladım. “Okusa ne olacak” dedi biri. Bilmem, belki hiçbir şey. Belki her şey. Benim oğlum tembel. Ona sunulanın dışına çıkamayacak, maalesef. Olsun ben onu yine de seviyorum. İstedim ki yıksın makus kaderini, olmadı. 4 yıldır tanışıyoruz. Ben büyüdüm, o da büyüdü. Boyu uzun, zayıf çok zayıf. Hiçbir şey umurunda değil. Hırsları yok, şımarık bir çocuk değil. Sevgi dolu da değil. Bana öyle çok benziyor ki! Bir oğlum olursa, böyle olmalı. Bazen aradığımda çizgi film izlediğini söylüyor. “şimdi meşgulüm” diyor. Kimse bana böyle dememişti.Küçük bir oğlum var, hiç görmediğim, ama çok sevdiğim. Küçük bir çocuğa mektuplar yazın, umudu olun. Onu hiç bırakmayacağınızı söyleyin, yalan olsa bile.