Boşverin bunları; mühim olan doğru adamı, doğru kadını seçtiğinden emin olmak…Ayaklarınızın fazlaca yerden kesilmesi hikayelerine de kanmayın, romantik diziler son zamanlarda hepimizi bir hayal alemine götürmeye çabalıyor…Sanki günlük hayatta herkes birbirine bu kadar kocaman güzellikler, sürprizler yapıyor, ya da yapmak zorunda…Sektörleşti artık tüm duygular…O filmleri izleyelim elbet; ben de bazılarını izliyorum ama, günlük hayatta başımıza aynı seneryoların gelmelerini beklememek lazım, büyük sükut-u hayaller yaşanacak diğe türlü…
yorumlar
Ben bunların hiçbirini istemezdim. Herşey özel olmalı. Bana ait olmalı duygular. reklam panosunu ne yapıyim. Mesela geçen sene erkek arkadaşım bana çok hoş bir süpriz yapmıştı. Ve çok masrafa da girmemiş.. Ama hala o boş çikolata kutusunu açıp okurum yazılı olanları. Ama sadece ben okurum. Sadece bana özel:) Tekrar teşekkür ederim panda:) Bu yazıyı yazıp hatırlattığın için sanada çok teşekkür ederim makaleci:)
peripetty güzel yorumHiç aklımda olmayan birşey evlilik vs.Bana evliliği düşündürmesi için tekliften evvel evlenilecek biri olup olmadığı önemlidirHadi o da tamam diyelim teklif çok farklı ve gözlerimi mutluluktan yaşartacak kadar etkileyici bir şekilde ve buna uygun bir ortamda olmalıMakaleci teşekkürler güzeldi,güzeldi:)
Zaten bana gelen evlilik teklifi değildi. Sadece beni ne kadar sevdiğini anlatan bir yazıydı. Ama teklifin gelmesinide isterdim tabiki:) Gözlerimin yaşarmasına gerek yok. Söylediği veya yaptığı şeylerle yüreğimi okşasın yeter. Aniden olursa daha güzel olur. Öyle günlerce süren hazırlıkları sevmem:)
merak etme peripetty gelir inşallah yakında beklediğin teklifte 🙂
Hazırlığı bana belli etmeden yaparsa iyidir.Sonuçta beni şaşırtacak bir “ani”likle teklif edecekse bile bunu kafasında tasarlaması hazırlaması gerekir,fazla da gelişigüzel olmamalı.Gözlerimin yaşarması..Ben bir süprizle karşılaştığımda ve çok mutlu olduğumda gözlerimin yaşarmasını engelleyemiyorum,ama büyük bir süpriz olmalı bunun için.Bu yüzden öyle söyledim.
🙂 tabiki dejavuu sana da katılıyorum. Ben şeyden bahsediyorum hani çok fazla abartanlar olur ya. Bakalım zaman gösterecek zeyynep:)
reklamlardaki teklifler geldi aklıma:))Bir ara bir diş macunu reklamı vardı hatırlarmısın peripettygenç delikanlı duvara bir kabın içinde 2 tane diş fırçası şeklinde bir resim yapmıştı
hatırlamadım:(
peripetty rica ederim: haberi görünce hem sinir oldum, taktik vermelerine, hem de anımsatmak istedim konunun aslında manevi oluşuna…zeyynep ve dejavu; haklısınız…herşey yapmacıksız olabilmeli…bu arada o reklamı çok hafif hatırlıyorum….
aslında;süprizden ziyade süprizi yapan kişi önemli eğer önemsemediğiniz biri yaparsa isterse gökyüzünde sizin için takla atıyorum desin boş,amma önemsediğiniz,beklediğiniz birisi ise uçun uçabildiğiniz kadar…..
Öyle taktik vermek gibi bir niyetim yokki makaleci:) sadece senin yazının bana anımsattıklarını yazdım. Ayrıca hassas bir dönemdeyim. Senin yazını olumsuz etkilediysem.yani sen öyle düşündüysen özürdilerim.
Evliliği “kurum” olarak algılayan zihniyet,bürokrasini de al git!”Mantık” ın da kapak olsun!
ilginç haberlerin ustası @makaleci,insan kendi düşlerini yaratırsa ya da bu yönde kararlıysa;kurallarını da yaratmakta gecikmez.işte o zaman neyi teklif edeceğine.nasılına niçinine bakmadan kendi karar verir.teklfin kışkırtıcı olması elbette arzu edilendir.Ammaa karşınızdakinin de kışkırtıcı olması gerekir di mi?
peripetty; yaptığım yorumu dikkatle incele peri’ ciğim:)) haberin link’ ine baktın mı? taktik verenler, haberde konu olan araştırmacılar…ben onlara tepki duydum da yazıyı yazdım zaten şekerim, senin veya yorum yazanlarla ilgili değil:))hassas döneminin farkındayım, üzülme sakın…cpgulen; aynen öyle! o kadar bıçak sırtı bir mevzuu ki aslında, çok dikkatli bir seçim gerektiriyor…yorucu kimlik; merhabai ilk kez gördüm ismini, yorumun için teşekkür ederim:kurum olması, kurum denilmeye başlaması insanların eş ve çocuklarına yaptığı haksızlıklar başladığı tarihlerden itibaren falan gelenekselleşti sanırım, her kavramın çıkışının bir sebebi var, hani silah icad oldu mertlik bozuldu hikayesi…Yani haksızlıklara binaen kurum olması aslında iyi, ama senin değinmek istediğini elbet anladım; sadece bu şekilde bakılması ve dediği gibi mantık evlilik diye tamamen aptalca kavramlar çıkarılması özrü olmayan bir kabahat.bu açıdan çok haklısın.koza;merhaba arkadaşım:) evetttt! ilginç haberleri görünce bayılıyorum buralara taşımaya, hafif semalarının böyle konulara da ihtiyacı var:))ay senin yaptığın yorum nasıl yorum öyle!!!süper ötesi…eet işte o karar anını yakaladığın an değil mi????ve vurucu yorumun ise, karşındakinin seni kışkırtması….kesinlikle haklısın, bu kışkırtmayı hissetmeden böyle bir teklifte bulunmayacak bir adam olmana çok sevindim!:)
fazla şişirme şunu yau, havalara girecek gene
sen ciddimisin kop, yoksa sevdiğin için mi takılıyorsun koza’ ya böyle?
amaann canın istiyosa şişir banane, nesini beğendiysen yorumunun artık, bi de süper ötesi demişin, bu gazla romayı da yakar artık
kop; her arkadaşımın yorumu değerli:)) kozanın ki de çok güzel, tıpkı sana da güzel yorumlarında olduğu gibi övdüm onu evet:)) sen niye ona bu kadar kötü elektrik hissediyorsun ki?? neyse, seni ilgilendirmez dersen susarım, ama onu şişirmeye çalışmıyorum…
rica ederim ne demek seni ilgilendirmez, demem öyle şey, ben kendi fikrimi söledim sadece ayrıca elektriğini yiyeyim onun
var birşey aranızda ama…peki…neyse, hayırlısı:)))
ne olacak yau, senin bi bildiğin mi var da ben farkında değilim, de hele, benim kimle ne derdim olabilir, kimsenin gerçek kişiliğiyle ilgili değilim ki, sadece yazılara yorum yaparım,
kop; birşey bilmiyorum sadece yukarıdaki yorumlardan dolayı ben sana sormak istedim esprili bir şekilde birşey mi var diye….haklısın, yazılara yorum yaparsın sen hakikaten…cidden bu konuyu geçelim sence de bir mahsuru yok ise kop:))sen evlenme teklifini nasıl yapacaksın deniz kızına bakalım???:))
hiç böyle kışkırtmalara falan gerek yok, beni kışkırtmasına da gerek yok, çıkar karşıma bigün, görürüm bir deniz kenarında, tutulurum bi anda bi tarafına yada tamamına, etkilenirim bir şeyinden yada tamanından, yüreğim güp güp eder, tutar kolundan alırım paçasını aşağa, sevicem lan seni derim, gel benimle derim, varmısın benim hayatım olmaya derim olur biter bu kadar basit,
harikasın:)) işte olay budur….! bak bu yorumundan sonra buralarda kızlar iyice seni merak edip, tanımak isteyecekler haberin olsun!….(bunu söyleme sebebim; ne yazık ki günümüzde artık kadınına sahip çıkan, sonuna kadar sevecek erkek bulunamıyor, ya da tam tersi öyle kadın da yok, erkeğine deli gibi bağlanıp, onu yüceltip yarı yolda bırakmadan sevecek…dolayısı ile senin bu yorumun, günümüzün özlenen, hep beklenen hislerini dile getirdi)
Bu tarzda teklifleri samimiyetten, doğallıktan uzak buluyorum.Bu tür erkeklerin ağızlarıyla kuş tutabilme becerilerini evlendikten sonraki, günah çıkarma konularındaki uzmanlık alanlarının tescili olarak değerlendiriyorum:))Çok kötüyüm degil mi?:))
e işte mak, millet kışkırtmalarla hayallerle dalarlarsa bu işlere, şapa oturduklarıyla kalırlarlar, kurallarla, düşlerle fasa fisolarla bu işler gitmez, bu işler güp güp eden yürek ister, paylaşmak ister, katlanmak ister, fedakarlık ister,
(kop, bence koza’ da kışkırtılmak derken, hayatın geri kalanını geçirebilecek yüreği gösterebilmek var mı? bununla ilgili kişiler birbirlerini kışkırtabilecekler mi? gibi bir bakış açısı olduğuna inanıyorum)ve kop;senin nasıl samimi,nasıl çok güzel şeyleri hak eden iyi bir yüreğin olduğunu çok iyi hissediyorum…umarım seni hak edecek biri olacak hayatında, dua edeceğim senin için, ciddiyim…!pharmacid,yazımın girişinde bir haber kanalının araştırmasını dediğin şeyle hem fikir olduğum için ilettim zaten:))hayır çok kötü değilsin, ŞEKİLCİ DEĞİLSİN çünkü, kop’ ta aynını düşünmüş, bravo diyorum!!!
şişirme beni mak 🙂 şimdi de koza68 laf eder haklı olarak
Her kadın, hayatında 1 gece prenses olur,”gelinlik” giydiği gece…(Peripetty =))
pbk, dikkat et şimdi nico gelir, görürsün prensesi
Sonrasında da evinin külkedisi ha, pillibebek?:)))
ondan sonrası da cadı kaynana
O da tırsar benden senin gibi, endişelenme..=)Pharma, aynen öyle…Son model araba dönüşür balkabağına…Ama sen ve Makalecinin daha şanslılar arasında olduğunuzu düşünüyorum..Mutlu kadınlar, kendini belli ederler..
mesela bu kadar kafa yormamakla başlayabilirsinizne gerek var ne gerek
konuyu biraz açar mısın Sureya, hangi kafayı neye yormayalım?
Kendisinin ilk yorumundan yoruldu, galiba Kop..
diosun !
🙂 pillibebek yorumlarını çok seviyorum. Bakalım gelinlik giyince ne olacak. ama ben ailemin prensesiyim zaten. sadece külkedisine dönüşmek korkutur beni. acaba hiç evlenmesemde sıradan bi prenses mi olsam:)
hıı unutmadan benim için sıradan değil tabiki. Ailem benim için en önemli varlık bu dünyada:)
de ayrı
hiç evlenmesem de. 🙂 ah bi gelsen şu yemeğe…
geleyim de kafamı patlat dime, yemezler
sen gel ben kurtarırım seni perinin gazabından kop 🙂
🙂
ben kıyamam ona zaten zeyynep. Benim başka bir planım var. Yazı yazmaya başlıyacağım. Oraya gelirse kop bütün gece benim hatalarımı düzelttireceğim:)
düşüniciim, hemen karar vermiciim
sen de çok nazlısın kopcum yaa 🙂
eol suno ka dardi me
ehh olsun bakalım ne yapalım.. gülü seven dikenine katlanırmış 🙂
hayatımda sadece ve sadece “KEDİ”ye evlenme teklif etmiştim, kabul etti, ama evlenmemiz kısmet olmadıteklifin nasıl yapıldığı değil, yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum
aggali selam:))) sen yoktun ne zamandır…evet kedi:) hatırlıyorum…çok üzücü, ama belki de hayırlısı öyle olmuştur nereden bileceksin?evet haklısın!teklifin nasıl yapıldığı hakkındaki şekilci habere sinir olmuştum :(( ondan çıktı bu yazı!
-İftar olmak üzere şehmuz kanka-öyle mi banu farkında değilim-karnımın sesini duysan farkına varırdın neyse şimdi okunur,aha okundu saldır yemeğe-ıı şey Banu..-öföndüm hımm-ben birşey diyecektim-gırkk(ıyy) sonra söylersin yemeğimi soğutma-benimle evlenir misin-hönkNasıl ve nerede söyleneceği önemlidir..
işte ben buna inanmıyorum kop! kimse kuusra bakmayacak…o adam ne bileyim çok da severim, tarzını, avrupa yakasını ve diğer projelerini … fakat;onlar (hele kaç çocuk var) hala aşık falan değillerdir, sadece birbirleri için doğru insandırlar evlenmek konusunda, ama mona lisa falan … zor iş, evlilikte yıllar ve çocuklardan sonra …yani bana kimse bu şartlardan sonra; ilk günkü heyecanımı duyuyorum eşime demesin, inanmam…
neden öyle diyorsun ki mak, ben inanırım buna.yaşamayan bilmez
nasıl yaşamayan bilmez??? sen çoluk çocuğa ve yıllara karışıp -sevgi biter değil- ilk gün gibi aşk olacağına yaşadın da mı inanıyorsun kop? 🙂
olamaz mı?
ilk gün ki aşk olamaz, sayın yönetmen abartmış bence, sen de evlen ve yıllar geçsin bir de fazlaca çocuğun olsun, anlarsın:)
mak,beni de burda kopanisti kadar tanıyorsun…ben de seni buradaki mak kadar biliyorum…sinan çetin’i de görebildiğin ve bildiğin kadar tanıyorsun ve öyle kantara çıkarıyorsun, ben de farklı tanıyorum ve dediklerinin doğruluğuna inanıyorum,
Makaleci de haklı bir yandan,artık herşey çabuk tüketiliyor..Ama şu var;İnsanlar değişiyor,yenileniyor,hep birşeyler ekleyip birşeyler çıkartıyor,ama devamlı değişiyor.Birbirleri için doğru insanlarsa birbirlerinin değişimine,ayak uydurabiliyorlar demektir.Bu çok sık rastlanan birşey değil ama Sinan Çetin’in bu hususta dürüst olmaması için hiçbir neden göremiyorum.
yorumuna imzamı atıyorum, dejavuu88
dejavu;zaten ona itirazım yok, o başarılabilir kısmı; doğru insan, birbirlerinin değişimine ayak uydurmak vs. demişsin ya, hepimiz yaşıyoruz bu kısmını zaten:))konuyu lütfen kaçırmayalım;İLK GÜNKÜ GİBİ AŞIK OLMAK deniyor…işte bu olmaz, olamaz yani:)eşyanın tabiatına aykırı…(sevgi, bağlar, ilişkiyi sürdürmek, saygı…bunlar 50 yıl’ da evli olsan, 50 tane de çocuğun olsa devam eder, o kesindir)
olur mak olur, bal gibi olur…. ”umut etme, mutlu ol”nazar etme ne olur çalış senin de olur
Kalbinde yer yoksa bana güzelim, farketmez ben ayakta da ( -de ayrı ) giderim…
neye nazar ediyorum ben kop?? çalıştım ve benim de oldu zaten…benim hiç bir söylediğimi anlamak istemediğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum….
mak ben, seni anlıyorum, sen sinanı anlamıyorsun,neskafe bile üçü birarada ben hala yanlızım
Kızlar duruşuma, yollar gidişime hasta…
kapılma rüzgarıma, çeşidim olursun
Çilemse çekerim, kaderimse gülerim…
anlaşılmamak normal…ilk gün’ e ait bir aşk vardır ya?????????????? hani o gördüğünde karnın ağrır, ne giyeceğini, nasıl cümle kuracağını bilemezsin, karnında yumruk gibi, kist gibi bir duyguyla gezer durursun…!!evlendikten sonra kalmaz çocuğum böyle şeyler!!!burada anlatılan mesele bu!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
kalır mak kalır,tek rakibim boing 747
….
Önünü görmeden sollama, eve acı haber yollama…
baba parası deil bu, alınteri
İstedim vermediler, sen şoförsün dediler..
…
Ben bir kadini sevdim mi gözüm gibi bakar, ilah gibi taparim; ama ki bir yanlisini görmeyeyim bir bidon benzin döker çatir çatir yakarim.
seviyorum, sanma ki aşkım yetimdir. yalvarmam asla, aşkım asaletimdir.
Aşk çekenin, yol gidenin…
bana unut beni diyorsun. mademki unutmak o kadar kolay, sen onu unut ve bana dön.
makaleci böyle düşünme üzersin beni
pardon …Bende kamyonumun kasasına yazı yazdıracaktım.Şunu yazın lütfen” KUZU KURDUN, YOL FORDUN”:)
Makaleci,Daha önce aşık olmamış birine , senin düşündüklerini anlatmak, deveye hendek ,atlatmaktan zor.Ama aşık olduğuna , o duyguları yaşadığına istinaden gelecek olan sözler, yalancı bahar gibi bişey olacak mutlaka (fazlası ile platonik olacaktır).İnsanlar, yaşadıkları en büyük aşkları bile, bir süre sonra unuturlar ya da bu aşk normal bir sevgiye dönüşür ve rutinleşir. Devinim ve dönüşüm, yeni ortak paydalarda buluşmak sadece bu birlikteliğin daha mutlu gitmesini sağlar.Ya ben bugün zaten çok yorgundum, birde yazı yazdım:=)
Ya pardon…Kamyonumun kasasına şunuda yazdırmak istiyorum,” Vitesime takdırdım kemik, kızların hepsi bana kesik”Lütfen sağ alt tarafa italik olsun.
Bizimde söylemeye çalıştığımız şuAşk bitiyor tartışmasına girmeyelim,ama örnek verilecek insanlar da var.Gerçekten birbirleri için yaratılmış,yetişme tarzı olsun,aldığı terbiye olsun eğitim olsun,ahlak yapısı,ruh yapısı,karakter yapısı vs.. birbirlerine uygun olan insanların sayısını hafife almayalım.Devamlı değişim söz konusudur insanlar için,gerek davranışlar olsun gerek yaşanılanlara karşı sergilenen tutum olsun,zaman ve zeminin kayışı..Devamlı bir değişim..Bu değişimde başı dönmeden durabilen çiftler var,Sinan Çetin ve eşi de belki bu çiftlerden biri..Makaleci senin yorumlarını her zaman ilgiyle okuyorum ve doğruluk payı çıkarmaya çalışıyorum.”anlamak istemiyorsunuz” da ne demek,lütfen böyle düşünme olur mu?
dejavu,biz birbirine uyumlu çiftlere bir şey demedik ki.Ama aşkın o ilk andaki insana hissettirdiklerinden bahsediyoruz. Aşk farklılaşıyor ,değişiyor ama o ilk duyulan hislerle devam etmiyor. Aşk bitmiyor.Eğer bu hissi devamlı yaşayabilen varsa, o bu dünyadan olamaz:)
Bu kadar emin konuşma istersen..:)
Flora, o zaman ben bu dünyadan değilim demek ki:)
bu yorumuna da imzamı atıyorum dejavuu88, hatta birde kolormatik mührümü basıyorum üzerine ve ilaveten şunu söylüyorum:”hepimiz kapısındaki kilitlerin açılmasını bekleyen birer boş eviz”
Ama bu dünya da kilit uzmanları da var. Dikkat etmek lazım. Eve ait olmayanlar girebilir.İnşallah herkes kalbinde ki gibi bir aşka rast gelir.
gelir gelir merak etme sen,senin kamyona şunu yazayım : kaytan bıyıklarımı da aman, yavrum sürem nerelerine
🙂 kopmuşsunuz kop ve sedaflora
:))))Valla bıyık olsa dükan senin.
e yoksa hakkını kaybettin
“kamyonum çeker 10-20 ton, gönlüm çeker Paris Hilton”:)))
onun gönlü seni çekermi peki? bak onu bilemiiciim işte
Al FORD, ol LORD…:)
Valla ben bir yüzü karayım, o da zenci olmak istemiyorsa, nasip diyelim:))
resu araya reklam almış, tabee blogun ratingi iyi di me
blog yok kop 🙂 tıkla anlarsın
nereye tıklıcem resu ? pardon ama annamadım
anladın sen 😉
haa şimdi annadım, tamam o zaman
balkonda boş tüplerin üzerinde otururken teklif etmişti eşim…:)ne bilirdim o tüplerin gün gelip patlıycağını:):)
boş top patlamas, kekleme bizi
dejavu; evet anlaşılmadığımı düşündüm, bunu söylemenin sakıncası olmamalı değil mi?? :))badoer1;çok teşekkür ederim…aynen öyle; SEVGİ BİTER DEMEDİK Kİ! sevgisiz şuradan şuraya gidilmez, hayatın içinde yıllar geçmez, yaşanamaz birlikte zaten,ama aşk duygusu (HANİ O AÇIKLAMASI ZOR, VURGUN YEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜN O İLK AN)insana hayatın tüm yıllarında ilk günkü heyecanında devam etmez…case is closed!
sen öyle sanmaya devam etmevzu hiçbir zaman kapanmas!
kop:)mevzu benim açımdan bitti tabii ki, tüm arkadaşlarım tartışmaya devam elbete edebilirsiniz…
daha birşey söylemeyeceğim anlaşılmayan benim sanırımSustum!
sen değilsin dejavu88 anlaşılmayan, sinan çetin
urfada oksfort vardı da biz mi okumadıg
dejavu; insanlara yönelik bir durum yok, elbette sana da:))eğer kırgın olduğunu biraz daha hissedersem, ben de sana kırılacağım, ben de senin tüm yorumlarını dikkatle okur ve severim, sevgiler!
ben kırıldım bile
hayırdır results?
şaka yaptım makalecim 🙂
sevindim:))
Kırılmayın, gücenmeyin bari burada, oldum olası sevmemişimdir çıtkırıldım insanları zati
yok results,çıtkırıldım değil dejavu, aksine çok gerçekçi, ama bana değer verdiği için bana alınmış olabilir:)) ben de zaman zaman değer verdiğim insanlara yapıyorum bunu:))
Mak o kamyoncu yazısıdır. Sen anlamışsın arkadaşım ya:)
devil or angel ? pardon son yorumunu neye dair yaptığını anlayamadım…ben dejavu ile ilgili konuştum…sen ne hakkında??bir ara açıklarsan çok sevinirim:)
makaleci dediğin gibi sevdiklerime kolay gücenirim ,bana karşı bir tavır olduğunu sandım birden,yanılmışımTamam birşey olmadı aynen devam:)
Kalleş dostum olacağına; delikanlı düşmanım olsun…(bugün gördüm) mak maksat ılıman iklimler olsun fazla takma kafanı…
evrimmiş
hahahah çok güzelmiş 🙂
Bence adamın yerindeki ayı olmalıydı:)))
ayı olmalıydı dedin demi, armudun iyisini ayılar yer, biliyosun
He valla, köprüden geçerken dayı dediklerimiz de öyle…:))
klasik edebiyatın son örnekleri bu sayfadaki yorumlarda toplanmış durumda;kamyon edebiyatları…özlü sözlü halk deyimleri…:))
Cevizli, Maltepe, Kücükyali, Bostanci, Kadikööööy buyurun abiler kalkiyooooor…
Buschdorf, Dottendorf, Dransdorf, Duisdorf, Endenich, Friesdorf kalkıyooooor..
xNicox‘un dolmuşunun istikameti kadıköy evlendirme dairesine gidiyor,bunca dialogdan sonra başlığa varmak için ideal yorum:)))
pilli bebek çok alemsin:)))dejavu, çok iyi ettin:)))
hımmmBurdan şu sonuç çıkıyor; evlenmeden önce tüm kavgalarınızı , düşüncelerinizi açıklarsanız, aşkınız boyut, şekil ve tür değiştirerek, ilk gün ki tazeliğini korur, devam eder.Arçelik’in mavi ışık teknoloji gibi bişey olsa gerek bu.
badoer1, evlenmeden önce herkesin herşeyi şeffaflaştırıp, birbirine dürüstçe kendilerini, gerçek kişiliklerini göstermeleri zaten olması gereken bir durum…yani gerçekleri saklamanın karşısındakine faydası olmadığı gibi kendilerine zarar da veriyor, hüsranlar oluyor…Ama bu mavi ışık teknolojisi boyutunda fantastik bir şekilde evliliği büyülü kılmaya yetmez:)bahsettiğin tazeliği koruma hikayeleri başka …neyi taze tuttuğuna bağlı; aşk hissiyatı tazeliği yine korumaz, dürüst biri olmakla alakası olmaz bunun…insanın normal seyri, o kadar heyecan bir bünyede yıllar boyu barınmaz, eşyanın tabiatına aykırı…ama, saygı ile, bitmeyecek sevgi ile, ortak hobiler bulmak ile hayat güzel geçer…çocukların dertlerini ortak paylaşmakla da tabii ki..
bunlar da hakkatten hıyarmış mı demek istedin? :))
zeyynep çok hoşsun:)
sağol makalecimm 🙂 sen de öylesin
zeynep makcı, mak zeynepci olmuş bu arada
öylemi olmuş 🙂
bu konuda zez’ in yazısında bir şey demiştim sana, üzüldüğüm bir şey, bir konu… onu bir daha okursan sevinirim kop:)
:)Hıyar, bayanların bir çok konuda vazgeçemediği bir sebze olmakla beraber, tespitin doğrudur.
:))
badoer1, alemsin:))kop, okudun mu??
neyi?
evlenmeyin evlendirmeyin. provakasyona gelmeyin.
yukarıdaki yorumuma bir bakarsan:))
bi bakem dur
bu mu mak?
hayır ondan sonra, sana yazdığım yoruma kop:))
bu mu?
aynen…
e ne demiştin aratma beni şindi, zaten canım sıkkın, daraltı var içimde,
senin yazılarını, yorumlarını çok sevip kopanisti’ ci de olmadık mı? bunu hissettiremediysem çok üzüldüm demiştim…(zeynep mak’ cı mak da zeynep’ ci olmuş dedin ya yukarıdaki yorumunda, ona istinaden)bu arada hayırdır…kim üzdü benim arkadaşımı???neyin var?
ya onu biliyoz be mak, nasıl hissetmem öyle olduğunu, ben de fena bişey yaptım sandım dı.
Zor iştir evlenmek.Öncelikle evlenilecek birisi bulunur, buldunuzsa sorun yok. Sonra isteme merasimi, kız evi naz evi sendromu, kısmetse ne diyelim ritüelleri. Bunları da başarı ile geçtiyseniz, yüzükler (500 YTL) takıldıysa, (muhahahaha) daha ceza çekmek için ön koşulları yerine getirmişsiniz sayılır.Düğün için salon bakılır, kuru pasta, gazlı içecek ve sırf yağdan oluşan katlı düğün pastası:))).(yaklaşık 3.500 YTLden başlar) Davetiye bastırılır (250 YTL), dağıtımına harcananlar bizden olsun:)Ortalama 2 oda 1 salon için 500 milyona kiralık bir ev bulunsa, 700 milyon da emlakçı komisyonu, 500 milyon da depozito ile 1,5 milyar masraf. Ev tutmak ne yazık ki başınıza gelecekler için bir başlangıç. Yemek odası, yatak odası, oturma grubu için ortalama 5.000 YTL. Bulaşık, çamaşır makinası, buzdolabı, fırın, televizyon, elektrik süpürgesi, mikrodalga vb Gibi eşyalar yaklaşık 9.000 YTL.Offf offff. Daha bunun gelinliği, damatlığı, balayı masrafları cabası.Anne ,baba, kaynana, kayınpeder, baldız, kayınço, enişte, elti, dayı, hala, amca, teyze ve bilumum akrabanın istek ve önerileriiii………KABUS GİBİ…..
yorumumum sonunu okumamışsın…neyin var diye sordum?
@badoer1 evlilik hazırlığı yapıyorsun galiba maşallah bir düğünün maliyetini çıkartıvermişsin 🙂
:)))Yok, Allah korusun. Sadece, biraz zekası olanın görebileceği bir olay:)))
Nedir bunlar!Sadece bir ifadenin zihne düşüşü kadar geniş olabilecek bir ana ne kadar çok duygu sarılır,efrah o solukta ne kadar dalgalanabilir bilemezsiniz.Ne hesabı,ne kitabı.Oracıkta yutarsın,dağılırsın.Yürek için zor,bipolar duygulanım bozukluğu olan bir yürek için daha zor anlamak sizi!