bildirgec.org

materyal hakkında tüm yazılar

Özel günlerden nefret ediyorum

makaleci | 11 May 2009 11:03

Yok analar günü yok babalar günü, daha olmadı sevgililer günü, vay efendim ve hatta dünya sex günü vs.

Tükettirmek için, hediye ambalajına sarmak için duygularımız çalışın bakalım…

Öyle kapital bir düzenin içindeyiz ki, Allah muhafaza…

Bu işin bir tek amacı var; suçlu psikolojisiyle bu söz konusu günler arifesinde hediye alma ruhuna gir, borç bulup da almak pahasına da olsa gir abi… Mecbursun ya (!) …!

Anasız bir çocuk, ya da evladına hasret bir ana ; son bir haftadır tv izleyebildi mi acaba merak ediyorum. Dakika başı bir ürün reklamı, fonda bir duygu seli; Yok efendim baba anneme bunu da alalımlar…yok efendim sen bi meleksin canım annemler…Ayıp gibi geliyor bu kadarı da…

Belgesel Film…

| 13 February 2009 09:55

Soru: Genellikle takip ettiğiniz televizyon programları?
Cevap: Belgesel Film.

Nanook of the North
Nanook of the North

Belgesel Film (Documentary)
İnsan duygularının ön planda olmadığı, eğlenceden uzak, tarihsel, sosyal, bilimsel ya da gerçek olaylarla ve kurguya dayanmayan konularla ilgilenir. Gerçeğin kendisini iletir. Bu tür filmler, tamamıyla belgelere, gerçek insanlara, gerçek mekânlara ve gerçek olaylara dayanır. Belgesel filmin genel amacı; bildirmek, öğretmek, eğitmek, inandırmak ve coşturmaktır.

Bu terim, Fransızların kullandıkları “documentarie” kelimesinden alınmış ve ilk defa John Grierson tarafından, Robert Flaherty’nin 1926’da çektiği “Moana” adlı filmin eleştiri yazısında kullanılmıştır. Gerçeği, bir öykü çerçevesinde değil, gerçekliğinin kendi dramatiği ile aktarır. Lumiera’nın çektiği ilk gerçekçi filmler, bu türün ilkleri olarak görülebilir ancak, dünya genelinde modern anlamda belgesel sinema Robert Flarherty ile başlamıştır.

Nanook of the North : www.filmreference.com
Nanook of the North : www.filmreference.com

Belgesel filmin ilk örneği, Flarherty’nin 1922 yılında çektiği “Nanook of the North” (Kuzeyli Nanok) olarak kabul edilir. Ancak bu tür, sinema tarihine birdenbire ortaya çıkmamış, bir takım süreçlerden geçerek oluşmuştur. Bu yıllardan da öncesine dayanan teknik ve konu bakımından önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Ücretsiz/Ücretli Vray Materyal ve Objeleri

yuxelmurat | 29 January 2009 12:17

Render aleminin 1 numaralı motoru Vray; 3dsmax, cinema 4D, rhino, sketchup gibi 3D programların vazgeçilmezi. Vray motoruna nasıl sahip olacagınızı anlatmıştım. Peki kaliteli render alabilmek için vraya sahip olmak yeterli mi? Tabii ki hayır! Kaliteli render için kaliteli program ve motorun yanında, kaliteli materyaller ve objelerede sahip olmak gerekiyor.

Vrayc4d sitesinde birçok ücretsiz materyal ve objeye ulaşabilirsiz. Bunun yanında ışık ayarları yapılmış birçok iç ve dış mekan C4D dosyalarıda sitede mevcut. Aynı zamanda kendi çalışmalarınızı da siteye üye olarak paylaşabiliyorsunuz.

Samsung W510

Makadakal | 17 June 2008 19:15

Samsung‘un kullanıcıya sunduğu yeni telefon W510. Bu telefon yeşil telefon olarak isimlendiriliyor. Bu isimlendirmenin nedeni telefonun yapımında bio-plastik materyallerin kullanılmasıdır. Bio-plastik mısır ve ayçicekden üretilmektedir.

Piyasadaki telefonlardan farklı olarak üretimi yapılırken doğada kaybolması uzun süren civa, kurşun gibi ürünler kullanılmamıştır. Suda çözünebilicek maddelerden oluşmuştur. Bu özelliği ile çevreci telefon olarak da isimlendirelebilir. Satış hedefi 10 milyon olarak belirlenmiş.

NICOLAS BOURRIAUD’NUN İLİŞKİSEL ESTETİK VE POSTPRODÜKSİYON TEORİSİ

lovesredcloud | 09 June 2008 09:44

felix gonzalez-torres, perfect lovers, 1987
felix gonzalez-torres, perfect lovers, 1987

Nicolas Bourrıaud’nunİlişkisel Estetik” ve “Postprodüksiyon” adlı kitapları 90’lı yılların üretim modelleri üzerine yapılan okumalarla kuruludur. Yazardan alıntılarla görüşlerini incelersek;

“(…) Doksanlı yılların başından beri gittikçe artan sayıdaki işler daha önce var olan çalışmalardan yola çıkılarak yaratılıyor; giderek daha fazla sanatçı başkaları tarafından yapılmış çalışmaları ya da hâlihazırdaki kültürel ürünleri yorumluyor, yeniden üretiyor, yeniden sergiliyor veya kullanıyor. Kullanıma hazır işlerin sayısındaki bu artış ve şimdiye değin görmezden gelinen ya da küçümsenen formların sanat dünyasına katılması ile karakterize edilen bu postprodüksiyon sanat, bilgi çağında küresel kültürün hızla yayılan kaosuna bir tepki gibi gözüküyor. Kendi işlerini diğer insanların işlerine yerleştiren bu sanatçılar, üretim ve tüketim, yaratı ve kopya, hazır-nesne ve orijinal iş arasındaki geleneksel ayrımın kökünün kazınmasında rol oynuyorlar. Manipüle ettikleri materyal birincil değil artık. Bundan böyle önemli olan ham materyali temel veri olarak alan bir formun ayrıntılarıyla ele alınması meselesi değil, kültürel pazarda çoktan dolaşımda olan nesnelerle, yani diğer nesneler tarafından zaten daha önce aynı kalacak nesnelerle çalışma meselesidir. Orijinallik (bir şeyin kökeninde olma) ve hatta yaratım (hiçbir şeyden bir şey yapma) nosyonları, her ikisinin de işinin kültürel nesneleri seçme ve bunları yeni kavramlar içine sokma olan ayrılmaz ikili DJ ve programcının damgasını vurduğu bu yeni kültürel manzarada yavaş yavaş bulandırılıyor.” *

duchamp, fountain
duchamp, fountain

“(…)Tüm bu sanatsal pratikler, biçimsel olarak heterojen olmakla birlikte, hepsi de daha önce üretilmiş olan formları bir yardım aracı olarak kullanırlar. Sanat işini özerk ya da orjinal bir form olarak değerlendirmektense, onu göstergeler ve anlamlardan oluşan bir ağ içine yerleştiremeye ilişkin bir hevesi gözler önüne sererler.

Ufolarda Uzaylılar mı var?

| 24 November 2007 20:39

(Bir akıl yürütme denemesi)

Aslında böyle bir soruyu yöneltmeden önce, bir üst kategoride yer alan “ufolar var mı?” sorusunu kendimize sormamız daha yerinde olacaktır. İngilizce “undefined flying objects” kelimelerinin baş harflerinden türetilen ufo dediğimiz olgu, gerek söyleniş bakımından bize sağladığı teleffuz kolaylığı, gerekse bilimkurgu filmlerinde, ilgili haber programlarında, gazete haberlerinde bu şekilde kamuoyu ile paylaşıldığı için, herkes tarafından benimsenmiş ve kullanılır olmuştur.

Evlenirim ama teklife bağlı (!)

makaleci | 27 September 2007 16:35

Ona evlenme teklif etmekte zorlanıyor musunuz? Bu konu için fikriniz mi yok? İşte size en güzel taktikler…

Boşverin bunları; mühim olan doğru adamı, doğru kadını seçtiğinden emin olmak…

Ayaklarınızın fazlaca yerden kesilmesi hikayelerine de kanmayın, romantik diziler son zamanlarda hepimizi bir hayal alemine götürmeye çabalıyor…Sanki günlük hayatta herkes birbirine bu kadar kocaman güzellikler, sürprizler yapıyor, ya da yapmak zorunda…