bildirgec.org

evlenmek hakkında tüm yazılar

Bu sana son sesleniş!

witamin | 30 July 2010 13:20

Sevgilim…
Halle anlatamadığımı dille anlatmaya çalışıp; dille de anlatamadığımı elle anlatmaya çalışıyorum şuan.Bu defa da olmazsa bir dahaki sefere neyle anlatırım Allah bilir.

Senin de bildiğin( bazen unuttuğun) üzere yarın doğum günüm.Kaç yaşına gireceğimi bilmek ister misin? Kadınların yaşı sorulmaz dediğini duyabiliyorum.Görünüşe aldanıp evlenme tarihimizi “daha genciz” diyerek yine ileriki bir zamana ertelemeyesin diye sen sormadan söyleyeyim ben : 40 . Evet tam kırk. Bunu sana neden söylediğimi ileriki paragraflarda daha iyi anlayacaksın.Bu yüzden okumaya devam et hayatım…

Ücretsiz Evlilik Sitesi

dreamware | 25 March 2010 09:51

gelinlik
gelinlik

Evlilik sitelerine hergün yenileri eklenirken,internet üzerinden eş arayanların sayısıda hızla artıyor.Tabi sitelerin çoğu’da ücretli.Eğer bilgilendirici,düzgün ve ücretsiz bir evlilik sitesi arıyorsanız.Burda üye olabilir.Burdan evlilik tavsiyeleri alabilirsiniz.

Gözlerinde Kalbin Görünüyor

astral | 20 February 2010 13:41

‘Mastırdan arkadaşımdı. Yıllardır fallarda çıkıyordu da ben fark etmemiştim. İçmiş o gün, epey. Bana açılacak ya.’

Kıkırdıyordu bir yandan. Gözlerinin içi ışıl ışıl. Umut ve şen kahkahasıyla anlatıyordu, canım arkadaşım. Şaşkınlıkla dinliyordum, nereye gelecek bu hikaye diye. Dört yıllık ilişki üzerine bana anlattığına bak diyor bir yanım, inanmıyordu. İnanmadığımsa, birinin ona yazması değil, bunca yıl ömrüm dediği adamın üzerine başkasına dan diye heyecan duyuyor görünmesine aldırış edemiyordu bir yanım/ bin yanım.

‘Facebooktaki tüm resimlerimi nasıl incelemiş. On üçüncü resimde beyaz oje sürmüşsün. Beyaz mı sürmüşüm dedim; ben bakıverdim, hatırlamıyorum. Yüzünde makyaj yok, çok masum çıkmışsın. İşte o benim en sevdiğim resmin. Asıl sen, osun. Yalın. Gözlerinde kalbin görünüyor. Geldiğimde alnının tam ortasından öpeceğim dedi. Ben de ne dedim biliyor musun? Sen gel, ilk önce sana sarılıp koklayacağım. Bunu söyleyince sesi birden kesildi. Çok etkilendi Leyla! Ay çok heyecanlıyım. Hemen gelse, bana ne dedi biliyor musun? Sen üç çocuk yapacak kadınsın. Aslında ben senden on çocuk isterim ama senin bünyen dayanmaz. Üç çocuk yeter. Kimse senin değerini bilmemiş. Ayrıca ne diyor biliyor musun? Çok feodal tarafları var Leyla. Akşam kaçta eve gidersin? Bu akşam Cuma, sen bu akşam dışarı çıkar mısın? Dışarı çıkarken ailene ben geç geleceğim mi dersin, geç gelebilir miyim mi dersin, dışarı çıkabilir miyim mi dersin, emrivaki mi yaparsın yoksa izin mi alırsın, bunu ne sıklıkla yaparsın, hangi cümleyi kullanırsın? Aileni üzme, onlar önemlidir diyor. Ben de dedim ki: Yok her zaman güzelce izin alırım. Ay çok heyecanlıyım. Kalbim patpat çarpıyor!’

-‘E iyi de Ahmet ne olacak?

– ‘Ne olacağı mı var? Yılbaşında beni dışarı bile çıkarmadı. Yıllar geçti, adamın değiştiği yok; üstelik yüzüğümü verdiği yok. Bıktım. Dönmeyeceğim ona.

-‘Ne oldu evlilik hayalleri, hepsi suya mı düştü?

Islak Düğün

astral | 18 February 2010 13:01

İstediklerimin kala kaldığı bir an/ bin an. Kalakaldığım onca anın kaçında sen varsın, ben varım? Yalan dolan bu meşk oyunları, nihayet ayılan kadının dudaklarında aşk yazmıyor. Aşk yazmamasıysa aşkla tanışması.

Uzaklarda bir kadının düğünü var. İç soğukluk duyan kadının ıslak dünyasından son vedası bu şarkı, ağlıyor; göz yaşları yağmurları kıskandırırken, o da sessizliği kıskandıranlardan… Oysa içinde ne çığlıklar var.

Uzaklarda bir kadın evleniyor. Aşk yanmış bir yakamozda çoktan kaybettiği cehennemde. Hiç tutamadığı çiçeklerini atmış ateşin tam ortasına. Kadın düğünlere gitmeyi hiç sevmezmiş. Dalga geçenlerdendi kimi törenlerle, törelerle. Bir gün dergide bir model fotoğrafında yere fırlattı ömrünü. Sanmıyordu.

Dene beni, dene! Denemiyorsun!

admin | 05 February 2010 12:28

Aşk denenecek birşey değildir. Denemekle olmaz. Zaten içtedir. Hatta engelleyemdiğindir. Kendine rağmen engel koyamadığındır.

– Gel muhteşem bir televizyon ve ses sistemi bakalım. İzmir’de 4+1 ev aldım. Onun içini döşüyorum bir yandan.

– Hayırlı olsun. Sinevizyon aleti varken bunlar ilgimi çekmiyor. İzmir’e mi taşınacaksın?

– Birlikte taşınsak. Ömrüm olsan… ömrüme kalsan… Biz çok mutlu olabiliriz. Yıllardır benim hislerimi biliyorsun, denemiyorsun.
– Cicim elektrik derler ya, yüz yirmi kiloluk bir adama duyuyorum onu ama sana değil. Aşk diyorlar buna. Bilmem bilir misin?
– Her şey aşk mı? Mantık/ akıl denen bir şey var. Hem aşk bitince ne yapacaksın? Sence aşk bitmiyor mu? Bitmeyen aşk biliyor musun?

beyaz kemikten toka 3 (susmak ve itaat etmek)

astral | 25 December 2009 12:09

Bölüm üç…
Bu hikaye, dört kadın, dört kuşak ve bir tokanın hikayesidir…

Susmak ve itaat etmek…

Havva saçında kemik beyaz bir toka, ağzında sigara gün boyu temizlik yapar, çocuklara bağırır, sonra baş edemediği noktada çocuklara afyon verir ve küçük bir dinlenme verirdi kendine. Yedi oğlanla uğraşmak kolay mıydı?

Kız ona yardımcıydı ama hepsine birden verirdi otu. Hem bu yaygındı. Zararlı olabileceğini hayatı boyunca düşünmeyecekti. Çocukların çocuklukları yarı otla geçecekti.

İnsan niye evlenir

kahramancayirli | 13 October 2009 09:46

Üniversite birinci sınıftayım. Sosyal psikoloji dersi. Hocanın sorusu: İnsan niye evlenir? Ben “yalnızlıktan evlenir insan” diye yanıt veriyorum bütün sazanlığımla. Kopuyor sınıf. Sonra muhtelif yanıtlar geliyor değişik gençlerden, onları hatırlamıyorum şimdi.
Aradan geçen zamanla birlikte aynı soruya yanıtım pek değişmedi aslında. Sadece genişledi. Bu mevzuyu tek bir sebebe değil de bir sebepler bileşkesine bağlamak daha mantıklı.
Sosyal etki, statü endişesi gibi kavramlar giriyor devreye. “Herkes belli bir yaşa gelince kendi denginde biriyle evlenir.” “Evlenmeden çocuk sahibi olunmaz”… Aslında saymama bile gerek yok, hepimiz bu bilgilerle büyüdük, zihnimizin bir kenarında aktiflenecekleri saniyeyi bekliyorlar.
Çocuk sevdikleri için evlenenler, hayat yalnız geçmez diye evlenenler, yaşlanınca bana kim bakacak diye evlenenler. Anne-baba baskısından kurtulmak için…
Bir insan bir ömür boyunca aynı insanı sevebilir, kabul ediyorum ama aynı insana aşık kalamaz bence. Malum ömrü var. Bitiyor. Eninde sonunda. Başka bir boyuta geçiyor aradaki bağ.
İnsan niye evlenir peki? Yüz puanlık uzman sorusu.

EVLİLİK

teacher07 | 25 September 2008 11:39

Tam boy resim için tıkla, Sitene eklemek için SAĞ tıkla

(Okumaya başlamadan link açıp hem okumanızı hem dinlemenizi öneririm ama siz bilirsiniz yine de…)

M. Ö. İki bin yıllarından beri insanlar evliliğe bir anlam verir olmuşlar. Yani dört bin yıldır süregelen bir kurum evlilik. Milyonlarca yıl olmuş insanlar yeryüzüne gelişi, yaşam sorunlarını çözmek için birlikte olmuşlar. Aile, evlilik kurumu yeni kurulmuş gibi düşünülebilir geçen zamana bakarak.

kurbağaların müthiş düğünü

kemal118 | 24 June 2008 10:22

kuraklıkla boğuşan hintli köylüler kuraklığa karşı çareyi yukarıdaki iki kurbağayı evlendirmeye karar verdi.muson yağmurlarının zamanında yağmasını sağlamak amacıyla muhteşem bir düğünle evlendirilen iki kurbağa dünya evine girdi.köylülerin inanışına göre kurbağalar evlendirilince yağmurtanrı tarafından tam zamanında yağıyor ve sel olmuyor.