Önce nitelikli edebiyat dergilerinde ismini gördüğüm, ardından yayımlanan Hülya Saat isimli öykü kitabıyla gelecekte kendinden daha çok söz ettireceğini düşündüğüm bir genç yazar, Senem Dere. Sağ olsun, ricamı kırmadı, biz de bu sayede kendisini daha yakından tanıma fırsatı bulduk…-İyi bir hikaye nasıl olmalı sizce?
-Zamanı, öncelik sonralık ilişkisini, mekanı parçalayan, eğip büken; böylece okuyucuda da devam edebilen, bulanık bir su gibi sürekli değişken görüntüleri içeren hikayeleri seviyorum. Ama buradaki bulanıklıktan bir anlaşılmaz olma çabası, bir tür sayıklama anlaşılmasın. Bana göre hikayedeki bakış ve bu bakışla oluşturulan atmosfer, hep aynı varsaydıklarımıza, gördüklerimize yeniden dönüp bakmamızı sağlıyor ve neticede Dünya’nın yeni bir resmini çiziyorsa bence o hikaye iyi bir hikayedir.-En son etkilendiğiniz hikayeyi hatırlıyor musunuz, ne hakkındaydı?
-Çok fazla var aslında ama hemen aklıma gelenler: Ahmet Büke’nin, “Kumru’nun Gördüğü” kitabındaki “Vesikalıklar” öyküsü, Marguerite Yourcenar’ın “Doğu Öyküleri” kitabındaki “Wang-Fo Nasıl Kurtuldu” öyküsü ve bir de Kazuo Ishiguro’nun “Bir Aile Yemeği” isimli öyküsü…-“Hülya Saat” kitabınızda epey ipucu vardı aslında ama soralım yine de, başucunuzda kimlerin öyküleri durur?
-En zorlandığım soru! Çünkü hep unuttuklarım olur. Sait Faik, Bilge Karasu, Oğuz Atay, Haldun Taner, Tezer Özlü, Tahsin Yücel, Erdal Öz, Onat Kutlar, Yusuf Atılgan, Ayfer Tunç, Hasan Ali Toptaş, Hulki Aktunç,Tomris Uyar, Cemil Kavukçu, Çehov, Hemingway,Kafka, Cortazar, Buzatti, Calvino, Poe, Oates, Istrati…-Şiir hakkında ne düşünürsünüz? Şiirin hikayeye yolu var mı?
-Şiirin benim için hep özel bir yeri var. Özdemir Asaf’ın dediği gibi “Herkesin bir hikayesi vardır ama bir şiiri yoktur.” Bence bir yazar hangi türde yazarsa yazsın öncelikle iyi bir şiir okuyucusu olmalıdır. Şiirin özellikle imgesel düşünceyi besleyen, geliştiren yönü çok önemli. Belki de bu yüzden pek çok hikaye yazarının, önceden şiirle içli dışlı olmuşluğu vardır. Zaten hikayenin şiire diğer edebi türlerden daha yakın olduğunu düşünüyorum.
“Dünya’nın yeni bir resmini çiziyorsa bence o hikaye iyi bir hikayedir”
kahramancayirli | 31 August 2010 11:50
ayfer tunç bilge karasu buzatti calvino çehov cemil kavukçu cortazar edebiyat erdal öz haldun taner hasan ali toptaş Hemingway hikaye hulki aktunç hülya saat istrati kafka oates oğuz atay onat kutlar öykü poe röportaj sait faik senem dere tahsin yücel tezer özlü tomris uyar türk edebiyatı uncategorized yusuf atılgan
yorumlar
vow eğer dünyanın yeni resmini gerçekten bilerek çizebiliyorsa iyi ne kelime süpeeer bence..ama ne yazık ki bilmek ya da bilebilmek ya da bildiğini zannetmekzor ..
çizen çizene…
bende çizdim dün yok yaw işim mi yok yani boş geç geç bunları bunları geç:))
ne renk çizdin bacum?
şaka çizmedim çizemem ki dünyanın yeni resmini bilen yalan söyler yani bence ama doğru bence:))
evet zor ama güzel olmalı yeni bir resim çizebilmek..
papirüs şiir dergisi yepyeni bir ekiple yeniden yayımlanmaya hazırlanıyor. kasım-aralık 2010’da ilk sayı geliyor..