Nuray, en iyi arkadaşım. Çok çok uzun yıllar olmadı birbirimizi tanıyalı, ama birkaç seneyi, geceli gündüzlü beraber geçirdiğim dostum, yurtta kaldığımız günlerdeki ranza arkadaşım… Geç başlamıştım üniversiteye, herkes düzenini kurmuş, arkadaş ortamını sağlamış, kimse kimseyi yeni bir çevreye kabul etmiyor. İlk onla tanıştım, sağolsun çok da destek çıktı bana, herşeyin paylaştı. Aynı sınıftaydık, tesadüfün bu kadarı demiştik. Ve aynı gün yanındakini sepetleyip, sıra arkadaşı olmuştum. Okula beraber gidip beraber geliyorduk. Hoşlandığı bir çocuk vardı, ama çocuk pek de ilgili değildi, peşinde de çok kişi olmasına ragmen, Nuray takılıp kalmıştı ona. Sabah 7 ‘de kalkar, beni de kaldırır:– Bugün onunla derslerimiz aynı saatte, hadi kalk da makyaj yap bana.++Nuray, git şurdan uyuyorum daha derse 2 saat var.–Ya kalk işte, bugün çok güzel olayım, birdaha derslerimiz denk gelmiyor.++OOfff Nuray off…Bzi bu diyaloğu sanırım 1 ay kadar yaşadık. Her sabah kalkar, onun saçını, makyajını yapar, sonra kendim hazırlanır, uykulu gözlerle okulun yolunu tutardık……Okul bitti, ama tek görüştüğüm insan Nuray’dı. İş, güç derdine düşsek de biz hiç ihmal etmedik birbirimizi. Her zaman destek olduk birbirimize, ayrı şehirlerde olsak da… 3 kardeşti Nuraylar, kendinden küçük 2 tane daha kızkardeşi vardı. Dün yine konuştuk ve acı haberi verdi Nuray. Kardeşi böbrek hastası, henüz 8 yaşında, tatlı mı tatlı bir kız. Ve böbrekleri iflas etmiş durumda. Çökmüştü Nuray. Her zaman gülen gözlerinde yaşlar vardı. Hiç ağlarken görmemiştim onu, hep neşe doluydu. Onun kardeşi benim de kardeşimdi. Nuray benim canımdı, Nuray’ın canı, benim de canım oldu. Kardeşine birçok şey yasaktı artık, o küçücük yaşta perhiz yapmak zorundaydı. Tuz yemesi yasak, Nuray diyor ki, tabakta çekirdeğin kalan tuzlarını yiyor, biz görmeden tuz yiyor ilk fırsatta. Nasıl yemesin ki o yaşta. Herşeyn tadına nasıl bakmak istemesin ki. Güzelce anlatmışlar kaç kez, ama dinlemiyor. Çaresizler, üzgünler ve yorgunlar…Çare, nakil; Ailesinden uyan böbrek olmazsa, canıma canım da böbreğim de feda olsun…