Son zamanlarda dikkatimi çeken birşeyler var hafifte. Bir çeşit “benim fikrim senin fikrini döver” mantığı görüyorum. Açıkçası hiç hoşuma gitmemekle birlikte, bunu bir toplumsal yansıma olduğunu da bilmiyor değilim.Ancak bu durumun; okuyup yazan kesimde olması (hafif yazarları bence toplumdaki çoğu insana göre eğitimli) ve eleştirilere tahammül sınırının epey aşağılarda bulunması sebebi ile bu yazıyı yazmaya karar verdim.Fikirler birbirleri ile çelişebilir, bundan daha doğal birşey yok. Ancak fikir sahipleri bunu anlayışla, hoşgörü ile kabul etmekten kaçınırlarsa, işte o zaman yanlış olan şeyler var demektir. Çağdaşlık bana göre hoşgörünün egemen olduğu toplumlarda ortaya çıkar.Birşeyin tümünü anlamadan eleştirmek bize mahsus, bunu belirtmeden geçemeyeceğim.Her zaman söylerim, insanları yargılamak kolaydır; zor olan onların penceresinden bakabilmektir hayata.Ayrıca eleştirirken; dönemi ve dönemin genel gidişatını da göz önünde bulundurursak, eleştirimiz daha nesnel olur.İnsanları tek hareketle, tek sözle, tek davranışla eleştirmeye kalkmak; “fırsat kollamak”tan başka birşey değildir zannımca.Fikikrleri tartışmak başka şey; kendi fikrini kabul ettirmek için (hakaret dahil) herşeyi kullanmak başka birşeydir.En azından hafif yazarlarından olgunluk ve hoşgörü bekliyor insan. Açıkçası tasvip etmediğimiz bir sürü yazı var, bunları eleştirirken yapıcı olmaya çalışmak, yanlış düşündüğüne inandığımız kişileri, doğruları göstererek eleştirmek gerekir düşüncesindeyim.Bazı arkadaşlarımız bu düşüncelerime katılmayabilir; gayet doğaldır. Herkes herşeye katılmak zorunda değildir.Sonuç olarak eleştiri bilmeden yapılırsa, insanı kırar. Bilerek ama kasten yapılırsa yine kırar.”Sizin o çok savunduğunuz var ya…….” şeklinde başlayan cümleler önyargı kalıplarını aşamaz. Önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zor diyen bilim adamının neler yaşadığını, çağdaşlarınca nasıl eleştirildiğini yazmayacağım.Ancak birşeyi eleştirebilmek için, hakkında bilmemiz gerekenleri de bilelim. Bilelim ki; bilmeyenlere öğretme şansımız olsun. Onun için öğrenelim, öğretelim, aydınlanalım, aydınlatalım hepsinden önemlisi bilinçlenelim, bilinçlendirelim.Bakalım ne gibi eleştiriler alacağım; çok merak edyorum……
yorumlar
Ne biçim fikirler bunlar..
yazını beğendim konunda günümüz insanına gercekten uygun bence. yalnız eleştirinin anlamını daha çok olumsuz yinde ele almışsın. iltifatta bir nevi eleştiridir ve kimse bunu yanlış anlamaz (kinayeli olmadığı sürece). onun dışında negatif eleştirilere kimi insanların tahammül edemediği ya da bundan hoşlanmadığı bir gercek. ancak eleştirinin dozu, kimden kime yapıldığıda önemLidir. birini tanımadan eleştirmekse bana göre önyargıdır.eleştirileri yaparken kırıcı olmamak esastır ama kişi beğenmediği birşeye de beğenmiş gibi davranırsa esas yanlışı burda yapar.
yazını başta belirttiğim gibi beğendim. ama bu nokta da söylemek istediğim bilip bilmeden yapılan eleştiri eleştiri değildir, insanı kırabilir ama ciddiye de almamak lazım. fakat eleştiri bilinçli yapılır ve yüzdeyüz negatifse bunu da kırılmadan değerlendirmek gerekir. insanın eleştiriye açık olup olmadığından kaynaklı bir durumdur bu.ayrıca sonuç paragrafına kesinlikle katılıyorum. paylaşım için teşekkürler.
evet… tahammülsüzlük berbat, işin kötü tarafı kişinin zayıf ve kendiyle ilgili güvensizliğini anlatan acıklı da bir özelliğe sahip… öyleleri ile fazla lafı uzatmayacaksın annem, uzak duracaksın…
eleştiriye her zaman evet; ama bilinçli ve sistemli şekilde olanına, yıpratma amacını güdene değil.Çünkü eleşrmenin mantığında mükemmeli aramak yatar.Asıl kaygım hoşgörüsüzlük. Yani insanın birbirini anlamaya çabalamayı bırakın, dinlemeyi bile istememesinden bahsediyorum.farklı şekilde bakacak olursak; bir fikre, fikrin geldiği kişiye göre yaklaşmaktan kastım. Yani aynı fikri sevdiğimiz biri getirirse katılıyoruz. Sevmediğimiz birinden gelirse sonuna kadar karşı çıkıyoruz. Benim asıl karşı olduğum nokta bu.Fikirler önemini kaybetmiş sanki, kişisel düşünüyoruz hep.”Benim gibi düşünmeyen düşmanımdır mantığı” ile bakıyoruz olaya.Bunun da en önemli yanı bilinç eksikliği; en okumuşumuzda bile karşımıza çıkıyor.Onun için bilinçlenmenin ve bilincin önemini vurgulamak isterim hep. Bir toplumu bilinçlendirirseniz, o toplum çağdaşlığa doğru ilk adımı atmaya başlar.
ay bayiiiliciimm sabah sabahh kuzum Sezanay (bu arada yeni bir sekreter yaptum…boyu kisa ama kendi iyi, gecelim!!!) sabah kahvemi yap bakim …garip yazu garipoğlu garip yorumcuklar!!!!!
sayun yazar eminmisin yafff?
bu konuya katılıyorum insanları birbirine saygı duymuyor herkes aynı şeyi düşünse dünyanın tadı olurmuydu?
Bagh gene haneen uluunu ediyler göriiyn mi yav, saakı baa dimediimi didirmiş gibin ediciler.yoh anam babam yoh ben ne diysem yazımnan didim, “beeenen alıır, beenmeyene söümüz yoh zati”
söümüz=sözümüz
Bakalım fikri olgunluk seviyemiz nerelerde…
belki biraz bağımsız , konudan kopuk gibi olucak ama fikirler çatışabilir, birbirimizin fikirlerini de beğenmeyebiliriz, ki bunları tartışmalıyız ama ben burada böyle hakaret dolu ahkamlar görmek yerine fikirlerin tartışıldığı ahkamlar görmek isterim.bkz: I have a dream.
daha eleştiri ile hakaret arasındaki farkı bilmeyen vatandaşlarımız var toplumumuzda bu yüzden çok da yadırgamıyorum çatışma ortamlarını kutuplaşmaları kavgaları.sanırım yazarın da dediği gibi asıl budur çağdaşlığın sembolü.hoşgörüdür, anlayıştır, saygıdır farkı ortaya koyan.
İşte onu demek istedim; hoşgörünün hakim olduğu, karşıt fikirlerinde savunulabileceğini düşünen bilinçli insan.Hedef bu olmalı; aksi takdirde insan sadece bir DOLDUR-BOŞALT MAKİNESİ olarak kalır.
cephalicusa ve galantusa sonsuz katılıyorum, aynı fikirlerde degiliz elbette birimiz muhafazakarız birimiz milliyetçi, fenerli cimbomlu kıl partisi, yün partisi herkesin ideolojisi birbirine uymaz, babanınki oğluna, kocanın ki karısına ama nedense klavye başında herkes efelenip duruyor, birde bunu yapanlar sözde çok kültürlüyüz diye geçinen onun bunun yazılarının bilmemkaçıncı virgülüne kadar karışan çok bilmiş tayfa . hepimiz bunu yapıyoruz, fikri tartışmak yeri gelince fikrin kendisine kızıp sövmek bile güzel ama çıkıp sen şu partiye oy verdin salaksın , sen şunu sevmiyon senin ananı avradını veyahut sen şunları savunuyosyn var it diyoruz,
fikri tartışalım fikri savunanı degil
Kesinlikle haklısın Nazo; fikirleri tartışmamız gerekir.Onun için de eğitimli,bilgili ve bilinçli olmak gerekir.
sanırım anlaşıldı…
Umarım anlaşılmıştır 🙂