Akbank’ın “Çatı Hesabı” reklamında damda barbekü hesabı takılan Türk ailesi var. Aynen şöyle diyorlar: “Eskiden bütçemizi idare etmek ne zordu.” E, n’oldu içine edeyim sonra, nası çıktınız dama? Hadi Akbank Şubat krizinde bilmem kaç milyar dolar vurdu, e size n’oldu? Nedir, hem de krizde dama çıkmanın sırrı ya?
Aria’nın reklamı var bi de, nedir, resim galerisindeyiz, duvarda soyut resimler var, bir de bi velet var, Pollock etkisi altında gelişen çağdaş dışavurumcu Türk resim sanatına hasta küçük kişi, uzatmayayım…
Herşey nası yalan!
yorumlar
olmayani varmis gibi gostermek bunlarin isi zaten.
üründen çok tüketiciyi okuyup oyunbazlık yapmak…
çocukları hıyar mı?
bence hiçbir çocuk o eseri misket karşılığı almaya kalkışmaz
inandırıcı değil
çocuğun, henüz tam konuşamazken (16-18 aylıkken) süt yerine “kalsiyumlu süt” istediğini biliyorum.
aria’nın bu resimli, sanatlı reklam serisi berbat ötesi ve itici… diş fırçalısından sonra bi de bu çıktı. sınırları zorluyorlar hakikaten.
aria’nın reklamı bence çok hoş.
gerizekalı 2 modelin yer aldıgı access reklamına ne demeli…
başarılı reklam yok mu, vaar,.. dankek,.. radyospotu mis,.. bu ikisi sayısız kere dankek dedikten sonra davudi bir ses “dankek verin sussunlar” diyor!!
vay be ne yaratıcı bi reklam..
reklamcıları, pazarın Türkiye’de olduğunu anlayamadılar bir türlü.
O sırıtkan ressamın, çocuğun annesiyle iş bitirme yolunda olduğu konusunda çok kişi hem fikir..(bir kahveye gidip bakın, millet nasıl,neyiyle izliyor o reklamları)
su ana kadar hic Turkiye’ye yonelik reklam yapmadi .. bir bir soylemeye gerek yok tum reklamlari asiri zengin ortamlardaki elemanlarin sacma muhabbetleriydi..
kendileri sanal bir zengin dunyada yasiyorlar ya aynen oyle de yasiyor zannediyorlar galiba turk halkini..
akbank reklami aynen bir o kadar itici..hıyar herifler ..
tabii ama para eger alınteriyle kazanılmazsa bir yandan cebine akıyorsa herkesi oyle zannedip boyle de sacmalarsin..
güzel bence.. Tamam çocuk yakışıklı kabul ediyorum.. 🙂 Çocugun annesiyle iş pişirme konusunda hemfikir arkadaşları da tebrik ediyorum, anafikri hemen kavramışlar!!
Ben Kent’in reklamını merak ediyorum doğrusu.. Az ağlatmamıştı geçen sene.. Amcanın adıyla babamınki aynıydı bir de.. Çok kötüydü çok…
benim adım sani(sunny diye bir içecek)güldürürüm seni. işten eve dönerken görüyorum sokaktaki çocukların ağzında marş gibi
aria reklamları berbat.
sanat mı?
ıhh yok ya.
ben de picasso o zaman.
adamlar sanki yatarak para kazanıyorlarmıs imajı vermiyorlar mı? deli ediyor beni.
bence arianın reklam ajansında bi sorun var. Doğru isler cıkmıyor.
çok korkunç hakikaten sunny’ninki. Bunu durmadan söyleyip kankamın nefretini kazanmayı başarmıştım.
Ama demek ki adam amacına ulaşmış bunu bana bile söyleterek…
ahkam serilerinde, güzel olmadıkları ileri sürülen tüm reklamların hoş oldukları konusunda ısrarcıyım hala.
gerçekten..
paraları alın teriyle kazanmadıkları için kime nasıl sesleneceklerini bilmiyorlar..
yani sanat galerisini gezecek adamın parası olur herhalde..
öyle çocuğun cebine de iki onbinlik, iki misket koymaz..
gerçekdışı reklamlar..
ama ben şunu merak ediyorum: hazırkartın “özgür” reklamı şimdilik bitmiş gibi görünüyor.. bunların bir daha ayrılmaları salaklık olur.. öyleyse ne olacak?
…bu reklamı seviyorum ben… Ama aria’nın dahi ressamından nefret ediyorum. Hele o boya kutusundan boyayı haldır huldur dkötükten sonra fırçayla “ince iş” yaparkenki tavırları yok mu… deli ediyo beni…
dan-kek-dan-kek-dan-kek..
reklamı çok güzel gelmemekle beraber çok da itici gelmedi.. hatta beğenmiş bile olabilirim.. evet evet beğendim galiba.. şu anda süper reklamlar olmadığından olsa gerek.. tamam reklam belki biraz toplumu yansıtmalı ama..
neyse ben reklamdan değilde ordaki çocuktan söz edicektim; ben çocuğun konuşmasına mimiklerine ve ses tonuna bayıldım..
“yani sanat galerisini gezecek adamın parası olur herhalde..
öyle çocuğun cebine de iki onbinlik, iki misket koymaz..” a ise ASLA ve ASLA katılmıyorum..
çocuk başarılı sayılabilir ancak annesi vasattı be 😉
beni pek alakadar etmiyo açıkçası.. hatta “sırıtkan ve iş bitirme çabasında olan” adam bile..
*çocuk özellikle bütün param-baram derken küçükken yarım yamalak söylemeye çalıştığım ve söz&bestesi bana ait “param-baram-raram” şarkısına benziyo
hayat kurtarır!
işte burada eleştirilmiş reklamlardan daha da kötüsü berbatı iğrençi bence.
kadın tuvalet kağıdı almadığını farkeder ve markete geri döner. tam o sırada arabasının üzerine tanımlanamayan uçan cisim düşer.
Bu sayede tuvalet kağıdı kadının hayatını kurtarmış olur! mu? yani
Zaten markete girmese çoktan arabayla oradan uzaklaşmış olucaktı. Olayın bu noktası her seyredişimde aklıma geliyor ve her seferinde mantıksızlığa isyan ediyorum.
Son derece şuh olan hatun(yüksek topuklu,mini etekli,333 modunu almış),bir elinde bavulu,bir elinde (mini) akvaryumu(+ balık),tüm seksiliğiyle ağaaaaaaarr çekimde sokak ortasından geçerken, tökezler ve elindeki akvuryumu düşürür.Bir panik bir panik seksi teyzem ,elinde balığı ne yapıcağını bilmez (bilmemesine rağmen) yakındaki eczaneye hışımla dalar. Elemana (yardıma muhtaç bu bayana bir el at sevaptır bakışı fırlatır).Eleman ne yapar?Prezarvatif çıkarır balıkla birlikte musluğa koşar (e ilginç bir grup).Kamera en son prezarvatifin içinde yüzen balığı gösterir.Mesaj:
..PREZARVATİF HAYAT KURTARIR..
selpak ve prezervatif hayat kurtarırımış.
balıklarınki dahil 🙂
Allah öyle zor anımızda bir eczacı nasib etsin biz meşrep bayenlere….
“Amin” diyelim 😉
çok itici, allahaşkına biri şu çocuğa resim yapmasını öğretsin. Sırf algıda seçicilik oluşturmak için saçma sapan renkler kullanıyor, bütün türk milletinin midesi bulanıyor.
turkiye ile cok uyusmadigi dogru. ilk reklamlarini hatirliyomusunuz. hani taslari ust uste koyuldugu geliyoruz die falan. bi tek onlar epey ilgi cektiydi. Ama o reklamlarda o kadar cok yayinlanmislardi ki bunaltmisti. Sonrakilerde Sabit ucret yok die iki shik giyimli tip bogaz goren bi villada sampanya patlatiyodu!! Ormanda kosan kizimiz yesil!! elips koltukla cesitli pozisyonlarda poz veriyodu. daha sonra yapilan canimcim li havuzda gecen igrenc civik reklami hatirladikca iiiggg. simdiki iletisim sanattir olayinida begendigim solenemez. her reklamida is bankasi kulelerinde cekmeseler olmaz zaten. Ama reklam ajansi salak deil bilerek yapiyolar. bakiniz extra kart reklamlari heec fena deil.
Aria nin dedigim dedik “Bana ne ben bole yapcam” gibi bi havasi var. Bile bile lades demeyi pek bi seviyolar. Duymussunuzdur Aria nin logosu bir kredi karti firmasi ile ayniydi. Hatta simdi ortalarda olmayan o firmanin adi da Aria idi. hemide aria nin web sitesine gitmek isteyenler .com.tr yerine .com yazinca o sayfaya gidip logo yu gorup “ee yuh yani” diyolardi. Adamlar butun bunlardan haberdar olmalarina ragmen inadina ayni logoyu kullandilar.
aria nın diş fırçası reklamında resme dikkat ettiniz mi? anal sex pozisyonu değilmiydi o. farketmediyseniz dikkatli bakın!. bi de arçelik reklamı var. küçük bi robo, arçelik fabrikasında dolanırken bekçiyi görüp ben çelik, ar çelik nerelisin die soruo, aldığı erzincan cevabından sonrada içinden mi? diye devam edip mide bulandırıyor
şu sevimli robot geyiğine.
o çocuk türk mü acaba?
bence değil italyan olabilir.
zaten farkettiyseniz hiç konuşmuyo dimi
arçelik reklamını her gördüğümde (doğulu bekçi tipinin can sıkıcılığına rağmen) ablamla yıkılıyoruz,.. hmm,.. şimdi,.. biz aptal ya da zeksiz miyiz,.. tamam, ben çok iddialı konuşmayayım ama ablam kesinlikle değil,.. sempatik mi, evet, demek ki sempatik,.. bir teaser olarak da görevini görüyor, o halde kafi,..
peki aria reklamında karadenizlilerle feci dalga geçildiğinde neden kimse rahatsız olmuyor?
-150 kontöre 75,..
-yetmez
-o zaman 300’e 150,..
-uyyy,..
karadenizlilerle dalga geçildiğini sanmıyorum.Kontör dayanmazda o yüzden (ben DA karadenizliyim ordan biliyorum :)). Hem karadenizliler yıllardır kendilerini ti ye almaz mı ?:).Demek ki barışıklar(akabinde alışkınlar). O yüzden rahatsız olmuyorum …
reklamı var bi de…ilk seyrettiğimde kopmuştum. Daha önce buna benzer birşey yapıldı diye hatırlıyorum ama bu tatta değildi. Tebrik etmek lazım.
“Eskiden bütçemizi idare etmek bütün günümüzü alıyordu” !!!! Bu reklamı Cannes’a yollasalar ya.
Arçelik…Ne yapmış olabilir bu adamlar ya… Teaser Türk reklamcılığında ilk uygulanmaya başlandığında insanlar merak ediyorlardı ama şimdi herkes sonunda hiçbirşey çıkmayacağını biliyor. Makineler takır takır çalışıp gecenin bi saati robot yapıyor, hem de gizli gizli. Hatta bir yapay zeka da sözkonusu. yani ordaki makineleri çalıştıran da kimse yok. Makineler kendi aralarında karar verip, “hadi lan sevimli bi robot yapalım” mı diyorlar. Bu durumda Arçelik çoktan kontrolden çıkmış zaten.
uzunu olur-kısası olur, komiği olur-dramatiği olur.O’su olur-Şu’su olur.
Ama bir türlü kabullenmez reklam verenler ve ajanslar, reklamın kötüsünün olabileceğini.
Ne olursa olsun hiç bir reklam İmar Bankası reklamları kadar kötü olamaz.( web sayfasıda kötü zaten )
yapı kredinin reklamıda bence rezalet. Hani su genclerin kosup costukları ortamlar falan…Genclerde hep kosuyo zaten,renkli renkli giyinmiş kızlarımız elma yanaklarıyla sürekli kosuyolar, ne hikmeti sedasıysa yol ortasında egilmis duran diger arkadaslarının üzerinden birdirbir atlayıslarıyla ucarak geciyolar.ayrıca ben bankada hulohop ceviren memur hiç görmedim.”sizi biraz bekleticem” deyip telefonda annesine “evet anne,esra teyzelerin kızı yine nişanlanmış,hemde hikmet teyzenin küçük ogluyla bu sefer” seklinde dedikodu aktaran naçizane memurelerimiz var ama hakkını yemiim…
ne denir bunlara bilmemki!!!
O zaman o reklami izleyen kisi firmanin hedef kitlesi degildir. Yani sevmediginiz her reklam aslinda siz o hedef kitlenin icinde olmadiginizi gosterir. Hedef kitle o reklamlardan zevk almistir zirt pirt izler. Bu da benim fikrim
ben burayı kaçırmışım. Onun için komple geyik yapayım. Başlıyor:
Benim en nefret ettiğim reklam Rüştü’lü reklamlar.
Dünya kupası sırasında:
-Ya sanki bir ses duydum!!
Ya da geçen gün gofret reklamında:
-Ben gol yemem!!
Bir de malumunuz gag var. Geçen hafta bir siyah-beyaz dönemden reklam yayınlandı. 5 dakika. Oralet reklamı.
Başrollerde
Osman Alyanak-Oralet Osman
Suna Pekuysal-Karısı
Yemekten sonra Oralet Osman TV de maç izlemeye oturmuşken komşularının baskınına uğrar. 2,5 dk geçmiştir. gag sunucusu araya girerek
-Araya girmeyeyim dedim ama girmemek mümkün değil, insanın bir ihtiyacı gelebilir şeklinde espirik yapar.
Sonra reklam oraletlerin hazırlanma ve içilme aşamaları ve sohbetleriyle biter.
Oralet Osman reklamını izleyin derim.
arçeliğin bu reklamında da nedense şu amerikan tipi ad söyleme var:
-merhaba ben çelik, arçelik.. ya sen kimsin?
bizim anadolu bekçisi hiç altta kalır mı :
–sırrı, bekçi sırrı..
😀
Tüm bu rezil-ötesi reklamları çekenlere ödenen paraları “reklamveren”in vergiden düşebiliyor oluşu..
derin ve serin analiz yapmıştı reklamlar üzerine. aylık periyotlar halinde yapacaktı ama pek itibar görmedi.
bana göre yapsan iyi olur bence.
reklam analizleri yazın başıboşluğunda olup bitmişti. heyecanla devamlı yapıcam demiştim, olmadı tabi. oysa o kadar materyal bulunmakta ki şu vakit 🙂
bi de şöyle bişey var. araba reklamları mutlaka güzel oluyor.
şu sana reklamında dans edenler varya hani alt kattakilere düşüyorda off yazması bile sinir o reklam işte beni deli ediyorrrr
arcelik yillarca arcelik markasi uzerinde calisti Ar ve Celik kavramlarini birarada kullandi,ayirmadi.bekci sirri ile bi anda bunu yikti. saolsun. icinden galiba…
türk şeysini yansıtan reklam; arçelik!
ablamın kocası(alman’dır) “içinden mi?”ye neden böylesine güldüğümüzü pek kavrayamadı önce.. anlatınca da pek gülmedi.. ama biz hala gülüyoruz..
spotu mu desek reklamımı desek artık tam bilemiyorum ama pek bir şahane olmuş. ilkokulunda duvar gazetesinin editörlüğünü yapan güzel kızımız, taaa ikitelli-basın-ekspress-yoluna kadar gelip meslektaşı ertuğrul özkök ilen görüşmek istiyor. işi başından aşkın olan ancak aydın doğan’ın amel defterlerini tutmaktan ve koskoca gazetinin yöneticiliğini yapmaktan ve tabi ki deveyi hamuduyla yutmaktan tatlı bir yorgunluk duyan ve bu yorgunluk vesilesiyle karavatını gevşeten sayın özkök kızın yanına gelir. onun dertlerini dinler. plazadan gazete idare etmenin, bu milletle uğraşmanın ne kadar zor olduğunu bilen sayın özkök neden hürriyeti seçtiğini harika bir oyunculukla çocuğa sorar. (gerçekten buradaki jest ve mimikleri defalarca seyredilmelidir) çocuğumuz sağolsun kendisinden beklenen cevabı verir. özkök’ün de içi ferahlar derin bir nefes alır. pek başaramasa da bruce willis gibi gülmeyi dener. daha sonra, sevgili patronuyla petrol ofisi-doğan-işbankası hisselerinin devri ve sabah gazetesinin satın alınması hususlarını görüşmek üzere bddk’ya yol alacağından hanım kızmızı uğurlar. yakasını biraz daha gevşetir.
hastayım bu “mio” reklamına! Süper, izlemeyen varsa izlesin.