Uyuyor. yorgun kısrakların sıcak nefesini duyuyorum yanında..bundan beyle her daim duymak istediğim bir nefesti bu.Yarın yine burada son günümüz.ikimiz de sık sık ayrılmaların sıkıntısını yaşamıyacağız artık; sık sık canımız istediği zaman nerede ne zaman olursa plansız,programsız..Bugüne kadar hayatıma hiç kimse girmemişti, hiç birinin önemi kalmamıştı adeta. bu ilişkinin tadı macera kokan bir tarafının olmamasıydı. bilincimi ikiye ayırmıştı o’nun varlığı; bir yanda kendi dört duvarımın güven dolu dünyası, bir yanda da şu an yanımda uyuyan sevgili..Elimi eline aldığında, düşüncelerim birden dağılıverdi.. ellerimi göğüslerine doğru çektiğinde ,içimdeki duygu sadece sabırsızlıktı..uzun uzun öpüştük..bugüne kadar bir kör gibi yaşadığımı düşündüm.nedenini bile bilmeden nice aptalca kavgalara girip çıkmıştım..Belki de bu sonsuza varmadan geçirdiğim son sınavdı..” hiç bu kadar iyi uyumamıştım ” dedim” ben de” dedi ” hele seninle uyanmak!.. şimdi başını çevir de kalkayım duş almam lazım”” yoksa yoksa hala görmediğim bilmediğim bir yanın mı var?””pek sanmıyorm” yatakta doğrulmaya çalışırken o’nu sımsıkı yakaladım ve kucağıma çektim..gögüslerini öperken,”biliyor musun? ben herşeyine aşığım bunlara da” dedim..pikenin yarım yamalak örttüğü minik göbeği ve beyaz pürüzsüz bacakları iştihamı kabartmıştı yeniden..soluğum kesilmişti..tırnaklarını kanatırcasına avuçlarıma batırdı , beni kendine çekti..O, kimselere benzemiyordu ; ayrılırken yüzünün çizgilerini unuttuğunuz, esmerden dönme sarışınlardan olmayacaktı..Bozkırlardaki kimsesiz bir tren istasyonunda tesadüfen yan yana gelen kimsesizler gibi tanımıştık birbirimizi..artık o’nun sesini kendi sesim gibi dinliyebiliyorum..soğukkanlı, kedersiz hançerlenme korkusu olmadan..Şehir sinmiş,ayrılık vakti gelmiş..Bundan böyle kendi dışımda umut aramama indını bırakıp o’na sarıldım..biliyorum bu aşk bir gün taze ekmek bir gün duman kokacak ama kop kopabilirsen cinsinden olacak..İnancım genç ve diri bu yeter..
yorumlar
yazının etiketleri bana ait deyil,moderasyon koymuş. şöyle olacaktı. ” aşk yazılarının acemisinden “
* bundan beyle her daim duymak istediğim bir nefesti bu.* Bugüne kadar hayatıma hiç kimse girmemişti, hiç birinin önemi kalmamıştı adeta.* Elini elime aldığında,* cümlelerde terslikler var..* cümlelerde yapısal mantık hataları var
düşünsel, duygusal ve bedensel boyutuyla çırılçıplak, yalın bir anlatım olmuş zi selem…
bazı cumleleri cıkartırsak gayet iyi yazı
Bozkırlardaki kimsesiz bir tren istasyonunda tesadüfen yan yana gelen kimsesizler gibi tanımıştık birbirimizi…………………aşkla nerede KARŞILAŞACAĞIMIZI kim bilebilir…?huzur dolu,aşk dolu, ruha dokunan bir yazı bu
bu yazıya yakışır, ona herşey yakışır…
bu da makaleci…
Merhaba kopanistiUzgunuz, yazinizi yeterince ilginc bir konuya deginmemesi, topluluga bir katkida bulunmamasi sebebiyle yayinlayamiyoruz.Denemeniz icin cok tesekkur ederiz, umariz kirilmadiniz.Belki uzerinde calismak istersiniz diye yazinizi bu mesaja ekliyoruz:TARİHİ CAĞALOĞLU HAMAMI—————————–Not:Aldiginiz bu otomatik mesajin metni editorlerimiz tarafindan onceden hazirlandi. Sahsiniz hakkinda herhangi bir kinaye, alay icermiyor. Lutfen kisisel algilamayiniz.———————————————ÜZERİNDE ÇALIŞTIM BURAYA KOYUYORUMTARİHİ CAĞALOĞLU HAMAMI
böylesine bir duyguyu kaç kere yaşar ki insan, yaşadığında ise kaç insan bunun değerini anlar.zor bulunur, çabuk kaybedilir, ender insanlar buna sahip çıkabilir.yazıdaki o iki yürek birbirine çok yakışmış.
bence de yeter.
can’ t help it!, I’ m falled…
can’ t help it!, I’ m falled…
can’ t help it!, I’ m falled…
?
?
?
?
?
deneme
aşkkkkkkkkkkkkkkkkkk!
teşekkürler,bu şarkıyı balıkyağı markasına benzeyen ismiyle engelbert humperdinckten dinlemiştim iyi geldi 🙂
“Şehir sinmiş,ayrılık vakti gelmiş..aşk bir gün taze ekmek bir gün duman kokacakkop kopabilirsen”bunlar çok güzel bedel sözler. yazı kah bu satırlara sıra gelsin diye kah sadece bu satırlar için bile defalarca okunur.”İnancım genç ve diri bu yeter..” bu ziyadesiyle şairane olmuş; esans kokusu gibi.yazının ismi!ne diyecek yok…bütünüyle de güzel yazı. okumak keyf.ilk okuyuşta da son okuyuşta da bana hakikaten çarpanları yazdım. eleştiri kabul etmeyiniz rica ederim.
roman sarı oğlan’da tasvir edildiği gibi bir bitişe sahiptir.olsun yine de sürükleyici bir üslupla yazılmıştır.
Aşk” dedim. “Bir plasebo etkisizligi”
pilli pati sizi almanca kültürüyle döver ha
pilli paticim,yazar aşka düşmüş durumda!!!!!!!!! hem seviliyor hem seviyor! Dünya bu seven iki insan için dönüyor hatta!!!!!Bu yazı ve belki de aşka dair olmayan diğer konudaki yazdıkları da bu aşkın izlerini taşıyor, hep de taşıyacak!—-Bebeğimm…
o kadar da değildir herhalde makaleci o duruma genelde 17 li yaşlarda düşülür :))
kelebek,öyle öyle! aşk öyle bir şeydir ki, hiç bir yaş grubu hissedişi ile ölçülemez, sınırlanamaz:))
dün akşam “aşk” yazarı,Haşmet Babaoğluna sordular, “aşk’a dair yazılarınız yüzünden sizi aşk’ın yazarı diye niteliyorlar..bu durumdan memnun musunuz?” cevap verdi; Hayır aslında ben farklı alanlarda yazı yazan biriyim,yazdığım aşk yazılarıda benim gel-gitlerimle alakalı şeylerdir,hal böyle olunca adımız aşk yazarı oldu..” şimdi haşmet haklı burda,adam yaşadıklarını okuyucusyla paylaşmak istemiş yazmış.diyeceğim yok..ama bunu sürekli hale getirirseniz, bu yaftayı da taşımak zorunda kalırsınız..demek istediğim haşmet kardeşim, hemen ortaya atılma biraz da içinde yaşa be adam duygularını.
Yazmak duyguların dışarı taşmasıdır, eğer içinde taşırsa zaten yazar olmaz.. fikrimce..Bu arada kendileri Sabah gazetesinde yazmaya başlıyorlarmış, ex sevgili Ayşe Özyılmazel duyurmuş bugün..
Derken, roller ve kıyafetler hemen değiştirilir, aşk gömleği çıkarılır, kazak giyilir, adam artık, sert, küfürbaz, düzenbaz, biri olur çıkar..Sonra kuklanın vadesi dolar, tahta sandıktaki yerini alır..Ruhuna el fatihaaBöyle de yalan yaşanmaz ki bu dünya….
doğrudur, orta okulda coğrafya öğretmenime aşık olmuştum..
böyle de karamsar olunmaz ki
makaleci aşık mısın? diye çok özel bir soru soracağım cevap vermezsen alınmam:)
pardon linet, merakına nerden mucip oldu ki? aşk hepimize nasip olsun değil mi ama, sen de dahil yani hepimize:)
Linet hanım,yazmak duyguların dışa vurumudur gibi bişi buyurmuşsunuz. doğrudur ama irade sizin elinizde değil midir? yazılanlar allah kelamı mıdır? paylaşabileceğiniz kadarını yazarsınız ya da ne varsa fikriyatınızda hepsini boşaltırsınız.sizin bileceğiniz iştir.insanların sureten görüşmedikleri şahıslara çok özel sorular sorması ve yanıt beklemeleri ne derece ahlakidir?mesele burada birtakım yeni sansasyanların ele alınıp, adaletin ve şefkatin uzağında ücret kazanç cihetinde değerlendirilmesinden başka ne olabilir ki? gizli münafıklar her duyguyu her samimi hareketi ellerinden geldiği kadar küçültmek isterler ve ehemmiyetsiz göstermeye çalışırlar..burası böyle bir yerdir işte. bazılarının cennetin ucuz olmadığını cehennemin ise luzumsuz olmadığını anlaması lazım.
Bilmem Tanrım , beni yaratırken neydi, niyetinBana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettinBir kadeh, bir güzel, bir çalgı, bir de yeşil çimen,Bunlar benim olsun, veresiye cennetin seninÖ.H.
çok coşkulu bir aşk savunucu olarak gördüm seni, sanki kanın hızla deviniyor damarlarında bu aralar..Coşkulu olman belki de bana bunu düşündüren..Ben almayayım makaleci sağol…
aşkı savunurum elbette linet! aşkı savunmak sanırım büyüteç ile bakılacak bir mevzu olmasa gerek, değil mi? eğer kanımın ne denli hızla devindiğini görebildiysen, oturduğun yerden süper! güzel şeyler, hissedişler, gözlemlenebilir elbette, bu normaldir…coşkuluyum işte evet, yine haklısın!ve sen almayayım dediğin o illet gibi nitelendirdiğin durumun içinde olduğunu hep düşünmüşümdür ben senin…hayatını mutlu anlatan, seven kadın olarak bilirim seni, bu yüzden senin de aşk ile kalan ömrünü geçirmeni temenni etmem normal değil mi?yahu; iyi dileklerde bulunmak, anlaşılmak ne zor bu aralar…peki:) ne diyeyim…
Pbk,tanrıyla baba-oğul ilişkisine girmişin bakıyorum.Hayyamı da tercüman etmişin.rıza,itaat,teslimiyeti hoşnutlukla huzurla terennüm etmişin hayyamın ağzından. demek senin de çilen dolmuş,bedenin elemlenmiş,kanın akmış ve her türlü hükmün “zevk”ine varabilmişsin ciğerparem ne mutlu sana:)
Bedenim değil elemli olan, ruhum, yazıyı senin yazdığının farkında olmadan yorum yaptım..Kindar değilim, yorumun hoşuma gitti, bakış acısı çeşitliliği diyebiliriz, ortaya koyduğum..Rica ederim..
pbk alemsin :)zi selem bir başka blogda (cidden adını anımsamıyorum) bir kelime etmişti, ben de o kelimeye sadece gülümsemiştim:)sen o kelimeye gülümsüyorum diye bana söylemedik laf bırakmamıştın, o lafa nasıl gülümsermişim diye!şimdi benden kötüsü yok kafanda bir köşede tamam:) ama o lafı eden zi selem’in -yukarıda görüleceği üzere- yorumunun hoşuna gittiğini söyleyebiliyorsun ,vay be:)hayret bir şeysin, hem de nasıl!ama böyle geniş ufuklu, vizyonlu olabilmek bir kaabiliyettir, bravo!
Aşkın gözü kör etmesi gerçekleri görmeyi engelleyişi onun illet bir hastalık olduğunu düşündürür bana evet makaleci, ama bundan kaçış var mı? Hastalık işte kimden ne zaman bulaşacağı belli olmaz:) O yüzden ben almayayım dedim makalecim yoksa senin iyi anlamda bir dilek dilediğini benim için biliyorum.Seven kadın demişsin benim için, evet ama çok klişe olacak yine, aşık değil seven..:)) yine klişe olacak ama uzun süreli ilişkilerde aşk yerini dinginliğe bırakıyor, daha eleştirisel olabiliyorsun, off bu konu çok uzar.. Yani demem o ki makalecim ben bir kez düştüm aşka, yandım kavruldum, bir daha istemem:))Şimdi hayatımda ki iki erkekden biri diğerinin aşkını geçti.. Aman hemen ne diyor bu linet demeyin, oğlumun sevgisi herşeyin üzerinde.. Ona tanıdığım toleransı başkasına tanıyamıyorum. Diyorum zaten eşime senin kredin çok düştü, onun ki tavan şu anda..Bu arada bugün bir seçmeye girecek benim delikanlım, eğer seçilirse müthiş bir deneyim yaşayacağız. İşte benim kanımın devinimini artıran bir heyecan anlatabiliyormuyum? Ben bundan mutluyum işte.. işte sana yansıyan mutluluk ve seven kadın halim bundan mutevelllit..(Linet çok çenen düşmüş….)
linet’i okumak çok güzel..
linet, çene düşüklüğü olabilir mi hiç, deli misin:)!!!o huzurlu ortamda büyütülen evladınla ilgili tüm teferruatlar armoni gibi diziliyor sen anlatırken,ama senin de ortamında bir huzur sahibi olduğun, sevip sevildiğin o denli belli ki!bunlar kolay tablolar değil linet, elbette bilirsin, hayat…o yüzden Allah’ ım hep daim etsin bu güzel anlatışları canım benim:)
ve linet,yıllardır bozulmayan üslubun, asla sokak ağzı ile konuşmamış olabilmen ve insanarın laflarını anlamaya çalışma gayretin yine ortada, sen böylesin işte…!bir insan ne ise o dur, değişmez…sanal da olsa, tebrikler canım!
burada aramak derdi ile bakmayalım olaya thing, dünya artık genelde o tip insanlarla dolu zaten, gün içinde, yaşam içinde muhakkak rastlama şansı/şanssızlığı buluyor olmalı insan…
benim thing.saray ağzı ile konuşamıyoz.magmahon ağzını da beceremiyoz.derdimizi anvaten olmaktan ziyade sulh yoluyla,kalemle kelamla irşadla anlatmaya gayret ediyoz.ayarımız olmadığını öteden beri bilenler bilir.doğrusunu yine allah bilir diyelim.
sokak ağzı ile konuşan tariflememe kadınlar odaktı…
🙂
noliyi le yine. herkes birbiriyle dalaşıyı. canınız sıkıldıysa bana bulaşın.çakışalım adamım ha..:P
2 dakka boş bırakmaya gelmiyo ..
he valla..kop benimle derdin mi var ha adamım. alırım façanı aşağıya ona göre. denk al ayağını..höt..!
Valla heBeni de alın aranıza, kayniyem arada
çok pis dayak yersin..
kitap Türkçe’ye “Aşk Dediğin Laftır” adıyla çevrilip, yanılmıyorsam, İnkılap Yayınevi’nce basılmış idi. sahaflara bir sormak isteyenler olursa hatırlatayım, iki cilttir.not: bilgiyi yanında bir kasa yarma şeftali promosyonuyla yolladım. alındısına bi imza rica edeyim, lütfen!
🙂
Geveze in the morning
bu şarkıyı demiştim…çok güzel!
bu arada;böyle ulviliklerden dem vuran insanların şöyle durumlarda olmaları ilginç geliyor elbette biz okuyuculara…ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol…(bu lafları aksesuar gibi yanında ”taşımakla” olmuyor işte…)
rahat olun kardeşim gözümüz yok allah muhabbetinizi daim etsin.
canım çok güzelmiş bu şarkı, evet, haklısın…!
🙂 garip hangi amaçla yazıldı ki bu… yaşanan en özel anları anlatmak ilginç…
aşk sevişmek midir?ya dasevişmek aşk mıdır? bu sorulara evet ya da hayır desek de yazı gerekçesiz değil…
Seninki yumurtamı tavuktan tavukmu yumurtadan gibi olmuş sanki.
Domdom, aşk bir lezzettir.fani de olsa lezzettir. sonunda gidici,geçici,aldatıcı olsa da lezzettir. ancak bu anlayış fani olandan baki olana doğru bir ayaklanışı da beraberinde taşıyorsa asla bir serzenişe mahal vermez..zira artık ömrün sermayesi tükenip, aklı-selim ve kalbi-selim ile doğan muhabbet insanı her iki yönü ile de mutlu etmeye yetecek, gerçek zevk,tad ve haz alınacaktır.bunun için çaba ve emek gerekir.kainatta herşey aslına nasıl dönecekse sizin niyetinizde hayr ise akıbetiniz de hayr olacaktır.aksi halde ya çoban olarak kalırsınız ya da güdülen..her ikisi de benim için aynıdır..
aşk…insanın yüreğinde taşıdığını söyleyegeldiği ama aslen bedeninde ve ruhunda gezinen taze bir nefestir…Bu nefes herşeyini güzelleştirir kişinin; ruhun aydınlatır, bedenini nurlandırır…
ve bu aşkı böyle özetleriz elbette!
tşk bebiş süper,vuslat muhteşem.susmak en dehşetli söylemdir dedik sustuk.anlamadılar göt lalesi gibi açıleverdiler.sanki evren tutuştu,kainat alabora oldu.neye kimin üstüne tırmandıklarının farkında deyiller bu deyyuslar galiba ne dersin? cehennemde ateş mateş yok lan.herkes kendi ateşini yanında götürecektir.ölüm burnumuzun ucunda tetikteyken neden ağzınızı yüzünüzü göte çevirip saldırıyorsunuz? benim pişmanlığımdan,günahlarımdan,hatalarımdan,çekilmez dertlerimden size ne? bu tırmanışın benim için sonu var da sizin için yok mu? gündelik hesap tutmak mizan çıkartmak size mi kalmış?hepiniz ilimli fütüvvetli insanlarsınız deyil mi?inancım için herşeyi terketsem size ne?kefenimin ölçüsü size mi kaldı?sabrımı sınamayın laleler.
bu da muhteşemmişşş, hakikaten…
yeni gün…!
şarkının sözlü halini buldum…
günaydın canım tşk.
ha haa, abilerim ablalarım msn denilen bir icat var. yaşlarınız büyük, belki bilmiyorsunuz diye yazdım. msn com tr’dan yüklerseniz hem kamera da var:P
Bu bloğa elleşmeyin bırakın kendi hallerinde yuvarlanıp gitsinler işte. Körler sağırlar birbirini ağırlar.
elleşsinler bence heyecanla takip ediyorum ben.
çeerdek aldım kuruyemişçiden. taze kavrulmuş. ankara gazozlan içip içip izliyoz işte. bizimkiler ufak heyecansız hayatlar.
ilk bölüm tutunca haliyle. seri olayına girildi.
ses süper…!
Mansonılızed tuzlu fıstık veremmi?
olar. zavkle alırım.bkz. umurunda değilmiş gibi davranmak
Şu kahrolası çamfıstıklarının ağızlarını 2.bir şarkıya kadar açabilmeyi umuyorum.
arapça bilmediğime hayıflanıyorum habibim:)
nostalji…
hımmm süpermiş.saol canım
öğleden sonra huzuru…
tşk.ederim bomba.
bomba sanki biriymiş gibi algıladım bu noktada.
hoşgeldin!!!!!!!!
Kimsiniz siz ya insanlari yargilamayi hak bilmissiniz kendinize,kim ne yaparsa ondan sorumludur.iyisiyle kotusuyle ,kim ise hesap mi verecek size
ne biçim insanlarsınız sizler? gücünüz kadına yetiyor diye mi bu afralar tafralar? erkeğe gelince kimseden laf yok. hemen linç hareketi başlatmanızda çok ilginç.velhasıl makaleci çok yazık. kendini bu hallere düşürttün ya! ne diyeyim daha.şu yazmasını bilmeyen dingilleri de moderasyon silse süpper olacak. hayır! oğuzu avlamakla uğraşacağınza biraz da başkalarına bakın.
Ama böyledir nevdalist işte bizdeki adaletsiz linç halleri. Cinsiyet hiyerarşisi gereği bir kadını zor durumda bırakan diğer kadın sosyal linç edilir de çiçek-kaka-çöp demeden gezen erkek skora gider bu arada, alkışlanılır. Burda da öyle olmuş.Ha ayıp olmuş, ve de bokunu çıkarmışlar. Ayrıca davranışını beğenmediğin kişi ile, rahatsız oldu isen ilişkini kesersin, ama bu hakaret edip aşağılama yetkisi vermez. Haddini bil derler böylelerine.
PrtScnSysRq, pardon ama sen kimsin? yazıyı şiddetle ve celalle tutmuşsun. onaylıyorsun demek ki bu yazıyı. üstelik bu yazıyı yazan kişiye değil, ısrarla kadına laf söylüyorsun.anthro, erkek olmak varmış bu ülkede. pınar selek boşuna sürüne sürüne erkeklik demiyor.
Bunlar Erkek olmak bir yana birey olmanin kolay vazifesini tamamlayamayip sinifta kalan kisiler.Mazur Gorun
gurur duyun kendinizle ben sizinle duyuyorum.
Bazen sasiriyorum, acaba ben yanlislikla arkadas ask mesk sitesine mi girdim diye. Yahu sevmek ayip degildir tabii. Ama her seyin bir ölcüsü adabi erkani oldugu gibi sevmenin de askin da meskinde bir adabi erkani vardir. Böyle iki de bir ulu orta canim cicimleri bizlerin gözü önünde seetirenlere baska seyler derler…Askinizi yasayin kardesim. Ama bunu bizim gözümüze soka soka yapmak zorunda degilsiniz. Yukarda arkadaslarda önermis meesela maille msn’le telefonla sevisin kim ne karisir ki buna.. Bilmiyorum ama bizim kültürümüzde anane ve gelenegimizde ayip diye bir kavram vardir. Ya siz edep haya nedir bilmiyorsunuz, ya da birbirinize asik olunca hic bir seyi görmüyor göremiyorsunuz. Insan onurlu olmalidir her seyden önce. Yok degilseniz zaten söyleyecekte bir sey kalmaz. Hasan Ayse’yi Mehmet Fatma’yi Zi Selem Makaleci’yi sevmis bundan bize ne kardesim. Bunu bizimle paylasmak zorunda misiniz? Bunun adina siz sevgi ask mi diyorsunuz? Ayiptir yahu. Bari buna sevgi ask gibi kutsal seyleri karistirmayin. Arzulamanin istemenin sexin adi ne zamandir sevgi olmus ki bu gün olsun be kardesim. Cikin adam gibi onurunuzu koruyun. Yazilarla yorumlarla canim cicimlerle birbirinize olan dürtülerinizi baska yerde mahrem olarak yapin. Inanin rüyamda görsem inanmayacagim kisiler bunu yapiyor ya iste buna sasiriyorum…
allah allah ya, son yorumlara inanılmaz şaşırdım ve canım sıkıldı. İnsan ister istemez kendini zan altında hissediyo.Öyle ya durduk yerde birileri kökü benim bloğuma dayanan bir ateşi bir çok blogta tekrar tekrar alevlendiriyor.Arkadaşlar, şahıslarla geçmişe dayalı bir husümetiniz varsa rica edecem bunu benim bloğumun/yorumlarımın sebebine dayandırarak yapmayın, gerçekten hoş olmamış..Hele ki olayları tam olarak bilmeden, tahminle salt yorumlarla böylesine bir uslupla dile getirmeniz hoş olmamış…Unutmayın ki insanlar bazen, düşüncelerinde haklı da olsalar tavırlarını yanlış dilde göstermelerinden dolayı antipati kazanırlar. Antipati kazanmayın,zira bunlar çok gereksiz ve nahoş yorumlar olmuş !!!
Kelebegim, bunlar bana mi?
hayır,hayır kesinlikle sana değil nico abiciğim..
sessizliğin sesi…
ulen teyyareler siz kimsiniz milletenin namusunu üç kuruşluk akıl skalanıza sokup puan veriyorsunuz.aklınıza mantığınıza vicdanınıza tüküreyim.
nefis…!
Bu konuda hic bir sey yazmiyorum. Allah, akil fikir bir de haya, edep versin diyorum sadece…
evet nefis!
evet nefis!
THE WORLD IS NOT ENOUGHI know how to hurtI know how to healI know what to showAnd what to concealI know when to talkAnd I know when to touchNo one ever died from wanting too muchThe world is not enoughBut it is such a perfect place to start, my loveAnd if you’re strong enoughTogether we can take the world apart, my lovePeople like usKnow how to surviveThere’s no point in livingIf you can’t feel the lifeWe know when to kissAnd we know when to killIf we can’t have it allThen nobody will————-nasıl yaralanacağımı biliyorumnasıl iyileşeceğimi dene göstereceğimi biliyorumve neyi gizleyeceğimi dene zaman konusmam gerektiğini biliyorumve ne zaman dokunmam gerektiğini dehiç kimse çok istediği için ölmezdünya yetmezama başlamak için mükemmel bir yerdir aşkımve eğer yeteri kadar güçlüysenbirlikte dünyayı ikiye ayırabiliriz aşkımbizim gibi insanlar nasıl hayatta kalacağını bilirlereğer yaşamı hissedemiyorsan, yaşamanın bir anlamı yokturne zaman öpeceğimizi bilirizve ne zaman öldüreceğimizi deeğer hepsine sahip olamıyorsako zaman hiçkimse sahip olamayacakdünya yetmezhayır hiçbir yer yeterince yakın değil!your world
you mean everything to mean:)
bekle ey bebişim,işte,kralın ata binmiş geliyor.
true;my darling has got it, as you see!thanks!:)
in turkish please